• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Yatakta Don't Panik - (Panik Atak)

yaren_76

mareşal
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
2.066
66
683
Cinsel Tıp Enstitüsü panik atak yaşayan erkeklerin erken boşaldığını açıkladı. Buna göre; panik atak eğitim düzeyi yüksek olanlarda daha fazla, evli erkeklerde daha az görülüyor.



Halkı bilinçlendirmek amacındaki bir sivil toplum kuruluşu olan Cinsel Tıp Enstitüsü (CTE), panik atak hastalarında erken boşalmanın daha fazla yaşandığını iddia etti. Cinsel Tıp Enstitüsü Başkanı Dr. Cem Keçe, "Nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı, boğuluyormuş gibi olma duyumları veya kontrolü kaybetme korkusuyla kendini gösteren panik atak hastalarında erken boşalma da daha fazla görülüyor" dedi. Dr. Keçe, "Evli erkekler daha az panik atak yaşar. Eğitim düzeyi yüksek erkeklerde panik atak görülme oranı daha fazla. Aşırı stres, başaramama korkusu panik atağa yol açar. Panik atak yaşayan erkekler erken boşalıyor. Eşcinsel olma korkusu panik atak yapabilir" dedi. Enstitünün gerçekleştirdiği ankette çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Buna göre ankete katılan, sadece panik atak ve panik bozukluğu olan hastalara, birden fazla seçeneği işaretleyebileceklerini belirterek, 'Panik atağınız nasıl başlıyor?' denildi. Yüzde 55'i heyecanlanınca, yüzde 40'ı genel bir gerginlikte ve üzücü bir olayda, yüzde 35'i erken boşalmanın ardından, yüzde 30'u ise durup dururken yaşadığını söyledi. 'Panik atağınız nerede başlıyor?' sorusuna şu cevaplar verildi: Yüzde 60'ı evin dışında ya da evde tek başına kaldığında, yüzde 40'ı yardım alamayacağı ya da kaçmanın zor olacağı yerlerde, kalabalıkta, araçlarla yolculuk ederken ve asansöre binerken, yüzde 30'u ise durup dururken...

Sağlıklı ve düzenli cinsel yaşamın ömrü uzattığı, kanser gibi ölümcül hastalıklara yakalanma riskini azalttığı bilimsel bir gerçek. Yataktaki mutluluğun, ruhu beslediği ve depresyon başta olmak üzere psikolojik rahatsızlıklardan uzak tuttuğu da kanıtlandı.

ANİDEN OLUR
Erkeklerin 3'te 1'inin erken boşalma sorunu yaşadığına dikkat çeken uzmanlar, bunun psikolojik sorunlara yol açtığı konusunda sık sık uyarıda bulunurken, Cinsel Tıp Enstitüsü aksini iddia etti. Enstitü'nün Başkanı Dr. Cem Keçe, panik atağın erkeklerin cinsel hayatını nasıl etkilediğini, kimlerin daha çok risk altında olduğunu anlattı ve yapılan anketin sonuçlarıyla ilgili bilgi verdi: Panik bozukluk kendiliğinden ortaya çıkar ve beklenmedik panik atak nöbetleri ile kendini gösterir. Çoğu zaman kişinin sonunun geldiği hissinin de eşlik ettiği, genellikle birkaç dakikalık yoğun endişe veya korku dönemleri olarak tanımlanan panik atak, cinsel yaşamı da olumsuz etkiler.

SİNSİCE YAKLAŞIR
Evli erkekler, boşanmış ya da bekar erkeklere göre daha az panik atak yaşar. Araba kullanma, çarşı, pazar, büyük mağazada bulunma, yalnız kalma, kalabalığa girme, evden ayrılıp uzağa hareket etme, lokanta, asansör, doktor, diş hekimi, berber, kapatılma ve kilitlenme panik atak yaşayan erkeklerin en sık bildirdikleri korkulardır. Öte yandan, sanılanın aksine panik atak eğitim ve ekonomik düzeyi yüksek erkeklerde daha fazla görülür. Panik atak yavaş, sinsi veya hızlı bir şekilde başlayabilir. Atakların oluş sıklığı ve sayısı kişiden kişiye değişebilir. Panik bozukluğu olan erkeklere başta erken boşalma ve depresyon olmak üzere çeşitli hastalıklar eşlik eder. Bu kişilerin genellikle çekingen ve bağımlı bir yapıları vardır. Kendilerine güvenleri azdır.

PARALELLİĞE DİKKAT!
Aşırı kırılgan, utangaç, eleştiriye çok duyarlı ve çabuk morali bozulan kişilerdir. Erken boşalan erkeklerin ortak özellikleri ile panik atak yaşayan erkeklerin ortak özellikleri arasında bir paralellik vardır. Yaptığımız araştırmaya göre panik atak yaşayan erkeklerin yüzde 80'ninde erken boşalma da görülmektedir.

STRES TETİKLİYOR
Cinsel kimlikleriyle ilgili olarak bir karmaşa içinde olan erkekler eşcinsel olup olmadıklarını merak ederler. Özellikle genç erkekler eşcinsel olabilme korkusu yüzünden bir panik yaşar. Bunlara 'eşcinsellik korkusuna bağlı panik atak' denir. Bu kişilerin terapileri daha uzun bir zaman alabilir ama genelde başarılı olunur. Panik atağın stresli olaylarla alevlenebileceği de unutulmamalıdır. Yaptığımız çalışmaya göre panik atak yaşayan erkeklerin yüzde 55'inde, hastalığın heyecanlanma sonrası başladığını tespit ettik. Erken boşalma ve beraberinde meydana gelen başaramama korkusu, heyecanı ve stresi arttırarak kişide panik atağı başlatabilir. 5 bin kişi üzerinde yaptığımız ankete katılan erkeklerin yaşları 16 ila 43 üzerini kapsadı. Bu kişilerin yüzde 50'si üniversite mezunu, yüzde 30'u evli, yüzde 35'i bekar, yüzde 30'u boşanmış, yüzde 5'i ise nikahsız birliktelik yaşıyordu. Yüzde 70'i 1 ila 10 yıl evli. Cinsel ilişki sonrası başarısızlık korkusu yaşadığını söyleyenler, ankete katılanların yüzde 75'i oldu. Panik atak süresinin haftada 1 kez olduğunu söyleyenlerin oranı ise yüzde

70. BABA FAKTÖRÜ ETKİSİ
Panik atak hastalarının yüzde 60, insanlara ve olaylara çabuk sinirlendiklerini söyledi. Kontrolsüz davranışların olup olmadığına yönelik sorunun cevabında yarı yarıya bir oran ortaya çıktı. Ayda 1-2 kitap ve gündüz gazete okuyanlar ankete katılanların yüzde 55'ini oluşturdu. Rekabetçi bir kişilik yapısı olanların oranı da aynı. Çocukluğunda babasıyla sorun yaşayan panik atak hastası erkekler, ankete katılanların yüzde 65'iydi. Duygularını saklayanların yarıdan az olduğu belirlendi. Çabuk heyecanlanan panik atak hastalarının oranı ise yüzde

75. TEDAVİSİ VAR
Panik atak bir hastalıktır ve tedavisi vardır. En az 1 yıl süreyle ilaç tedavisi yanında, kişinin beklentilerini ve düşünüş biçimini değiştirme, gevşeme ve nefes eğitimi, kaygıya yol açan etkenlerle yüzleştirme gibi yaklaşımların olduğu bilişsel davranışçı tedavi teknikleri uygulanmaktadır. Ayrıca panik ataklar sırasında ölmenin veya delirmenin olası olmadığı anlatılarak kişinin rahatlaması sağlanmalıdır. Hasta ve terapist arasında çok iyi bir iletişim olmalıdır. Hasta terapistine her an ulaşabilmelidir. Bazı vakalarda tedavide direnç oluşmaktadır. Bu vakalarda genellikle ölümle ilgili konulara verdikleri anlam çok belirleyicidir. Ölümü her şeyin sonu, bir bitiş ve tükeniş olarak gören insan, panik atağa çok yatkın hale gelebilir. Bu durumda psikodinamik ve varoluşsal terapi teknikleri de tedaviye ilave edilmelidir. Ancak her şeyden önemlisi, kişilerin sorunlarını kabul edip bir an önce uzmanlara başvurmalarıdır.
 
Back