Merhabalar kızlar. 26 yaşında bir kadınım. Benim çok yakın bir arkadaşım vardı. Onunla ilgili sorunları size anlatmak istiyorum. Çünkü hâlâ daha travması sürüyor ve yenemiyorum, atlatamıyorum. Şimdi karışmaması için olaydaki isimleri söyleyeceğim.
Buse: En yakın kız arkadaşım
Adil: Buse'nin onu döven, dişlerini kıran eski sevgilisi ve benim de yakın erkek arkadaşım
Serkan: Buse'nin yeni aldattığı sevgilisi (değil sadece yatıp kalktığı fakat kendisini sevgili sandığı çocuk)
Öncelikle bizim Buse ile aramızın bozulmasının en temel nedeni benim 13 yaşında komşum tarafından tacize uğramış olmamı ailem onu yolda benim evdeki bunalımlı hâllerimden sonra onun arkadaşım ve Adil'in arkadaşım olduğunu bilip onları durdurmasından sonra bu olayı benim aleyhimde babama ve halama söylemiş olmasıydı. Babamlar, Adil'i ve Buse'yi durdurup sorguya çektiklerinde babamlara "sen önce kendi kızına sahip çık, bak başına ne olay geldi" demiş. Bunun üzerine Adil de beni arkadaşı olarak sevdiği için, benim bir suçumun olmadığını ve öyle bi şeyin olmadığını söylemiş aileme. O sırada beni tacizci tehdit ediyordu: "Ailene zarar veririm söylersen" diye. Zaten daha öncesinden de hapse tacizden dolayı girmiş ve çıkmış birisiydi. Bütün mahalleli biliyordu. Bu arada olayda adı geçen herkes REALDEN. HEPİMİZ AYNI MAHALLEDE OTURUYORUZ. Neyse, babamların kulağına kar suyu kaçmış oldu fakat babamlar da bu olaya sessiz kaldılar, çünkü halam, babamın başına bela almasını istemedi ve zaten kıza inanmadılar. Bu yüzden tacizciden şikâyetçi olmadılar fakat tacizci, işlediği başka bir suçtan dolayı şu anda hapiste zaten çok şükür ki. Neyse. Ben bu Buse'nin bu olayı babamlara bu şekilde anlattığını bana söylediklerinde aileme inanmadım ve olayı da hep inkâr ettim tehdit edildiğim için. Hep "o, öyle söylemek istememiştir, benim iyiliğim içindir" demiştim Buse için içimden ve ne aileme ne Adil'e hiçbir şekilde inanmadım Buse için. Buse de zaten yalancı olduğu için, hayatı yalan olduğu için inkâr etti, "ben söylemedim, senin halan çok şeytan" falan dedi. Aileme inanmamıştım fakat içime de bir kurt düşmüştü. Ben Buse ile arkadaşlığımı sürdürmeye devam ettim. Gel zaman git zaman, ben realden birisinden hoşlanmıştım. Adille Buse de sevgililiklerini sürdürmeye devam etmişlerdi. Adil, Buse'yi hiç sevmediği için onu hep döverdi, hatta bi keresinde dişlerini kırmış, ben de ona karşı Buse'yi savunduğum için yolun ortasında beni ve Buse'yi dövmüştü. Sonra yoldaki adamlar Adil'e "nasıl kadına el kaldırırsın" diye saldırmışlardı falan. Gel zaman git zaman, Adille Buse ayrıldı, Buse, Adil'in en yakın arkadaşlarından biriyle - Serkanla - sevgili olmuştu. Tabii Adil, Serkan'a Buse ile arasında geçen tüm cinselliği Serkan'a gidip hırsından anlatmıştı. Buse, Adil'i aldattığı gibi Serkan'ı da aldatıyor, Serkan da bunu hiç sevmiyor ve sadece seviştiği bi kız olarak görüyordu. Üstte bahsettiğim gibi, ben birisinden hoşlandım ve Buse, buna göz koydu ve çocuğu kendine âşık etti. Çocukla sarılıyor, öpüşüyordu. Ben de bunun ve geçmişte bana yaşattığı bu aileme söyleme olayının hırsıyla gidip Serkan'a Buse'nin kendisini en az 10 defa aldattığını söyledim (iftira değil, gerçeği yâni). Olayları da anlattım. Serkan, beni haklı buldu ve Buse'ye karşı yanımda oldu. Fakat Buse, bunu kendine yediremeyip beni tehdit ederek (kapına polislerle geleceğim gibisinden küfürler de ederek) evimi basmaya kalkıştı. Evimin önünde o*, k** diye bağırmaya başladı. Ben aşağıya inmeye çalıştım fakat babam buna izin vermeyip kendisi aşağıya indi. Buse'ye "Sen bizim kızımız gibiydin, gel oturalım, konuşalım, anlaşalım" dedi ve Buse küfürler ederek babamın bu yaklaşımını hiçe saydı ve iki tane polis arabası kapıya geldi. Mahalleli balkonlara çıktı, sokaktaki herkes aşağıya döküldü. Sonra beni nasıl olduysa o esnada Serkan'ın annesi aradı ve "O, sana hiçbir şey yapamaz, tehditlerine boyun eğme" dedi fakat ben de onu olayın olduğu yere çağırdım. Kadın da "Baban çok iyi ve edepli bir adam, orada başka bi baba olsaydı Buse açısından çok kötü şeyler olacaktı" dedi. Bu arada da yolda aşağı inen kadınlar, Buse için "Bu ne kadar terbiyesiz bi kız" demişler. Sonra karakola gittik, ifade verdik falan. Bu arada Buse, beni hâlâ aynı şekilde tehdit etmeye devam ediyordu: "Ben sana daha neler yapacağım bak o*" deyip telefonu suratıma kapatıyordu. Sonrasında Serkan'a da tehditler yağdırıyor, kendisinin yanında olması için ona baskı yapıyordu fakat Serkan, hiçbir şekilde Buse'nin yanında olmadı. Buse de yaptığı olayın iğrençliğinin farkına vardı ve avukata gitmiş sanırım. Avukata gittiği için de kendisinin suçlu olduğunu anladı ve hapse girmekten korktu. O yüzden babamın bürosuna gidip özür diledi. Babam da bunun üzerine daha fazla olay büyümesin diye uzlaşmak istedi. Fakat ben bunu ilk başlarda istemesem de babamı da kırmadım. Başıma gelen bunca şeye rağmen pes etmedim, onlardan farklı olmak istedim ve iyi bi üniversitenin iyi bi bölümünden mezun oldum çok şükürler olsun ki. Şu anda da sınava hazırlanıyorum. Sizce ne yapılmalıydı? Bu Buse sizce haklı mı? Ve dava açılmalı mıydı sizce? Ne yapmalıydım? Ne yapmalıyım? Ben bütün bu olanları nasıl unutabilirim? Var mı böyle ağır şeyler yaşamış olup da sonradan mutlu olan bir tanıdığınız?