Yıllar Geçiyor Ama Ben Yaşamamış Gibi Hissediyorum, Önerisi Olan Var mı?

MIRILLIA

Üye
Kayıtlı Üye
12 Ekim 2021
84
113
Merhabalar değerli hanımlar.. Kendimi elimden geldiği kadar ifade etmeye çalışacağım, önerisi olanları dinlemek ve biraz da dertleşmek için bu konuyu açtım.. Otuzlu yaşlarımin başındayım, iki güzelliğin annesiyim, çalışıyorum. Benim sorunum şu, sanki bana bir hayat verilmiş ama ben bu hayatla ne yapacağımı bilmiyorum, her şey yolunda olsa bile içimde huzur hissedemiyorum. Bunda etkisi olduğunu düşündüğüm durumlar var elbette, kötü ve sağlıksız bir aile ortamında büyüdum, yakınlarımi kötü sebeplerden ani şekilde kaybettim ve hâlâ ozlemlerini hissediyorum, sonrasında yaşanan büyük depremlerden etkilenen illerin birinde yaşıyorum ve toparlamak için ne yazık ki çok zaman zaman gerekiyor, oturmuş bir yaşam akışı henüz yok.. Yıllar ben anlamadan geçmiş ve ben hızla yaşlılığa doğru gidiyorum sanki.. Hep benden bekleneni yaptım ama kendimi merkeze koyduğum pek olmamış, hayat öyle anı hissetmeden, sorumlulukların altında ezilerek, birilerinin duygudurumunu ya da baskalarinin ne hissedecegini düşünerek, ya dünü ya da geleceği düşünerek geçmiş sanırım.. Hayat bana pek dokunmamış sanki.. Yaşlanmaya doğru gittiğim dusuncesi , bende yaşamadan ölmek gibi düşüncelere sebep oluyor, hayatım boş geçerse ve ben yıllar sonra da böyle hissediyor olmaktan, ölümden ve bilinmezlikten korkar oldum.. Bu yaşadıklarımin etkisini aynada yüzümde görüyorum , eski fotoğraflarimla aramda fark var Cok zaman gecmemis olmasına ragmen.. Bu arada, çevremde sevilen ve aranan bir insanim, insanlar benimle konusmayi, bir şeyler paylaşmayı sever, düşüncelerim önem görür , çevremde begenilirim, aile yasantima ve cevremle ilişkilerime önem veririm. Ancak bu olumsuzlukların gölgesinde geçen yillardan sonra ben bazı şeylerin farkına yeni yeni varıyorum, dünü veya yarınları düşünmemek, hayatın kısa olduğu, kendimize özen gostermek, bakımın iyi hissetmedeki önemi vs.. Bazı konularda çaba göstermeye basladim ve artık bilinçsizce yaşamak istemiyorum, yapmak istediğim şeylerin üzerine düşünerek hareket etmek istiyorum.. bu anlamda , daha kaliteli bir hayat yaşamak icin sizlerin önerileri ne olabilir, siz neler yapıyorsunuz ? Yaşın ilerlemesi konusu sizde kaygı uyandırıyor mu? Daha iyi yaşarsam bu kaygı da azalır aslında diye düşünüyorum, ne dersiniz? Bir de son olarak, yüzümde gülümseme çizgilerim ve göz çevremdeki çizgilerin bir ikisi belirgin bir hal almaya başladı, yüzüm daha az canli gibi duruyor, gülümseme çizgisini çok önemsemiyorum ama diğer ufak tefek kırışıklıklar ve canlılığı yeniden kazanma konusu için ne önerirsiniz?.şu an nemlendirici ve güneş kremi kullanmaktayım düzenli olarak, ne eklemeliyim ? Hepinize çok teşekkür ederim güzel hanımlar 🌷🌷
 
43 yaşındayım, bende gençen gün benim zamanım Nezaman gelecek diye düşünürken buldum kendimi…. Ne çocuk olabildim ne genç, bir cam fanusun içinde kalmışım yıllarca, sonrasında ise evlilik çocuklar derken sıra bana gelmemiş hiç …. Bende bir kaç fikir alayım bari
 
Benzer duyguları çoğu kişi yaşıyor bence. Hayata fazla anlam yüklüyoruz. Bazen benimle aynı standartlarda olan kişilere bakıp 'ne güzel hayatına devam ediyor' diye düşünürken buluyorum kendimi. Sonra bi bakıyorum ben de aynı durumdayım. Demek ki dışardan ben de 'hayat devam ediyor' hissi uyandırıyorum. Herkes bir mücadele içinde ve nefes aldığımız sürece bu mücadele devam edecek.
 
43 yaşındayım, bende gençen gün benim zamanım Nezaman gelecek diye düşünürken buldum kendimi…. Ne çocuk olabildim ne genç, bir cam fanusun içinde kalmışım yıllarca, sonrasında ise evlilik çocuklar derken sıra bana gelmemiş hiç …. Bende bir kaç fikir alayım bari
Ben de benzer düşünceler içindeyim.. Yapmak istediklerim , ne istediğim konusunda pek düşünmemişim, böyle öğrenerek büyüdük.. Ben kırmaya çalışacağım bunu
 
Benzer duyguları çoğu kişi yaşıyor bence. Hayata fazla anlam yüklüyoruz. Bazen benimle aynı standartlarda olan kişilere bakıp 'ne güzel hayatına devam ediyor' diye düşünürken buluyorum kendimi. Sonra bi bakıyorum ben de aynı durumdayım. Demek ki dışardan ben de 'hayat devam ediyor' hissi uyandırıyorum. Herkes bir mücadele içinde ve nefes aldığımız sürece bu mücadele devam edecek.
Aynen, yazdığınız gibi sizlerden farklı bakış açıları edinmeye çalışıyorum. Sanırım beni bahsettiğim vefatlar etkiledi, hayatın kısa olduğunun farkına vardım ve bu beni daha kaliteli yaşama, en azından kendimi de dikkate alma çabasına itiyor.. Bu anlamda ne yapabilirim diye fikir almak istiyorum 🌷
 
Merhabalar değerli hanımlar.. Kendimi elimden geldiği kadar ifade etmeye çalışacağım, önerisi olanları dinlemek ve biraz da dertleşmek için bu konuyu açtım.. Otuzlu yaşlarımin başındayım, iki güzelliğin annesiyim, çalışıyorum. Benim sorunum şu, sanki bana bir hayat verilmiş ama ben bu hayatla ne yapacağımı bilmiyorum, her şey yolunda olsa bile içimde huzur hissedemiyorum. Bunda etkisi olduğunu düşündüğüm durumlar var elbette, kötü ve sağlıksız bir aile ortamında büyüdum, yakınlarımi kötü sebeplerden ani şekilde kaybettim ve hâlâ ozlemlerini hissediyorum, sonrasında yaşanan büyük depremlerden etkilenen illerin birinde yaşıyorum ve toparlamak için ne yazık ki çok zaman zaman gerekiyor, oturmuş bir yaşam akışı henüz yok.. Yıllar ben anlamadan geçmiş ve ben hızla yaşlılığa doğru gidiyorum sanki.. Hep benden bekleneni yaptım ama kendimi merkeze koyduğum pek olmamış, hayat öyle anı hissetmeden, sorumlulukların altında ezilerek, birilerinin duygudurumunu ya da baskalarinin ne hissedecegini düşünerek, ya dünü ya da geleceği düşünerek geçmiş sanırım.. Hayat bana pek dokunmamış sanki.. Yaşlanmaya doğru gittiğim dusuncesi , bende yaşamadan ölmek gibi düşüncelere sebep oluyor, hayatım boş geçerse ve ben yıllar sonra da böyle hissediyor olmaktan, ölümden ve bilinmezlikten korkar oldum.. Bu yaşadıklarımin etkisini aynada yüzümde görüyorum , eski fotoğraflarimla aramda fark var Cok zaman gecmemis olmasına ragmen.. Bu arada, çevremde sevilen ve aranan bir insanim, insanlar benimle konusmayi, bir şeyler paylaşmayı sever, düşüncelerim önem görür , çevremde begenilirim, aile yasantima ve cevremle ilişkilerime önem veririm. Ancak bu olumsuzlukların gölgesinde geçen yillardan sonra ben bazı şeylerin farkına yeni yeni varıyorum, dünü veya yarınları düşünmemek, hayatın kısa olduğu, kendimize özen gostermek, bakımın iyi hissetmedeki önemi vs.. Bazı konularda çaba göstermeye basladim ve artık bilinçsizce yaşamak istemiyorum, yapmak istediğim şeylerin üzerine düşünerek hareket etmek istiyorum.. bu anlamda , daha kaliteli bir hayat yaşamak icin sizlerin önerileri ne olabilir, siz neler yapıyorsunuz ? Yaşın ilerlemesi konusu sizde kaygı uyandırıyor mu? Daha iyi yaşarsam bu kaygı da azalır aslında diye düşünüyorum, ne dersiniz? Bir de son olarak, yüzümde gülümseme çizgilerim ve göz çevremdeki çizgilerin bir ikisi belirgin bir hal almaya başladı, yüzüm daha az canli gibi duruyor, gülümseme çizgisini çok önemsemiyorum ama diğer ufak tefek kırışıklıklar ve canlılığı yeniden kazanma konusu için ne önerirsiniz?.şu an nemlendirici ve güneş kremi kullanmaktayım düzenli olarak, ne eklemeliyim ? Hepinize çok teşekkür ederim güzel hanımlar 🌷🌷
31 yaşına gireceğim o yaşlanma kaygısı bende de var maalesef.çizgi yok ama beyazlar çoğalmış benim de canımı sıkıyor.acaba orta yaş bunalımına mi girdik? Ben de kendimi hiç iyi hissetmiyorum bu günlerde.
 
Aynen, yazdığınız gibi sizlerden farklı bakış açıları edinmeye çalışıyorum. Sanırım beni bahsettiğim vefatlar etkiledi, hayatın kısa olduğunun farkına vardım ve bu beni daha kaliteli yaşama, en azından kendimi de dikkate alma çabasına itiyor.. Bu anlamda ne yapabilirim diye fikir almak istiyorum 🌷
Bazı illerde sosyal etkinlik grupları oluyor,doğa gezileri,çöp toplama,huzur evi ziyaretleri,kitap okuma ve değerlendirme birkaç doğa gezisi etkinliğine katılmıştım güzel oluyor çocuklarim küçük olduğu için devam edememiştim..Bu tarz bir şeye katilirsaniz her günü dolduracak etkinlik yapılıyor toplu müsait olduklarınıza katılıp kaliteli zaman gecirebilirsiniz
 
Aynen, yazdığınız gibi sizlerden farklı bakış açıları edinmeye çalışıyorum. Sanırım beni bahsettiğim vefatlar etkiledi, hayatın kısa olduğunun farkına vardım ve bu beni daha kaliteli yaşama, en azından kendimi de dikkate alma çabasına itiyor.. Bu anlamda ne yapabilirim diye fikir almak istiyorum 🌷

Hepimiz zaman zaman böyle hissediyoruz, 47 yaşındayım geçen yıl emekli olduktan sonra benzer duygular içindeydim, kendimi amaçsız, faydasız, boşa vakit geçiren biri olarak gördüm aylarca. Sorumlulukları, üzüntüleri olan bir hayat yaşadım, kötü bir çocukluk ve ergenlik geçirdim, ağır travmalar yaşadım, sonra ölümler oldu kayıplar oldu. Bir süre toparlanamadığım bir süreç yaşadım, 30 lu yaşlarımda yas için terapi aldım ilaç sınırlı bir süre kullandım. Şimdilerde dışarı çıkmakla sorun yaşıyorum hiç canım istemiyor çıkmak, sosyalleşmek, insan görmek ... Evde bir kütüphanem var bolca kitap ve huzur içeren, bir odamda dikiş makinam vardı yanına bir overlok alarak orayı atölyeye çevirdim, dikiş dikip ürünlerimi satıyorum ufak tefek. Yaşadığım onca yılın ardından kendimle ilgili öğrendiğim net gerçek meşgul olmam ve üretmem gerektiği yoksa depresif oluyorum. Dostlar, gezmeler görmeler bir iki gün güzel gelse de sonra da fayda vermiyor. Size de önerim kendinizi dinleyin ne istiyorsunuz anlayın. Deprem gibi korkunç bir olayı da kendi başınıza atlatmaya çalışmayın bir danışmanlık almanızı öneririm sonrasında ufkunuz açılacaktır. Ha birde inancınız var mı bilmiyorum ama bana namaz kılmak çok iyi geldi, dua etmek Allah'a yakın hissetmek ruhumu iyileştirdi. Artık hayat şöyle olmalı böyle olmalı demiyorum yolcuyuz geçip gidiyoruz diye bakıyorum olaya
 
31 yaşına gireceğim o yaşlanma kaygısı bende de var maalesef.çizgi yok ama beyazlar çoğalmış benim de canımı sıkıyor.acaba orta yaş bunalımına mi girdik? Ben de kendimi hiç iyi hissetmiyorum bu günlerde.
Beyazlar bende de çoğaldı, bizde aslında genetik bir durum ama yine de yaşın ilerlediğini gösteren en somut şeylerden biri olduğu için gözüm kayıyor sürekli 😀 Sizin aklinizdan bu konuda neler geçiyor mesela?
 
Bazı illerde sosyal etkinlik grupları oluyor,doğa gezileri,çöp toplama,huzur evi ziyaretleri,kitap okuma ve değerlendirme birkaç doğa gezisi etkinliğine katılmıştım güzel oluyor çocuklarim küçük olduğu için devam edememiştim..Bu tarz bir şeye katilirsaniz her günü dolduracak etkinlik yapılıyor toplu müsait olduklarınıza katılıp kaliteli zaman gecirebilirsiniz
Yaşadığım yerde sosyal hayat ve etkinlik namına nerdeyse hiçbir şey yok , kişisel çaba göstererek bir şeyler yapılabilir belki.. Önerileriniz için çok teşekkür ederim ☺️ kişisel olarak yapmak adına değerlendireceğim
 
Hepimiz zaman zaman böyle hissediyoruz, 47 yaşındayım geçen yıl emekli olduktan sonra benzer duygular içindeydim, kendimi amaçsız, faydasız, boşa vakit geçiren biri olarak gördüm aylarca. Sorumlulukları, üzüntüleri olan bir hayat yaşadım, kötü bir çocukluk ve ergenlik geçirdim, ağır travmalar yaşadım, sonra ölümler oldu kayıplar oldu. Bir süre toparlanamadığım bir süreç yaşadım, 30 lu yaşlarımda yas için terapi aldım ilaç sınırlı bir süre kullandım. Şimdilerde dışarı çıkmakla sorun yaşıyorum hiç canım istemiyor çıkmak, sosyalleşmek, insan görmek ... Evde bir kütüphanem var bolca kitap ve huzur içeren, bir odamda dikiş makinam vardı yanına bir overlok alarak orayı atölyeye çevirdim, dikiş dikip ürünlerimi satıyorum ufak tefek. Yaşadığım onca yılın ardından kendimle ilgili öğrendiğim net gerçek meşgul olmam ve üretmem gerektiği yoksa depresif oluyorum. Dostlar, gezmeler görmeler bir iki gün güzel gelse de sonra da fayda vermiyor. Size de önerim kendinizi dinleyin ne istiyorsunuz anlayın. Deprem gibi korkunç bir olayı da kendi başınıza atlatmaya çalışmayın bir danışmanlık almanızı öneririm sonrasında ufkunuz açılacaktır. Ha birde inancınız var mı bilmiyorum ama bana namaz kılmak çok iyi geldi, dua etmek Allah'a yakın hissetmek ruhumu iyileştirdi. Artık hayat şöyle olmalı böyle olmalı demiyorum yolcuyuz geçip gidiyoruz diye bakıyorum olaya
Emekliliginiz ve hayatınızın yeni dönemi hayirli olsun ☺️Geçmişte benzer şeyler yaşamışız aslında.. Onların etkisi olduğunu düşünüyorum.. Dediğiniz gibi, bu aralar biraz kendimi dinleme ve hedef belirleme noktasındayim, daha farkında olarak yaşamak istiyorum her açıdan, bu sebeple konu açmak istedim.. Son cumlenize katılıyorum, belki de beklentilerimiz ya da düze cikma umudumuz bizi yoruyor, çünkü hayatta oldukça bir şeyler ters gidebilir, sorun yaşayabiliriz.. Düze çıkmayı beklemeden,akışta yaşamak daha mantıklı geliyor çünkü her şey kontrolümüz altında değil.. Kütüphane olusturma fikrim var benim de, kitaplarımı düzenleyip okuma yapabileceğim bir alan hos olabilir , önerileriniz için çok teşekkür ederim.. Ben de calisma ve üretmeye tutunuyorum, iyi geliyor kesinlikle
 
Oğlum vae, konum vardı hatta. Aslında oğlumdan değil de bizden kaynaklı zorluk. Eşimi itekleye itekleye çocukla iletişimini attırdım. Faydası oldu. Artık babamı seviyorum diyor. Bu son 10 günde olan değişim. Vurma ittirme olmuyor.

Eş, çocuk, kv stresi derken bende saldım. Babamın da sağlık sorunu olunca kaybetme korkusu yaşıyorum. Oğlum dedesine çok bağlı. Birazda onun içinde endişem var.

Kitap okurdum, okuyamıyorum. Dine yöneleyim dedim, olmadı 🥴... Yarım kalıyor... İşler yarım. Ben yarım... Ben böyleyken çevremi toparlamaya çalışıyorum. Haliyle mümkün olmuyor...

Gelecek kaygısı da eklendi. Kendimi planlar yaparken buluyorum, mümkün olmuyor tabi... Gelecek kaygısı derken kv yanlız. Tek bırakmaya gönlüm el vermez. Gelse, eşim oğlum anlaşamıyor. İleride kimin ne olacağı zaten belli değil. Ölüm yaş sormuyor 🙄 kafam Bi dünya.

Anda yaşamayı beceremedim.... Yorumları okuyacağım...

Regliyim... İyice dibe vurdum
 
Regliyim kelimesine kadar ciddi ciddi okudum, o kısımda gülümsedim ☺️ Umarım sizin bu ruh halimiz ona bağlıdır ama insan kendini onu dusunurken bunu düşünürken bir şeyleri toparlamaya çalışırken kaybolmuş hissediyor değil mi?
Oğlum vae, konum vardı hatta. Aslında oğlumdan değil de bizden kaynaklı zorluk. Eşimi itekleye itekleye çocukla iletişimini attırdım. Faydası oldu. Artık babamı seviyorum diyor. Bu son 10 günde olan değişim. Vurma ittirme olmuyor.

Eş, çocuk, kv stresi derken bende saldım. Babamın da sağlık sorunu olunca kaybetme korkusu yaşıyorum. Oğlum dedesine çok bağlı. Birazda onun içinde endişem var.

Kitap okurdum, okuyamıyorum. Dine yöneleyim dedim, olmadı 🥴... Yarım kalıyor... İşler yarım. Ben yarım... Ben böyleyken çevremi toparlamaya çalışıyorum. Haliyle mümkün olmuyor...

Gelecek kaygısı da eklendi. Kendimi planlar yaparken buluyorum, mümkün olmuyor tabi... Gelecek kaygısı derken kv yanlız. Tek bırakmaya gönlüm el vermez. Gelse, eşim oğlum anlaşamıyor. İleride kimin ne olacağı zaten belli değil. Ölüm yaş sormuyor 🙄 kafam Bi dünya.

Anda yaşamayı beceremedim.... Yorumları okuyacağım...

Regliyim... İyice dibe vurdum
Regliyim kelimesine kadar ciddi ciddi okudum, o kısımda gülümsedim ☺️ Umarım sizin bu ruh halimiz ona bağlıdır ama insan kendini onu dusunurken bunu düşünürken bir şeyleri toparlamaya çalışırken kaybolmuş hissediyor değil mi?
 
Genel olarak mutlu bir insanim.

Mutlu olmanin sırri mutluluğu aramamak.
Sadece üçüncü gözünüzü açmaniz yeterli. İçinizdeki cocukla bol bol konuşun. O sizi yönetir ve doğru yolu gösterir.

Çevremde gözlemlediğim tek şey bu. Mutsuz insanların içindeki çocuk küsmüş, asla konuşmuyor. Iç sesleri yetişkin, hayat kaygisi olan, yarali ve sinirli bir kadin.

Çizgiler için baby botox önerebilirim. Beyaz saça karşı bol selenyum, biothin ve çinko.
 
Çocukken en sevdiğiniz aktivite neydi? En sevdiğiniz yemek? En sevdiğiniz kıyafetler ve renkler? Hangi mesleğe imreniyordunuz mesela?
Tabiki çocukluk halinize geri dönemezsiniz ama o çocukla barışmadan mutlu olmaniz fazla mümkün değil.
 
Merhabalar değerli hanımlar.. Kendimi elimden geldiği kadar ifade etmeye çalışacağım, önerisi olanları dinlemek ve biraz da dertleşmek için bu konuyu açtım.. Otuzlu yaşlarımin başındayım, iki güzelliğin annesiyim, çalışıyorum. Benim sorunum şu, sanki bana bir hayat verilmiş ama ben bu hayatla ne yapacağımı bilmiyorum, her şey yolunda olsa bile içimde huzur hissedemiyorum. Bunda etkisi olduğunu düşündüğüm durumlar var elbette, kötü ve sağlıksız bir aile ortamında büyüdum, yakınlarımi kötü sebeplerden ani şekilde kaybettim ve hâlâ ozlemlerini hissediyorum, sonrasında yaşanan büyük depremlerden etkilenen illerin birinde yaşıyorum ve toparlamak için ne yazık ki çok zaman zaman gerekiyor, oturmuş bir yaşam akışı henüz yok.. Yıllar ben anlamadan geçmiş ve ben hızla yaşlılığa doğru gidiyorum sanki.. Hep benden bekleneni yaptım ama kendimi merkeze koyduğum pek olmamış, hayat öyle anı hissetmeden, sorumlulukların altında ezilerek, birilerinin duygudurumunu ya da baskalarinin ne hissedecegini düşünerek, ya dünü ya da geleceği düşünerek geçmiş sanırım.. Hayat bana pek dokunmamış sanki.. Yaşlanmaya doğru gittiğim dusuncesi , bende yaşamadan ölmek gibi düşüncelere sebep oluyor, hayatım boş geçerse ve ben yıllar sonra da böyle hissediyor olmaktan, ölümden ve bilinmezlikten korkar oldum.. Bu yaşadıklarımin etkisini aynada yüzümde görüyorum , eski fotoğraflarimla aramda fark var Cok zaman gecmemis olmasına ragmen.. Bu arada, çevremde sevilen ve aranan bir insanim, insanlar benimle konusmayi, bir şeyler paylaşmayı sever, düşüncelerim önem görür , çevremde begenilirim, aile yasantima ve cevremle ilişkilerime önem veririm. Ancak bu olumsuzlukların gölgesinde geçen yillardan sonra ben bazı şeylerin farkına yeni yeni varıyorum, dünü veya yarınları düşünmemek, hayatın kısa olduğu, kendimize özen gostermek, bakımın iyi hissetmedeki önemi vs.. Bazı konularda çaba göstermeye basladim ve artık bilinçsizce yaşamak istemiyorum, yapmak istediğim şeylerin üzerine düşünerek hareket etmek istiyorum.. bu anlamda , daha kaliteli bir hayat yaşamak icin sizlerin önerileri ne olabilir, siz neler yapıyorsunuz ? Yaşın ilerlemesi konusu sizde kaygı uyandırıyor mu? Daha iyi yaşarsam bu kaygı da azalır aslında diye düşünüyorum, ne dersiniz? Bir de son olarak, yüzümde gülümseme çizgilerim ve göz çevremdeki çizgilerin bir ikisi belirgin bir hal almaya başladı, yüzüm daha az canli gibi duruyor, gülümseme çizgisini çok önemsemiyorum ama diğer ufak tefek kırışıklıklar ve canlılığı yeniden kazanma konusu için ne önerirsiniz?.şu an nemlendirici ve güneş kremi kullanmaktayım düzenli olarak, ne eklemeliyim ? Hepinize çok teşekkür ederim güzel hanımlar 🌷🌷
Zaman zaman ben de kendimi zamanın geçtiğini ve hayattan ne keyif aldığımı düşünürken buluyorum. Hep sorumluluk ve yetişme kaygısı, yorgunluğu...

Son yıllarda gereksiz fedakarlık, gereksiz arkadaşlık, gereksiz görüşmeler vs vs yapmayarak kendimi korumaya çalışıyorum.
Daha çok kitap okuyorum, film izliyorum.
Zamanla gördüm ki, çevrendekilere önem versen de sen onların gözlerinde biçtiği pay kadarsın zaten.
Bahsettiğim şey çıkarcı, tamamen bencil biri olmak değil ama kendimi değerli görmek, o an istemediğim şeyi söylemek...

Bu arada canlılık için mutlaka iyi bir c vitamini ( araştırarak) kullanabilirsiniz. Yazın sadece akşam yatarken uygulamanız yeterli.
Bir de antioksidan destekleyici vitaminler kullanabilirsiniz.
 
Regliyim kelimesine kadar ciddi ciddi okudum, o kısımda gülümsedim ☺️ Umarım sizin bu ruh halimiz ona bağlıdır ama insan kendini onu dusunurken bunu düşünürken bir şeyleri toparlamaya çalışırken kaybolmuş hissediyor değil mi?
Aslında bir parça etkiliyor, ama regl olunca dipte oluyorum. Bittiğinde tam yüzeye çıkamıyorum. Kv ile çok iletişime geçiyoruz. Kadın depresif onun negatifliği geçiyor banada
 
Çok bir şey diyemiyorum bu “varoluşsal sancılar” hep insanda bir parça oluyor. Bu konuyu işleyen çoooook güzel bir dizi var hem çok komik hem de çok derin. Yalnız son sezona kadar izleyin. İzlediniz mi bilmem ama öneririm kesinlikle: the good place.

Kocaman sarılıyorum yalnız değilsiniz
 
Çok hoşuma gitti yazılanları okumak güzel bir konu olmuş. Ben de yazayım birkaç şey daha:

Bir şeyler almak insanı daha mutlu yapmıyor. Sosyal medyayı silin veya çok azaltın. Arkadaşlarınıza bile bakmayın sosyal medyada. Onlar bile yalan. Sevgilisiyle her gün sorun yaşayan kız kol kola foto atıyor yine. İnsan imreniyor.

Sosyal medyada her şey reklam. 1000 takipçisi olab arkadaşıma şirketlerden reklam geliyordu, çok ufak paralara. Şirketler gerçekçi gözüksün diye daha daha küçük takipçililere doğalmış gibi reklam veriyorlar. Daha fazla alıyoruz. Daha fazla çalışıyoruz. Halbuki çalışmasak belki daha az stresli oluruz.

Az almak az çalışmak çokça sevdiklerinle vakit geçirmek hayat bence.

Kimseden tavsiye almayın. Her fikri yazın ve neden bu fikrin doğru olabileceğini yazın sonra karşıt fikri yazın neden onun doğru olabileceğini yazın. Fikirleri aldığınız kişinin yetkinliğine bakın.

Geçen karatayın kitabını okudum. Kadın profesör dersiniz, deney yapıyor kendince. Tek bir gün tek bir kişi üzerinde deney yapıyor bakın ispatladım diyor. Böyle bir bilim yok gerçekten inanılmaz ya. Binlerce kişide belki onlarca farklı zamanda deneyeceksin ki bi anlamı olsun. En bilgili sandığımız kişiler bile güvenilir değil.

Gerçekten küçük şeyleri si..r edin. Bu aklımda oalcak mı 5 yıl sonra diyin. Olmayacaksa önemsiz bir karardır.

Siyah beyaz yoktur. Bir şey seçeceğinizde en mükemmelini bulmaya çalışmayın. Mükemmel yoktur. Kötü yönleri vardır herkesin ve her seçeneğin.

İnsanlarla kendinizi karşılaştırırken şunu iyi düşünün: sizle aynı ailede mi yaşadılar, bunun için ne kadar çalıştılar, aynı imkanlarınız var mıydı? Aynı imkanlarınız vardı ve siz az uğraştığınız için mi olmadı? Uğraşın tamam ama uğraştınız ve olmadıysa bazen şanstır. Hayat uğraştığınız şeyleri vermek zorunda değil. Bazen sadece olur. Bazen de aynı imkan size verilmemiştir. Hayatta aynı koşullardan gelmiyoruz. Kendinizi affedin. Olabildiğiniz kadarı yeterli.

Bugün yere düşseniz ağlayacak mısınız mesela bu neden bana oldu diye? Bu bir seçim. Diğer seçim de bazen olur demek. Kalkıp devam etmek.

“Duygusal dayanıklılık” ile ilgili videoları izleyin. İnsan üzülür evet zor zamanlar olur ve üzülürüz. Bu da hayatın bir parçası. Sonra devam ederiz. Bu da hayatın bir parçası.

İngilizce öğrenin.

Kendinize öğrenecek bir şeyler bulun. Hedefler koymaya devam edin. Bilmediğiniz bir şey öğrendikçe gençleşirsiniz. Beyniniz güçlü kalır.

Spor yapın.

En iyi şekilde hem spor yapıp hem iyi beslenip hem bilmem ne yapamıyorsanız en azından bir şey yapın: mesela her gün salata yiyin. Her gün meyve yiyin. Her gün video izlerken yürüyün.

Küçük alışkanlıklar ekleyerek iyileştirin hayatınızı kocaman adımlarla değil.

“Atomic habits” kitabını okuyun
 
Hiçbir zaman tam olmaz. Her gun bir daha bozulur. Mesela ev isleri… hicbir zaman tertemiz olmaz. Tam tertemiz olur tekrar acikilir yemek yapilir vs.

Değişim hayatın ta kendisi. Hayat tam olmamasıdır. Her şeyin tam olduğu yer bittiği yerdir.

Gerçek şairlerin ölü şairler olduğunu söyleyen ölü ozanlar derneği geldi aklıma ama onu izlemeyin şimdi kasvetli baya.

Biraz yapmak iyidir.

Ne yapmadığınıza ne kaldığına değil ne kadar ilerlediğinize bakın
 
X