• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

YGS birincisi samimi konuştu: ‘Hayvan’ gibi çalıştım

Chess

Nirvana
Kayıtlı Üye
14 Ağustos 2009
53.296
42.825
898
YGS birincisi samimi konuştu: ‘Hayvan’ gibi çalıştım

25/03/2016 17:59



Yüksek Öğretim Giriş sınavı sonuçları bugün açıklandı. 500 tam puan alarak birinci gelen Cemre Efe Karakaş’ın ilk açıklaması hayli samimiydi.

ygs-birincisi.jpg


Sonucun kendisi için sürpriz olduğunu söyleyen Karakaş, “Sınava hayvan gibi çalıştım. İnsanlar genelde sosyal aktivitelere de yer verdim diyor. Ben hiç yer vermedim. Sadece çalıştım” dedi.

Ailesinin başarısına karşılık sadece “Helal olsun” dediğini söyleyen Karakaş, arkadaşlarından gelen aramalar yüzünden telefonunun şarjının bittiğini söyledi.

Karakaş’ın samimi sözlerinden bazıları şöyle: “Boğaziçi Üniversitesi bilgisayar mühendisliğini düşünüyorum, onun dışında büyük bir hedefim yok. Daha önce birinci olanlar doğru söylüyorlar mı bilmiyorum, ama sadece çalışarak da birinci olabiliyorsunuz. Çok çalışmayıp sosyal aktivitelere de yer verip çok zeki olmakla olacak şey değil.”




Her yıl yaklaşık 2 milyon öğrencinin girdiği üniversiteye giriş sınavının birinci aşaması 2016 Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) 13 Mart tarihinde yapılmıştı.
http://www.diken.com.tr/ygs-birincisi-sinava-hayvan-gibi-calistim/
 
Gençlerimizin en güzel çağlarında yarış atı misali koşulduğu bu hengamede, böyle dört nala olup da çatlamamışsın çocuğum.
Artık tebrik mi edilir, hayret mi edilir, kabul mü edilir bilemeyeceğim...

17-18 yaşlarında bir genci "Hiçbir sosyal aktivitede bulunmadım" itirafına getiren sistem... Kara mizah olmalı...
 
videoyu izlerken aklımdan geçen umarım kpss kasmak zorunda olmazsın oldu:KK53:
 
Bazı sitelerde haber altına hayvan gibi çalıştım ne biçim söz diye kızmışlar da
bence çocuk doğru söylemiş.

Hayvan gibi çalıştım da öyle kazandım yani.

Bir de Türkiye birincisi olan herkes tıp okuyacak, en güzel bölümü yazacak diye bir beklenti hep olacak ve
garibimi bunaltacaktır yazık.

Bir mesleği güzel yapan onu sevmektir, severek okumak, severek mezun olmak, en önemlisi severek çalışmaktır.

Başka türlü kime ne faydası dokunur?

Keşke meslek seçimini kıyafet seçimi ile bir tutmasak.
Bir ömrü etkileyen bir karar bu.
 
en azından girdiği sınavlara değsin işte
Sırf puanı yüksek diye tıp yazıym boşa gitmesin diye düşünenler yüzünden doktorların yarısı benim "ben doktorluğu sevmiyorum severek de yapmıyorum ama sen istiyosan tıp oku" diyen aile hekimim gibi zoraki çalışıyo. Silah zoruyla okuttursak bu kadar olurmuş gözlerini falan deviriyo ara sıra muayenede. Bitse de gitsek modunda.

Çocuk en azından istediğini seçicek.

Ben olsam tıp yazardım. Ama puanım boşa gitmesin diye değil, tıp istediğim için..
 
Aklıma direkt Üstün Dökmen'in yazısı geldi, paylaşmak istedim:


Çocuğunuz;
– Varsın, bir çivi bile çakamasın… ama, dersleri iyi olsun.
– Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın… ama, matematiği düzgün olsun.
– Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin… ama, notları yüksek olsun.
– Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın…ama, fen lisesine gitmiş olsun.
– Varsın, ağlayan bir çocuk görünce ona gülsün… ama, sınıfın birincisi olsun.
– Varsın, kendisinin fazladan harçlığı olduğu halde; kantinden simit alamayan çocuklarla alay etsin…ama, öğretmenlerinin gözdesi olsun.
– Varsın, başını okşayıp hatırını soran bir yetişkine dönüp; “Ya siz nasılsınız efendim…” diyemesin… ama, yabancı dili mükemmel olsun.
– Varsın, oyun arkadaşları olmasın… ama, sınavlarda “on” çeksin.
– Varsın;
– Taziye nedir, bilmesin,
– Başın sağ olsun ne demek, anlamasın,
– Geçmiş olsun kime denir,niçin denir, haberi olmasın,
– Uğurlar olsun, ne anlama gelir farkında olmasın,
– Ama… karneleri süper olsun.
– Evet… varsın, tek dostu olmasın…ama, iyi gelir getiren bir mesleği olsun…öyle mi…
Bu çocuğu bu hale nasıl mı getirdiniz:
– Bandı üç ay geriye sararak, çocuğunuzla “nelerden ibaret” olan iletişiminizi dinlemek ister misiniz;
– “Oğlum, çıkar üstünü-başını…doğru derslerinin başına…
– Kızım, öğrenemedin gitti şu işi… hafta içi sokak-mokak yasak…
– Ne gezmesi…sen önce ödevlerini bitir.
– Oyun mu…gelmeyeyim yanına…
– Geçen dönemin berbat karnesini unuttuğumu sanma…
– Birazdan tek tek bakacağım ödevlerine…
– Yavrum, bıktım ama her akşam ders çalış demekten…
– Şu odanın hali ne küçük bey…
– Hayır efendim… siz de ana-baba olunca her akşam bol bol televizyon izlersiniz…
– Haftaya veli toplantısı var biliyorsun değil mi küçük hanım…
– Çocuklar… kesin şamatayı da elime sopa almayayım…
Çocuğunuzla bilmem ama, bu tarzınızla kimseyle iletişim kuramazsınız.
Mesela, çocuğunuz hakkında şunları hiç merak ettiniz mi:
– Elinin neye yatkın olduğunu,
– Gönlünün neler arzuladığını,
– Dilinin neye uyumlu olduğunu,
– Gözlerinin zevkini,
– Hangi oyunlardan hoşlandığını,
– Neleri “merak” ettiğini,
– Arkadaşları ile en çok hangi oyunları oynadıklarını,
– Hangi oyunlarda başarılı olduğunu,
– Futbolla ilgisini, basketle arasını, satrançla havasını… hiç merak ettiniz mi acaba.
– Bisiklet sürmeyi öğrenip öğrenmediğini,
– Resim dersiyle ilgisini,
– Müzikle arasını… hiç mi sormadınız…
Öyleyse çocuğunuzla:
– Ayağı yere basan bir iletişim kuramazsınız.
– Her sözünüze tepkili olması,
– Lafı ağzınıza tıkaması,
– Bazen de sizi terslemesi,
– Hayallerinizin suya düşmesi… hep bundandır…canım kardeşim.”


(alıntı)
 
Bazı sitelerde haber altına hayvan gibi çalıştım ne biçim söz diye kızmışlar da
bence çocuk doğru söylemiş.

Hayvan gibi çalıştım da öyle kazandım yani.

Bir de Türkiye birincisi olan herkes tıp okuyacak, en güzel bölümü yazacak diye bir beklenti hep olacak ve
garibimi bunaltacaktır yazık.

Bir mesleği güzel yapan onu sevmektir, severek okumak, severek mezun olmak, en önemlisi severek çalışmaktır.

Başka türlü kime ne faydası dokunur?

Keşke meslek seçimini kıyafet seçimi ile bir tutmasak.
Bir ömrü etkileyen bir karar bu.
Aynı şeyi yazmışız :KK60: almışken yedi programlısını al makinenin der gibi olmamış mı:KK53:
 
Sırf puanı yüksek diye tıp yazıym boşa gitmesin diye düşünenler yüzünden doktorların yarısı benim "ben doktorluğu sevmiyorum severek de yapmıyorum ama sen istiyosan tıp oku" diyen aile hekimim gibi zoraki çalışıyo. Silah zoruyla okuttursak bu kadar olurmuş gözlerini falan deviriyo ara sıra muayenede. Bitse de gitsek modunda.

Çocuk en azından istediğini seçicek.

Ben olsam tıp yazardım. Ama puanım boşa gitmesin diye değil, tıp istediğim için..
herkes aile hekimin gibi düşünecek değil
herkes mutlu olacağı bölümü yazsın zaten
ama bilg müh olupta maaelesef işsiz insan çok, memleketin hali bu
 
Back