Yeni Milli Eğitim Bakanı

Ben de bu röportajı buraya eklemek için topiğe girmiştim. ıyi yapmışsın canım ekleyerek. Zaten bişey yapmayacağı belliydi.

Bu arada bazı arkadaşlar el yazsına değinmiş. El yazısnın yararı çoktur ama öğretmeni iyi olana. Birincisi Mustafa Kemal Atatürk zamanında getirilmişti bu. Ancak o zamanlar Türkçe yeni öğreniliyor gerekçesi ile ertlenmişti. Bu yazı çocuklara çok hız kazandırdı. iyi öğrenebilirlerse hem yorulmadan yazı yazabilirler hem de hızlı yazarlar. Ayrıca el yazısı öğretilirken normal yazı da öğretiliyor yani dik temel harfler. Ama öğretmenleriniz yetersiz kalmış olabilir...

kelebek088 .!.:

Ben de bu röportajı buraya eklemek için topiğe girmiştim. İyi yapmışsın canım ekleyerek. Zaten bişey yapmayacağı belliydi.

Bu arada bazı arkadaşlar el yazsına değinmiş. El yazısnın yararı çoktur ama öğretmeni iyi olana. Birincisi Mustafa Kemal Atatürk zamanında getirilmişti bu. Ancak o zamanlar Türkçe yeni öğreniliyor gerekçesi ile ertlenmişti. Bu yazı çocuklara çok hız kazandırdı. iyi öğrenebilirlerse hem yorulmadan yazı yazabilirler hem de hızlı yazarlar. Ayrıca el yazısı öğretilirken normal yazı da öğretiliyor yani dik temel harfler. Ama öğretmenleriniz yetersiz kalmış olabilir...

Genişletmek için tıkla...

röportajını bende okumuştum ama eklenmesi iyi olmuş..
canım el yazısı hakkında yazdıklarına en azından şu cümlesine katılmıyorum öğretmen yetersiz kalmış olabilir demişsin....buna katılmıyorum işte...siz ilköğretimde ya da lise de bir öğretmen misiniz öncelikle onu merak ettim...eğer ilköğretimde iseniz 1.sınıf öğretmenlerinin ne kadar çabaladığına muhakkak şahit olmuşsunuzdur...ben okutmadım henüz 1. sınıf ama okutan arkadaşlarımı yakından takip ettim...hepside elinden geleni yapıyor...
bir kere 50 60 kişilik sınıflar hepsinin aile durumu farklı aile durumu derken ilgiyi kastediyorum....öğretmen bir kere bilmem kaç sıfır yenik bir halde başlıyor birinci sınıfa...
ben şahit olduğum bir sınıfı anlatayım örnek olsun bir arkadaşımın okuttuğu bir sınıfta iki tane mongol vardı ve ille devam edecek dendi...bütün sınıfın düzenini bozuyolardı neler yaşadığını gözlerimle gördüm...
yani lütfen öğretmenlerden önce diğer şartlarıda ele alalım...yoksa ki öğretmen yetersiz kalmış cümlesi çok üstünkörü bir tanımlama olur...
dediğin gibi el yazısının faydaları var elbette....
iki yazı çeşiti de veriliyor öğrenciye ve hepside öğretmenim ne olur bu sefer dik yazıyla yazalım diye çırpınıyor...en azından öğrenciler aa el yazısı bize kolay geldi demiyor...bu da başka bir yönü:)tartışılır bu konu herkese de saygım sonsuz...
fakat o cümlene hiç katılmadım arkadaşım en azından benim vicdanım rahat ve gördüğüm öğretmen arkadaşlarım adına da vicdanım rahat...a.s.

benimminikelam .!.:

röportajını bende okumuştum ama eklenmesi iyi olmuş..
canım el yazısı hakkında yazdıklarına en azından şu cümlesine katılmıyorum öğretmen yetersiz kalmış olabilir demişsin....buna katılmıyorum işte...siz ilköğretimde ya da lise de bir öğretmen misiniz öncelikle onu merak ettim...eğer ilköğretimde iseniz 1.sınıf öğretmenlerinin ne kadar çabaladığına muhakkak şahit olmuşsunuzdur...ben okutmadım henüz 1. sınıf ama okutan arkadaşlarımı yakından takip ettim...hepside elinden geleni yapıyor...
bir kere 50 60 kişilik sınıflar hepsinin aile durumu farklı aile durumu derken ilgiyi kastediyorum....öğretmen bir kere bilmem kaç sıfır yenik bir halde başlıyor birinci sınıfa...
ben şahit olduğum bir sınıfı anlatayım örnek olsun bir arkadaşımın okuttuğu bir sınıfta iki tane mongol vardı ve ille devam edecek dendi...bütün sınıfın düzenini bozuyolardı neler yaşadığını gözlerimle gördüm...
yani lütfen öğretmenlerden önce diğer şartlarıda ele alalım...yoksa ki öğretmen yetersiz kalmış cümlesi çok üstünkörü bir tanımlama olur...
dediğin gibi el yazısının faydaları var elbette....
iki yazı çeşiti de veriliyor öğrenciye ve hepside öğretmenim ne olur bu sefer dik yazıyla yazalım diye çırpınıyor...en azından öğrenciler aa el yazısı bize kolay geldi demiyor...bu da başka bir yönü:)tartışılır bu konu herkese de saygım sonsuz...
fakat o cümlene hiç katılmadım arkadaşım en azından benim vicdanım rahat ve gördüğüm öğretmen arkadaşlarım adına da vicdanım rahat...a.s.

Genişletmek için tıkla...

Şimdi haklı olduğunuz yerler var. Ben sınıf öğretmeniyim. Daha atama bekliyorum ama bizi köy okullarına gönderdikleri için sınıf mevcudumuz az. Bu sebeple bizde el yazısıyla beraber dik temel yazıyı öğretmek çok da zor değil. Tabii benim öğretmenlikle ilgili diğer yazılarımı da okursanız şartları da her zaman eleştirdiğimi görürsünüz. Burada ben de üstün körü yazmışım o nedenle size öyle gelmiş olabilir. Haklısınız. Ben de üstünkörü yazdığım için hatalı olabilirim. Ben 2-3 yıldır etüt merkezlerinde öğretmenlik yapıyorum yani hem okudum hem çalıştım. Bu hafta da üniversiteden mezun oldum. Ama etüt merkezlerini bilirsiniz belki. Orada herkes para verdiği için size sahipmiş gibi davranır çocuklar da öyle... Çok belalı velilerim ve sınıflarım da oldu. Ama yine de ben şunu öğretemedim demedim. Belki de benim karşıma sizin karşınıza çıkan öğrenciler çıkmadı olabilir. Ayrıca erkek arkadaşımı da belirteyim. Mongollardan bahsetmişsiniz. Erkek arkadaşım da şuan kadrolu öğretmen. Onun da sınıfında iki tane var. Ama eğitimde duyarsızlaşma hatta alışma diye birşey vardır. BU çocuklarla ancak onlara alışarak baş edebiliriz. Çünkü onların okula gelmemesini sağlayacak güç bizde değil. Ayrıca kırmızı ile yazdığım yere gelince hiçbir çocuk hatta hiçbir öğrenci başta zora gelmez. Onlara sorsanız her ders beden eğitimi yapalım derler. Bu nedenle zaten önemli olan öğrenciye sormak değil. Biz feni matematiği öğretirken de onlara sormuyoruz değil mi? Onlar zor geldi diyince kıyamamazlık da yapmıyoruz.

Kısaca demek istedğim şudur. ılk defa galiba bu kadar sert bir üslupla konuştum özür dilerim. Sinirim size değil lütfen yanlış anlamayın. Sizin de dediğiniz gibi vicdan rahatığı önemli. Ama öyle öğretmenlerle karşılaştım ki hem stajda, hem çalıştığım yerlerde, gerçekten bu konuda bana da çok sert eleştiriler geldi. Ve etüt merkezinde her zaman müşteri haklıdır derler. Devlet okulu da değil yani. Ben orada anladım. Kim ne derse desin etüt merkezinde öğretmenlik yapmak insana öğretmenlik hayatını öğretiyor. Bi düşünün veli karşınıza çıksa "sen nasıl hem el yazsını, hem dik temel harfle yazmayı öğretemiyorsun." dese ne yaparsınız. ışte özel yerlerde biri size bunu söyleyince inanın idiota bile öğretebilme kapasiteniz oluyor... Ama sizin de dediğiniz gibi vicdanınız rahat ya, insanın vicdanı rahatsa gerisi teferruattır.ne mutlu size.. a.s.

sayın bakanımız hastaymış gecmış olsun..

Öğrencileri kobay gibi kullanmasınlar da.

yenı bakanımız hepsını aratıyor


her gun aldıgı kararlarla