Yarın boşanıyorum.Mahkemem var.Saat 10:30..Eşimin metresi var.Araftayım.

hayır boşanmadık..davayı geri çekti... eve döndü.. ben işyerindeydim. kabuletmedim. defol git dedim... korona günlerinde gidecek yerim yok dedi.. söz dedi şu korona günleri bitsin dedi... kiraya bir ev bulup gidiem dedi..şu odada kalayım sesim çıkmaz dedi... eve geldim işşten 22.03. cuma günü bir baktım pazartesi banada yasak çıktı... kronik astım hastayım diye evde çalışmaya başladım. halada evden çalışıyorum..oda home ofis çalıştığı için şirkeet evden çalış dışarı gitme dedi.. biz yaklaşık 40 gün hiç birlikte olmadığımız kadar vakit geçirdik.. o kadın bitti dedi.. kan davalıyız dedi.. gel bi şans dedi.. yine.. sonra hergün ailece sabah kahvaltıları yaptık..flmler izledik... sohbeetler ettik..kahveler çaylar.. çocuklar ve biz çok mutluyduk.. masayı hazırlıyor.. hiç yapmadığı şeyleri yapıyor.. emekli olunca seferihisara gidip küçük bir ev alalım sasada küçük bir bahçe yaparım diyerek hayaller kurmaya başladı.... iki gün önce hiçbşrey yokken yürüyüşe gitti akşam.. iki saat oldu gelmedi.. aradım açmadı... beş dakika sonra açtı... hemen anladım... eve geldi.. defol git dedim... o gün otura odasında uyudu.. kızımda onun yaında uyumuş..sabah oldu.dedim bana doğru söyle.. anlat... yürüyüşteyim dedi..bana karışamazssın dedi..bu akşamda gidicem dedi.. bu akşamda gece 12 de gelicem dedi.. zaten sonrası 1 mayıs 3 gün sokağa çıkma yasağı var. senin itiraf etmene gerek yok defol git dedim.. çıldırdım.bağırdım çağırdım... sonra kızım girdi araya.baba itiraf et ve git.. bende inanmıyroum sana... annemden uzak dur bizden uzak dur..ben sana saygı duyuyorum senin arkandayım dedi.. .o da kadından engeli kaldırdığını yazdığını ve iki gündür görüştüğünü söyledi.. ama kaafası çok karışıkmış... oraya gidincede burayı özlüyormuş... ben çıdırdım..delirdim.. niyeeeeeeeeeee geldin niyeeee inandırdın niye masallar uydurdun dedim.duygulsrımı yönetemedim dedi... defol git dedim. ve giitti... ama giderken Allah belamı versin niye engeli kaldırıdm... ben gitmek istemiyorum filan dedi.Ağladı sızladı.. Bana acıyor.. ben o olmadan borç batağına giriyorum ya.. kendi ayaklarımın üzerinde duramıyorum ya.. o yuzden ... defol git dedim...ben sen yokken 3 ay çok iyiydim dedim..bitmişti dedim..

şimdi aililem yok kimsek yok... kimse benimle görüşmüyor. verdiğin kararların bedelini ödüyorsun diyor...
eveet..hakettim... yine gebere gebere ağlıyorum... tam iyileşiyorum.. o kadar acı çekiyorum... iyileşiyorum..yine başa dönüyroum..
herkesn tesellisi o mutlu olmayacak.. göreceksin yaptıkları yanına kalmayacak diyorlar...
ben inanmıyorum... o kocasını benim adam için bırakan oo.... kadın benim kocam... çocuklarını ve bizi bırakıp öyle bir kadına giden adam.... bunlar çok mutlu olacaklar... biliyorum... dünyanın adaleti böyle... çevremde hep görüyorum.... yuva yıkan kadnlar gümbür gümbür o kocalarının paralarını yiyip hayatın keyfini çıkartıyorlar. o masum kadınlarda geride kalanlar çocuklarıyla bir ömür boyu hayat mücadelesi yaşıyorlar... belkide tek vazgeçemedğim şey buydu... ben bu adamın yıllarca kahrını çektim.... milletde gününü görsünmü diyip bırakmyordum... ama kendime çok acı çektirdim... halada çok acı çekiyorum... yeter artık... çocuklarım var gül gibi... evim var.işim var... varsın o köpek olmasın hayatımda..
eşyaların bir kısmını almadı.. ben çöp poşetine koyup o ooo....nun evine göndereyim dedim.. beni kanserli hücreden kurtardın sağol diye yazayım dedim... kızım izin vermedi.. ben babama söz verrdim dedi.. giderken eşyalarımı hepsini alamam demiişti... bende yakarım demiştim. kızımda yeterki git baba ben daha sonra almak istedğinde alırsın dedi.. ben birşey yaptırmam dedi..
3 gün sokağa çıkma yasağı var. çocklarım ve ben evdeyim.. yine yıkıldım..yine darmadağınıgım.. en son istanbuldaki kardeşim bana mahkeme günü o adama geri dönersen Allah sana ölüm versin demişti.. eve aldığımı bile söylemeye cesaret edemememiştim. kardeşim hastanelik olmuş.. acile götürmüşler eve aldıgımı öğrenince...diğer kardeşim o gittğinde bize taşınmıştı... tüm eşylarıını bize getirdi... bizle yaşadı... ama benim kocam gelince o adam hememn kardeşimide geri gönderdim eve.. o kızcağızın düzenini bir anda mahvettim.. ben o adamın oyuncağıydım.. ailiemde benim oyuncağımdı... en son bu adam eve gelmeden önce evden taşınıyordum.. ailiemle birlikte aynı evde yaşayacaktık.. eşyaları toplafık. evi tuttuk.temizledik..son anda vazgeçtim.. tüm ailemi yine yüz üstü bıraktım...
kısacası burdaki insanlar bile sadece yazmaktan yoruldular benden bıktılar ve bana kimse inanmıyor.. birde ailemi düşünün. şu an ne hissettiğimide anlamıyrum... b kaç saat gebere gebere ağlıyorum biraz susuyorum.. biraz o kadını gidiip öldürmek istiyorum... o adamı.. tekrar değmez diyorum..
yağmmur yağdı..derin bir nefes aldım.. yaşamk aslında çok güzel.. hayat çok güzel... ben başarıcam.. bu kanserli hücreden kurtulucam.. herşey çok güzel olacak... .

geçecek bu günler..... önemli olan tekrar beni yaralamasına izin vermek istemiyorum.. en son giderrken ne benim mezarıma gel ne de ben senin ölüne... çocuklar için bile ilerde onların düğününde mezuniyetinde filan aslaa seni görmek istemiyoum dedim.... o öldü....
O adamın sana bunları yapmaya hakkı yok da, senin ailene bunları yapmaya hakkın var mı? Sen de kocan gibisin. Kocan o kadının tek kelimesiyle sizi her defasında yüz üstü bırakıp köpek gibi ona koşuyor, sen de kocanın trk kelimesiyle aileni yüz üstü bırakıp kocana koşuyorsun. Şimdi ne farkınız var? O zaman kocana kızmaya da hakkın yok. Çünkü ikiniz de aynı ...sunuz.
 
hayır boşanmadık..davayı geri çekti... eve döndü.. ben işyerindeydim. kabuletmedim. defol git dedim... korona günlerinde gidecek yerim yok dedi.. söz dedi şu korona günleri bitsin dedi... kiraya bir ev bulup gidiem dedi..şu odada kalayım sesim çıkmaz dedi... eve geldim işşten 22.03. cuma günü bir baktım pazartesi banada yasak çıktı... kronik astım hastayım diye evde çalışmaya başladım. halada evden çalışıyorum..oda home ofis çalıştığı için şirkeet evden çalış dışarı gitme dedi.. biz yaklaşık 40 gün hiç birlikte olmadığımız kadar vakit geçirdik.. o kadın bitti dedi.. kan davalıyız dedi.. gel bi şans dedi.. yine.. sonra hergün ailece sabah kahvaltıları yaptık..flmler izledik... sohbeetler ettik..kahveler çaylar.. çocuklar ve biz çok mutluyduk.. masayı hazırlıyor.. hiç yapmadığı şeyleri yapıyor.. emekli olunca seferihisara gidip küçük bir ev alalım sasada küçük bir bahçe yaparım diyerek hayaller kurmaya başladı.... iki gün önce hiçbşrey yokken yürüyüşe gitti akşam.. iki saat oldu gelmedi.. aradım açmadı... beş dakika sonra açtı... hemen anladım... eve geldi.. defol git dedim... o gün otura odasında uyudu.. kızımda onun yaında uyumuş..sabah oldu.dedim bana doğru söyle.. anlat... yürüyüşteyim dedi..bana karışamazssın dedi..bu akşamda gidicem dedi.. bu akşamda gece 12 de gelicem dedi.. zaten sonrası 1 mayıs 3 gün sokağa çıkma yasağı var. senin itiraf etmene gerek yok defol git dedim.. çıldırdım.bağırdım çağırdım... sonra kızım girdi araya.baba itiraf et ve git.. bende inanmıyroum sana... annemden uzak dur bizden uzak dur..ben sana saygı duyuyorum senin arkandayım dedi.. .o da kadından engeli kaldırdığını yazdığını ve iki gündür görüştüğünü söyledi.. ama kaafası çok karışıkmış... oraya gidincede burayı özlüyormuş... ben çıdırdım..delirdim.. niyeeeeeeeeeee geldin niyeeee inandırdın niye masallar uydurdun dedim.duygulsrımı yönetemedim dedi... defol git dedim. ve giitti... ama giderken Allah belamı versin niye engeli kaldırıdm... ben gitmek istemiyorum filan dedi.Ağladı sızladı.. Bana acıyor.. ben o olmadan borç batağına giriyorum ya.. kendi ayaklarımın üzerinde duramıyorum ya.. o yuzden ... defol git dedim...ben sen yokken 3 ay çok iyiydim dedim..bitmişti dedim..

şimdi aililem yok kimsek yok... kimse benimle görüşmüyor. verdiğin kararların bedelini ödüyorsun diyor...
eveet..hakettim... yine gebere gebere ağlıyorum... tam iyileşiyorum.. o kadar acı çekiyorum... iyileşiyorum..yine başa dönüyroum..
herkesn tesellisi o mutlu olmayacak.. göreceksin yaptıkları yanına kalmayacak diyorlar...
ben inanmıyorum... o kocasını benim adam için bırakan oo.... kadın benim kocam... çocuklarını ve bizi bırakıp öyle bir kadına giden adam.... bunlar çok mutlu olacaklar... biliyorum... dünyanın adaleti böyle... çevremde hep görüyorum.... yuva yıkan kadnlar gümbür gümbür o kocalarının paralarını yiyip hayatın keyfini çıkartıyorlar. o masum kadınlarda geride kalanlar çocuklarıyla bir ömür boyu hayat mücadelesi yaşıyorlar... belkide tek vazgeçemedğim şey buydu... ben bu adamın yıllarca kahrını çektim.... milletde gününü görsünmü diyip bırakmyordum... ama kendime çok acı çektirdim... halada çok acı çekiyorum... yeter artık... çocuklarım var gül gibi... evim var.işim var... varsın o köpek olmasın hayatımda..
eşyaların bir kısmını almadı.. ben çöp poşetine koyup o ooo....nun evine göndereyim dedim.. beni kanserli hücreden kurtardın sağol diye yazayım dedim... kızım izin vermedi.. ben babama söz verrdim dedi.. giderken eşyalarımı hepsini alamam demiişti... bende yakarım demiştim. kızımda yeterki git baba ben daha sonra almak istedğinde alırsın dedi.. ben birşey yaptırmam dedi..
3 gün sokağa çıkma yasağı var. çocklarım ve ben evdeyim.. yine yıkıldım..yine darmadağınıgım.. en son istanbuldaki kardeşim bana mahkeme günü o adama geri dönersen Allah sana ölüm versin demişti.. eve aldığımı bile söylemeye cesaret edemememiştim. kardeşim hastanelik olmuş.. acile götürmüşler eve aldıgımı öğrenince...diğer kardeşim o gittğinde bize taşınmıştı... tüm eşylarıını bize getirdi... bizle yaşadı... ama benim kocam gelince o adam hememn kardeşimide geri gönderdim eve.. o kızcağızın düzenini bir anda mahvettim.. ben o adamın oyuncağıydım.. ailiemde benim oyuncağımdı... en son bu adam eve gelmeden önce evden taşınıyordum.. ailiemle birlikte aynı evde yaşayacaktık.. eşyaları toplafık. evi tuttuk.temizledik..son anda vazgeçtim.. tüm ailemi yine yüz üstü bıraktım...
kısacası burdaki insanlar bile sadece yazmaktan yoruldular benden bıktılar ve bana kimse inanmıyor.. birde ailemi düşünün. şu an ne hissettiğimide anlamıyrum... b kaç saat gebere gebere ağlıyorum biraz susuyorum.. biraz o kadını gidiip öldürmek istiyorum... o adamı.. tekrar değmez diyorum..
yağmmur yağdı..derin bir nefes aldım.. yaşamk aslında çok güzel.. hayat çok güzel... ben başarıcam.. bu kanserli hücreden kurtulucam.. herşey çok güzel olacak... .

geçecek bu günler..... önemli olan tekrar beni yaralamasına izin vermek istemiyorum.. en son giderrken ne benim mezarıma gel ne de ben senin ölüne... çocuklar için bile ilerde onların düğününde mezuniyetinde filan aslaa seni görmek istemiyoum dedim.... o öldü....
Ayrıca aileniz insanlar size inanmamakta çok haklı. birgün kızlarınızı bile kaybedeceksiniz bu sapık herif yüzünden akıllanın artık ya
 
hayır boşanmadık..davayı geri çekti... eve döndü.. ben işyerindeydim. kabuletmedim. defol git dedim... korona günlerinde gidecek yerim yok dedi.. söz dedi şu korona günleri bitsin dedi... kiraya bir ev bulup gidiem dedi..şu odada kalayım sesim çıkmaz dedi... eve geldim işşten 22.03. cuma günü bir baktım pazartesi banada yasak çıktı... kronik astım hastayım diye evde çalışmaya başladım. halada evden çalışıyorum..oda home ofis çalıştığı için şirkeet evden çalış dışarı gitme dedi.. biz yaklaşık 40 gün hiç birlikte olmadığımız kadar vakit geçirdik.. o kadın bitti dedi.. kan davalıyız dedi.. gel bi şans dedi.. yine.. sonra hergün ailece sabah kahvaltıları yaptık..flmler izledik... sohbeetler ettik..kahveler çaylar.. çocuklar ve biz çok mutluyduk.. masayı hazırlıyor.. hiç yapmadığı şeyleri yapıyor.. emekli olunca seferihisara gidip küçük bir ev alalım sasada küçük bir bahçe yaparım diyerek hayaller kurmaya başladı.... iki gün önce hiçbşrey yokken yürüyüşe gitti akşam.. iki saat oldu gelmedi.. aradım açmadı... beş dakika sonra açtı... hemen anladım... eve geldi.. defol git dedim... o gün otura odasında uyudu.. kızımda onun yaında uyumuş..sabah oldu.dedim bana doğru söyle.. anlat... yürüyüşteyim dedi..bana karışamazssın dedi..bu akşamda gidicem dedi.. bu akşamda gece 12 de gelicem dedi.. zaten sonrası 1 mayıs 3 gün sokağa çıkma yasağı var. senin itiraf etmene gerek yok defol git dedim.. çıldırdım.bağırdım çağırdım... sonra kızım girdi araya.baba itiraf et ve git.. bende inanmıyroum sana... annemden uzak dur bizden uzak dur..ben sana saygı duyuyorum senin arkandayım dedi.. .o da kadından engeli kaldırdığını yazdığını ve iki gündür görüştüğünü söyledi.. ama kaafası çok karışıkmış... oraya gidincede burayı özlüyormuş... ben çıdırdım..delirdim.. niyeeeeeeeeeee geldin niyeeee inandırdın niye masallar uydurdun dedim.duygulsrımı yönetemedim dedi... defol git dedim. ve giitti... ama giderken Allah belamı versin niye engeli kaldırıdm... ben gitmek istemiyorum filan dedi.Ağladı sızladı.. Bana acıyor.. ben o olmadan borç batağına giriyorum ya.. kendi ayaklarımın üzerinde duramıyorum ya.. o yuzden ... defol git dedim...ben sen yokken 3 ay çok iyiydim dedim..bitmişti dedim..

şimdi aililem yok kimsek yok... kimse benimle görüşmüyor. verdiğin kararların bedelini ödüyorsun diyor...
eveet..hakettim... yine gebere gebere ağlıyorum... tam iyileşiyorum.. o kadar acı çekiyorum... iyileşiyorum..yine başa dönüyroum..
herkesn tesellisi o mutlu olmayacak.. göreceksin yaptıkları yanına kalmayacak diyorlar...
ben inanmıyorum... o kocasını benim adam için bırakan oo.... kadın benim kocam... çocuklarını ve bizi bırakıp öyle bir kadına giden adam.... bunlar çok mutlu olacaklar... biliyorum... dünyanın adaleti böyle... çevremde hep görüyorum.... yuva yıkan kadnlar gümbür gümbür o kocalarının paralarını yiyip hayatın keyfini çıkartıyorlar. o masum kadınlarda geride kalanlar çocuklarıyla bir ömür boyu hayat mücadelesi yaşıyorlar... belkide tek vazgeçemedğim şey buydu... ben bu adamın yıllarca kahrını çektim.... milletde gününü görsünmü diyip bırakmyordum... ama kendime çok acı çektirdim... halada çok acı çekiyorum... yeter artık... çocuklarım var gül gibi... evim var.işim var... varsın o köpek olmasın hayatımda..
eşyaların bir kısmını almadı.. ben çöp poşetine koyup o ooo....nun evine göndereyim dedim.. beni kanserli hücreden kurtardın sağol diye yazayım dedim... kızım izin vermedi.. ben babama söz verrdim dedi.. giderken eşyalarımı hepsini alamam demiişti... bende yakarım demiştim. kızımda yeterki git baba ben daha sonra almak istedğinde alırsın dedi.. ben birşey yaptırmam dedi..
3 gün sokağa çıkma yasağı var. çocklarım ve ben evdeyim.. yine yıkıldım..yine darmadağınıgım.. en son istanbuldaki kardeşim bana mahkeme günü o adama geri dönersen Allah sana ölüm versin demişti.. eve aldığımı bile söylemeye cesaret edemememiştim. kardeşim hastanelik olmuş.. acile götürmüşler eve aldıgımı öğrenince...diğer kardeşim o gittğinde bize taşınmıştı... tüm eşylarıını bize getirdi... bizle yaşadı... ama benim kocam gelince o adam hememn kardeşimide geri gönderdim eve.. o kızcağızın düzenini bir anda mahvettim.. ben o adamın oyuncağıydım.. ailiemde benim oyuncağımdı... en son bu adam eve gelmeden önce evden taşınıyordum.. ailiemle birlikte aynı evde yaşayacaktık.. eşyaları toplafık. evi tuttuk.temizledik..son anda vazgeçtim.. tüm ailemi yine yüz üstü bıraktım...
kısacası burdaki insanlar bile sadece yazmaktan yoruldular benden bıktılar ve bana kimse inanmıyor.. birde ailemi düşünün. şu an ne hissettiğimide anlamıyrum... b kaç saat gebere gebere ağlıyorum biraz susuyorum.. biraz o kadını gidiip öldürmek istiyorum... o adamı.. tekrar değmez diyorum..
yağmmur yağdı..derin bir nefes aldım.. yaşamk aslında çok güzel.. hayat çok güzel... ben başarıcam.. bu kanserli hücreden kurtulucam.. herşey çok güzel olacak... .

geçecek bu günler..... önemli olan tekrar beni yaralamasına izin vermek istemiyorum.. en son giderrken ne benim mezarıma gel ne de ben senin ölüne... çocuklar için bile ilerde onların düğününde mezuniyetinde filan aslaa seni görmek istemiyoum dedim.... o öldü....
Ailenin seninle irtibatı kesmesine cok sevındım
 
hayır boşanmadık..davayı geri çekti... eve döndü.. ben işyerindeydim. kabuletmedim. defol git dedim... korona günlerinde gidecek yerim yok dedi.. söz dedi şu korona günleri bitsin dedi... kiraya bir ev bulup gidiem dedi..şu odada kalayım sesim çıkmaz dedi... eve geldim işşten 22.03. cuma günü bir baktım pazartesi banada yasak çıktı... kronik astım hastayım diye evde çalışmaya başladım. halada evden çalışıyorum..oda home ofis çalıştığı için şirkeet evden çalış dışarı gitme dedi.. biz yaklaşık 40 gün hiç birlikte olmadığımız kadar vakit geçirdik.. o kadın bitti dedi.. kan davalıyız dedi.. gel bi şans dedi.. yine.. sonra hergün ailece sabah kahvaltıları yaptık..flmler izledik... sohbeetler ettik..kahveler çaylar.. çocuklar ve biz çok mutluyduk.. masayı hazırlıyor.. hiç yapmadığı şeyleri yapıyor.. emekli olunca seferihisara gidip küçük bir ev alalım sasada küçük bir bahçe yaparım diyerek hayaller kurmaya başladı.... iki gün önce hiçbşrey yokken yürüyüşe gitti akşam.. iki saat oldu gelmedi.. aradım açmadı... beş dakika sonra açtı... hemen anladım... eve geldi.. defol git dedim... o gün otura odasında uyudu.. kızımda onun yaında uyumuş..sabah oldu.dedim bana doğru söyle.. anlat... yürüyüşteyim dedi..bana karışamazssın dedi..bu akşamda gidicem dedi.. bu akşamda gece 12 de gelicem dedi.. zaten sonrası 1 mayıs 3 gün sokağa çıkma yasağı var. senin itiraf etmene gerek yok defol git dedim.. çıldırdım.bağırdım çağırdım... sonra kızım girdi araya.baba itiraf et ve git.. bende inanmıyroum sana... annemden uzak dur bizden uzak dur..ben sana saygı duyuyorum senin arkandayım dedi.. .o da kadından engeli kaldırdığını yazdığını ve iki gündür görüştüğünü söyledi.. ama kaafası çok karışıkmış... oraya gidincede burayı özlüyormuş... ben çıdırdım..delirdim.. niyeeeeeeeeeee geldin niyeeee inandırdın niye masallar uydurdun dedim.duygulsrımı yönetemedim dedi... defol git dedim. ve giitti... ama giderken Allah belamı versin niye engeli kaldırıdm... ben gitmek istemiyorum filan dedi.Ağladı sızladı.. Bana acıyor.. ben o olmadan borç batağına giriyorum ya.. kendi ayaklarımın üzerinde duramıyorum ya.. o yuzden ... defol git dedim...ben sen yokken 3 ay çok iyiydim dedim..bitmişti dedim..

şimdi aililem yok kimsek yok... kimse benimle görüşmüyor. verdiğin kararların bedelini ödüyorsun diyor...
eveet..hakettim... yine gebere gebere ağlıyorum... tam iyileşiyorum.. o kadar acı çekiyorum... iyileşiyorum..yine başa dönüyroum..
herkesn tesellisi o mutlu olmayacak.. göreceksin yaptıkları yanına kalmayacak diyorlar...
ben inanmıyorum... o kocasını benim adam için bırakan oo.... kadın benim kocam... çocuklarını ve bizi bırakıp öyle bir kadına giden adam.... bunlar çok mutlu olacaklar... biliyorum... dünyanın adaleti böyle... çevremde hep görüyorum.... yuva yıkan kadnlar gümbür gümbür o kocalarının paralarını yiyip hayatın keyfini çıkartıyorlar. o masum kadınlarda geride kalanlar çocuklarıyla bir ömür boyu hayat mücadelesi yaşıyorlar... belkide tek vazgeçemedğim şey buydu... ben bu adamın yıllarca kahrını çektim.... milletde gününü görsünmü diyip bırakmyordum... ama kendime çok acı çektirdim... halada çok acı çekiyorum... yeter artık... çocuklarım var gül gibi... evim var.işim var... varsın o köpek olmasın hayatımda..
eşyaların bir kısmını almadı.. ben çöp poşetine koyup o ooo....nun evine göndereyim dedim.. beni kanserli hücreden kurtardın sağol diye yazayım dedim... kızım izin vermedi.. ben babama söz verrdim dedi.. giderken eşyalarımı hepsini alamam demiişti... bende yakarım demiştim. kızımda yeterki git baba ben daha sonra almak istedğinde alırsın dedi.. ben birşey yaptırmam dedi..
3 gün sokağa çıkma yasağı var. çocklarım ve ben evdeyim.. yine yıkıldım..yine darmadağınıgım.. en son istanbuldaki kardeşim bana mahkeme günü o adama geri dönersen Allah sana ölüm versin demişti.. eve aldığımı bile söylemeye cesaret edemememiştim. kardeşim hastanelik olmuş.. acile götürmüşler eve aldıgımı öğrenince...diğer kardeşim o gittğinde bize taşınmıştı... tüm eşylarıını bize getirdi... bizle yaşadı... ama benim kocam gelince o adam hememn kardeşimide geri gönderdim eve.. o kızcağızın düzenini bir anda mahvettim.. ben o adamın oyuncağıydım.. ailiemde benim oyuncağımdı... en son bu adam eve gelmeden önce evden taşınıyordum.. ailiemle birlikte aynı evde yaşayacaktık.. eşyaları toplafık. evi tuttuk.temizledik..son anda vazgeçtim.. tüm ailemi yine yüz üstü bıraktım...
kısacası burdaki insanlar bile sadece yazmaktan yoruldular benden bıktılar ve bana kimse inanmıyor.. birde ailemi düşünün. şu an ne hissettiğimide anlamıyrum... b kaç saat gebere gebere ağlıyorum biraz susuyorum.. biraz o kadını gidiip öldürmek istiyorum... o adamı.. tekrar değmez diyorum..
yağmmur yağdı..derin bir nefes aldım.. yaşamk aslında çok güzel.. hayat çok güzel... ben başarıcam.. bu kanserli hücreden kurtulucam.. herşey çok güzel olacak... .

geçecek bu günler..... önemli olan tekrar beni yaralamasına izin vermek istemiyorum.. en son giderrken ne benim mezarıma gel ne de ben senin ölüne... çocuklar için bile ilerde onların düğününde mezuniyetinde filan aslaa seni görmek istemiyoum dedim.... o öldü....
İnsan kendine acımıyorsa çocuklarına acır diyorum da sizde o bile yok.

Yazık ya insan kızını soktuğu durumdan utanır, üzülür. Mahvettiniz o çocukları mahvettiniz yazık günah ya.

Olaya bak kaç yaşında kız araya girip babasına annesini aldattığı kadınla barıştığını itiraf ettiriyor.

Çocukları bırakın anne babanıza kocanızla napıyorsanız yapın ya.
 
:) böyle de yaşar kendisi için, boşanmak gerekmiyor kendin için yaşamak için, boşanınca hayatına birini alabilmeyi elde edebilecek sadece, bu da evliliğe gitmesi zor bir durum artık ve evet, bu kadın bu adamın bu kadar kahrını çekmiş, şimdi de keyfini sürmesi gerek. Niye elalemin kadını sürsün ki bütün bu kadının yaptığı birikimin? Ne istiyiorsa onu yapar yapılmış birikimle. Erkeklerin de pek umrunda sizin onların yüzüne bakıp bakmamanız, aldatan adamın tıyneti bellidir, böyle şeyleri zırnık kadar umursayacak olsalar zaten aldatmazlar. Aşkmış bilmem neymiş bunların evlilikten daha kutsal olmadığını insanlara yerleştirmekle başlarsanız aldatma vakalarının da öne daha kolay geçersiniz. O erkekler de başka kadınları bulup aldatıyor ve kadınlar "ama aşk" "ama ben kimseye bir şey sözü vermedim" diyip aklanmaya çalışıyor ve yaptıkları kötülükleri normalleştiriyorlar. Neymiş erkeklere bir şey diyen var mıymış bla bla. Yoo adam da kadın da suçlu aldatma olaylarında, herkesin anlaması gereken şey evlilik kurumu aşktan üstündür ve bir insana kötülük etmeme sözü vermeyince kötülük etme hakkı doğmuyor.

Bir kadın bir kadına bu aklı nasıl verebilir? Aksine kendine bu kadar cefayı çektiren adamdan boşanacak ki kendine saygı duymaya başlayacak, bunca zaman duymadığı saygıyı. Konu sahibinin kendine zerre kadar saygısı yok. Yaşananlar da uluorta yaşanmış belli ki herkesin her şeyden haberi var. Hele o çocuklar? O kız çocukları? O kızlar bu anne-babadan ne öğreniyor sizce? “Erkektir, ne yapsa yeridir” “Erkeğin elinin kiri” “Babamız da böyleydi, annemiz az çekmedi ama yine de dilini sıktı nikahını vermedi!”

Konu sahibi herkesin gözünde değersiz sineye çektiklerinden dolayı. O kızlar yarın öbür gün evleneceklerinde, konu sahibi ile “eşinin” kağıt üstünde evli ama fiilen ayrı olmasını ve ayrıntılarını kayın aileye nasıl açıklayacaklar? Ve kayın aile anne babanın durumunu öğrenince aileye ve kızlara nasıl bakacak? Aslında vereceği değeri verecek mi? Yoksa “ailesinden gördüğü belli” mi diyecek?

İnsan kendine nasıl yakıştırır ki bunu? “Defalarca boynuzu yedim, üstüne afettim yine boynuzu yedim, yedi düvel duydu da oh olsun yine de nikahımı vermedim!” Diye övünen/övünecek bir insana zerre saygı duymam. Adamla değil, parasıyla evlidir derim. Kaldı ki, konu sahibinin ekonomik özgürlüğü var, ailesi bunca şeye rağmen yanında durmuş.. Ama yine de kocacığından vazgeçememiş..

Yazık, size de yazık, kadını boşanıp dimdik kendi ayakları üzerinde durması için telkin etmeniz gerekirken verdiğiniz “akıla” bakın...
 
hayır boşanmadık..davayı geri çekti... eve döndü.. ben işyerindeydim. kabuletmedim. defol git dedim... korona günlerinde gidecek yerim yok dedi.. söz dedi şu korona günleri bitsin dedi... kiraya bir ev bulup gidiem dedi..şu odada kalayım sesim çıkmaz dedi... eve geldim işşten 22.03. cuma günü bir baktım pazartesi banada yasak çıktı... kronik astım hastayım diye evde çalışmaya başladım. halada evden çalışıyorum..oda home ofis çalıştığı için şirkeet evden çalış dışarı gitme dedi.. biz yaklaşık 40 gün hiç birlikte olmadığımız kadar vakit geçirdik.. o kadın bitti dedi.. kan davalıyız dedi.. gel bi şans dedi.. yine.. sonra hergün ailece sabah kahvaltıları yaptık..flmler izledik... sohbeetler ettik..kahveler çaylar.. çocuklar ve biz çok mutluyduk.. masayı hazırlıyor.. hiç yapmadığı şeyleri yapıyor.. emekli olunca seferihisara gidip küçük bir ev alalım sasada küçük bir bahçe yaparım diyerek hayaller kurmaya başladı.... iki gün önce hiçbşrey yokken yürüyüşe gitti akşam.. iki saat oldu gelmedi.. aradım açmadı... beş dakika sonra açtı... hemen anladım... eve geldi.. defol git dedim... o gün otura odasında uyudu.. kızımda onun yaında uyumuş..sabah oldu.dedim bana doğru söyle.. anlat... yürüyüşteyim dedi..bana karışamazssın dedi..bu akşamda gidicem dedi.. bu akşamda gece 12 de gelicem dedi.. zaten sonrası 1 mayıs 3 gün sokağa çıkma yasağı var. senin itiraf etmene gerek yok defol git dedim.. çıldırdım.bağırdım çağırdım... sonra kızım girdi araya.baba itiraf et ve git.. bende inanmıyroum sana... annemden uzak dur bizden uzak dur..ben sana saygı duyuyorum senin arkandayım dedi.. .o da kadından engeli kaldırdığını yazdığını ve iki gündür görüştüğünü söyledi.. ama kaafası çok karışıkmış... oraya gidincede burayı özlüyormuş... ben çıdırdım..delirdim.. niyeeeeeeeeeee geldin niyeeee inandırdın niye masallar uydurdun dedim.duygulsrımı yönetemedim dedi... defol git dedim. ve giitti... ama giderken Allah belamı versin niye engeli kaldırıdm... ben gitmek istemiyorum filan dedi.Ağladı sızladı.. Bana acıyor.. ben o olmadan borç batağına giriyorum ya.. kendi ayaklarımın üzerinde duramıyorum ya.. o yuzden ... defol git dedim...ben sen yokken 3 ay çok iyiydim dedim..bitmişti dedim..

şimdi aililem yok kimsek yok... kimse benimle görüşmüyor. verdiğin kararların bedelini ödüyorsun diyor...
eveet..hakettim... yine gebere gebere ağlıyorum... tam iyileşiyorum.. o kadar acı çekiyorum... iyileşiyorum..yine başa dönüyroum..
herkesn tesellisi o mutlu olmayacak.. göreceksin yaptıkları yanına kalmayacak diyorlar...
ben inanmıyorum... o kocasını benim adam için bırakan oo.... kadın benim kocam... çocuklarını ve bizi bırakıp öyle bir kadına giden adam.... bunlar çok mutlu olacaklar... biliyorum... dünyanın adaleti böyle... çevremde hep görüyorum.... yuva yıkan kadnlar gümbür gümbür o kocalarının paralarını yiyip hayatın keyfini çıkartıyorlar. o masum kadınlarda geride kalanlar çocuklarıyla bir ömür boyu hayat mücadelesi yaşıyorlar... belkide tek vazgeçemedğim şey buydu... ben bu adamın yıllarca kahrını çektim.... milletde gününü görsünmü diyip bırakmyordum... ama kendime çok acı çektirdim... halada çok acı çekiyorum... yeter artık... çocuklarım var gül gibi... evim var.işim var... varsın o köpek olmasın hayatımda..
eşyaların bir kısmını almadı.. ben çöp poşetine koyup o ooo....nun evine göndereyim dedim.. beni kanserli hücreden kurtardın sağol diye yazayım dedim... kızım izin vermedi.. ben babama söz verrdim dedi.. giderken eşyalarımı hepsini alamam demiişti... bende yakarım demiştim. kızımda yeterki git baba ben daha sonra almak istedğinde alırsın dedi.. ben birşey yaptırmam dedi..
3 gün sokağa çıkma yasağı var. çocklarım ve ben evdeyim.. yine yıkıldım..yine darmadağınıgım.. en son istanbuldaki kardeşim bana mahkeme günü o adama geri dönersen Allah sana ölüm versin demişti.. eve aldığımı bile söylemeye cesaret edemememiştim. kardeşim hastanelik olmuş.. acile götürmüşler eve aldıgımı öğrenince...diğer kardeşim o gittğinde bize taşınmıştı... tüm eşylarıını bize getirdi... bizle yaşadı... ama benim kocam gelince o adam hememn kardeşimide geri gönderdim eve.. o kızcağızın düzenini bir anda mahvettim.. ben o adamın oyuncağıydım.. ailiemde benim oyuncağımdı... en son bu adam eve gelmeden önce evden taşınıyordum.. ailiemle birlikte aynı evde yaşayacaktık.. eşyaları toplafık. evi tuttuk.temizledik..son anda vazgeçtim.. tüm ailemi yine yüz üstü bıraktım...
kısacası burdaki insanlar bile sadece yazmaktan yoruldular benden bıktılar ve bana kimse inanmıyor.. birde ailemi düşünün. şu an ne hissettiğimide anlamıyrum... b kaç saat gebere gebere ağlıyorum biraz susuyorum.. biraz o kadını gidiip öldürmek istiyorum... o adamı.. tekrar değmez diyorum..
yağmmur yağdı..derin bir nefes aldım.. yaşamk aslında çok güzel.. hayat çok güzel... ben başarıcam.. bu kanserli hücreden kurtulucam.. herşey çok güzel olacak... .

geçecek bu günler..... önemli olan tekrar beni yaralamasına izin vermek istemiyorum.. en son giderrken ne benim mezarıma gel ne de ben senin ölüne... çocuklar için bile ilerde onların düğününde mezuniyetinde filan aslaa seni görmek istemiyoum dedim.... o öldü....
Yıllarca kahrını çekmeseydiniz aileniz yanınızda olurdu.
Ve hiçbir şey bitmedi.
Adam bir size bir o tarafa oynayacak, sizin de mideniz tekrar tekrar kabul edecek.
Inşallah çocuklarınız size bakarak evliliğin böyle bir şey olduğunu sanmıyordur.
 
Bu nasıl iş arkadaş bu nasıl hayatlar midem bulandı karnıma ağrılar girdi bu pislik içinde nasıl yaşıyorsunuz siz ailenizin yüz karasısınız sizin gibi kardeşim olsa yüzüne bakmam kendinize gelin artık b.kunda boncuk mu var bu adamın çocukların büyüdüğü ortama bak anne babaya bak tobe estafurullah ya olmaz olasıcalar.
 
Bir kadın bir kadına bu aklı nasıl verebilir? Aksine kendine bu kadar cefayı çektiren adamdan boşanacak ki kendine saygı duymaya başlayacak, bunca zaman duymadığı saygıyı. Konu sahibinin kendine zerre kadar saygısı yok. Yaşananlar da uluorta yaşanmış belli ki herkesin her şeyden haberi var. Hele o çocuklar? O kız çocukları? O kızlar bu anne-babadan ne öğreniyor sizce? “Erkektir, ne yapsa yeridir” “Erkeğin elinin kiri” “Babamız da böyleydi, annemiz az çekmedi ama yine de dilini sıktı nikahını vermedi!”

Konu sahibi herkesin gözünde değersiz sineye çektiklerinden dolayı. O kızlar yarın öbür gün evleneceklerinde, konu sahibi ile “eşinin” kağıt üstünde evli ama fiilen ayrı olmasını ve ayrıntılarını kayın aileye nasıl açıklayacaklar? Ve kayın aile anne babanın durumunu öğrenince aileye ve kızlara nasıl bakacak? Aslında vereceği değeri verecek mi? Yoksa “ailesinden gördüğü belli” mi diyecek?

İnsan kendine nasıl yakıştırır ki bunu? “Defalarca boynuzu yedim, üstüne afettim yine boynuzu yedim, yedi düvel duydu da oh olsun yine de nikahımı vermedim!” Diye övünen/övünecek bir insana zerre saygı duymam. Adamla değil, parasıyla evlidir derim. Kaldı ki, konu sahibinin ekonomik özgürlüğü var, ailesi bunca şeye rağmen yanında durmuş.. Ama yine de kocacığından vazgeçememiş..

Yazık, size de yazık, kadını boşanıp dimdik kendi ayakları üzerinde durması için telkin etmeniz gerekirken verdiğiniz “akıla” bakın...
Konu sahibi daha önce defalarca boşanmış, kendine saygısı gelmiştir yeterince. :)
Metreslere bile alışılmaya, saygı duyurulmaya zorlanıyor bu toplum, onlara bile tepki gösterilince karşı savunma ve tepki alıyoruz, aldatıldı da boşanmadı diye bir kadına kimse saygısını falan yitirmez ya da kimse kötü düşünmez artık. Sizin bu dedikleriniz metres olanları "kadın hakları" adı altında korumaya çekilmeden önce vardı. Çarpık bir düzen geliştirip onurdan, ahlaktan, erdemden, güçlü duruştan bahsedemez kimse.
 
Konu sahibi daha önce defalarca boşanmış, kendine saygısı gelmiştir yeterince. :)
Metreslere bile alışılmaya, saygı duyurulmaya zorlanıyor bu toplum, onlara bile tepki gösterilince karşı savunma ve tepki alıyoruz, aldatıldı da boşanmadı diye bir kadına kimse saygısını falan yitirmez ya da kimse kötü düşünmez artık. Sizin bu dedikleriniz metres olanları "kadın hakları" adı altında korumaya çekilmeden önce vardı. Çarpık bir düzen geliştirip onurdan, ahlaktan, erdemden, güçlü duruştan bahsedemez kimse.

İlk koyu cümle için söylüyorum; siz de onlara çanak tutuyorsunuz.

İkinci koyu cümle için; aklı selim kimse iyi de düşünmez. Konu sahibinin maddi manevi imkansızı içinde olmadığını özellikle vurguluyorum.

Üçüncü koyu cümle için; hiçbir kadının hemcinsi tarafından uğradığı haksızlık “kadın hakları” adı altında normalleştirilemez.

Çarpık düzeni geliştiren ben değilim ki sonuçlarından mesul olayım. Siz normalleştirebiliyorsanız bu sizin probleminiz.

Önceki yazdıklarınızda bu mesajınız arasında da çelişki var; sözde çarpık düzeninin sonucu bu yaşananlar diyorsunuz ama düşünceleriniz en az o kadar çarpık.
 
İlk koyu cümle için söylüyorum; siz de onlara çanak tutuyorsunuz.

İkinci koyu cümle için; aklı selim kimse iyi de düşünmez. Konu sahibinin maddi manevi imkansızı içinde olmadığını özellikle vurguluyorum.

Üçüncü koyu cümle için; hiçbir kadının hemcinsi tarafından uğradığı haksızlık “kadın hakları” adı altında normalleştirilemez.

Çarpık düzeni geliştiren ben değilim ki sonuçlarından mesul olayım. Siz normalleştirebiliyorsanız bu sizin probleminiz.

Önceki yazdıklarınızda bu mesajınız arasında da çelişki var; sözde çarpık düzeninin sonucu bu yaşananlar diyorsunuz ama düşünceleriniz en az o kadar çarpık.
Hayır, hiç çelişki yok. Bu formu bir ara çok takip ettim ve karantina döneminde tekrar bir girip çıkmıştım, o ara yazmıştım bu başlığa da ve tekrar girmeyi düşünmüyordum eskiden olduğu gibi okuduğum şeylere sinir olduğum için. Burada defalarca şahit oldum ben bu normalleştirme olaylarına ve bunu genelde kadın hakları üzerinden yapıyorlar. Diğer mesajlarımda yazdım zaten savunma cümlelerini. Ama bir kadın aldatılınca ve boşanmama kararı alınca kadının üstüne yürüyorlardı yine aynı kişiler. Bir kadın metreslik yapınca onursuz, gurursuz olmuyor; ona laf etme hakkımız olmuyor da bir kadın aldatıldı da boşanmadı diye onursuz oluyor ve her istediğimizi söyleyebiliyoruz. Aklı, izanı olan bu çarpıklığı görüyor. Benim eski mesajlarımı aratın bulun, boşanma telkin verdiğim mesajlar var eskilerde ama artık bunu yapmıyorum, yapmayı da düşünmüyorum. Boşanmak bir kadın için mantıksız bir seçenekse, yapmak istemiyorsa yapmasın. Başlık sahibinin konusunda da okuduğumda ben bu hissi aldım ve buna göre yorum yaptım.
 
Son düzenleme:
Sen baya hırs yapmışsın o adamı, inat etmişsin, kaybetmemek için çocuklarının hayatını bile mahvetmişsin, kendi yaşamını mahvetmişsin. Şu zamana kadar çoktan seni daha çok seven bir erkek bulabilir, aldatılmadan mutlulukla aşkla yaşayabilirdin böyle bir lüzumsuzun yerine. Belkide mazoşistsin bilemiyorum, acı çekmek zevk veriyor da olabilir psikoloğa gitmen gerekiyor bence. Einstein in bir lafımıydı aynı hatayı üç kere yapan aptaldır diye bir laf var. Bence biraz bu sözden feyz alıp bu hatayı tekrar yapma. Boşan onlarda kendince hayatlarına devam etsin, sende kır şu zincirini hayatına devam et.
 
uzun uzun yazdım son durumu.. zamanınız varsa okuyablirsini... evet bu saatten sonra sadece maddi düşünüyorum... alabildiğim kadar ... sadece kafamdakieri alsam yeter.. gerisi kendinin olsun..Ailem diyor hiçbirşey almadan boşan hemen boşan..seni kandırmasına iizin vermeden tüm bağın kopsun... canından olacaksın diyorlar.. aynen öyle.. o adam öyle bir pislik ki malına öyle tapıyorki... benim çekişmeli davada yüreğim yok artık...

Çekişmeli olmaz falan demeden davayı açın, alabildiğinizi alıp boşayın. Varsın çekişmeli olsun. Boşanıp kaç defa tekrar evlenmişsiniz zaten. İleride yine affetmek gibi bir hataya düşerseniz bari üstünüzde malınız olur.
"Seni kandırmasına izin verme" nedir ayrıca? İstemeseniz kanmazsınız ki. Çocuk değilsiniz ama yetişkin gibi de davranmıyorsunuz, çok yıpranmışsınız belli. Mantıklı hareketler değil bunlar. Psikolojik desteğe ihtiyacınız var, siz de farkındasınızdır. İzin verirseniz çok iyi gelir. Boşanmak zor elbet ama kendinize iyice travma haline getiriyorsunuz. Oysa ayrılsanız yas sürecini atlatınca başka biriyle tanışırsınız, çok mutlu olursunuz belki de. Kendinize mutlu olma izni vermiyorsunuz
 
Son düzenleme:
Boşanma. Çok ciddiyim. Artık bekarlar bile zor evleniyor, boşanınca yeni birini bulsan da evlenmen zor, çoğu erkek kullanıp bırakıyor. Geç başka eve nikahın dursun, malvarlığı senin çocuklarının hakkı, bunu onlar için yap. Adam ne halt ederse etsin, o kadın da kullanılmayı hazmediyorsa devam eder sen mi düşüneceksin, boşversene.

Şartlar farklı olsaydı ben de bu yorumu yapabilirdim ama konu sahibinin psikolojisi iyi etkilenmiyor. Adam döndükçe kabul edecek, tekrar tekrar yıpranacak gibi geliyor. Belli ki bağlanmakla alakalı başka sorunlar var ortada. Alabildiği kadar malı alıp boşansa, psikolojik destek alsa daha iyi. Böyle ömür geçmez
 
X