Merhabalar,
minseo etiketlediği için konunuzu gördüm. Ben araştırma görevlisiyim ve bundan sonraki kariyerim de akademide devam edecek. Fikirlerimi bu yönde sizinle paylaşacağım, konunuzun bence iki farklı boyutu var.
Birincisi, ben okumanın her ne olursa olsun iyi bir şey olduğunu düşünenlerdim. Öyle olmasa şu an 30 yaşında hala doktora yapıyor olmazdım. Hacettepe Üniversitesi'nde bir heykel vardır, insanın yükselişi heykeli. Latince "timeo hominem unius libri" yazar. "Tek kitabı olan kimseden korkarım." Anlamına gelir. Yani konu ne olursa olsun, ilgi alanınız ne olursa olsun, okumak bir insanın kendine katabileceği en önemli şeylerdendir diye düşünürüm. Elbette bunun maddi bir getirisi de olabilir ama benim okurken maddi kazanç en son düşündüğüm şeydir. Şimdi o beklentiyle okursanız, okuduğunuz bölümün yüksek lisansı size bir iş garantisi vermeyecektir ve o zaman boşuna mı huzursuz oldum, boşuna mı para verdim, boşuna mı yol gittim zaman geçirdim diyeceksiniz. Öncelikle bunu kafanızda netleştirmeniz lazım. Akademide tezli tezsiz farkı
Canikox un dediği gibi sadece tezli olmasıdır. Ama ben kendi bölümümle ilgili gözlemlediğim bazı ciddi farkları da belirtmeliyim. Bazı bölümlerde ne yazık ki tezsiz yüksek lisans eğitimciler ve üniversiteler tarafından gelir kaynağı olarak görülmekte ve eğitim kalitesinde ciddi düşüş olmakta. Yani hayal ettiğiniz eğitimi alamayacağınız kadar kalite düşmüş olabilir ve düşündüğünüz eğitim süreci hiç de düşündüğünüz gibi besleyici olmayabilir. Burada yine yukarıdaki konuya geliyoruz. Siz bunu kendinizi geliştirmek ve bir şeyleri gerçekten öğrenmek için mi istiyorsunuz, yoksa bu sizin için sadece bir sertifika, iş kapısı, bazı yerlere girişte kolaylık gibi bir aracı mı? Dolayısıyla amacınızı belirlerseniz eğitim niteliğine göre tercihiniz de ona göre olacaktır.
İkincisi, evet eşiniz farklı bir şehre gideceğiniz için üzülebilir, uzun süreli olursa sizi özleyebilir. Ama bu bu kadardır. İzin vermemesi veya farklı şehre gitmen caiz değil demesi de bence kabul edilemez. Sizin en temel haklarınızdan bir tanesini bu şekilde kısıtlamaya çalışması çok önemli bir bilgi veriyor size. Yarın hiç dışarı çıkmanızı da istemezse ne yapacaksınız? Kimseyle görüşmemenizi isterse, ailenizi bile arayamazsanız ne olacak? Bu türden kısıtlamaların hep devamının gelebildiğini düşünüyorum.
Son olarak, ne kadar süredir birliktesiniz veya eşinizi ne zamandır tanıyorsunuz bilmiyorum ama, ben eşimin neye ne tepki vereceğini kestiririm. Eşinizin böyle yapacağını sanırım anneniz bile anlamış, bazı şeylere farkında olmadan bile bile lades diyoruz malesef. Umarım her şey gönlünüzce olur. Sevgiler.
Ama esim beni "yalniz bir yere gitmen caiz degil" diye de engellemez. Ben onun kariyerini nasil destekliyorsam oda beni destekledi hep
kimseyi zan altında bırakmamak lazım. Açıkça bu niyetle yapan, hatta bu eğitimlere öğrenci bulunması için teşvik! Eden, bazı programları sırf gelir kaynağı olsun diye hocaların görüşü alınmadan, hocalar devre dışı bırakılarak bu prıgramların açılmasını yan yollarla yetkilerini kullanarak yapan kişileri malesef tanıyorım. Sizin gibi hassas yaklaşmayıp bu yönde uygulaması olmayan bölüm ve üniversiteler ne yazık ki var..
