- 22 Mart 2010
- 74
- 0
Vücudumuzdaki tüm organların ve sistemlerin düzgün çalışması endokrin sistemin yani hormonların düzgün çalışmasına bağlıdır. Vücudumuzun herhangi bir yerinde olabilecek aksaklık ya da bozukluk hormonlarımızla yakından ilgilidir ve hastalığın teşhisinde hormonal tetkiklerin yapılması gerekir.
Yrd. Doç. Dr. Hasan Aydın / Endokrinoloji ve Metabolizma Hast. Uzm.
Bu yazı saglıkveyasamdergsi.com.tr sitesinden alıntıdır.
Hormonlar belli organlar tarafından üretilen, kana salınan ve gidip başka bir dokuda etki eden maddelerdir ve insan bedeninde hormon salgılayan pek çok organ vardır. Hipofiz bezi, hormon salgılayan diğer organların kontrol merkezidir. Troid bezi, metabolizmamızı, paratroid bezleri kalsiyum dengemizi, pankreas bezi ise şeker dengemizi kontrol eden endokrin organlarımızdır. Bunun yanısıra vücudun su, kortizon dengesini kontrol eden ve bazı cinsiyet hormonlarının salgılandığ böbrek üstü bezleri ve son olarak erkeklerde testisler kadınlarda yumurtalıklar olmak üzere üreme organları diğer hormon salgılanan organlarımızdır.
Hastalıkların Teşhisinde Hormonlar Akla Getirilmeli
Bir organda oluşan hastalık doğrudan ya da dolaylı olarak endokrin sistemi etkiler. Aynı şekilde endokrin sistemdeki bir hastalık bütün organları etkileyebilir. Dolayısıyla her hastalığın teşhisinde ‘acaba hormonlarda bir problem mi var?’ yaklaşımı benimsenmeli ve hasta gerekli taramalardan geçirilmelidir. Örneğin troid bezlerinde oluşan bir bozukluk tüm bedeni etkiler. Bu hormon metabolizmayı yani organların çalışma temposunu yönettiğinden fazla salgılanması, organların fazla çalışmasına ve yorulmasına neden olur. Bu durum kalbi yorar, kas kasılmalarını artıracağı için kas dokusunu etkiler; titremelere neden olur. Sinir dokusunu etkiler; uykusuzluk ve sinirlilik gibi şikayetlere yol açar. Bağırsak hareketlerini etkiler, sık tuvalete çıkılmasına neden olur. Cildin incelmesine ve saçların dökülmesine neden olur. Paratiroid hormonunun fazla salgılanması kemik erimesine, böbrek taşı oluşumuna neden olur. Aynı şekilde böbreküstü bezlerinden salgılanan bazı hormonların fazla salgılanması tansiyon yüksekliğine yol açar. Özetle bir hormonun fazla ya da az salgılanması bedenimizin farklı yerlerinde bulunan farklı organları etkileyebilir. Şikayetler tüm bedeni kapsar.
Adet Düzensizliğinin Nedeni Büyük İhtimalle Hormonlarla İlgilidir
Adet düzensizliğinin altında yatan neden büyük ihtimalle hormonal bir bozukluktur. Bu illa yumurtalıklardan salgılanan bir hormonun bozukluğu olmak zorunda değildir. Böbrek üstü bezleri ya da hipofiz bezinde kaynaklanan bir sorun da olabilir. Dolayısıyla tek bir şikayette üç farklı organın taranması gerekebilir. Bu durumda ilk olarak hormon sistemi incelenmeli, eğer bir sorun yoksa jinekolojik bir nedenden şüphelenilmelidir. Diğer şekilde hasta vakit kaybedecektir.
Yrd. Doç. Dr. Hasan Aydın / Endokrinoloji ve Metabolizma Hast. Uzm.
Bu yazı saglıkveyasamdergsi.com.tr sitesinden alıntıdır.
Hormonlar belli organlar tarafından üretilen, kana salınan ve gidip başka bir dokuda etki eden maddelerdir ve insan bedeninde hormon salgılayan pek çok organ vardır. Hipofiz bezi, hormon salgılayan diğer organların kontrol merkezidir. Troid bezi, metabolizmamızı, paratroid bezleri kalsiyum dengemizi, pankreas bezi ise şeker dengemizi kontrol eden endokrin organlarımızdır. Bunun yanısıra vücudun su, kortizon dengesini kontrol eden ve bazı cinsiyet hormonlarının salgılandığ böbrek üstü bezleri ve son olarak erkeklerde testisler kadınlarda yumurtalıklar olmak üzere üreme organları diğer hormon salgılanan organlarımızdır.
Hastalıkların Teşhisinde Hormonlar Akla Getirilmeli
Bir organda oluşan hastalık doğrudan ya da dolaylı olarak endokrin sistemi etkiler. Aynı şekilde endokrin sistemdeki bir hastalık bütün organları etkileyebilir. Dolayısıyla her hastalığın teşhisinde ‘acaba hormonlarda bir problem mi var?’ yaklaşımı benimsenmeli ve hasta gerekli taramalardan geçirilmelidir. Örneğin troid bezlerinde oluşan bir bozukluk tüm bedeni etkiler. Bu hormon metabolizmayı yani organların çalışma temposunu yönettiğinden fazla salgılanması, organların fazla çalışmasına ve yorulmasına neden olur. Bu durum kalbi yorar, kas kasılmalarını artıracağı için kas dokusunu etkiler; titremelere neden olur. Sinir dokusunu etkiler; uykusuzluk ve sinirlilik gibi şikayetlere yol açar. Bağırsak hareketlerini etkiler, sık tuvalete çıkılmasına neden olur. Cildin incelmesine ve saçların dökülmesine neden olur. Paratiroid hormonunun fazla salgılanması kemik erimesine, böbrek taşı oluşumuna neden olur. Aynı şekilde böbreküstü bezlerinden salgılanan bazı hormonların fazla salgılanması tansiyon yüksekliğine yol açar. Özetle bir hormonun fazla ya da az salgılanması bedenimizin farklı yerlerinde bulunan farklı organları etkileyebilir. Şikayetler tüm bedeni kapsar.
Adet Düzensizliğinin Nedeni Büyük İhtimalle Hormonlarla İlgilidir
Adet düzensizliğinin altında yatan neden büyük ihtimalle hormonal bir bozukluktur. Bu illa yumurtalıklardan salgılanan bir hormonun bozukluğu olmak zorunda değildir. Böbrek üstü bezleri ya da hipofiz bezinde kaynaklanan bir sorun da olabilir. Dolayısıyla tek bir şikayette üç farklı organın taranması gerekebilir. Bu durumda ilk olarak hormon sistemi incelenmeli, eğer bir sorun yoksa jinekolojik bir nedenden şüphelenilmelidir. Diğer şekilde hasta vakit kaybedecektir.