- 12 Mayıs 2014
- 8
- 1
-
- Konu Sahibi saglikyasam
- #1
Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından yapılan araştırma sonuçları; 38 yaşın üzerindeki kadınların tüp bebek tedavisiyle çocuk sahibi olma şanslarının daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Yapılan araştırmalar orta yaştaki çiftlerin diğer tedavi yöntemlerini atlayarak doğrudan tüp bebek denemeleri yapılması gerektiğini gösterdi.
Op. Dr. Halit Fırat Erden
Tüp Bebek, Üreme İmmünolojisi ve Cerrahisi Uzmanı
Amerika’da yapılan araştırmalar, 38 yaş ve üzeri kadınların IVF yoluyla ilk iki deneme sonrası hamile kalma olasılıklarının oral ya da enjekte edilebilir fertilite ilaçları kullanılarak yapılan tedaviye göre iki katı daha yüksek olduğunu gösterdi.
Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından yapılan yeni klinik deneme çalışmaları, bebek sahibi olmak isteyen ama hamile kalamayan orta yaştaki çiftlerin diğer tedavi yöntemlerini atlayarak doğrudan in vitro fertilizasyon (IVF) denemeleri gerektiğini kanıtladı. Aynı zamanda bu hamilelik sonrasında başarılı bir doğum yapma olasılıkları da iki kat daha fazladır. Bu yaş grubunda zaman gerçekten kritik önem taşımaktadır. En kısa sürede en etkili tedaviye geçmek izlenecek en doğru yoldur. Araştırmada deneme tamamlandığında başarılı bir doğum sonrasında dünyaya gelen bebeklerin beşte dördünden fazlasının IVF tedavisi ile elde edilen hamilelik ile doğduğu görüldü.
İleri yaş çiftler zaman kaybetmemelidir…
Oysa şu an işleyen sistemde fertilite yöntemleri başarılı olmadığı takdirde doktor IVF tedavisine geçer. Yani önce oral ya da enjekte edilebilir fertilite ilaçları kullanılarak yapılan tedavi denenir. Anneden alınan yumurta ve babanın spermi bir laboratuvar kabında birleştirilir ve oluşturulan embriyo annenin rahmine transfer edilir. Fertilite ilaç tedavisi denemelerinde çift hem zaman hem de maddi olarak yıpranır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta; ileri yaş çiftler için zaman çok önemlidir. Oysa tüp bebek tedavisinde çiftin hem bebek sahibi olma şansı yüksektir hem de maddi anlamda diğer tedaviler için harcadığı parayı harcar.
New York Manhasset’teki North Shore Üniversite Hastanesi Üreme Merkezi’nde IVF tedavisini seçerek yumurtalıkların daha az sayıda yumurta üretmesi ve yumurtaların yaşlarından dolayı genetik olarak anormal olması gibi “çifte sorun” yaşayan orta yaştaki kadınların bu duruma rağmen hamile kalmalarına yardımcı olabildikleri saptandı. Fertilite doktorlarının bebek isteyen ileri yaş çiftlerin yaşlanmamasına izin vermemesi gerekir.
Sigorta şirketleri tüp bebek tedavisi için çalışmalara başladı…
ABD’de sigorta şirketlerinin bu önemli ve başarılı çalışmanın ardından sigorta kapsamlarında değişiklik yapmaları konusunda teşvik edilmesi için ciddi adımlar atıldı. Bu konuyla ilgili ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından finanse edilen çalışma 29 Nisan tarihinde Fertility and Sterility web sitesinde yayınlanmıştır. Bu çalışmada Boston’daki iki fertilite merkezinde tedavi gören ve açıklanamayan infertilite sorunu olan orta yaştaki 154 çift rastgele üç gruba ayrıldı. İlk gruba oral fertilite tedavisi uygulandı, ikinci grup enjekte edilebilir ilaç tedavisi gördü, üçüncü grup için ise doğrudan IVF tedavisine geçildi. Çalışmaya katılan çiftler en az altı aydır hamile kalmayı deneyen ve daha önce çalışmadaki tedavilerden herhangi birini kullanmamıştı. Kadınlar 38 ile 42 yaşları arasında ve her iki partnerin de üreme sağlığı açısından herhangi bir sorunu yoktu.
İki deneme içinde:
IVF tedavisi alanların yüzde 49’u hamile kaldı ve yüzde 31’i doğum yaptı.
Oral yolla ilaç alanların yüzde 22’si hamile kaldı ve yüzde 16’sı doğum yaptı.
Enjekte edilebilir ilaç tedavisi uygulananların yüzde 17’si hamile kaldı ve yüzde 14’ü doğum yaptı.
İlk iki denemede bu üç tedaviden birini alıp başarılı olamayan tüm çiftler, takip eden tedavi denemesinde IVF tedavisi aldı. İlk başta çalışmanın IVF grubunda olan çiftlerin, oral yolla ilaç veya enjekte edilebilir ilaç tedavisi ile başlayan çiftlere göre toplamda yüzde 36 daha az denemeye gereksinim duyulduğu görüldü. Tedavi tamamlandığında, çiftlerin yüzde 71’i için klinik hamilelik ve yüzde 46’sı için sağlıklı doğan en az bir bebek ile sonuçlanmıştı. Çalışma kapsamındaki tüm doğumların yaklaşık yüzde 84’ü IVF tedavisi sonucunda gerçekleşmişti. Bulgular sigorta şirketlerini hamileliğin IVF tedavisi ile daha hızlı gerçekleştiği ve komplikasyonların daha az olduğu gerçeğini dikkate alarak IVF tedavisini sigorta kapsamına alma konusundaki tereddütlerini yeniden gözden geçirmeleri konusunda ikna etmesi gerektiğini dile getirdi. Oral yolla alınan ve enjekte edilebilir ilaçların yumurtalıkları aşırı stimüle ettiği hamileliklerin genellikle ikiz veya üçüz bebek ile sonuçlandığına dikkat çekmektedir. Bu hamilelikler daha komplike ve daha maliyetli olabilir.
Eğer sigorta şirketleri bu tedavi yolunu destekleyerek tasarruf edebileceklerini görürse, bu yöntemi sigorta kapsamlarına almayı tercih edecektir. Şu anda standart döllenmeyi karşılar ve bu nedenle hastalar ikiz bebek riskini alır. Bu bir çiftin tek embriyo ile sağlıklı bir hamilelik elde etmesine yardımcı olmaktan daha maliyetlidir. Bı nedenle sigorta şirketleri tüp bebek tedavisi ile ilgili değişiklik yapma konusunda çalışmalar başladı ki bu Türkiye’de de dikkate alınması gereken bir çalışmadır.
Araştırmacılar bu bulgulara dayanarak IVF tedavisi alma konusunda istekli olmayan orta yaştaki çiftlerin ikna edilerek, fertilite ilaçları kullanmaktansa vakit kaybetmeden oral yolla alınan fertilite ilaçları ile tedaviye başlamasını önerir.