Yaşayamıyorum...

Faili mechul

Üye
Kayıtlı Üye
15 Kasım 2017
56
69
8
Bir hayat düşünün sizin kararlarınızla şekillenmiş, doğrusuyla yanlışıyla sizin seçtiğiniz hayat... Biliyorum kendim ettim, evet haklısınız kimse beni zorlamadı sanki elimdeki misketeleri kaybedercesine harcadım hayatımı. Sanırım atacağım adımların bir sonrasını hiç düşünmedim o yüzden bu haldeyim. Kendimi bir yere kapatmak istiyorum. Kendi ellerimle mahvettiğim hayatımın yasını tutmak istiyorum.
Sevdim, yada sevdiğimi sandım ama benimkisi sığınacak liman aramakmış, çok şükür iyi bir adam ama o başka dünyanın iyisi ben başka..
Çocuklarım var evet "lar" canımdan öte canlar. Tek başıma büyütmeye çalıştığım, babalarının babalık yapmasını bile kendim inşaa ettiğim, onlar benim gibi bir hayat yaşamasın diye belkide canımdan verdiğim canlar.
Ne gidebiliyorum ne kalabiliyorum, son 5 senede yitirdiğim insan ilişkilerinden olsa gerek kendimi bile net ifade edemiyorum, yaşadığı haksızlık karşısında hakkını savunmak bir yana, bunun haksızlık olduğunun dahi farkında değilim, öyle bir boyun eğiş öyle bir kabulleniş.
29 yaşında ne geçmişinden mutlu ne geleceğinden umutluyum. Kendim ettim kendim buldum
Dünyada bir ülkede, bir şehrin küçük bir ilçesinde olmak istemediğim bir evin sevmediğim bir odasında kendi seçtiğim hayata sanki birileri bana zorla yaşatıyor gibi uzaktan bakıyorum. İzlediğim bir filmde acıdığım bana çok yabancı bir hayat yaşayan başrol yerine kendimi koymuş gibiyim, gitgide kendimden uzaklaşıyorum. Ben kimim ne istiyorum nasıl mutlu olurum bilmiyorum. Bu soruları sormak içinse artık çok geç.
 
Ne için geç?
Mutlu olmadığınız bir hayata çakılı kalmak, yeni bir başlangıç yapmaktan daha kolaydır. En azından risksizdir, mutsuz olsanız da, en azından alışık olduğunuz bir düzendir. Yeni başlangıçlar, umutla, mutlulukla birlikte risk de içerir ve inşa etmek için efor gerektirir. Siz kendinizde o enerjiyi bulduğunuz sürece, 80 yaşında da olsanız hiçbir şey için geç değil. Kaldı ki 29 yaşımdayım diyorsunuz. Sizi tutan ne? Maddi imkansızlıklar mı, aile desteği olmaması mı, çocuklarınızın babalarıyla aynı çatı altında büyümesi gerektiğini düşünmeniz mi?
 
Çok güzel iç dokmussunuz de..
Net hiçbir şey yok, yani sorunun, cikmazlarin kaynağı tam olarak ne..
Eşiniz dünya iyisi, ama çocuklarla ilgisiz, siz kendinizden veriyorsunuz sürekli, mutsuzsunuz..
Tam olarak nerede olmak isterdiniz de, değilsiniz.. Ben anlayamadım..
Ama hiçbir şey olduğu gibi kalmaz, bazen hiçbir çaba harcamasak bile birşeyler değişir..
 
Ne için geç?
Mutlu olmadığınız bir hayata çakılı kalmak, yeni bir başlangıç yapmaktan daha kolaydır. En azından risksizdir, mutsuz olsanız da, en azından alışık olduğunuz bir düzendir. Yeni başlangıçlar, umutla, mutlulukla birlikte risk de içerir ve inşa etmek için efor gerektirir. Siz kendinizde o enerjiyi bulduğunuz sürece, 80 yaşında da olsanız hiçbir şey için geç değil. Kaldı ki 29 yaşımdayım diyorsunuz. Sizi tutan ne? Maddi imkansızlıklar mı, aile desteği olmaması mı, çocuklarınızın babalarıyla aynı çatı altında büyümesi gerektiğini düşünmeniz mi?
Tam olarak beni neyin mutsuz ettiğini bilmiyorum evet hayatımdan mutsuzum ama salt gerçeğe henüz kendimde ulaşamadım. Dediğiniz gibi yeni bir başlangıç efor gerektiriyor, bana ise şu sıralar nefes almak bile zor geliyor.
 
Çok güzel iç dokmussunuz de..
Net hiçbir şey yok, yani sorunun, cikmazlarin kaynağı tam olarak ne..
Eşiniz dünya iyisi, ama çocuklarla ilgisiz, siz kendinizden veriyorsunuz sürekli, mutsuzsunuz..
Tam olarak nerede olmak isterdiniz de, değilsiniz.. Ben anlayamadım..
Ama hiçbir şey olduğu gibi kalmaz, bazen hiçbir çaba harcamasak bile birşeyler değişir..
Kendime yabancılaşıyorum derken bunu kastettim işte o sorduğunuz soruların cevabını bende bilmiyorum, olduğum yer beni mutsuz ediyor peki ya nerede nasıl mutlu olurdum ki, belki de kendime bile itiraf edemedikleri vardır çözmem gereken.
 
Yaşınız çok genç. Bu kadar mutsuz olduğunuz bir hayatı kabullenmemelisiniz. Bazı durumlar vardır, akışa bırakılır. Sizinki öyle değil. Eyleme geçmeniz şart. Siz kendinizi bu yönde motive etmezseniz, 20 sene sonra içiniz geçmiş bir halde hayatınıza devam edeceksiniz. Karar sizin..
 
Tam olarak beni neyin mutsuz ettiğini bilmiyorum evet hayatımdan mutsuzum ama salt gerçeğe henüz kendimde ulaşamadım. Dediğiniz gibi yeni bir başlangıç efor gerektiriyor, bana ise şu sıralar nefes almak bile zor geliyor.
Psikologa gidin. İnsan bu enerjisiz, mutsuz, salmış moda girdiğinde, genelde döngüye de giriyor. O döngüde uzun süre kalmadan yardım alın. Belki bakış açınız değişir, belki gücünüzü yeniden bulursunuz, belki yaşamanın başka yolları olduğunu da fark edersiniz ama mutlaka işe yarar yardım almak. Kendinizi bırakmayın yeter ki. Şuan ertelediğiniz her an, daha sonra size pişmanlık olarak geri dönecek çünkü.
 
Bir hayat düşünün sizin kararlarınızla şekillenmiş, doğrusuyla yanlışıyla sizin seçtiğiniz hayat... Biliyorum kendim ettim, evet haklısınız kimse beni zorlamadı sanki elimdeki misketeleri kaybedercesine harcadım hayatımı. Sanırım atacağım adımların bir sonrasını hiç düşünmedim o yüzden bu haldeyim. Kendimi bir yere kapatmak istiyorum. Kendi ellerimle mahvettiğim hayatımın yasını tutmak istiyorum.
Sevdim, yada sevdiğimi sandım ama benimkisi sığınacak liman aramakmış, çok şükür iyi bir adam ama o başka dünyanın iyisi ben başka..
Çocuklarım var evet "lar" canımdan öte canlar. Tek başıma büyütmeye çalıştığım, babalarının babalık yapmasını bile kendim inşaa ettiğim, onlar benim gibi bir hayat yaşamasın diye belkide canımdan verdiğim canlar.
Ne gidebiliyorum ne kalabiliyorum, son 5 senede yitirdiğim insan ilişkilerinden olsa gerek kendimi bile net ifade edemiyorum, yaşadığı haksızlık karşısında hakkını savunmak bir yana, bunun haksızlık olduğunun dahi farkında değilim, öyle bir boyun eğiş öyle bir kabulleniş.
29 yaşında ne geçmişinden mutlu ne geleceğinden umutluyum. Kendim ettim kendim buldum
Dünyada bir ülkede, bir şehrin küçük bir ilçesinde olmak istemediğim bir evin sevmediğim bir odasında kendi seçtiğim hayata sanki birileri bana zorla yaşatıyor gibi uzaktan bakıyorum. İzlediğim bir filmde acıdığım bana çok yabancı bir hayat yaşayan başrol yerine kendimi koymuş gibiyim, gitgide kendimden uzaklaşıyorum. Ben kimim ne istiyorum nasıl mutlu olurum bilmiyorum. Bu soruları sormak içinse artık çok geç.
mantığıyla değil, duygularıyla hareket eden insan tipisiniz...artık kararlarınızda mantığı da devreye sokmanız gerekiyor...
geçmiş kendi kararların olduğu için, pişmanlığa gerek yok, sadece ders almaya gerek var...yalnız şöyle bir insan tipi de vardır, ne yaparsan yapsın mutlu olamayan kişiler...hayatında artılara değil, sürekli eksileri görüp, onlardan mutsuzluk duyan kişiler...seni hayata bağlayacak birşeye tutunman olması lazım...yanlış kararlar vererek, bugünkü beğenmediğin hayatını mumla arama sonra...
 
mantığıyla değil, duygularıyla hareket eden insan tipisiniz...artık kararlarınızda mantığı da devreye sokmanız gerekiyor...
geçmiş kendi kararların olduğu için, pişmanlığa gerek yok, sadece ders almaya gerek var...yalnız şöyle bir insan tipi de vardır, ne yaparsan yapsın mutlu olamayan kişiler...hayatında artılara değil, sürekli eksileri görüp, onlardan mutsuzluk duyan kişiler...seni hayata bağlayacak birşeye tutunman olması lazım...yanlış kararlar vererek, bugünkü beğenmediğin hayatını mumla arama sonra...
Söylediğinizin aksine şimdiye kadar mantığımla haraket ettiğimi düşünüyorum biraz da hissettiğim gibi yaşayabilseydim belkide daha farklı olurdu. Tek başına mantık yada duygular yetmiyormuş ortak bir yol bulmak lazımmış. Son cümleniz kesinlikle çok doğru dikkate alacağım.
 
Sorun tam olarak ne? Daha net belirtebilirseniz belki farklı tavsiyeler de gelir.

Eşiniz için iyi bir insan demişsiniz. Sıkıntı çocukların yükünün ağırlıklı olarak sizde olması mı? Yaşadığınız yer bir nevi mahrumiyet bölgesi mi? Maddi mi imkansızlıklar var?
 
Son düzenleme:
İnsanlar 22 yasinda evde kaldım diyenlere

Daha erken, hata yapma derken bunu kastediyorlar herhalde
 
Eşinizle olan ilişkinizden mi mutsuzsunuz. Maddi olarak istediğiniz imkanlara mı sahip degılsınız. Bazen de hersey yolunda olur ama bizim istediğimiz bu değildir, olabilir. Ama yaş itibarıyla gencsiniz.. Bazen benım d3 olur çekip gidesim olur ama gidemem.. Sıkışmış hissederim kendimi, oyle bisey mi acaba.. Ya pişman olursam ya elindekileri de kaybedersem korkusu mu acaba
 
peki cabaladiniz da olmadi ve mutsuz musunuz?

yoksa cabalamadiniz mi?

genelde evliligim mutsuz diyen kisilerin yeterince cabalamadigini gozlemliyorum,
dunya iyisi adamla nasil olduramadiniz mesela ?
 
29 çok erken değil mi bir şeylerden vazgeçiş için ? Kendim de bu yaştayım ben de kendimi eskisi gibi bulmuyorum mesela eşime dedim ki geçen üniversite arkadaşlarıma sorsan nasıl biridir diye neşeli biridir derler ama şimdi öyle değilim bence bu hayatın içine girmekten kaynaklı daha iyi görmekle ilgili bir durum siz de hayatın içine girmişsiniz her insan gibi hata yapmış olduğunuzu söylüyorsunuz ama ortalama bir insan ömrünüz varsa eğer şu anki yaşınız kadar belki daha fazla ömür var önünüzde
 
Eşinize karşı düşünceleriniz hep mi böyleydi sonradan mı böyle oldu? Eğer size karşı bir yanlışı yoksa ve sonradan böyle olduysa depresyonda olabilirsiniz. Maddi olağanızın varsa bir yardım almaya çalışın. Ama çocuklarınızı ihmal etmeyin şiddet kadar ilgisizlikte çok yaralayıcı olabiliyor. Bu süreçte sevdiğiniz yapmaktan hoşlandığınız şeyler varsa ona odaklanın kendinizi oyalamaya çalışın depresif kişilerden şarkılardan uzak durun. Çıkın dışarı yürüyün açık bir alanda düşünün memnun olmadığınız şeyler neler ve neleri değiştirebilirim? Değiştirdiğim şeylerin yerine ne koymak isterim? Bunların cevabını kendinize dürüstçe verin. Sonra hazır hissettiğinizde yavaş yavaş bunları değiştirmeye başlayın. Çok radikal kararlar da alabilirsiniz emin olun hayat tek seçeneklerden ibaret değil korkmanıza da gerek yok bir kapıyı kapatırsanız diğeri açılır sonu ne olursa olsun monotonluktan kurtulmuş olursunuz.
 
Sorun tam olarak ne? Daha net belirtebilirseniz belki farklı tavsiyeler de gelir.

Eşiniz için iyi bir insan demişsiniz. Sıkıntı çocukların yükünün ağırlıklı olarak sizde olması mı? Yaşadığınız yer bir nevi mahrumiyet bölgesi mi? Maddi mi imkansızlıklar var?
Çocuklarımın tüm yükü bende ve bunun gayet normal olduğunu sade ama sadece para kazanmakla baba olunduğunu düşünen ailesinden bunu dnasına kadar işlemiş bir adam. Ve çevremde bu o kadar normal ki ne var yani adam bir dediğinizi 2 etmiyor yediğiniz önünüzde yemediğiniz arkanızda sizinki şımarıklık denile denile içime kapandım
 
peki cabaladiniz da olmadi ve mutsuz musunuz?

yoksa cabalamadiniz mi?

genelde evliligim mutsuz diyen kisilerin yeterince cabalamadigini gozlemliyorum,
dunya iyisi adamla nasil olduramadiniz mesela ?
Dünya iyisi demedim aslında yanlış anlaşılmış yazdıklarım, farklı dünyalar için iyi farklı iki insanız demek istemiştim. Çok çabaladım şu an aslında bu Evlilikte kafayı yemediysem kendi çabalarımla eşimi törpülemekle oldu. Ama artık bıktım kendimi anlatmaya çalışmaktan zorlandığıma karşı tarafı ikna etmekten, ve artık pes ettim gittiği yere kadar elbet bir yerde ya bedenim ya ruhum yeter diyecek.
 
Çocuklarımın tüm yükü bende ve bunun gayet normal olduğunu sade ama sadece para kazanmakla baba olunduğunu düşünen ailesinden bunu dnasına kadar işlemiş bir adam. Ve çevremde bu o kadar normal ki ne var yani adam bir dediğinizi 2 etmiyor yediğiniz önünüzde yemediğiniz arkanızda sizinki şımarıklık denile denile içime kapandım
%95 Türk aile yapısı böyle maalesef. O yüzden hep diyorum, ben kendim bu çocuğa yetebilirim demeyen kadın, adama güvenip çocuk doğurmamalı.

Siz de bu gerçeği ilk çocukda algılamış olmalıydınız. Tek çocukla kalsaydınız bu kadar yıpranmazdınız belkide. Keşke ite kaka da olsa eğitilse bu adamlar, ama çok zor. Çocuk dediğin zaten 10-11 yaşından sonra kendini kurtarıyor. Bence değiştiremeyeceğiniz şeyleri çoook sorgulayıp modunuzu aşağıya çekmeyin. Okula gidecekler, günün çoğu size kalacak, o vakti değerlendirmeye, hayatınıza kendi adınıza, sizi mutlu edecek birşeyler katmaya odaklanın.
 
Back
X