Ya gerçekten biri beni çok severse…

Romantik bir ilişki yürütmek hiç kolay bi şey değil ki zaten.
En çıplak olduğumuz ilişki türü bu. Kendimizi en iyi tanıma fırsatı bulduğumuz alan aynı zamanda.
İngilizce biliyorsan Jillian Turecki'yi takip etmeni öneririm.
Bana çok iyi geldi.
Şu an çok sağlıklı ve güvende hissettiğim bi ilişki yaşıyorum ve ne kadar zorlandığımı anlatamam =)
Toksik ve sağlıksız ilişki bi şekilde hırgür geçiyor, içinde kayboluyorsun, asıl mesele de zaten senin sorduğun gibi sevildiğin, değer gördüğün, sağlıklı ve olgun, kendini tanıyan biriyle ilişki yürütmek.
Merhaba ,teşekkür ederim.İngilizcem çok iyi değil ama yine de bakacağım.
Şu an en sağlıklı ilişkim terapimle.
Başka kimseyle sağlıklı bir ilişki içinde olduğumu sanmıyorum
 
Merhabalar. Hayatta pek çok konuda olgun olduğumu düşünürüm.
Kendi ayaklarımın üstünde durabilirim,arkadaşlık ilişkilerim iyidir,hayata bakış açım pozitiftir.Kendiyle meşgul olan, biriyimdir.
Ama duygusal ilişkiler konusunda çocuğum ve hala olgunlaşamadım.Terapiyle aşmaya çalışıyorum,ama oralar dipsiz bir kuyu.
Duygusal anlamda sevilmek benim için mümkün değilmiş gibi.Ya gerçekten biri beni çok severse.Ya aşık olursa…Ne yaparım ,diye düşünüyorum.
Birinin beni gerçekten sevmesi ,beni ona borçlu hissettirir gibi geliyor,ya da beni sevecek olan kişinin çok kusurlu olması lazım.Bana yanlış yapması lazım gibi katı bir inanç var.

Bunları yazarken ağlıyorum,kendimle yüzleştikçe bu saçma sapan ama içime yerleşmiş olan bu düşüncelere bana acı veriyor.”Nasıl böyle düşünürsün?Sen sevilmeye layıksın?”diyerek kendimi teskin ediyorum ama bu benzinsiz bir arabaya gaz vermek gibi.

Evet arkadaşlar,ya bir beni bir gün çok severse…Ona borçlu hissetmeden kendimi sevilmeye izin verebilecek miyim?Bu mümkün müdür?
Borçu hissetmemek içim aşık olacağınız ve karşılıklı birbirinizi seveceğiniz insanı bulmalısınız.
 
Merhaba ,teşekkür ederim.İngilizcem çok iyi değil ama yine de bakacağım.
Şu an en sağlıklı ilişkim terapimle.
Başka kimseyle sağlıklı bir ilişki içinde olduğumu sanmıyorum

İşin özü kendinle kurduğun ilişki arkadaşım...

ne kadar sağlıklı , ne kadar derin olursa dışarıyla da o kadar sağlıklı ve anlamlı ilişkiler kuruyorsun.
ben bunu 38 yaşımda ilk kez deneyimliyorum.

Ne zaman kendimle savaşım bitti, her şey o zaman iyileşti.
 
Bence annelerimizi belli bir yasa veya olgunluga kadar kosulsuz seviyoruz. Bunu kendimde de goruyorum, oglumun bana olan sevgisinde de deneyimliyorum.
Bilmiyorum. Bence o da koşulsuz değil. Anne çocuğun ihtiyaçlarını karşılayan, çocuğun muhtaç olduğu kişi sonuçta. Anne değil de başka bir bakımvereni de aynı şekilde sevebilir çocuk.

Bir de çocukluk duygularını çok işin içine katmamak gerek bence bu konuda. Henüz tam oturmamış oluyor çünkü.
 
İşin özü kendinle kurduğun ilişki arkadaşım...

ne kadar sağlıklı , ne kadar derin olursa dışarıyla da o kadar sağlıklı ve anlamlı ilişkiler kuruyorsun.
ben bunu 38 yaşımda ilk kez deneyimliyorum.

Ne zaman kendimle savaşım bitti, her şey o zaman iyileşti.
Bunu nasıl başardınız?
Nasıl ben bana yeterim,diyebildiniz?
 
Bunu nasıl başardınız?
Nasıl ben bana yeterim,diyebildiniz?

Herkesin süreci , yolu farklıdır ama ben derin bir sarsıntıdan sonra becerebildim bunu.
Aşırı değersizleştiren, zaman zaman şiddet gördüğüm sağlıksız bi ilişki, ardından boşanabilme cesareti, ardından yediğim dost kazıkları, ardından yaşadığım kısa bi aşk acısı derken hayat beni en son bildiğin yerden yere vurdu. Kombo yaptı yani =) Sonra depresyona girmek yerine yüzleşme yoluna girdim, tabi hemen şema terapiye başladım. O aylar çok sancılı, çok gelgitli oldu. Yalnız yaşadığım için de bol bol kendimle baş başa kalma fırsatım oldu. Hemen hemen tüm ilişkilerden izole oldum. Baktım ki aslında ben kendimle mutluyum. Hatalarımla aptallıklarımla her şeyimle buyum ben ya. Çok şefkat gösterdim kendime. İçimde büyümeyen kız çocuğuna ebeveynlik yapmaya başladım. Senin yazılarında hala kendine karşı suçlama içinde olduğunu fark ettim. Lütfen kendine karşı merhametli ve anlayışlı ol. Kendini yeniden büyüt. Hiç geç değil. Acelemiz de yok. Hiçbir yere yetişmeye çalışmıyoruz. Hayattayız, tadını çıkarmak istiyoruz hepsi bu. Unutma sen dünyayı izleyen penceresin, sen yoksan manzara da yok. Bu yüzden çocukluğunu sever gibi, ne bileyim savunmasız bir canlıyı sever gibi kendini sev. Somutlaştır da bunu. Ellerini sev, aynada gözlerine bak, saçlarını okşa... Neler değişecek bilemezsin.
 
Herkesin süreci , yolu farklıdır ama ben derin bir sarsıntıdan sonra becerebildim bunu.
Aşırı değersizleştiren, zaman zaman şiddet gördüğüm sağlıksız bi ilişki, ardından boşanabilme cesareti, ardından yediğim dost kazıkları, ardından yaşadığım kısa bi aşk acısı derken hayat beni en son bildiğin yerden yere vurdu. Kombo yaptı yani =) Sonra depresyona girmek yerine yüzleşme yoluna girdim, tabi hemen şema terapiye başladım. O aylar çok sancılı, çok gelgitli oldu. Yalnız yaşadığım için de bol bol kendimle baş başa kalma fırsatım oldu. Hemen hemen tüm ilişkilerden izole oldum. Baktım ki aslında ben kendimle mutluyum. Hatalarımla aptallıklarımla her şeyimle buyum ben ya. Çok şefkat gösterdim kendime. İçimde büyümeyen kız çocuğuna ebeveynlik yapmaya başladım. Senin yazılarında hala kendine karşı suçlama içinde olduğunu fark ettim. Lütfen kendine karşı merhametli ve anlayışlı ol. Kendini yeniden büyüt. Hiç geç değil. Acelemiz de yok. Hiçbir yere yetişmeye çalışmıyoruz. Hayattayız, tadını çıkarmak istiyoruz hepsi bu. Unutma sen dünyayı izleyen penceresin, sen yoksan manzara da yok. Bu yüzden çocukluğunu sever gibi, ne bileyim savunmasız bir canlıyı sever gibi kendini sev. Somutlaştır da bunu. Ellerini sev, aynada gözlerine bak, saçlarını okşa... Neler değişecek bilemezsin.
Elimden geleni yapıyorum,baharıma bir yol bulacağım,elbet.☺️
 
Merhabalar. Hayatta pek çok konuda olgun olduğumu düşünürüm.
Kendi ayaklarımın üstünde durabilirim,arkadaşlık ilişkilerim iyidir,hayata bakış açım pozitiftir.Kendiyle meşgul olan, biriyimdir.
Ama duygusal ilişkiler konusunda çocuğum ve hala olgunlaşamadım.Terapiyle aşmaya çalışıyorum,ama oralar dipsiz bir kuyu.
Duygusal anlamda sevilmek benim için mümkün değilmiş gibi.Ya gerçekten biri beni çok severse.Ya aşık olursa…Ne yaparım ,diye düşünüyorum.
Birinin beni gerçekten sevmesi ,beni ona borçlu hissettirir gibi geliyor,ya da beni sevecek olan kişinin çok kusurlu olması lazım.Bana yanlış yapması lazım gibi katı bir inanç var.

Bunları yazarken ağlıyorum,kendimle yüzleştikçe bu saçma sapan ama içime yerleşmiş olan bu düşüncelere bana acı veriyor.”Nasıl böyle düşünürsün?Sen sevilmeye layıksın?”diyerek kendimi teskin ediyorum ama bu benzinsiz bir arabaya gaz vermek gibi.

Evet arkadaşlar,ya bir beni bir gün çok severse…Ona borçlu hissetmeden kendimi sevilmeye izin verebilecek miyim?Bu mümkün müdür?
Ben seni hatırlıyorum, aynı dönemde boşanmıştık sanırım, 2022 de yanlış mıyım?

Şu an hayatında biri oldugu için mi bu hislerdesin yoksa kendi kendine gelen bir şey mi :)
 
Back
X