En sinir olduğum şey yanlışa kılıf uydurmak, bahane bulmak. Bazı durumlarda gri alan veya görecelilik yoktur, yanlış yanlıştır. Şiddet yanlıştır mesela, aması yoktur. Bir insanı özgürlüğünden alıkoymak, nesneleştirmek yanlıştır, kanunen suçtur. Bunlara kültürel, geleneksel, dini kılıf uyduramazsınız.
Kadın bedeninin erkekler tarafından sahiplenilmesi buna en iyi örnek. Genelde çevre kötü denir. En ufak bilimsel temele dayanmadan kadın – erkek doğasının / fizyolojisinin farklılığından bahsedilir. Olmadı kültürel, dini zırvalara sarılınır.
Ekşi sözlükte son iki haftadır durmadan kızlık zarı diktirme operasyonu konuşuluyor.
Çağdaş bir toplumda kişisel bir fanteziden ileriye gidemeyecek olan bir operasyon, Türk gençlerinin gündemini ciddi ciddi işgal ediyor. Daha da trajik olanı, böyle bir operasyon yaptırma ihtiyacı duyan kadınların (bu o kadından başka hiç kimseyi ilgilendirmez) sahtekarlıkla suçlanması.
Bazı duyarlı (!) kişiler de, – anal – oral hepsini yapmış olan güya ahlaklı – kızlara karşı vajinal yoldan dürüstçe ilişkiye giren kadınları savunuyor.
Bu toplumda kızlık zarı – bekaret konularında akıl almaz bir cehalet var. İnsan bazen delirecek gibi oluyor.
Bazı şeyleri açıklığa kavuşturmak lazım:
1. Bekaretin bilimsel bir tanımı yoktur.
2. Bir insanın daha önce cinsel ilişki yaşayıp yaşamaması onun kim olduğu ve ne kadar iyi olduğu hakkında bir fikir vermez.
3. Kızlık zarı denen şey – ki bu kızlık lafını duyduğumda aklımı kaçırıyorum – kadınların bakire olup olmadığının belirlenebilmesi amacı taşımaz.
4. Birçok karasal memelide – filler dahil – hymen denilen yapının benzeri bulunmaktadır. Amaç ergenlik öncesinde meydana gelebilecek enfeksiyonları önlemektir. 5. Kadınların yaklaşık %30’unda ilk cinsel ilişki sırasında kanama olmaz.
6. Bazı kadınların – fillerde olduğu gibi – kızlık zarı ilişki ile bozulmayacak esnek yapıdadır. Ancak normal doğum ile yırtılır. Toplumun kafayı bozduğu, sahiplendiği, uğruna cinayetler işlediği – kızlık zarı – denen şey aslında yoktur.
Bir kadının bedeni yalnızca ve yalnızca kendisine aittir.
Kadınlar cinsel yönden zayıf, arzulanan, korunması gereken nesneler değildir.
Kadın cinsel yönden çoğu zaman erkekten daha güçlü, arzulayan, korunmaya ihtiyacı olmayan bir öznedir. Hiçkimsenin, özellikle de erkeklerin bir vajina üzerinden sosyal / kültürel / dini yorum veya değerlendirme veya etiketleme yapma hakkı yoktur. Namus kelimesi vajina ile ilişkilendirilemez. Ve
dünyadaki tüm vajinalar kadınlara aittir. Kaynak:
http://yakilacakdusunceler.com/2015/07/16/what-is-namus/