Yabanci sarkilarin Türkce'ye cevirisi

yesterday-beatles
yesterday all my troubles seemed so far away(dün bütün dertlerim çok uzak göründü)
now it looks they're here to stay(şimdi burada kalcaklarmış gibi gözüküolar)
oh,I believe in yesterday(düne inanıyorum)

suddenly, I'm not half the man I used to be(aniden olduğum adamın yarısı bile deilm)
there's a shadow hanging over me(üstümde asılı bi gölge var)
oh,yesterday came suddenly(dün aniden geldi)

why she had to go, I don't know, she wouldn't say(neden gitmek zorundaydı,bilmiorm,sölemedi)
I said something wrong, now I long for yesterday(hiç bişey demedm şimdi düne uzanıyorum)

yesterday, love was such an easy game to play(dün aşk oynanacak kolay bi oyundu)
now I need a place to hide away(şimdi ihtiyacım war)
oh,I believe in yesterday(düne inanıorm)
mmmmmmmmmmmmmm....
 
Tomorrow - Avril Lavigne


And I wanna believe you,
Ve sana inanmaya çalışıyorum

When you tell me that it'll be ok,
Bana bunun yoluna gireceğini söylediğinde

Ya I try to believe you,
Evet, sana inanmaya çalışıyorum

But I don't
Ama inanmıyorum

When you say that it's gonna be,
Ne zaman bir şeyin olacağını söylesen

It always turns out to be a different way,
Her zaman başka bir yola sapıyor

I try to believe you,
Sana inanmaya çalışıyorum

Not today, today, today, today, today...
Bugün değil, bugün, bugün, bugün,...

Nakarat:

[ I don't know how I'll feel
Nasıl hissedeceğimi bilmiyorum

tomorrow, tomorrow,
Yarın, yarın

I don't know what to say,
Ne söyleyeceğimi bilmiyorum

tomorrow, tomorrow
Yarın, yarın

Is a different day
Başka bir gündür ]

It's always been up to you,
Bu her zaman sana bağlıydı

It's turning around,
Ama değişiyor

It's up to me,
Bu bana bağlı

I'm gonna do what I have to do,
Yapmam gerekeni yapacağım

just don't
Sadece yapma

Gimme a little time,
Bana biraz zaman ver

Leave me alone a little while,
Beni biraz yalnız bırak

Maybe it's not too late,
Belki çok geç değil

not today, today, today, today, today...
Bugün değil, bugün, bugün, ...

Nakarat

Hey yeah yeah, hey yeah yeah, and I know I'm not ready,
Hey evet evet, hey evet evet, ve hazır olmadığımı biliyorum

Hey yeah yeah, hey yeah yeah, maybe tomorrow
Hey evet evet, hey evet evet, belki yarın

Hey yeah yeah, hey yeah yeah, and I know I'm not ready,
Hey evet evet, hey evet evet, ve hazır olmadığımı biliyorum

Hey yeah yeah, hey yeah yeah, maybe tomorrow
Hey evet evet, hey evet evet, belki yarın

And I wanna believe you,
Ve sana inanmak istiyorum

When you tell me that it'll be ok,
Bana bunun yoluna gireceğini söylediğinde

Ya I try to believe you,
Evet, sana inanmaya çalışıyorum

But I don't
Ama inanmıyorum

Not today, today today...
Bugün değil, bugün bugün...

Tomorrow it may change
Yarın bu değişebilir
 
It's My Life - Jon Bon Jovi



This ain't a song for the broken-hearted
Bu kalbi kırılmışlar için bir şarkı değil

No silent prayer for the faith-departed
İnancı bitmişler için sessiz bir dua değil

I ain't gonna be just a face in the crowd
Kalabalıktaki herhangi bir yüz olmayacağım

You're gonna hear my voice when I shout it out loud
Yüksek sesle bağırdığımda sesimi duyacaksın

Nakarat :

[ It's my life
Bu benim hayatım

It's now or never
Ya şimdi ya hiç

I ain't gonna live forever
Sonsuza dek yaşamayacağım

I just want to live while I'm alive
Sadece hayatta olduğum sürece yaşamak istiyorum

(It's my life)
(Bu benim hayatım)

My heart is like an open highway
Kalbim açık otoban gibi

Like Frankie said I did it my way
Frankie'nin dediği gibi bunu kendi yolumla yaptım

I just wanna live while I'm alive
Sadece hayatta olduğum sürece yaşamak istiyorum ]

It's my life
Bu benim hayatım

This is for the ones who stood their ground
Bu bölgelerinde ayakta kalanlar için

For Tommy and Gina who never backed down
Asla davadan vazgeçmeyen Tommy ve Gina için

Tomorrow's getting harder make no mistake
Yarın daha da zorlaşıyor hata yapmayın

Luck ain't even lucky
Şans bile şanslı değil

Got to make your own breaks
Kendi şansınızı yaratmalısınız

Nakarat

Better stand tall when they're calling you out
İsmini çağırdıklarında dik dursan iyi olur

Don't bend, don't break, baby, don't back down
Eğilme, kırılma, bebek, iddiandan vazgeçme
 
Evanescence - Bring Me To Life

How can you see into my eyes like open doors
Leading you down into my core
Nasıl bakabiliyorsun gözlerimin içine,
Seni özüme doğru götüren açık kapılar gibi

Where I've become so numb without a soul my spirit sleeping somewhere cold
Can taşımadan bezdiğim bu yerlerde ruhum soğuklarda uyumaktaydı

Until you find it there and
Lead it back home wake me up inside
Sen onu oralarda bulana kadar,
Yuvasına geri götürüne kadar,
İçimi uyandırana kadar

wake me up inside
İçimi uyandır

Call my name and save me from the dark
Seslen bana ve kurtar beni karanlıklardan

Bid my blood to run
Harekete geçir kanımı, aksın

Before i come undone
Save me from the nothing i've become
Yaşamamışlığım belirmeden,
Kurtar beni hiçliğimden

Now that I know what I'm without
Neyden mahrum kaldığımı şimdi anlıyorum

You can't just leave me
Beni hemen terk edemezsin

Breathe into me and make me real
İçime nefesini ver ve gerçek yap beni

Bring me to life
Hayata döndür beni

Frozen inside without your touch
Without your love darling
Only you are the life among the dead
Senin dokunuşların
Senin sevgin olmadan içim buz tutmuş gibi
Tüm bu ölüm arasında, tek sensin, hayat olan.

All this time I can't believe I couldn't see
İnanamıyorum nasıl göremedim bu kadar zaman

Kept in the dark but you were there in front of me
Karanlıkta yaşıyordum ama sen orda, önümdeydin.

I've been sleeping a thousand years it seems
Bin yıldır uyuyormuşum anlaşılan

Got to open my eyes to everything
Her şeye açmalıyım gözlerimi

Without a thought without a voice without a soul
Don't let me die here
beni ölüme terk etme
bir tek ses, bir tek düşünce olmayan bu yerde..

There must be something more
Daha fazlası yaşanmalı

bring me to life
Beni hayata döndür
 
That Don't Impress Me Much - Shania Twain


I've known a few guys who thought they were pretty smart
Kendilerini çok zeki sanan birkaç erkek tanıdım

But you've got being right down to an art
Ama sen işi bir sanata çevirdin

You think you're a genius-you drive me up the wall
Dahi olduğunu düşünüyorsun-beni duvardan atlatıyorsun

You're a regular original, a know-it-all
Sen sıradan bir orijinalsin, bir her-şeyi-bilen

Oh-oo-oh, you think you're special
Oh-oo-oh, özel olduğunu düşünyorsun

Oh-oo-oh, you think you're something else
Oh-oo-oh, farklı bir şey olduğunu düşünüyorsun

Okay, so you're a rocket scientist
Peki, demek sen bir roket bilimcisin

That don't impress me much
Bu beni pek etkilemez

So you got the brain but have you got the touch
Tamam beyne sahipsin peki ya dokunuşa?

Don't get me wrong, yeah I think you're alright
Beni yanlış anlama, evet bence sen iyisin

But that won't keep me warm in the middle of the night
Ama bu, gecenin ortasında beni sıcak tutmaz

That don't impress me much
Bu beni pek etkilemez

I never knew a guy who carried a mirror in his pocket
Hiç cebinde ayna taşıyan bir erkek tanımadım

And a comb up his sleeve-just in case
Ve iç cebinde bir tarak-lazım olur diye

And all that extra hold gel in your hair oughtta lock it
Ve saçındaki tüm o ekstra güçlü jöle onu kilitlemeli

'Cause Heaven forbid it should fall outta place
........

Oh-oo-oh, you think you're special
Oh-oo-oh, özel olduğunu düşünüyorsun

Oh-oo-oh, you think you're something else
Oh-oo-oh, farklı bir şey olduğunu düşünüyorsun

Okay, so you're Brad Pitt
Peki, demek sen Brad Pitt'sin

That don't impress me much
Bu beni pek etkilemez

So you got the looks but have you got the touch
Tamam görünüşe sahipsin peki ya dokunuşa?

Don't get me wrong, yeah I think you're alright
Beni yanlış anlama, evet bence sen iyisin

But that won't keep me warm in the middle of the night
Ama bu, gecenin ortasında beni sıcak tutmaz

That don't impress me much
Bu beni pek etkilemez

You're one of those guys who likes to shine his machine
Makinesini parlatmayı seven tiplerdensin

You make me take off my shoes before you let me get in
Beni içeri almadan önce ayakkabılarımı çıkarttırıyorsun

I can't believe you kiss your car good night
Arabana iyi geceler öpücüğü verdiğine inanamıyorum

C'mon baby tell me-you must be jokin', right!
Hadi bebek, söyle bana- şaka yapıyor olmalısın, değil mi!

Oh-oo-oh, you think you're special
Oh-oo-oh, özel olduğunu düşünüyorsun

Oh-oo-oh, you think you're something else
Oh-oo-oh, farklı bir şey olduğunu düşünüyorsun

Okay, so you've got a car
Peki, demek bir araban var

That don't impress me much
Bu beni pek etkilemez

So you got the moves but have you got the touch
Tamam hareketlerin var peki ya dokunuşun?

Don't get me wrong, yeah I think you're alright
Beni yanlış anlama, evet bence sen iyisin

But that won't keep me warm in the middle of the night
Ama bu, gecenin ortasında beni sıcak tutmaz

That don't impress me much
Bu beni pek etkilemez

You think you're cool but have you got the touch
Karizmatik olduğunu düşünüyorsun ama dokunuşa sahip misin?

Don't get me wrong, yeah I think you're alright
Beni yanlış anlama, evet bence sen iyisin

But that won't keep me warm on the long, cold, lonely night
Ama bu, uzun soğuk yalnız gecenin ortasında beni sıcak tutmaz

That don't impress me much
Bu beni pek etkilemez

Okay, so what do you think you're Elvis or something...
Peki, kendini Elvis falan mı sanıyorsun...

Whatever
Herneyse

That don't impress me
Bu beni pek etkilemez
 
My Immortal - Evanescence


I'm so tired of being here suppressed by all my childish fears
Burada, çocukça korkularım tarafından bastırılmış halde bulunmaktan çok yoruldum

And if you have to leave
Ve eğer gitmek zorundaysan

I wish that you would just leave
Hemen gitmeni dilerim

'Cause your presence still lingers here
Çünkü varlığının hala burada oyalanıyor(takılıp kalıyor)

And it won't leave me alone
Ve beni yalnız bırakmayacak

These wounds won't seem to heal
Bu yaralar iyileşecek gibi gözükmüyor.

This pain is just too real
Bu acı fazla gerçek

There's just too much that time cannot erase
Zamanın silemediği çok fazla şey var

Nakarat :

[ When you cried I'd wipe away all of your tears
Ağladığında, tüm gözyaşlarını silerdim

When you'd scream I'd fight away all of your fears
Çığlık attığında, tüm korkularınla savaşırdım

I held your hand through all of these years
Tüm bu yıllar boyunca elini tuttum.

But you still have all of me
Fakat hala bana tamamen sahipsin ]

You used to captivate me by your resonating light
Sen beni tınlayan ışığınla büyülerdin.

Now I'm bound by the life you left behind
Şimdi geride bıraktığın hayat tarafından bağlandım

Your face it haunts my once pleasant dreams
Yüzün, benim bir zamanlar tatlı olan rüyalarımı ziyaret ediyor

Your voice it chased away all the sanity in me
Sesin, tüm akıl sağlığımı kovaladı

These wounds won't seem to heal
Bu yaralar iyileşecek gibi gözükmüyor.

This pain is just too real
Bu acı fazla gerçek

There's just too much that time cannot erase
Zamanın silemediği çok fazla şey var

Nakarat

I've tried so hard to tell myself that you're gone
Kendime gittiğini söylemek için çok uğraştım

But though you're still with me
Ama hala benimle olmana rağmen

I've been alone all along
Baştan beri yalnızım
 
I miss you, miss you so bad
Seni özlüyorum , çok fazla özlüyorum

I don't forget you, oh it's so sad
Seni unutmuyorum, ne kadar hüzünlü

I hope you can hear me
Beni duyabileceğini umuyorum

I remember it clearly
Bunu net hatırlıyorum

The day you slipped away
Senin süzülüp gittiğin günü

Was the day I found it won't be the same
O gün bir daha aynı olmayacağını anladığım gündü

Ooooh
Nah nah la la la nah nah

I didn't get around to kiss you goodbye on the hand
Eline elveda öpücüğü kondurmak için orada değildim

I wish that I could see you again
Seni tekrar görebilirdim diye umuyorum

I know that I can't
Göremeyeceğimi biliyorum

Oooooh

I hope you can hear me cause I remember it clearly
Umarım beni duyuyorsundur çünkü bunu net hatırlıyorum

The day you slipped away
Süzülüp gittiğin günü

Was the day I found it won't be the same
O gün bir daha aynı olmayacağını anladığım gündü

Ooooh

I had my wake up
Ben uyandım

Won't you wake up
Sen uyanmayacak mısın?

I keep asking why
Hala sebebini soruyorum

And I can't take it
Ve buna dayanamıyorum

It wasn't fake
O sahte değildi

It happened, you passed by
Gerçekten oldu, sen geçip gittin

Now you’ve gone, now you’ve gone
Şimdi gittin, şimdi gittin

There you go, there you go
İşte gidiyorsun, işte gdiyorsun

Somewhere I can't bring you back
Seni geri getiremedeğim bir yere

Now you’ve gone, now you’ve gone
Şimdi gittin, şimdi gittin

There you go, there you go
İşte gidiyorsun, işte gdiyorsun

Somewhere you’re not coming back
Geri gelmeyeceğin bir yere


The day you slipped away
Süzülüp gittiğin gün

Was the day i found it won't be the same noo.
O gün bir daha aynı olmayacağını anladım ,hayır

The day you slipped away
Süzülüp gittiğin gün

Was the day that i found it won't be the same oooh...
O gün bir daha aynı olmayacağını anladım ooh...

Nah nah, nah nah nah, nah nah

I miss you
Seni özlüyorum
 
Losing Grip -
Are you aware of what you make me feel, baby
Beni nasıl hissettirdiğinini farkında mısın, bebek?

Right now I feel invisible to you, like I'm not real
Şu anda sana karşı görünmez hissediyorum, gerçek değilmişim gibi

Didn't you feel me lock my arms around you
Kollarımı etrafında birleştirmemi istememişmiydin

Why'd you turn away?
Neden sırtını döndün?

Here's what I have to say
İşte söylemem gerekenler

I was left to cry there, waiting outside there
Orada ağlamak üzere bırakıldım, dışarda beklerken

Burning with a lost stare
Kayıp bir bakışla yanarken

That's when I decided
O zaman karar verdim

Nakarat :

[ Why should I care
Neden umursayayım

'Cuz you weren't there when I was scared
Çünkü korktuğumda orada değildin

I was so alone
O kadar yalnızdım ki

You, you need to listen
Sen, senin dinlemeye ihtiyacın var

I'm starting to trip, I'm losing my grip
Tökezlemeye başlıyorum, kontrolü kaybediyorum

And I'm in this thing alone
Ve bu işte yalnızım ]

Am I just some chick you place beside you to take somebody's place
Birilerinin yerini alman için yanına koyduğun bir piliçten mi ibaretim?

When you turn around can you recognize my face
Bana döndüğünde, yüzümü tanıyabiliyor musun?

You used to love me, you used to hug me
Eskiden beni severdin, eskiden bana sarılırdın

But that wasn't the case
Ama böyle değildi

Everything wasn't okay
Her şey yolunda değildi

I was left to cry there, waiting outside there
Orada ağlamak üzere bırakıldım, dışarda beklerken

Burning with a lost stare
Kayıp bir bakışla yanarken

That's when I decided
O zaman karar verdim

Nakarat

Crying out loud
Sesli şekilde ağlıyorum

I'm crying out loud
Sesli şekilde ağlıyorum x2

Open your eyes
Gözlerini aç

Open up wide
İyice aç

Why should I care
Neden umursayayım

'Cuz you weren't there when I was scared
Çünkü korktuğumda orada değildin

I was so alone
O kadar yalnızdım ki

Why should I care
Neden umursayayım

'Cuz you weren't there when I was there
Çünkü ben oradayken den orada değildin

I was so alone
O kadar yalnızdım ki

Why should I care
Neden umursayayım

If you don't care then I don't care
Sem umursamıyorsan ben de umursamıyorum
 
Yeah...
Evet..

Uh huh
Hı hı

So seductive
Çok baştan çıkarıcı

Nakarat :

[ [50 Cent]
I take you to the candy shop
Seni şekerci dükkanına götüreceğim

I'll let you lick the lollypop
Lolipopu yalamana izin vereceğim

Go 'head girl, don't you stop
Devam et kızım, sakın durma

Keep goin 'til you hit the spot (whoa)
Tadını alana kadar bırakma

[Olivia]
I'll take you to the candy shop
Seni şekerci dükkanına götüreceğim

Boy one taste of what I got
Bendekinin bir tadına bak

I'll have you spending all you got
Neyin varsa harcatacağım

Keep going 'til you hit the spot (whoa)
Tadını alana kadar bırakma ]


You can have it your way, how do you want it
Bildiğin gibi yapabilirsin, nasıl istersen

You gon' back that thing up or should i push up on it
O şeyi bana yaklaştıracak mısın, yoksa ben mi yaklaşayım

Temperature rising, okay lets go to the next level
Sıcaklık artıyor, hadi bir sonraki aşamaya geçelim

Dance floor jam packed, hot as a teakettle
Dans pisti tıka basa dolu, su ısıtıcısı gibi sıcak

I'll break it down for you now, baby it's simple
Senin için bu kalabalığı yaracağım, bebek bu basit

If you be a nympho, I'll be a nympho
Eğer seks manyağıysan, ben de olurum

In the hotel or in the back of the rental
Otelde ya da kiralık arabanın arkasında

On the beach or in the park, it's whatever you into
Sahilde ya da parkta, nasıl hoşuna gidiyorsa

Got the magic stick, I'm the love doctor
Sihirli sopam var, aşk doktoruyum

Have your friends teasin you 'bout how sprung I gotcha
Arkadaşların seni nasıl azdırdığımla dalga geçiyorlar

Wanna show me how you work it baby, no problem
Nasıl yaptığını göstermek ister misin bebeğim, sorun değil

Get on top then get to bouncing round like a low rider
Üste çık ve hoplamaya başla, süspansiyonlu araç gibi

I'm a seasoned vet when it come to this shit
Bu b.kta çok deneyimliyim
After you work up a sweat you can play with the stick
Biraz terledikten sonra, sopayla oynayabilirsin

I'm tryin to explain baby the best way I can
En iyi şekilde açıklamaya çalışıyorum bebeğim

I melt in your mouth girl, not in your hands (ha ha)
Ağzında eriyorum bebeğim, ellerinde değil


Nakarat


Girl what we do (what we do)
Bebek, yaptıklarımız (yaptıklarımız)

And where we do (and where we do)
Ve nerede yaptığımız (nerede yaptığımız)

The things we do (things we do)
Yaptığımız şeyler (yaptığımız şeyler)

Are just between me and you (oh yeah)
Sadece ikimizin arasında


Give it to me baby, nice and slow
Yaklaş bana bebeğim, güzelce ve usulca

Climb on top, ride like you in the rodeo
Zirveye tırman, rodeo yaparmış gibi sür

You ain't never heard a sound like this before
Daha önce hiç böyle bir ses duymamıştın

Cause I ain't never put it down like this
Çünkü daha önce hiç bu şekilde yapmamıştım

Soon as I come through the door she get to pullin on my zipper
Kapıdan girer girmez fermuarımı indirdi

It's like it's a race who can get undressed quicker
Sanki kim daha önce soyunacak yarışı gibi

Isn't it ironic how erotic it is to watch em in thongs
Onları tangayla izlemenin bu kadar erotik olması ironik değil mi

Had me thinking 'bout that ass after I'm gone
Gittikten sonra hep o kalçaları düşünüyorum

I touch the right spot at the right time
Doğru zamanda doğru noktaya temas ediyorum

Lights on or lights off, she like it from behind
Işıklar açık ya da kapalı, arkadan yapmayı seviyor

So seductive, you should see the way she wind
Çok baştan çıkarıcı, nasıl nefes aldığını görmelisin

Her hips in slow-mo on the floor when we grind
Kalçaları ağır çekimde hareket ediyor yerde seks dansı yaparken

As Long as she ain't stoppin, homie I aint stoppin
O durmadığı müddetçe dostum, ben de durmayacağım

Drippin wet with sweat man its on and popping
Terden sırılsıklamız adamım olay hala devam ediyor

All my champagne campaign, bottle after bottle its on
Şampanya kampanyam devam ediyor, şişe ardına şişe

And we gon' sip til every bubble in the bottle is gone
Ve şişedeki tüm kabarcıklar bitene kadar yudumlayacağız
 
Kelly Clarkson-Because Of You
I will not make the same mistakes that you did
Senin yaptığın hataların aynısını yapmayacağım

I will not let myself cause my heart so much misery
Kalbime onca acıyı çektirmeme izin vermeyeceğim

I will not break
Parçalanmayacağım

The way you did, you fell so hard
Senin yaptığın gibi, sen çok kötü çakıldın

I’ve learned the hard way to never let it get that far
Asla bu kadar ileri gitmesine izin vermemeyi zor yoldan öğrendim

Nakarat:

[ Because of you
Senin Yüzünen

I never stray too far from the sidewalk
Kaldırımdan asla fazla uzaklaşmıyorum

Because of you
Senin yüzünden

I learned to play on the safe side so I don’t get hurt
Güvenli tarafta kalmayı öğrendim böylece incinmiyorum

Because of you
Senin yüzünden

I find it hard to trust not only me, but everyone around me
Sadece kendime değil etrafımdakilere de güvenmekte zorlanıyorum

Because of you I am afraid
Senin yüzünden korkuyorum ]


I lose my way
Yolumu kaybediyorum

And it’s not too long before you point it out
Ve bu sen yol göstermeden çok önce değil

I cannot cry
Ağlayamıyorum

Because I know that’s weakness in your eyes
Çünkü biliyorum ki bu senin gözünde zayıflık

I’m forced to fake
Sahte olmak zorundayım

A smile, a laugh, every day of my life
Gülüşümde, kahkahamda, ömrümün her gününde

My heart can’t possibly break
Kalbimin kırılma şansı yok

When it wasn’t even whole to start with
Çünkü başlangıçta tek parça bile değildi

Nakarat

I watched you die
Ölüşünü izledim

I heard you cry every night in your sleep
Her gece rüyanda ağladığını duydum

I was so young
Çok gençtim

You should have known better than to lean on me
Bana baskı yapmaktan daha iyisini biliyor olmalıydın

You never thought of anyone else
Asla kendinden başkasını düşünmedin

You just saw your pain
Sadece kendi acını gördün

And now I cry in the middle of the night
Ve şimi gecenin ortasında ağlıyorum

For the same damn thing
Aynı lanet şey yüzünden

Because of you
Senin yüzünden

I never stray too far from the sidewalk
Kaldırımdan asla fazla uzaklaşmıyorum

Because of you
Senin yüzünden

I learned to play on the safe side so I don’t get hurt
Güvenli tarafta kalmayı öğrendim böylece incinmiyorum

Because of you
Senin yüzünden

I try my hardest just to forget everything
Her şeyi unutmak için elimden gelenin en iyisini yapıyorum

Because of you
Senin yüzünden

I don’t know how to let anyone else in
Başka birini hayatıma nasıl sokacağımı bilemiyorum

Because of you
Senin yüzünden

I’m ashamed of my life because it’s empty
Hayatımdan utanıyorum çünkü bomboş

Because of you I am afraid
Senin yüzünden korkuyorum

Because of you
Senin yüzünden
 
So much for my happy ending
Mutlu sonum için çok fazla

oh oh, oh oh, oh oh, oh oh
Oh oh, oh oh, oh...

Let's talk this over
Bunu konuşarak halledelim

It's not like we're dead
Ölü değiliz ya

Was it something I did?
Benim yaptığım bir şey miydi?

Was it something You said?
Yoksa senin söylediğin bir şey mi?

Don't leave me hanging
Beni asılı bırakma

In a city so dead
Bu kadar ölü bir şehirde

Held up so high
Bu kadar yüksekte

On such a breakable thread
Bu kadar narin bir iple

You were all the things I thought I knew
Sen bildiğimi sandığım her şeydin

And I thought we could be
Ve olabileceğimizi sandığım

Nakarat:

[ You were everything, everything that I wanted
Sen her şeydin, istediğim her şey

We were meant to be, supposed to be, but we lost it
Biz gerekliydik, olmalıydık, ama kaybettik

All of the memories, so close to me, just fade away
Bana çok yakın olan tüm hatıralar kaybolup gitti

All this time you were pretending
Bunca zamandır rol yapıyordun

So much for my happy ending
Mutlu sonum için çok fazla ]

oh oh, oh oh, oh oh, oh oh
Oh oh, oh oh

You've got your dumb friends
Senin aptal arkadaşların var

I know what they say
Ne dediklerini biliyorum

They tell you I'm difficult
Benim zor olduğumu söylüyorlar

But so are they
Ama onlar da öyle

But they don't know me
Ama beni tanımıyorlar

Do they even know you?
Seni bile tanıyorlar mı ki?

All the things you hide from me
Benden sakladığın şeyleri

All the shit that you do
Yediğin bütün b.kları

You were all the things I thought I knew
Sen bildiğimi sandığım her şeydin

And I thought we could be
Ve olabileceğimizi sandığım

Nakarat

It's nice to know that you were there
Yanımda olduğunu bilmek güzel

Thanks for acting like you cared
Umursuyor gibi davrandığın için teşekkürler

And making me feel like I was the only one
Ve beni biricikmişim gibi hissettirdiğin için

It's nice to know we had it all
Her şeyi yaşadığımızı bilmek güzel

Thanks for watching as I fall
Düşmemi izlediğin için teşekkürler

And letting me know we were done
Ve bittiğini bilmemi sağladığın için
 
A New Day

I was waiting for so long
Uzun zamandır bekliyordum

For a miracle to come
Bir mucizenin gelmesi için

Everyone told me to be strong
Herkes bana güçlü olmamı söyledi

Hold on and don't shed a tear
Dayanmamı ve gözyaşı dökmememi

Through the darkness and good times
Karanlığın ve iyi zamanların içinden

I knew I'd make it through
Ayakta kalacağımı biliyordum

And the world thought I'd had it all
Ve dünya her şeye sahip olduğumu düşündü

But I was waiting for you
Ama ben senin için bekliyordum

nakarat

Hush now I see a light in the sky
Sus simdi gökyüzünde bir ışık görüyorum

Oh it's almost blinding me
Ah neredeyse beni kör ediyor

I can't believe I've been touched by an angel with love
Bir meleğin bana sevgiyle dokunduğuna inanamıyorum

Nakarat:
Let the rain come down and wash away my tears
Bırak yağmur yağsın ve göz yaşlarımı silsin

Let it fill my soul and drown my fears
Bırak ruhumu doldursun ve korkularımı yok etsin

Let it shatter the walls for a new sun
Bırak duvarları yıksın yeni bir güneş için

A new day has come
Yeni bir gün doğdu

When it was dark now there's light
Bir zamanlar karanlık varken simdi aydınlık var

Where there was pain now's there's joy
Bir zamanlar acı olan yerde simdi neşe var

Where there was weakness I found my strength
Bir zamanlar zayıflık olan yerde gücümü buldum

All in the eyes of a boy
Hepsini bir çocuğun gözlerinde buldum
 
Because You Loved Me

For all those times you stood by me
yanımda olduğun tüm zamanlar için

For all the truth that you made me see
görmemi sağladığın tüm gerçekler için

For all the joy you brought to my life
hayatıma getirdiğin tüm neşe için

For all the wrong that you made right
doğruya çevirdiğin bütün yanlışlar için

For every dream you made come true
gerçekleştirdiğin tüm rüyalar için

For all the love I found in you
sende bulduğum tüm aşk için

I'll be forever thankful baby
sonsuza kadar minnettar olacağım bebeğim

You're the one who held me up
beni ayakta tutan sensin

Never let me fall
hiçbir zaman düşmeme izin vermeyen

You're the one who saw me through it all
her şeyin içinden beni gören sensin


You were my strength when I was weak
güçsüz olduğumda sen benim gücümdüm

You were my voice when I couldn't speak
konuşamadığımda sen benim sesimdin

You were my eyes when I couldn't see
göremediğimde sen benim gözlerimdin

You saw the best there was in me
içimde var olanın en iyisini sen gördün

Lifted me up when I couldn't reach
ulaşamadığımda beni kaldırdın

You gave me faith 'coz you believed
bana inancı verdin çünkü inandın

I'm everything I am
olabildiğim her şeyim

Because you loved me
çünkü beni sevdin

You gave me wings and made me fly
bana kanatlar verdin ve uçmamı sağladın

You touched my hand I could touch the sky
elime dokundun ve gökyüzüne dokunabildim

I lost my faith, you gave it back to me
inancımı kaybettim, onu bana geri verdin

You said no star was out of reach
ulaşılamayacak hiçbir yıldız yok dedin

You stood by me and I stood tall
yanımda oldun ve dimdik durdum

I had your love I had it all
aşkına sahiptim , her şeye sahiptim

I'm grateful for each day you gave me
bana verdiğin her gün için sana minnettarım

Maybe I don't know that much
belki pek fazla bilmiyorum

But I know this much is true
ama bu kadarının doğru oldyğunu biliyorum

I was blessed because I was loved by you
mutluydum çünkü senin tarafından seviliyordum


You were always there for me
hep yanımda oldun

The tender wind that carried me
beni taşıan nazik bir rüzgar

A light in the dark shining your love into my life
aşkını hayatıma parıldatan karanlıktaki bir ışık

You've been my inspiration
sen benim ilham kaynağım oldun

Through the lies you were the truth
yalanların içindeki gerçeğimdin

My world is a better place because of you
senin sayende dünyam daha iyi bir yer oldu

I'm everything I am
olduğum her şeyim

Because you loved me
çünkü beni sevdin
 
In His Touch

Forgive me, don't know where to start,
Bağışla beni, nerden başlayacağımı bilmiyorum

guess we've come to the serious part
Sanırım ciddi kısma geldik

I need to find out if there's a chance for us
Eğer bizim için bir şans varsa onu bulmalıyım

Don't give me that same old look, you won't win me over
Bana bu eski bilindik şekilde bakma, beni kazanamazsın

Don't give me that same old speech you don't have to speak at all
Bana bu eski bilindik konuşmayı yapma daha fazla konuşmak zorunda değilsin

You can say you love me, that I'm your perfect crush,
Bana beni sevdiğini söyleyebilirsin, senin mükemmel aşkın olduğumu

how it hurts to need someone that much
Birine ihtiyaç duymanın ne kadar acı verdiğini

You can swear you mean it, but that's not good enough,
Niyetinin bu olduğuna yemin edebilirsin, ama bu yeterince iyi değil,

because when a man loves a woman, it's all in his touch
çünkü bir adam bir kadını sevdiğinde, herşey onun dokunuşundadır

I wish you could see, just how simple it's supposed to be
Keşke görebilseydin, kolayca nasıl olması gerktiğini

beCause now that we've come this far, we don't want to lose it
Çünkü şimdi bu duruma geldik, bunu kaybetmek istemiyoruz

If you want to win my heart, baby just shut your mouth
Eğer kalbimi kazanmak istiyorsan, bebeğim sadece sus


You can say you love me, that I'm your perfect crush,
Bana beni sevdiğini söyleyebilirsin, senin mükemmel aşkın olduğumu

how it hurts to need someone that much
Birine ihtiyaç duymanın ne kadar acı verdiğini

You can swear you mean it, but that's not good enough,
Niyetinin bu olduğuna yemin edebilirsin, ama bu yeterince iyi değil,

because when a man loves a woman, it's all in his touch
çünkü bir adam bir kadını sevdiğinde, herşey onun dokunuşundadır

Then words don't mean that much
Sonra kelimeler bir anlam ifade etmez o kadar
 
Nature Boy

There was a boy...
bir oğlan vardı

A very strange enchanted boy.
garip büyüleyici bir çocuktu

They say he wandered very far, very far
çok uzakları gezdiğini söylediler

Over land and sea,
kıtalar ve denizler aşırı

A little shy and sad of eye
biraz utangaç ve gözleri üzgün

But very wise was he.
ama çok bilge biriydi

And then one day,
ve bir gün

A magic day, he passed my way.
büyülü bir dün;o benim yolumdan geçti

And while we spoke of many things,
ve bi çok şey hakkında konuşurken

Fools and kings,
havandan sudan

This he said to me,
bana şunu söyledi:

The greatest thing you'll ever learn
öğreneceğin en büyük şey

Is just to love and be loved in return.
sevmek ve sevilmektir

'The greatest thing you'll ever learn
öğreneceğin en büyük şey
I
s just to love and be loved in return.
sevmek ve sevilmektir
 
Tell Him
I'm scared
korkuyorum
So afraid to show I care
önemsediğimi göstermekten korkuyorum
Will he think me weak
o beni güçsüz mü zannedecek?
If I tremble when I speak
konuşursam titrersem
Oooh - what if
oooh-ne olursa
There's another one he's thinking of
başkasının olduğunu düşünüyor
Maybe he's in love
belki de aşıktır
I'd feel like a fool
bir aptal gibi hissederdim
Life can be so cruel
hayat çok acımasız olabiliyor
I don't know what to do
ne yapacağımı bilmiyorum

I've been there
orda buluyordum
With my heart out in my hand
elimde olan kalbimle
But what you must understand
ama ne anlamalıydın
You can't let the chance
To love him pass you by
onu sevmen ve yanına çekmen için için veremedin

Tell him
ona söyle
Tell him that the sun and moon
ona güneşin ve ayın
Rise in his eyes
gözlerinde parladığını
Reach out to him
ona ulaştığını söyle
And whisper
ve fısılda
Tender words so soft and sweet
sevecen yumuşak ve tarlı kelimeleri(fısılda)
I'll hold him close to feel his heart beat
onu kendime yakın tutacağım ve kalp atışını hissedeceğim
Love will be the gift you give yourself
aşk senin kendine verdiğin bir hediye olacaktır

Touch him (ooohh)
ona dokun
With the gentleness you feel inside(I feel it)
nezaketle onu içinde hisset(onu hissediyorum)
Your love can't be denied
aşkın reddilmeyecek
The truth will set you free
gerçek seni özgürleştirecek
You'll have what's meant to be
All in time you'll see
bütün zamanda göreceğin anlamına gelen şeylere sahip ol

ooohh
I love him(then show him)
onu seviyorum(sonra ona göster)
Of that much I can be sure(hold him close to you)
çok emin olabileceğini(onu kendine yakın tut)
I don't think I could endure
durabileceğimi sanmıyorum
If I let him walk away
eğer gitmesine izin verirsem
When I have so much to say
söyleyecek çok şeyim olduğunda

Tell him
ona söyle
Tell him that the sun and moon
ona güneşin ve ayın
Rise in his eyes
gözlerinde parladığını
Reach out to him
ona ulaştığını söyle
And whisper
ve fısılda
Tender words so soft and sweet
sevecen yumuşak ve tarlı kelimeleri(fısılda)
I'll hold him close to feel his heart beat
onu kendime yakın tutacağım ve kalp atışını hissedeceğim
Love will be the gift you give yourself
aşk senin kendine verdiğin bir hediye olacaktır

Love is light that surely glows
aşk kesin bir şekilde parlayan ışıktır
In the hearts of those who knows
şunların kalbinin içini kim bilebilir
It's a steady flame that grows (oh ooh oh oh)
o gelişen sağlam bir alevdir
Feed the fire with all the passion you can show
gösterebildiğin tüm ihtirasla ateşi körükle
Tonight love will assume its place
bu gece aşk yerini bulacak
This memory time cannot erase
bu anı silinemez
Your faith will lead love where it has to go
inancın aşka nereye gitmesi gerektiğini gösterecek

Tell him
ona söyle
Tell him that the sun and moon
ona güneşin ve ayın
Rise in his eyes
gözlerinde parladığını
Reach out to him
ona ulaştığını söyle
And whisper
ve fısılda
Tender words so soft and sweet
sevecen yumuşak ve tarlı kelimeleri(fısılda)
I'll hold him close to feel his heart beat
onu kendime yakın tutacağım ve kalp atışını hissedeceğim
Love will be the gift you give yourself
aşk senin kendine verdiğin bir hediye olacaktır

ooh ooh ooh
Never let him go
gitmesine asla izin verme
 
To Love You More

Take me, back into the arms I love
beni sevdiğim kollara geri al
Need me, like you did before
bana ihtiyaç duy,daha önce olduğu gibi
Touch me once again
gene bana dokun bi kere
And remember when there was no one that you wanted more
ve hatırla seni benim kadar arayanın olmadığı zamanı

Don't go, you know you will break my heart
gitme,biliyorsun kalbimi kıracaksın
She won't love you like I will
o seni benim sevdiğim kadar sevmeyecek
I'm the one who'll stay
ben kalıcak olanım
when she walks away
o gittiğinde
And you know I'll be standing here still
ve biliyorsun ben burda senin için duruyor olucam

I'll be waiting for you
seni bekliyiceğim
Here inside my heart
kalbimin içinde
I'm the one who wants to love you more
beni seni daha fazla sevicek olanım
You will see I can give you
göreceksin sana verdiğimde
Everything you need
ihtiyacın olan her şeyi
Let me be the one to love you more
seni daha fazla seven olmama izin ver

See me, as if you never knew
gör beni,beni hiç bilmezsen
Hold me, so you can't let go
tut beni böylece gidemezsin
Just believe in me
sedce bana inan
I will make you see
görmeni sağlayacağım
All the things that your heart needs to know
kalbinin bilmesi gerken her şeyi

I'll be waiting for you
seni bekliyiceğim
Here inside my heart
kalbimin içinde
I'm the one who wants to love you more
beni seni daha fazla sevicek olanım
You will see I can give you
göreceksin sana verdiğimde
Everything you need
ihtiyacın olan her şeyi
Let me be the one to love you more
seni daha fazla seven olmama izin ver

And some way, all the love that we had can be save
ve bi şekilde sahip olduğumuz sevgi gücende olabilicek
Whatever it takes, we'll find a way
her ne alıyorsa biz bi yol bulacağız

I'll be waiting for you
seni bekliyiceğim
Here inside my heart
kalbimin içinde
I'm the one who wants to love you more
beni seni daha fazla sevicek olanım
You will see I can give you
göreceksin sana verdiğimde
Everything you need
ihtiyacın olan her şeyi
Let me be the one to love you more
seni daha fazla seven olmama izin ver
 
Celine Dion - I'm Your Angel

No Mountains too high, for you to climb
Senin için hiçbir dağ çok yüksek değil

All you have to do is have some climbing faith, oh yeah
Tek yapman gereken tırmanmaya inanman

No rivers too wide, for you to make it across
Geçmen için hiçbir nehir çok geniş değil

All you have to do is believe it when you pray
Tek yapman gereken dua ederken inanman


And then you will see, the morning will come
Ve sonra göreceksin, sabah olacak

And everyday will be bright as the sun
Ve hergün güneş gibi parlak olacak

All of your fears cast them on me
Tüm korkularını bana bırak

I just want you to see...
Sadece görmeni istiyorum

nakarat:
[I'll be your cloud up in the sky
Gökyüzünde senin bulutların olacağım

I'll be your shoulder when you cry
Ağladığında sana omuz olacağım

I'll hear your voices when you call me
Beni çağırdığında seni duyacağım

I am your angel
Ben senin meleğinim

And when all hope is gone, I'm here
Ve tüm umutlar gittiğinde ben buradayım

No matter how far you are, I'm near
Ne kadar uzak olsan da önemi yok yanındayım

It makes no difference who you are
Kim olduğun hiç fark etmez

I am your angel
Ben senin meleğinim

I'm your angel
Ben senin meleğinim]

I saw the teardrops, and I heard you cry
Dökülen yaşları gördüm ve ağladığını fark ettim

All you need is time, seek me and you shall find
Tek ihtiyacın zaman, beni ara ve bulacaksın o zaman

You have everything and you're still lonely
her şeyin var ve yine de yalnızsın

It doesn't have to be this way, let me show you a better day
Böyle olmak zorunda değil, bırak sana daha güzel bir gün göstereyim


And then you will see, the morning will come
Ve sonra göreceksin sabah olacak

And all of your days will be bright as the sun
Ve tüm günlerin güneş kadar parlak olacak

So all of your fears, just cast them on me
Ve tüm korkuların, onları bana bırak

How can I make you see...
Nasıl sağlayabilirim görmeni…

nakarat

And when it's time to face the storm
Ve fırtınayla yüzleşme vakti geldiğinde

I'll be right by your side
Hemen yanıbaşında olacağım

Grace will keep up safe and warm
İnacımız bizi güvende ve sıcak tutacak

And I know we will survive
Ve biliyorum ki kurtulacağız


And when it seems as if your end is drawing near
Ve sonun yakın gibi göründüğünde

Don't you dare give up the fight
Pes etme, savaşa devam et

Just put your trust beyond the sky...
İnancını göklere gönder
 
That's The Way It Is
I can read your mind and I know your story
Aklını okuyorum ve öyükünü biliyorum

I see what you're going through
Baştan sona ne olduğunu görüyorum

It's an uphill climb, and I'm feeling sorry
Bu yokuş yukarı tırmanmadır,üzgünüm

But I know it will come to you
Ama biliyorum bu senin için gelecek

Don't surrender 'cause you can win
In this thing called love
Vazgeçme çünkü aşk çağırdığında yenebilirsin
bu şeyi

When you want it the most there's no easy way out
Ne zaman çok kolay olmadığını istediğin zaman

When you're ready to go and your heart's left in doubt
Ne zaman gitmeye hazır olsan ve kalbin şüpheye düşse

Don't give up on your faith
İnancını bırakma

Love comes to those who believe it
Aşk ona inanana gelir

And that's the way it is
Ve bunun yolu budur

When you question me for a simple answer
bana basit bir soru sorduğunda

I don't know what to say, no
Ne söyleceğimi bilmiyorum,hayır

But it's plain to see, if you stick together
fakat anlaşılır bu,üst üste koyduğunda

You're gonna find a way, yeah
Bir yolunu bulacaksın,evet

So don't surrender 'cause you can win
In this thing called love
vazgeçme,çünkü aşk çağırdığında yenebilirisin bu şeyi

When life is empty with no tomorrow
Yaşam, yarın olmadan boş şey olduğu zaman

And loneliness starts to call
Ve yanlızlık çağırmaya başlar

Baby, don't worry, forget your sorrow
bebeğim,üzülme,derdini unut

'Cause love's gonna conquer it all, all
Çünkü aşk herşeyi fethedecek,herşeyi
 
How Deep Is Your Love

I know your eyes in the morning sun
I feel you touch me in the pouring rain
And the moment that you wander far from me
I wanna feel you in my arms again
And you come to me on a summer breeze
Keep me warm in your love
Then you softly leave

And it's me you need to show
How deep is your love?
I really mean to learn
'cause we're living in a world of fools
Breakin’ us down
When they all should let us be
We belong to you and me

I believe in you
You know the door to my very soul
You're the light in my deepest, darkest hour
You're my savior when i fall
And you may not think i care for you
When you know down inside
That i really do

And it's me you need to show
How deep is your love?
I really mean to learn
'cause we're living in a world of fools
Breakin’ us down
When they all should let us be
We belong to you and me

And you come to me on a summer breeze,
Keep me warm in your love
Then you softly leave

And it's me you need to show
How deep is your love?
I really mean to learn
'cause we're living in a world of fools
Breakin’ us down
When they all should let us be
We belong to you and me


çeviri


Aşkın Ne Kadar Derin?
Sabah güneşindeki gözlerini biliyorum
Yağan yağmurda bana dokunuşunu hissediyorum
Ve benden uzaklarda dolaştığın anlarda
Seni tekrar kollarımda hissetmek istiyorum
Ve bir yaz melteminde bana geliyorsun
Aşkınla beni ısıtıp
Yumuşakca gidiyorsun

Ve bunu göstermen gereken benim
Aşkın ne kadar derin?
Gerçekten öğrenmek istiyorum
Çünkü aptallarla dolu bir dünyada yaşıyoruz!
Bizi ayıracak
Bizim olmamıza izin verdiklerinde
Biz birbirimize aitiz

Sana inanıyorum
Ruhumun kapısını biliyorsun
En derin en karanlık saatimde ışığım sensin
Ve sana değer verdiğimi düşünmüyor olabilirsin
İçten içe bildiğinde
Gerçekten değer veriyorum

Ve bunu göstermen gereken benim
Aşkın ne kadar derin?
Gerçekten öğrenmek istiyorum
Çünkü aptallarla dolu bir dünyada yaşıyoruz!
Bizi ayıracak
Bizim olmamıza izin verdiklerinde
Biz birbirimize aitiz

Ve bir yaz melteminde bana geliyorsun
Aşkınla beni ısıtıp
Yumuşakca gidiyorsun
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…