Youtube yasaklandı

chess .!.:
https://www.torproject.org/projects/torbrowser.html.en canım bunu kur bilgisayarına, ama internet bankacılığını kullanma program varken

ha zaten girmişsin sonra gördüm
Genişletmek için tıkla...
sağol canım hallettim şimdi tabi her yasağın dns ayarıda aynı değil.Youtube ayrı twittere ayrı face kapanırsa ona apayrı dns ayarı mı girecek bu insanlar anlamıyorum.

Ne bağımsız ne bağımsız yalnız yurt dışındaki bahsedilen tehditlere değil bize yasak.
Madem bu görüşü savunuyorsunuz burasıda sosyal paylaşım alanı.Burada niye yazıyorsunuz çelişmesiniz ya kendinizle.
 
Dikkat edilirse, kimsenin yorumunu alıntılamıyorum, siyaset polemiğe açık olduğundan, rica ediyorum kimse kimsenin düşüncelerine karışmasın, karşıt düşüncelere saygı duyarım. Benim anlatmak istediklerimi anlamak isteyen anlar, anlamamak isteyen anlamaz, farklı yerlere çeker. Herkesin kendi sorunu. Kimseye cevap verip polemiğe girme niyetim yok.
 
Bu herşeye çok güzel bir cevaptır ötesine gerek yok bana cevap yazacak herkese benim cevabım bu olsun hadi yasaklarınızla yaşayın öyle mutluysanız.Sevgiyle kalın...
[video=dailymotion;x1anbdf]http://www.dailymotion.com/video/x1anbdf_baris-atay-in-tbb-de-yaptigi-konusma_news[/video]
 
Adamlar tabiki tahrip edildi diyecekler konuşmalar için.
doğruladıktan sonra dememeleri saçmalık olacaktı elbette.
kardeş biz şimcik türkiyeyi 8 füzeyle bombalayacaktok ama dinlendik tüh yakalandık,bizi mazur görün mü diyeceklerdi.
 
Son düzenleme:
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/...ris_Atay__Pir_Sultan_Abdal_gibi_ozguruz_.html
alıntıdır

Barış Atay konuşmasının metni şu şekildedir:

‘Engellere rağmen doğruları söyleyeceğiz’
Sanata ve özellikle tiyatroya olan aşkımın en büyük sebeplerinden biri hayal gücünün sınırsızlığına olan hayranlığımdır. Hayal gücünü geliştiren etkenlerden biri de kuşkusuz çocukluğumda dinlediğim, duyduğum masallardır. Bir çocukken ağzımız açık dinlediğimiz masallar için bunca yıl sonra söyleyebileceğim en öncelikli şey her masalın sonunda iyilerin bütün zorluklara rağmen kazandığıdır. Bir masal kahramanı değiliz elbette ama bu zor günlerde, biliyorum ki, cesur ve iyi bir masal kahramanı gibi karşımızdaki bütün kötülüklerin üstesinden geleceğiz ve karşımıza çıkan bütün engellere, engellemelere rağmen korkusuzca doğruları söylemeye devam edeceğiz. İşte bu sebeplerden dolayı sanat, özü itibarıyla muhaliftir. Sanatçı, ideolojisi ne olursa olsun, hiçbir durumda, iktidarın ya da egemen güçlerin güdümünde olmaz, olamaz. Gördüğü her yanlışı, yarattığı, icra ettiği sanat eseri dahil, fırsat bulduğu her ortamda söyler ve farkındalık yaratır. O yüzden de faşist, dikta rejimlerinin en çok saldırdığı alanlardan biri sanattır ve her defasında yanlışlarını yüzlerine vuran sanatçıları zapturapt altına almaya çalışır.
‘12 yıllık rejimin en sert zamanları...’
Bunun örneklerini Türkiye’de daha önce görmediğimizi söyleyemeyiz ne yazık ki... Nâzım Hikmet, Sabahattin Ali, Ahmet Kaya, Yılmaz Güney gibi daha birçoklarını sayabileceğimiz nice edebiyatçı ve sanatçı yaşadıkları dönemlerin egemenlerine karşı, cesurca mücadele ettikleri için baskılara maruz kalmış ve bedeller ödemiştir. AKP’nin 12 yıllık baskıcı rejiminin en sert zamanlarını yaşadığımız günümüzde de durum pek farklı değil. Devlet Tiyatroları ve Şehir Tiyatroları’nı kendi ideolojilerine göre dizayn etmeye çabalayan hükümet, muhalif özel tiyatrolara yardımı keserek, gözdağı vermeye çalışmaktadır. Hatta adına “muhafazakâr sanat” dediği bir sözüm ona durum yaratmaya çalışarak, tiyatro başta olmak üzere, sanatın her alanına müdahale etmektedir. “Ucube” diyerek heykelleri yıktırmakta, içine tükürmekte, resim sergilerini engellemekte, şarkı sözlerini, TV dizilerini sansürlemekte, sinema filmlerinin ne kadar ahlâklı ve aile yapısına uygun olup olmadığını tartışmakta, balerinlerin eteğini uzatmayı, sunucuların dekoltelerini kapatmayı kendine görev edinmekte; arkeolojik kazılara “çanak çömlek” diye yutturamayacağı kadar büyük olanları barajlarla sular altında bırakmaktadır. Bir nevi ortaçağ karanlığı özlemiyle yanıp tutuşanlar, bu ülkenin özgür geleceği için mücadele eden düşünce, edebiyat, sanat ve bilim insanlarının davalarını halkından ve ülkesinden uzaklaştırmak için ellerinden geleni yapmaktadır.
‘Omurgasızlar sanatçı ilan ediliyor’
Kendi alanlarında çok değerli sanatçılar, Mehmet Ali Alabora’ya yapıldığı gibi, meydanlarda yuhalatılmakta, Fazıl Say gibi hapse atılmakla tehdit edilmekte ve iktidar yanlısı gazetelerden iğrenç manşetlerle hedef gösterilmektedir. Fakat kendilerine sorgusuz sualsiz itaat eden, omurgasız, hiçbir düşünceye ve kendine ait bir fikre sahip olmayan - sözüm ona - sanatçıları, halka “İşte sizin sanatınız ve sanatçınız” diye yutturmaya çalışmaktadır. Özellikle Gezi Direnişi’nden bu yana muhalif, karşı sesi bastırmak için insan üstü bir çaba sarf eden iktidar güçleri, sesini kesemediği her kesimle bir şekilde işsiz bırakımayı denemektedir. Gazetecisinden sanatçısına herkes, iktidara 12 yıl boyunca sonsuz destek veren TV kanalları ve gazetelerin sahiplerinin de çanak tutmasıyla bu operasyonlardan nasibini almaktadır. İşsiz bırakılarak susturamadığı insanları karalamaktan çekinmeyen iktidar, 50 kilogram uyuşturucuyla yakalanan ve “içici” olduğunu iddia eden “Başbakan yeğenlerini” görmezden gelmekte, ama oyuncuları sabah operasyonları ile evlerinden alıp, uyuşturucu satan ve durmadan içen müptelalar gibi göstererek, itibarsızlaştırmaya çalışmaktadır.
‘Şaşırmıyorum’
Bütün bunları tabii ki şaşırdığım için söylüyor değilim. Zaten kendileri milyar dolarları ayakkabı kutularında götürürken, baklava çalan çocukları hapseden, başkasının yerine akbil basan ve devleti 4 lira zarara uğratan güvenlik görevlisine 7 yıl isteyen, cezaevinde çocuklara tecavüz edilmesine sessiz kalan, onlarca yaratığın tecavüzüne uğrayan küçücük kızları “Rızası vardı” diyerek suçlu çıkarmaya çalışan, gencecik, cesur ve yiğit çocuklarını sokak ortalarında, meydanlarda öldürülmesinin emrini verdiğini söyleyip, polisi kahraman ilan eden ama operasyonlar kendilerine ve oğullarına ulaşınca kahraman polislerin binlercesini “ülkesinin güzide yerlerini görsünler” diye oradan oraya gezdiren, daha düne kadar el ele, kol kola ülkeyi beraber mahvettikeri, hatta “Ne istediler de vermedik” dedikleri yol arkadaşlarını, çıkarları çatışınca “inde yaşayan çete, paralel devlet” olmakla suçlayan, sabah aynaya bakıp, kendi yüzlerini beğenmeseler, hemen suçunu dış mikralara atan, milyonlarca ağacı kesip, ormanları, sahilleri rant uğruna peşkeş çekip, yeşil sevdalısı olduklarında canlarını kurtarmaya çalışan gençlerini şiddetli polis saldırısı sürerken “camide içki içtiklerini”, üzeri çıplak onlarca erkeğin, başörtülü olduğu için bir kadına saldırdıkları fantazisini yaratan, hatta bu fantaziyi içeren görüntüleri 30 cumadır hâlâ izleteceğini iddia eden, taşı silah sayıp, sapanga atan teyzeyi “terörist” diye yargılayan ama MİT eşliğinde satırlarla kafa kesen El-Nusra üyelerine “insani silah yardımı”nda bulunan, kendi emirleriyle Roboski’de, Gezi’de, kötü ve güdümlü dış politikaları yüzünden Reyhanlı’da katledilenlere ağzını açmayıp, Mısır’da, Suriye’de olanları dezenformatif haberlerle besleyip dillerinden düşürmeyen, “dindarız” diye övünüp, Başbakan’ın Allah’ın bütün vasıflarını taşıdığına inanan, dokunmanın ibadet, doğduğu yerin kutsal olduğunu düşünen, oğulları gözaltına alındığında acı çeken bakanlarla empati kurup, öldürülen çocukların babaları yokmuş gibi davranan, ülkede nerdeyse tutuklanmayan, yolsuzlukları ortaya çıkınca bundan “masumiyet karinesini” hatırlayan ama hâlâ her şeye rağmen sadece yol yapmakla ve TOKİ binaları açmakla övünebilen, inşaat dışında hiçbir yetkinliği olmayan bir zihniyetin; 50 kilogram uyuşturucuyla yakalanan yeğeninin içici olduğuna inanmaması normaldir. Çünkü bu fantazi dünyasına başka türlü ulaşılmaz.
‘Erdal gibi özgürüz’
Ülkemin savcısının hayal gücünü zorlayan sizlere bu ülkenin bir genci olarak şunu söylemek zorunluluğumdur. Biz sizden özgürlük talep etmiyoruz. Bizler, sizerin hayal dahi edemeyeceği kadar özgürüz. Şeyh Bedrettin gibi özgürüz. İşkence karşısında tek bir geri adım atmayan Hallacı Mansur, “Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan” diyen Pir Sultan Abdal gibi özgürüz. Zulmün karşısında eğilmeyen Deniz gibi, Mahir gibi, üzerinizden nemalanmaya çalıştığınız Erdal gibi özgürüz. Cesaretlerinden, güzel gülüşlerinden korktuğunuz Ali İsmail Korkmaz, Ethem, Abdullah, Ahmet, Medeni, Mehmet, Hasan Ferit ve Berkin Elvan gibi özgürüz ve sizler asla özgürlüğümüzü elimizden alamayacaksınız.
 
Son düzenleme:

Bu kadar kolay ifade edilecek ve gülünecek bir durum değil bence oky , ortada çok çok ciddi bir casusluk var .

Bu ne popiş popiş kasetlerine , ne buyrun efendim , tamam efendim telefon görüşmelerine benzemez .

Savaş stratejilerini yapmak benim vazifem değil , ki ben savaş stratejilerini okumuş biriyim ama bu kasedin lanse edilmesini tafrif edilmiş / edilmemiş ortalara dökülmesini esefle kınayacak kadar vatandaşım sadece .

Tahrif edilme olasılığını neden hiç düşünmek istemezsin ?

Bak ben olasılıktan bahsediyorum sadece , mesela kasedin el değmemiş bir bakir olduğunu düşünerek de yorumlayabiliyorum olayı .

Tahrif edilmiş olma olasılığından da bakmak zor olmasa gerek ?

Ama bunları değerlendirmek görecelidir .

Tek su götürmez vatana ihanet bu kasetin ortaya sunuluş şeklidir .

Savaştan kaçınmak için mi , ülke sevdası için mi piyasa sürüldü bu kaset ? Aman Türkiye dikkat , bakın ne dolaplar dönüyor arkanızdan bilin diye mi servis edildi bu kaset ?

Dostu düşmanı iyi sentezlemek gerek .

Biraz önce yazdığım gibi , çemberin çoook dışından bakabilmek gerek olaylara .
 
kimse kusura bakmasın benim için vatana ihanet 8 füzenin benim ülkeme benim devletimin tarafından atılmasıdır. o füzenin isabet alacağı çoluk çoculk,ve sivil halktan insanların öldürülmesidir. işimize gelince yok uydurma bu,,işimize gelince var ama montaj.
hadi oradan derler adama
 

aynen katılıyorum aus
beğenemediğim için alıntılamak istedim
 

evet çok korkunç ve ne pahasına olursa olsun bu vatan hainlerinin temizlenmesi gerekiyo
yoksa her daim ülkenin başına bela olacaklar
 
Son düzenleme:

Ağzına sağlık oky beğenemedim bir çok yazını bunu alıntılayayım dedim canım.
 

Boş alana atarım dediği füzelerden mi bahsediyorsunuz?
 
Ben savaşa girmek istemiyorum . Bakın bu benim şuan için kişisel fikrim .

Kişisel fikrim bu diye , devletin görüşmesini yontup biçip yorumlamam ama . Boş alan diyorsa boş alandır , sivil halkı katmak , olayı şuan bizim için hiç lazım olmayan şekilde provake etmektir .

Devletinin hükümet ve askeri kanadının üst düzey konuşması yayınlanınca vehamete düşmemek ve bundan nemalanmak bana göre iş değil .

Devletin savaş stratejilerini peş keş çeken adamlara fırsat vermekte bana göre değil .

Ve konuşmayı dinlediğimde içeriğinden daha çok korkutuyor beni bu gücün ellerinde olması birilerinin.

Şimdi bu konuşmaların akıbetini merak etmiyorsanız bilemem , Suriyenin tepkisini mesela ?

Kapalı kapılar ardında konuşulan ülke meselelerinin hem de dış politikanın lanse edilmesi , hükümete bir darbe gelsin de nereden gelirse gelsin mantığı ile karşılanıyorsa bunu da anlamam imkansız !
 
exmadon .!.:
Boş alana atarım dediği füzelerden mi bahsediyorsunuz?
Genişletmek için tıkla...

füze ister boş alana atılacak olsun ister 2.roboski gorelim... onlar nezdinde birsey degisecegini sanmıyorum.

roboskide ölenler de bizim cocuklarımız, aglayan bizim analarımızdı; savaş cıksa orada hayatını tehlikeye attıkları gencler de bizim askerimiz yine aglayacak olanlar bizim analarımız...

sorun bile/isteye savaşa sürükleniyor olmamız. ustelik savunma amaçlı da degil, bahaneler uydurarak...

adamların gözünü kan bürümüş diyecegim ama düşüncelerini "öfke" olarak nitelendirmek zayıf kalıyor.
 
Bu konuşma yayınlandıktan sonra Suriye'nin eli boş duracağını zannetmiyorum.
Olmayacaksa bile zorla savaş çıkarmış olacak servis edenler.
 
herkes son ses kaydınn doğruluğunur kabul etti de şu insanlar neden edemiyor ... RTE ve Bakanlar herkes kabul etti haa MİT ekip kurup arama bile yaptırdı... Kabul etmeyenler neden etmiyor?
 
Cevap yazabilmek için giriş yapmalı veya kayıt olmalısınız.

Benzer Konular

Türkiye'de bugüne kadar hangi siteler yasaklandı?
Yorumlar
1
Görüntüleme
2K
ema1
O
Twitter neden kapatıldı? İşte nedeni
Yorumlar
6
Görüntüleme
457
okypete
O
Z
Sosyal medyada fotoğraf sildirmek çok ama çok zor
Yorumlar
7
Görüntüleme
698
shot
S
293 telefon şirketine büyük şok!
Yorumlar
1
Görüntüleme
458
Chess
Youtube Kapatıldı Youtube Neden Kapatıldı?
Yorumlar
1
Görüntüleme
552
koalaseven
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…