Uzun ilişkinin sırrı nedir

Tabii her gün beş saat telefonda konuşmak bayar insanı ama yıllar geçse de insan birbiriyle sohbet etmeli, eglenmeli, Beraber zaman geçirmekten keyif almalı. Benim ailem 35 yıllık evliler hala gece üç saat mutfak sandalyesine tüneyip çay sigara sohbet ediyorlar her gece..

İnsandan insana değişiyor. Eski sevgilimle hiç konuşmazdık bazen o oderdi bazen ben, oteli o aldıysa raftingleri ben öderdim, kahvaltıyı o odediyse akşam yemeğini ben oderdim vs. Bir şekilde ortayı bulurduk.
Şimdiki sevgilimle eskiden gideceğimiz yerleri şehir şehir/ ülke ülke bölüşürdük . Benim şehrimde her şeyi ben kendi bütçeme göre ayarlardim, uygun oteller seçer, şarabı çantaya atar manzarada içerdik. Onun şehrinde tüm olanları o yapardı,bana supriz olurdu o sehir. araç kiralar deniz lokantasında bir şeyler içerdik:)
Ama artık öyle yapmıyoruz, biletleri kim aldıysa otelleri digeri alıyor. Şehirler arası ulaşım benden yemekler ve araç kiralamalar ondan oluyor. Tatil için değil de haftasonu iki günlüğüne geldiğinde de başka şehre götürmek benden, ilk gün kalacak yer benden oluyor genelde, sonrasında şehir ici ulaşımı, nakit ödenecek seyleri falan hallediyorum, kalanı ondan oluyor, dönüş otobüsünü yine ben alıyorum.
Falan filan. Bir şekilde bölünüyor .
Siz de zamanla kendi düzeninizi kurarsınız.
Cok tesekkur ederim,fikir oldu benim icin 🌸
 
Bu tarz konularda genelgeçer yargılar pek doğru değil
sizin özelinizde şunu söyleyeyim ilişki danışmanlarının sevdiğim bir anlatımı var.
Siz her gün 5 saat konuşarak muhtemelen tüm kartlarınızı açık ediyorsunuz oysa erkek gizemi sever o gizemi çözmek için keşfetmeyi sever.
Muhtemelen ortada kendinize dair keşfedilecek çok az şey bıraktınız ve artık onu da tatmin etmiyor bu durum monotonluğa bağlamış.
Bunun dışında erkeğin erkek gibi kadının da kadın gibi olduğu ilişkiler sürer. Burda dahi denk gelmişsindir konulara “eşim çalışmıyor, sevgilim hesap ödetiyor, sevgilim borç istiyor, eşim/sevgilim beni dolandırdı” gibi… Erkek dişil enerjiyi fazla taşıyorsa (ki bizim gibi ‘rahim toplumlarında’ genellikle erkekler dişildir) üzgünüm o ilişki fazla sürmez sürse de iki taraf insanlıktan çıkar. İşte orada da anlaşmazlıklar başlar.
Son olarak Gonçarov çok güzel açıklıyor Oblomov’da
“Her gün yan yana, baş başa oturmak kolay iş değildir. birbirinin iyi yanlarından zevk alıp kötü yanlarına kızmamak için büyük bir yaşama deneyi, akıl olgunluğu ve insan sevgisi gereklidir.”
 
Şuanda birinden çok hoşlanıyorum sevgiliyiz de iyi anlaşabildiğimiz eğlenebildiğimiz için başladık.Sürekli birlikteyiz her gün buluşuyoruz en az 5 saat birlikteyiz olur da buluşamazsak saatlerce telefonda konuşuyoruz. Onunla ilerisinin hayalini kuruyorum ilk defa biriyle evlenme fikri güzel geldi diyebilirim ama şu sıralar eskisi gibi eğlenemiyoruz sohbet eskisi gibi akmıyor bu da beni üzüyor çünkü sonsuza kadar konuşabilirmişiz gibi geliyordu. Niye böyle oldu anlamadım. Gerçekten onunla uzun bir ilişkim olsun istiyorum görüşme sıklığımızı mı azaltmalıyız acaba? Çok ilişki tecrübem de yok fikir verirseniz sevinirim 🥹
 
Şuanda birinden çok hoşlanıyorum sevgiliyiz de iyi anlaşabildiğimiz eğlenebildiğimiz için başladık.Sürekli birlikteyiz her gün buluşuyoruz en az 5 saat birlikteyiz olur da buluşamazsak saatlerce telefonda konuşuyoruz. Onunla ilerisinin hayalini kuruyorum ilk defa biriyle evlenme fikri güzel geldi diyebilirim ama şu sıralar eskisi gibi eğlenemiyoruz sohbet eskisi gibi akmıyor bu da beni üzüyor çünkü sonsuza kadar konuşabilirmişiz gibi geliyordu. Niye böyle oldu anlamadım. Gerçekten onunla uzun bir ilişkim olsun istiyorum görüşme sıklığımızı mı azaltmalıyız acaba? Çok ilişki tecrübem de yok fikir verirseniz sevinirim 🥹
Tıpkı bu şekilde başladı ilişkim birbirimizden hiç sıkılmadık. 3 ay sevgili olduktan sonra birlikte yaşadık sonra evlendik şimdi bebeğimizi bekliyoruz herkes bize birbirimizden sıkılacağımızı fazla vakit geçirmenin iyi olmadığını söylerdi. Çabuk ayrılacaksınız bla bla bla tarzında 😂 uzun ilişkinin tek sırrı çok sevmek. Sonra her şey kendi kendine oluyor zaten. Bazen sıkılırsın bazen küsersin bazen kızarsın. Çok sevmek hiç değişmiyor. Yani tavsiyem bu çok sev 🫶🏼
 
Bu tarz konularda genelgeçer yargılar pek doğru değil
sizin özelinizde şunu söyleyeyim ilişki danışmanlarının sevdiğim bir anlatımı var.
Siz her gün 5 saat konuşarak muhtemelen tüm kartlarınızı açık ediyorsunuz oysa erkek gizemi sever o gizemi çözmek için keşfetmeyi sever.
Muhtemelen ortada kendinize dair keşfedilecek çok az şey bıraktınız ve artık onu da tatmin etmiyor bu durum monotonluğa bağlamış.
Bunun dışında erkeğin erkek gibi kadının da kadın gibi olduğu ilişkiler sürer. Burda dahi denk gelmişsindir konulara “eşim çalışmıyor, sevgilim hesap ödetiyor, sevgilim borç istiyor, eşim/sevgilim beni dolandırdı” gibi… Erkek dişil enerjiyi fazla taşıyorsa (ki bizim gibi ‘rahim toplumlarında’ genellikle erkekler dişildir) üzgünüm o ilişki fazla sürmez sürse de iki taraf insanlıktan çıkar. İşte orada da anlaşmazlıklar başlar.
Son olarak Gonçarov çok güzel açıklıyor Oblomov’da
“Her gün yan yana, baş başa oturmak kolay iş değildir. birbirinin iyi yanlarından zevk alıp kötü yanlarına kızmamak için büyük bir yaşama deneyi, akıl olgunluğu ve insan sevgisi gereklidir.”
Ama her gün de aynı özlemle buluşuyoruz aslında o benden daha fazla iltifat eder sevdiğini özlediğini söyler her zaman bence ikimiz de sıkılmadık. Ayrıldığımız dakika ben özlemeye başlıyorum hatta jdlsndld eril olması konusunda da bir problemimiz yok ama ne bileyim sanki bu ara eski heyecanı da yok ilişkimizin dönemsel bir şeydir umarım. Bir de şey sormak istiyorum sizce ilişkide yakınlaşma ne kadar olmalı? Cinsellik zaten evlenmeden önce olmaz diye düşünüyoruz ama aramızda fazlaca bir çekim de var başlarda böyle değildi ama kendimi kötü de hissediyorum bu yüzden. ilk ilişkim olduğu için de kararsız kaldım ne yapmalıyımmm?
 
Aşk, arkadaş olabilmek, benzer zevkler, hayata aynı pencereden bakabilmek, ten uyumu, birbirini gereksiz darlamamak ve küçük şeyler için üzmemek.

Erkek arkadaşımla 9 senedir birlikteyiz, nişanlanalı da 1 yıl olmak üzere. Görüşmeye başladığımızdan beri hep aynı evin içinde görüştük. Öyle dışarıda buluşulup evlere dağılınan bir ilişkimiz olmadı hiç. Ya birlikte hazırlanıp dışarı çıktık ya da dışarıda buluşup birlikte vakit geçirip eve geçtik. Bir süre aynı evde de yaşadık.

Bana herkes “bir süre sonra aşk bitiyor, yerini sevgi alıyor” tarzında şeyler söylüyor. Ben buna katılmıyorum. Ben hâlâ çok aşığım. Elbette her gün mıç mıç dip dibe geçmiyor. Sevgi sözcükleri, çiçekler böcekler havada uçuşmuyor, ama aşk da sadece bu değil zaten. Bazen kafamı kaldırıp ona baktığımda ne kadar şanslı olduğumu düşünüyorum. Şapşal şapşal sırıtırken buluyorum kendimi. Burada bir cümle kurmuştum yıllar önce, hâlâ da aynı, kirpiklerine kadar aşığım ben onun.

Birlikte vakit geçirmekten çok zevk alıyoruz. Diziler filmler izliyoruz, üzerine konuşuyoruz. Bizim en büyük avantajımız üniversiteden sınıf arkadaşı olmamız. Aynı eğitimi aldığımız için edebi bir metni incelemeyi iyi biliyoruz ikimiz de. Okuduğum bir kitap olsun, onun oynadığı bir oyun olsun, birebir birlikte yapmasak bile analizini birlikte yapıp saatlerce o konudan konuşabiliriz. Mesleğimiz de aynı olduğu için iş hayatımızla da ilgili paylaşımımız çok fazla oluyor. İkimiz de İngilizce öğretmeniyiz. İşlediğimiz konularla ilgili bir şeyler anlatabiliyoruz, okulda/sınıfta yaşadığımız bir şeyleri paylaşabiliyoruz birbirimizle.

Bazen elbette konuşacak şeyler bitebilir, konu açmakta zorlanılabilir. Bu durumda da bu paylaşımlar çıkıyor sahneye. Bazen yan yana uzanıp telefonda boş boş takılıyoruz. Reels falan izliyoruz. Bu boş aktivite bile birlikte yapılınca çok daha keyifli oluyor.
 
Aşk, arkadaş olabilmek, benzer zevkler, hayata aynı pencereden bakabilmek, ten uyumu, birbirini gereksiz darlamamak ve küçük şeyler için üzmemek.

Erkek arkadaşımla 9 senedir birlikteyiz, nişanlanalı da 1 yıl olmak üzere. Görüşmeye başladığımızdan beri hep aynı evin içinde görüştük. Öyle dışarıda buluşulup evlere dağılınan bir ilişkimiz olmadı hiç. Ya birlikte hazırlanıp dışarı çıktık ya da dışarıda buluşup birlikte vakit geçirip eve geçtik. Bir süre aynı evde de yaşadık.

Bana herkes “bir süre sonra aşk bitiyor, yerini sevgi alıyor” tarzında şeyler söylüyor. Ben buna katılmıyorum. Ben hâlâ çok aşığım. Elbette her gün mıç mıç dip dibe geçmiyor. Sevgi sözcükleri, çiçekler böcekler havada uçuşmuyor, ama aşk da sadece bu değil zaten. Bazen kafamı kaldırıp ona baktığımda ne kadar şanslı olduğumu düşünüyorum. Şapşal şapşal sırıtırken buluyorum kendimi. Burada bir cümle kurmuştum yıllar önce, hâlâ da aynı, kirpiklerine kadar aşığım ben onun.

Birlikte vakit geçirmekten çok zevk alıyoruz. Diziler filmler izliyoruz, üzerine konuşuyoruz. Bizim en büyük avantajımız üniversiteden sınıf arkadaşı olmamız. Aynı eğitimi aldığımız için edebi bir metni incelemeyi iyi biliyoruz ikimiz de. Okuduğum bir kitap olsun, onun oynadığı bir oyun olsun, birebir birlikte yapmasak bile analizini birlikte yapıp saatlerce o konudan konuşabiliriz. Mesleğimiz de aynı olduğu için iş hayatımızla da ilgili paylaşımımız çok fazla oluyor. İkimiz de İngilizce öğretmeniyiz. İşlediğimiz konularla ilgili bir şeyler anlatabiliyoruz, okulda/sınıfta yaşadığımız bir şeyleri paylaşabiliyoruz birbirimizle.

Bazen elbette konuşacak şeyler bitebilir, konu açmakta zorlanılabilir. Bu durumda da bu paylaşımlar çıkıyor sahneye. Bazen yan yana uzanıp telefonda boş boş takılıyoruz. Reels falan izliyoruz. Bu boş aktivite bile birlikte yapılınca çok daha keyifli oluyor.
❤️❤️❤️
Şu aşk sevgi konusunda kafam karışık benim de . Aşkı nasıl yorumladığına bağlı sanki. Aşk bana göre delilik körlük hali. Bir arkadaşıma kurmuştum aşktan ziyade çok güçlü bir sevgiye dönüşüyor diye çünkü aşkı böyle yorumluyorum. Hata mı etmişim diye düşündürdü yorumunuz. Ben gözlerim açıkken de çok seviyorum onu. Mantığımla da.
Aslında sevgiyi daha üstün tutarak söylediğim şeyin söylediklerimce yanlış yorumlanabileceğini aklıma getirdi yorumunuz.
 
Egolardan arınmış kafa ve ten uyumu bol baharat olarak güven, saygı, sadakat.
 
Benim için uzun süreli ilişki bir adamın yanında huzurlu hissetmek. Normalde bir erkekle buluştuğumda sıkılır, kaçmanın yollarını ararım. Ama eşimde hissettim. Özü sözü birdi, dürüsttü. Beraber bir gelecek kurabileceğimizi hissettim. Öncesinde hayatımdan çok kaypak, kişiliksiz erkek geçtiği içinde vazgeçmedim.
 
Şuanda birinden çok hoşlanıyorum sevgiliyiz de iyi anlaşabildiğimiz eğlenebildiğimiz için başladık.Sürekli birlikteyiz her gün buluşuyoruz en az 5 saat birlikteyiz olur da buluşamazsak saatlerce telefonda konuşuyoruz. Onunla ilerisinin hayalini kuruyorum ilk defa biriyle evlenme fikri güzel geldi diyebilirim ama şu sıralar eskisi gibi eğlenemiyoruz sohbet eskisi gibi akmıyor bu da beni üzüyor çünkü sonsuza kadar konuşabilirmişiz gibi geliyordu. Niye böyle oldu anlamadım. Gerçekten onunla uzun bir ilişkim olsun istiyorum görüşme sıklığımızı mı azaltmalıyız acaba? Çok ilişki tecrübem de yok fikir verirseniz sevinirim 🥹
Uzun iliskinin sirrini bilemem ama bence esinizin surekli saatlerce konusabildiginiz biri olmasi kadar yaninda rahatlikla sessiz kalabileceginiz birisi olmasi da onemli.
 
X