- 12 Aralık 2010
- 8.367
- 5.411
- Konu Sahibi fahri konsolos
- #1
A.U. 38 yaşında. Büyük bir şirketin Marmara bölge müdürü. Bir çocuk annesi, iş kadını ve üç yıllık evliliğine son vereli dört yıl olmuş. Buraya kadar her şey normal.
Ancak M.K.T. (38) evlilikleri süresince A.U.’ya şiddet uyguladığı yetmezmiş gibi, dört yıldır resmen ayrı olmalarına rağmen şiddet uygulamayı sürdürüyor.
A.U. son olarak yaklaşık bir ay önce işten çıkıp evine giderken, M.K.T. tarafından saldırıya uğruyor. Baygınken yerde yüzü tekmelenerek, kafası yere vurulan kadın gözünü hastanede açıyor.
M.K.T., 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında verilen tedbir kararına aykırı biçimde tehdit oluşturmasına rağmen ifadesi alınarak serbest bırakılıyor.
Uğradığı saldırıdan kaynaklı gözüne oturan kan hala geçmemiş. Vücudundaki darp izleri hala duruyor. O dakikaları anlatırken yaşadığı acı ve korkuyu gözlerinde görmek mümkün.
Söyleşimiz boyunca kendi ellerini tutuyor… Gözlerinde erkek şiddetinin izleri, “Ölmek istemiyorum” diyor.
İlk ne zaman size karşı şiddet kullanmaya başladı?
Evliyken şiddet uygulamaya başladı. Her seferinde şiddetin dozu yükseliyordu. Çünkü her karakola giderek şikayetçi olduğumda ifadesini verip serbest kalıyordu..
Ne tür şiddete maruz kaldınız?
Küfür ve kaba dayak. Kavga sırasında çoğu zaman beni bıçakla kovalıyordu. Bir kere camdan kaçarak, kendimi karakola attım. Polis bana,“Hani bi şeyin yok. Git rapor al’’ dedi. “Ölmemi mi bekliyorsunuz? Altı yaşında bir oğlum var. O ne olacak, ona kim bakacak’’ dedim. “Senin çocuğunsa onun da çocuğu’’ dediler. Ben bağırınca onu da karakola çağırdılar. Ancak yine ifadesini alıp serbest bıraktılar.
Aynı evin içinde onunla yaşamak sizi endişelendirmiyor muydu?
Geceleri uyuyamıyordum. Bıçakla kovalamasına rağmen serbest kalınca daha da cesaretlendi. Bir gece elinde bıçakla geldi. Diğer elinde bir avuç ilaç vardı. “Bu ilaçları içip intihar edeceksin. Yoksa çocuğu da seni de keserim’’ dedi. Sabaha kadar onu ikna etmeye çalıştım. Sabah hemen karakola gittim. Olayı anlattım. Ve bu olaydan sonra artık bir şeyler yaparlar diye düşündüm.
Gözaltına alındı mı?
Hayır. Yine ifadesini verip çıktı. O gün polisin bana söyledikleri hala aklımda.
Ne söyledi?
Bana, “Daha geçen hafta bizim memur arkadaşımız kocası tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Biri sizi öldürmek istiyorsa biz sizi koruyamayız. Eğer huyuna giderek düzeltebiliyorsanız huyuna gidin’’ dedi. Tutanak tutuldu. Onu çağırdılar yine ifadesi alındı ve bırakıldı.
Böyle kolayca serbest kalmasını kendi nasıl yorumluyordu?
Her karakoldan geldikten sonra aynı cümleleri kuruyordu. “Ulan kim koruyacak seni? Üç gün yatar çıkarım. Üç günden sonra ne yapacaksın? Nereye saklanacaksın?’’ diyordu.
Nasıl boşandınız? Boşandıktan sonra da eve geliyor muydu?
Çocuk bu durumdan nasıl etkileniyor?
Çocuğa sürekli beni kötülüyor. “Annen kötü kadın oğlum biz kötü kadınları döveriz’’ diyormuş. Çocuk babasının ona söylediği bu cümleyi anlayamıyor ve gelip bana, “Anne sen kötü kadınmışsın, babam seni ondan dövüyormuş’’diyor. Henüz altı yaşında ve yaşananlardan kaynaklı psikolojik destek alıyor. Terapi görüyor.
İş hayatınızda ciddi bir sorumluluğunuz var. Bu durum işinize yansıyor mu?
Gördüğünüz gibi gözümde hala kan var ve çalışmak zorundayım. Cep telefonum küfür ve tehdit mesajlarıyla dolu. Seminerlere ve kongrelere katılıyoruz. İşime her ne kadar yansıtmasam da sürekli ölüm tehdidi almak beni etkiliyor. İş hayatımda başarılı olmam onu rahatsız ediyor. Çocuğumun bakıcısını korkutup kaçırmaya çalışıyor. Çocuğa bakacak kimsem olmasın ve işimi de kaybedeyim istiyor.
Ne tür tehditlerde bulunuyor?
Fethiye’de kongredeydim. Cep telefonuma mesaj geldi. Bana 20 yerinden kocası tarafında bıçaklanarak öldürülen bir kadının fotoğrafını gönderdi. Daha sonra ise bir haber yolladı. Haberde “Boşandığı eski karısını 20 yerinden bıçaklayarak öldürdü. İki çocuk da yetim kaldı’’yazıyordu. “Sen ne yapıyorsun? Beni tehdit mi ediyorsun?” dedim. Karakola giderek mesajı gösterdim ve şikayetçi oldum. Karakoldan onu çağırmışlar. “Ölen kadına çok üzüldüğüm için ona gönderdim. Tehdit filan etmiyorum’’demiş. Ve her zamanki gibi serbest bırakmışlar. Devamlı yalan ifade veriyor. Karakolda polislere “O beni arıyor, eve çağırıyor. Onun için eve gidiyorum’’diyor. Telefon kayıtlarının incelenmesini istedim, ancak incelenmedi.
Polise gittiğiniz zaman ne denilerek serbest bırakılıyor?
Karakola gidiyorum tehdit mesajlarını yazıyorlar, tekrar tekrar aynı şeyler oluyor. Onlarca delil olmasına rağmen delil yetersizliğinden kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verilerek salıveriliyor. Ve bu tehditleri yaparken tedbir ve uzaklaştırma kararı var. Şikayet ettiğim zaman hiçbir yaptırım uygulanmıyor. Polis bana “Her şeyi devletten beklemeyin birazda kendiniz bi şey yapın”diyor.
En son ne zaman saldırıya uğradınız?
6 Temmuz gecesi bana, “Görüşmek istiyorum. Yanıma geleceksin. Seni özledim’’şeklinde bir mesaj yazdı. Ben de “Böyle bir şey olamaz biz ayrıldık” yazdım. Bana küfür ve tehdit etmeye başladı. “Ne var ulan, boşandıysak seks yapamaz mıyız?” yazdı.“Böyle bir şey mümkün değil” yazdım. Belki 60 kere beni aradı. Telefonunu açmadım. İş çıkışı eve gittim. Otoparka girdim. Arabayı park edip araçtan inince elindeki bira şişesini duvara vurup bağırarak üzerime doğru geldi. Bana saldırdı. Yüzüme ve kafama aldığım darbelerden sonra bayılmışım. Olayın sonrasını ben de kameradan izledim. Baygınken kafama tekme atıyor ve beni öldüresiye dövüyor. Komşular yetişip onu uzaklaştırıyor ve ambulansı arıyorlar. Hastanede kendime geldim. 10 gün rapor verdiler.
Bu olaydan sonra bir yaptırım uygulandı mı?
.
A.U., Türkiye’de şiddete maruz kalan binlerce kadından sadece biri. Eski eşi otoparkta onu öldürmeyi başarsaydı şu an onun yardım çığlığını değil bir kadın cinayeti haberi yazıyor olacaktık. Ancak A.U. hala yaşıyor. Ve yardım istiyor… Cinayete ortak olmak istemeyen herkesten sesini duymasını bekliyor.
Hayır. Yine diğer olaylardaki gibi ifadesi alınıp serbest bırakıldı. Sanırım bir şey yapmak için ölmemi bekliyorlar. Ve biliyorum ki ölmek bile yetmeyecek bir şey yapmaları için.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını aradınız mı hiç? Onlardan yardım istediniz mi?
Aradım. “Olay savcılığa intikal etmiş zaten, biz bir şey yapamayız. İsterseniz sığınma evi desteği verelim’’ dediler. Sığınma evi istemedim sadece kısa süreli psikolojik destek aldım. Ancak korunmam yönünde herhangi bir destek vermediler.
Tehdit mesajlarına hala devam ediyor. Karanlık olduğunda eve girmeye korkuyorum. Eve gelirken bakıcıyı arıyorum, o cama çıkıyor ben arabadan inince bakıcı balkondan bakıyor koşarak evime giriyorum. Çalışmak ve çocuğuma bakmak zorundayım. Beni yıldırmak için her şeyi yapıyor.
Telefonun ve fiziki tacizler devam ediyor mu?
Arabasıyla evimin etrafında dolandığını gördüm. Polisi aradım. Polis soruyor, “Şu an gitti mi?” diye. Ben de “Bilmiyorum buralarda olabilir şu an göremiyorum” diyorum.“İyi, gittiyse bir şey yapamayız bizim geldiğimizde orada olması gerek” diyorlar. Bu kadar şikayet ediyorum. Bunca olay yaşadım. Artık bir şeyler yaparlar diyorum. Ancak adam beni dövüyor ve anında ifadesi alınıp bırakılıyor. Tanıdık buluyorlar. Karakola gelince birilerine arattırıyorlar, karakolda bir gece kalıp çıkıyor. Bir de koruma kararı var, o zaman niye koruma kararı var? Niye tedbir kararı var? Niye uzaklaştırma var? İhlal etmesine rağmen niye bir şeyler yapılmıyor?
En son size saldırıp darp ettikten sonra serbest bırakılma nedenini sordunuz mu?
Her defasında polise bunu soruyorum. Defalarca şikayet ettik. Polis, “Bizim suçumuz yok savcı bırakıyor” diyor. Savcı,“Ben ne yapayım hakim bıraktı” diyor. En son yaşadığım korkunç olaydan sonra yine serbest kalınca avukatla savcının yanına gittik. Savcı, “Benim yapacak bir şeyim yok. Ben ‘Tutuklansın’ dedim. Ancak hakim bıraktı. Hakim tanıdıktır. Tanıdık bulmuşlardır’’ dedi. O zaman biz de tanıdık bulalım olay böyle çözülsün! Adalet tanıdık bularak mı sağlanacak?
Sizce onu cesaretlendiren şey tam olarak nedir?
Hakim tanıdık! Polis tanıdık! İşte bu yaşanan olayların tümü onu cesaretlendiriyor. Eğer bana ilk bıçak çektiğinde bir yaptırım uygulansaydı beni bu kadar öldüresiye dövecek cesareti bulamayacaktı. Adam dayak atıyor bırakılıyor, tehdit ediyor, bırakılıyor. Beni öldürdüğü zaman da bırakılacağını biliyor ve o gece beni öldürmeye çalıştı. Yerde baygınken kafamı tekmelediği kamera kayıtlarında var. Biz biber gazı bile taşıyamıyoruz. Silah gibi altı ay cezası var. Kendimi, çocuğumu nasıl koruyacağım bilmiyorum. Çocuğumun da benim de can güvenliğimiz yok. Kadınlara gülmeyi bile çok gören bu sistemden umutlu değilim.
Son olaydan kaynaklı olarak duruşmamız, 22 Aralık 2015 saat 10:55’te İstanbul Kartal Anadolu Adalet Sarayı’nda görülecek. Özellikle kadın kuruluşlarından, kadın avukatlardan ve kadın gazetecilerden destek bekliyorum. Ölmek istemiyorum.
Kaynak
http://www.diken.com.tr/yeni-bir-kadin-cinayetine-bes-var-olmek-istemiyorum/
Video