- 20 Haziran 2011
- 5
- 0
Ankara Zekai Tahir Burak Hastanesinde doğum yapmayı düşünenler için paylaşıyorum. 08.09.20015'de saat 3:53 de doğum yaptım.
Aylarca doğum nasıl olacak ne yapacağım beni neler bekliyor hastanedekiler iyi midir kötü müdür diye araştırmalar yapıp durdum. Her defasında moralimi bozum ağlayarak kalktım bilgisayar başından çünkü hastane hakkında bir tek olumlu yorum yoktu. Özel de yapmak istemiyordum çünkü bir şekilde sezaryene alıyorlardı ve ben normal doğum istiyordum (ki on cm açıkla oda rüya oldu ve sezaryen oldum). Hep kendi kendime olumlu yorum yapıcam, ben yaşadıklarım güzelse mutlaka paylaşıcam diyerek günlerimi geçirdim ve pazartesi günü saat 7'de hastaneye sancı sebebiyle giriş yaptım. Saat tam 8 de tüm kıyafetlerimi çıkarıp hastane önlüğü ve terliklerini giydim, önlük demeye bin şahit lazım çünkü bağlama ipleri kopmuş her yerimi meydanda bırakıyordu. neyse ki bantlayarak yoluma devam etmek zorunda kaldım. bir saat boyunca ara sıra çok da şiddetli olmayan ama beni rahatsız eden sancılarla kah ayakta kah oturarak dosyamın doldurulmasını bekledim. dosyam doldurulduktan sonra üç kişilik odaya aldılar serum taktılar, yemek içmek yasak öylece sancıların sıklaşmasını bekledik. açılmam çok yavaş oluyordu. ve orda önüne gelen doktor bakalım açılma olmuş mu diyerek tuşe denen iğrenç muayene yöntemiyle muayene ediyor. neyse yapmak zorundalar dedim ve kaderime razı oldum. başka hastalar geldi ağrısız sancısız sezaryeni beklediler. ben hep moralimi yüksek tutmaya çalıştım ki hem bebek hem ben rahat olayım doğumum kolay olsu diye beni rahatsız eden sancılar arasında goy goy yapmaya devam ettim. saat 12:00 de eşim beni merak etmiş ve hasta girişine kadar gelebiliyorsa görmek istiyorum diyerek beni çağırtmış. iğrenç tuşeler sebebiyle kanamam başlamıştı ve yine de birşey olmaz diyerek eşimin yanına gittim. görünce inanılmaz mutlu oldum ve moralim yerine geldi. neyse tekrar yataga döndüm artan sancılarla birlikte saatlerde ilerliyordu saat 15:30 da acaba bebek kakasını yaptımı diyerek doktor suyumu patlatlattı bu da iğrenç birşeydi ama bir şekilde kendini göstermek ve bu muayeneleri olmak zorundasın. 41 haftalık olduğum için bende korkuyordum kakasını yapmasından neyse ki suyum normal renginde gelmiş ve bebek kakasını yapmamış. saat 17:00 sularında beni on kişilik sancı odasına aldılar. sancılarım sıklaşmıştı ama açılmam hala 3 cm idi.
gelelim sancı odasına; kocaman bir oda on adet yatak ona yakın doktor, herkes birilerini muayene ediyor yanımdaki hasta kurtarın alın bunu benden diye çığlıklar atıyor ve ben hala dayanabildiğim sancılarla korkak gözlerle etrafıma bakıyorum. açılmalar kontrol ediliyor. mahremiyet denen birşey yok herkesin heryerini görüyorsun ki sancılar dayanılmaz hale gelince sen bile umursamıyorsun artık. saatler ilerlemeye devm ediyor ama açılma dört cm den ileri gidememiş. arasıra wc ye kalktım ve gizli gizli ağızımı ıslattım. çünkü hala su ve yemek yok o sancıyla kuruyan ağızlar doktora yalvarıyor nolur bir yudum su diye. Saatler yine geçmeye devam etti bazı kişilerin açılmaları tamamlanınca yataklarında hadi ıkın hadi ıkın diye bebeğin başını görene kadar çatala almıyorlar. bebeğin başı sancı odasında görülüyor ve tekerlekli sandalye ile doğuma yetiştiriliyor üç dk sesler duyuluyor sonra ses yok heh diyorum tamam buda kurtuldu. acaba sıra bana ne zaman gelecek. sancılarım iyice arttığında bağırmamak için dualar ettim herkes çıklık atıyordu ama ben bağırmak istemiyordum. yine kontroller yapılıyordu saat 00:00 sularında saçılmam 7 cm ye kadar ulaştı saat 3 gibi doğuma gireceğimi söyleyince doktor daha bi heyecnlandım o sancılar arasında bebeğimi görme heyecanı daha ağır basmıştı. saatler ilerliyor ve sancılarım dayanılmaz hal alıyordu. etrafta doktor hastalara bağırarak nasıl ıkınmaları gerektiğini anlatıyordu. buna kızmadım çünkü kadın ıkınamıyordu ve bebek sıkışabilirdi doktorun anlattıklarını hep aklıma yazıyordum ki sıra bana gelince bana bağırmasın diye.. açılma yavaş olduğu için suni sancı verdiler sancılarımın üstüne bir de suni sancı gelince iyice dayanamaz oldum elim ağızımda çığlıklr atıyordum bende.saatler geçti ve saat üç olduğunda açılmam neredeyse tamamlanmıştı ve bana da doktor artık ıkınmam gerektiğini söyledi. tamda doktorun dediği gibi yaparak ıkındım ıkındım yok doktor tamam demiyordu sancı geçince ayağa kalktım ve bebek biraz daha aşağı insin diye sağa sola olduğum yerde sallanıyordum. yine yttım yine ıkındım yok gelmiyor. pelvis darlığından sezaryene acil girişimi aldılar. anlamıyorum 24 saat sancı ve suni sancı çektikten sonramı anlaşılıyor dar olduğu. o sancılar arasında eşime haber verin dedim tamam sekreterlik verecek dediler ama vermemişler doğumdan sonra öğrenmişler ameliyat olduğumu. neyse doktor aldı beni yürüyerek ameliyathaneye bıraktı ve gitti bu arada sancılarım geliyor ve her sancıda ıkınma isteği ile kendimi tutamayıp ıkınıyordum. bebek gelirse düşebilirdi sanırım. iki dk kadar bekledikte sonra hastabakıcı aldı beni ve sedyeye yatırdı. ama öyle bir yatırdı ki pat diye düşürdü resmen yatağa. o can havliyle "ne yapıyorsun lan sen yavaş olsana" diye bağırdığımı hatırlıyorum. en son acaba bayılmak nasıl olacak diye düşünürken verilen tam narkozla bayılmışım. gözlerimi açtığımda saat altıya geliyordu. burnum yok gibiydi boğazımdan ne fes almaya çalışıyordum ama boğuluyordum. boğazıma birşey tıkanmış gibiydi bademciklerimi jiletle kesmişler gibi acıyordu. başımda bir hemşire hadi uyan artık diye beni hırpalıyordu gözlerimi açıyordum ama nefes alamıyordum zorluyordum kendimi ama olmuyordu. en sonunda nefesim düzene girmişti bebeğim doğmuş yıkanmış kenarda beni bekliyordu. doktora bebeğimin iyi olup olmadığını soruğumu hatırlıyorum nefesim düzene girince emzirmem için getirdiler o halde sağ göğsümden vermek istiyorum dedim ne alaka falan diye hayır diyecek oldu ama başka bi hemşire sünnet ya ondan galiba dedi ve sağ göğsüme getirdi. bebeğim çok güzeldi ve herşeyi unuttum yüzümü görünce beni odaya alırlarken hemşire yüzünde bi kaç iz var ama geçer uyandırmak için yaptım dedi. uyanmasaydın yoğun bakıma alıcaktık dedi. odaya geldiğimizde bir ayna istedim ve şok oldum alnım cenem kulaklarım boynum kanlı kanlı tırnak iziydi bebeğim 3:53 de doğmuş ben kendime saat altıya gelirken geldim. 24 saatlik açlık ve susuzlukla tam norkoz verdiler. şuan bunları yazdığım için ve hayatta olduğum için sanırım bol bol şükretmem gerekecek. ondan sonraki iki gün özel odada hastanede kaldım. yemekler üç öğün hasta refakatçi ayrı şekilde geldi tuvaleti banyosu odanın içindeydi iki gün biraz olsun rahat ettim sanırım. şimdi o hastane iyi mi kötü mü bilemedim. doğumdan önce çok araştırdım ve bu yazımı çok araştıranlar için yazdım lütfen gideceğiniz hastnaeyi iyi araştırın. benim kadar şanslı olmayabilirsiniz.
Aylarca doğum nasıl olacak ne yapacağım beni neler bekliyor hastanedekiler iyi midir kötü müdür diye araştırmalar yapıp durdum. Her defasında moralimi bozum ağlayarak kalktım bilgisayar başından çünkü hastane hakkında bir tek olumlu yorum yoktu. Özel de yapmak istemiyordum çünkü bir şekilde sezaryene alıyorlardı ve ben normal doğum istiyordum (ki on cm açıkla oda rüya oldu ve sezaryen oldum). Hep kendi kendime olumlu yorum yapıcam, ben yaşadıklarım güzelse mutlaka paylaşıcam diyerek günlerimi geçirdim ve pazartesi günü saat 7'de hastaneye sancı sebebiyle giriş yaptım. Saat tam 8 de tüm kıyafetlerimi çıkarıp hastane önlüğü ve terliklerini giydim, önlük demeye bin şahit lazım çünkü bağlama ipleri kopmuş her yerimi meydanda bırakıyordu. neyse ki bantlayarak yoluma devam etmek zorunda kaldım. bir saat boyunca ara sıra çok da şiddetli olmayan ama beni rahatsız eden sancılarla kah ayakta kah oturarak dosyamın doldurulmasını bekledim. dosyam doldurulduktan sonra üç kişilik odaya aldılar serum taktılar, yemek içmek yasak öylece sancıların sıklaşmasını bekledik. açılmam çok yavaş oluyordu. ve orda önüne gelen doktor bakalım açılma olmuş mu diyerek tuşe denen iğrenç muayene yöntemiyle muayene ediyor. neyse yapmak zorundalar dedim ve kaderime razı oldum. başka hastalar geldi ağrısız sancısız sezaryeni beklediler. ben hep moralimi yüksek tutmaya çalıştım ki hem bebek hem ben rahat olayım doğumum kolay olsu diye beni rahatsız eden sancılar arasında goy goy yapmaya devam ettim. saat 12:00 de eşim beni merak etmiş ve hasta girişine kadar gelebiliyorsa görmek istiyorum diyerek beni çağırtmış. iğrenç tuşeler sebebiyle kanamam başlamıştı ve yine de birşey olmaz diyerek eşimin yanına gittim. görünce inanılmaz mutlu oldum ve moralim yerine geldi. neyse tekrar yataga döndüm artan sancılarla birlikte saatlerde ilerliyordu saat 15:30 da acaba bebek kakasını yaptımı diyerek doktor suyumu patlatlattı bu da iğrenç birşeydi ama bir şekilde kendini göstermek ve bu muayeneleri olmak zorundasın. 41 haftalık olduğum için bende korkuyordum kakasını yapmasından neyse ki suyum normal renginde gelmiş ve bebek kakasını yapmamış. saat 17:00 sularında beni on kişilik sancı odasına aldılar. sancılarım sıklaşmıştı ama açılmam hala 3 cm idi.
gelelim sancı odasına; kocaman bir oda on adet yatak ona yakın doktor, herkes birilerini muayene ediyor yanımdaki hasta kurtarın alın bunu benden diye çığlıklar atıyor ve ben hala dayanabildiğim sancılarla korkak gözlerle etrafıma bakıyorum. açılmalar kontrol ediliyor. mahremiyet denen birşey yok herkesin heryerini görüyorsun ki sancılar dayanılmaz hale gelince sen bile umursamıyorsun artık. saatler ilerlemeye devm ediyor ama açılma dört cm den ileri gidememiş. arasıra wc ye kalktım ve gizli gizli ağızımı ıslattım. çünkü hala su ve yemek yok o sancıyla kuruyan ağızlar doktora yalvarıyor nolur bir yudum su diye. Saatler yine geçmeye devam etti bazı kişilerin açılmaları tamamlanınca yataklarında hadi ıkın hadi ıkın diye bebeğin başını görene kadar çatala almıyorlar. bebeğin başı sancı odasında görülüyor ve tekerlekli sandalye ile doğuma yetiştiriliyor üç dk sesler duyuluyor sonra ses yok heh diyorum tamam buda kurtuldu. acaba sıra bana ne zaman gelecek. sancılarım iyice arttığında bağırmamak için dualar ettim herkes çıklık atıyordu ama ben bağırmak istemiyordum. yine kontroller yapılıyordu saat 00:00 sularında saçılmam 7 cm ye kadar ulaştı saat 3 gibi doğuma gireceğimi söyleyince doktor daha bi heyecnlandım o sancılar arasında bebeğimi görme heyecanı daha ağır basmıştı. saatler ilerliyor ve sancılarım dayanılmaz hal alıyordu. etrafta doktor hastalara bağırarak nasıl ıkınmaları gerektiğini anlatıyordu. buna kızmadım çünkü kadın ıkınamıyordu ve bebek sıkışabilirdi doktorun anlattıklarını hep aklıma yazıyordum ki sıra bana gelince bana bağırmasın diye.. açılma yavaş olduğu için suni sancı verdiler sancılarımın üstüne bir de suni sancı gelince iyice dayanamaz oldum elim ağızımda çığlıklr atıyordum bende.saatler geçti ve saat üç olduğunda açılmam neredeyse tamamlanmıştı ve bana da doktor artık ıkınmam gerektiğini söyledi. tamda doktorun dediği gibi yaparak ıkındım ıkındım yok doktor tamam demiyordu sancı geçince ayağa kalktım ve bebek biraz daha aşağı insin diye sağa sola olduğum yerde sallanıyordum. yine yttım yine ıkındım yok gelmiyor. pelvis darlığından sezaryene acil girişimi aldılar. anlamıyorum 24 saat sancı ve suni sancı çektikten sonramı anlaşılıyor dar olduğu. o sancılar arasında eşime haber verin dedim tamam sekreterlik verecek dediler ama vermemişler doğumdan sonra öğrenmişler ameliyat olduğumu. neyse doktor aldı beni yürüyerek ameliyathaneye bıraktı ve gitti bu arada sancılarım geliyor ve her sancıda ıkınma isteği ile kendimi tutamayıp ıkınıyordum. bebek gelirse düşebilirdi sanırım. iki dk kadar bekledikte sonra hastabakıcı aldı beni ve sedyeye yatırdı. ama öyle bir yatırdı ki pat diye düşürdü resmen yatağa. o can havliyle "ne yapıyorsun lan sen yavaş olsana" diye bağırdığımı hatırlıyorum. en son acaba bayılmak nasıl olacak diye düşünürken verilen tam narkozla bayılmışım. gözlerimi açtığımda saat altıya geliyordu. burnum yok gibiydi boğazımdan ne fes almaya çalışıyordum ama boğuluyordum. boğazıma birşey tıkanmış gibiydi bademciklerimi jiletle kesmişler gibi acıyordu. başımda bir hemşire hadi uyan artık diye beni hırpalıyordu gözlerimi açıyordum ama nefes alamıyordum zorluyordum kendimi ama olmuyordu. en sonunda nefesim düzene girmişti bebeğim doğmuş yıkanmış kenarda beni bekliyordu. doktora bebeğimin iyi olup olmadığını soruğumu hatırlıyorum nefesim düzene girince emzirmem için getirdiler o halde sağ göğsümden vermek istiyorum dedim ne alaka falan diye hayır diyecek oldu ama başka bi hemşire sünnet ya ondan galiba dedi ve sağ göğsüme getirdi. bebeğim çok güzeldi ve herşeyi unuttum yüzümü görünce beni odaya alırlarken hemşire yüzünde bi kaç iz var ama geçer uyandırmak için yaptım dedi. uyanmasaydın yoğun bakıma alıcaktık dedi. odaya geldiğimizde bir ayna istedim ve şok oldum alnım cenem kulaklarım boynum kanlı kanlı tırnak iziydi bebeğim 3:53 de doğmuş ben kendime saat altıya gelirken geldim. 24 saatlik açlık ve susuzlukla tam norkoz verdiler. şuan bunları yazdığım için ve hayatta olduğum için sanırım bol bol şükretmem gerekecek. ondan sonraki iki gün özel odada hastanede kaldım. yemekler üç öğün hasta refakatçi ayrı şekilde geldi tuvaleti banyosu odanın içindeydi iki gün biraz olsun rahat ettim sanırım. şimdi o hastane iyi mi kötü mü bilemedim. doğumdan önce çok araştırdım ve bu yazımı çok araştıranlar için yazdım lütfen gideceğiniz hastnaeyi iyi araştırın. benim kadar şanslı olmayabilirsiniz.