üniversite:(((kafam çok karıştı

sıralamanı yazmamışsın ama istanbul üniversitesi moleküler biyoloji dediğine göre 40 binlerde falansın. moleküler biyoloji bence okunmaz. bırak istanbul mezunlarını boğaziçi, itü mezunları bile kolay kolay iş bulamıyor. çünkü Türkiye'de geniş bir iş alanı yok.
bence 1 yıl daha bekle. 1 yıl dediğin nedir ki? bir de canla başla çalışırım demişsin.
evet sıralamam o civarda.aslında çok düşündüğüm bir şey değildi tıp tutmadı diye aklımı çeliyor.
evet çok daha fazla çalışırım çünkü son şansım olur farkındayım
 
Benim arkadaşımda tıp istiyordu ankarada bir üniversiteyi tutturamadı babası da ankara dışında bir yere gidemezsin dedi ve mecburen ankarada mühendislik yazmıştı , pişman oldu tabi bölüm çok kolaymış yani öyle bölümler varki senin seviyenden aşağı oluyor kesmiyor seni yani okuduğuna değmiyor, sende de öyle bir şey gördüm , bence kesinlikle bir sene daha çalış tıpa git, seni başka bölüm kesmez çünkü .
çok teşekkürler desteğin için:)))evet yapacağım sanırım.Aslında biliyor musun gittiğim lisede o kadar zeki kişiler vardı ki kendimi aptal gibi hissederdim ama ne istediğimi bildiğim için hep çalıştım bu yüzden bunu yapmalıyım çok emek verdim çünkü bu işe
 
Benim arkadaşımda tıp istiyordu ankarada bir üniversiteyi tutturamadı babası da ankara dışında bir yere gidemezsin dedi ve mecburen ankarada mühendislik yazmıştı , pişman oldu tabi bölüm çok kolaymış yani öyle bölümler varki senin seviyenden aşağı oluyor kesmiyor seni yani okuduğuna değmiyor, sende de öyle bir şey gördüm , bence kesinlikle bir sene daha çalış tıpa git, seni başka bölüm kesmez çünkü .

bu üniversite ve bölüm neymiş cidden çok merak ettim. bölüm kendisinden aşağıymış demek o nasıl oluyor ya?

sıralaması oraya yettiğine göre oradakilerle aynı sevideymiş. ankarada gayet puanı yüksek mühendislikler var çünkü ve hiçbirinin kolay olduğunu zannetmiyorum. aksine gayet zorlar. ne kadar başarılı öğrenciler uzatıyorlar hatta okulu. puanı düşükse de zaten seviyesine uygun bir okula gitmiştir.

hem basit geliyor nedir yani? o zaman hızlı hızlı okuyup hemen bitirseymiş okulu. hatta yüksek lisans tan dersler alsaymış madem. alınıyor öyle çünkü. uzun lafın kısası her denilene inanmayın. insanlar tıp ı bir puanla kaçırdım hemşireliğe gittim diyorlar. bazı insanlar nedense tıptan başka bölümleri bölümden saymıyorlar. çok yüksek puanla girilen bir sürü bölüm var.
 
İyi de ben sana başaramazsın demiyorum, bak arkadaş da başardı. O da çok istiyordu. Sadece istediği şeyin gerçekte ne olduğunu bilmiyordu. Çocuk polikliniğinde geçirdiğin 36. saatinde de isteyecek misin mesela?
Bu tercih haftaları o kadar kıymetli ki... Gidin mezunlarla konuşun en doğru bilgiyi onlardan alırsınız. Yolun başında herkesin genel geçer fikirleri vardır.
En önemlisi, neyi niye istediğini belirle. Örneğin tıpla ilgili motivasyonun nedir?
Masa başında mı ayakta mı çalışmak istiyorsun?
Sürekli ellerini yıkamak, oje kullanmamak, topuklu giymemek, kötü kokan bir ortamda çalışmanın senin için sakıncası var mı?
Mecburi hizmet bölgelerinde yıllarca çalışmak ya da -mühendislikler için- büyük şehirler dışında çalışamamak senin için sorun olur mu?
Üniversiteden hemen sonra TUS'a ya da KPSS'ye çalışmaya razı mısın? Yoksa özelleşmiş bir dalın olmasını ve sınavlarda değil iş yerindeki performansına göre ölçülmeyi mi tercih edersin?
Özel sektörün çileli koşulları mı?
Bence en önemli soru şu: mesai saatlerin, tatillerin ve net gelirin ne olacak? İş kazaları açısından nasıl bir risk altında olacaksın?
Önceliklerin neler? Tanınırlık mı, kazanç mı, adanmışlık hissi mi, araştırma yapmak mı, boş zaman mı?... Yerinde olsam neden tıp istediğimi belirler ve bu beklentilerime cevap veren diğer meslekleri bir düşünürdüm.
yazdığınız soruları aldım elime kağıt kalemi uzun uzun cevapladım.Mesela ben masa başı iş sevmem.sürekli bir hareket koşusturma olsun isterim.Çünkü yastığa kafamı koyduğumda hayatın hakkını verdiğimi düşünürüm.
oje ya da topuklu ayakkabı gibi şeyler kafama taktığım şeyler değil.biliyorum bunlar birer örnek sadece.
Şunun farkındayım ben ne kadar hazırım yapabilirim desem de neyle karşılaşacağımı bilmiyorum.belki çok zorlanacağım belki de lanet olsun tıp yazdığım güne diyeceğim.belki çok mutlu olacağım.
Ama bunları yaşayacaksam da görmek istiyorum tatmak istiyorum o atmosferi.Denemeden vazgeçmek istemeiyorum
bu arada çok yardımcı oluyorsunuz bana teşekkür ederim:)
 
Ah canım benim... İnsanlara yardım etmek öyle bir şey değil. Öyle rezil bir sistem içinde çalışıyorsun ki hastalarına sigortalarının ödemediği yerde yüz binlerce liralık tedavileri uygulayamıyorsun, öylece gönderiyorsun.(Bu sigortaların kapsadığı alan her geçen gün daraltılıyor.) Sosyal devlet olmayınca hangi tatmin? 5 dakikada bir hasta bakıyorsun, yıllarca öğrendiğin o şahane ilgili hekimlik anlayışı poliklinikte yalan oluyor. Sisteme veri girmekten hastanın yüzüne bakamıyorsun. Başlamadan önce diyordum ki "muayenehane açarım orada durumu olmayanlara ücretsiz bakarım" muayenehaneler kapatıldı. Yani o tatminin olamadığını kaç örnekle anlatırım da okuyanların içini sıkmayayım. İnsanlara yardım etmek için sivil toplum kuruluşları var. İlla ki doktor olmaya gerek yok.
evet yardım etmenin çok yolu var.Ama ben meslek olarak bunu yapmak istiyorum.Yani derslerine de çok fazla ilgim var.
çok zor biliyorum ama ben zoru başarmak istiyorum
 
Canım ben moleküler biyoloji genetik ve biyomühendislikte araştırma görevlisiyim. Şu an tanıtım günleri var ve her gelen öğrenciye ısrarla söylediğim şey kesinlikle tıp tutmuyor diye bu bölüme gelmeyi düşünmeyin. Çok farklı bir bilim dalı ve beklentilerini karşılamaz.
teşekkür ederim bilgilendirmeniz için:)bu işi yapan biri var çevremde kanser araştırması yapıyormuş.yapabileceğimi düşündüm ama istediğim bu değil sanırm
 
bende tıp isteyenleri hiç anlamam. o kadar özveri isteyen bir meslekki. hem hastayla empati kurabilmeli hemde vakaya profesyonel yaklaşabilmeli... çalışma saatleri zaten imkansıza yakın. tıp fakültesi zaten acaip bir yer. demekki puanın iyi yazıktır yapma etme o kadar güzel bölümler varki.. tanıtım günlerine git bölümleri gez bence.
arkadaşlarım da anlamıyor beni delisin sen diyorlar:)evet çok bölüm var ama ben sanki bunun için yaratılmışım gibi hissediyorum:)
 
yazdığınız soruları aldım elime kağıt kalemi uzun uzun cevapladım.Mesela ben masa başı iş sevmem.sürekli bir hareket koşusturma olsun isterim.Çünkü yastığa kafamı koyduğumda hayatın hakkını verdiğimi düşünürüm.
oje ya da topuklu ayakkabı gibi şeyler kafama taktığım şeyler değil.biliyorum bunlar birer örnek sadece.
Şunun farkındayım ben ne kadar hazırım yapabilirim desem de neyle karşılaşacağımı bilmiyorum.belki çok zorlanacağım belki de lanet olsun tıp yazdığım güne diyeceğim.belki çok mutlu olacağım.
Ama bunları yaşayacaksam da görmek istiyorum tatmak istiyorum o atmosferi.Denemeden vazgeçmek istemeiyorum
bu arada çok yardımcı oluyorsunuz bana teşekkür ederim:)
Gülümseyerek okudum :) Yardımım dokunduysa ne mutlu bana...
Eh anlaşıldı sen uslanmayacaksın(!) :) Buyur... Hızlı yaşa genç öl :KK70:
Şaka bir yana dediğin gibi hangi meslek olursa olsun insan yaşamadan bilemiyor ki...
 
Gülümseyerek okudum :) Yardımım dokunduysa ne mutlu bana...
Eh anlaşıldı sen uslanmayacaksın(!) :) Buyur... Hızlı yaşa genç öl :KK70:
Şaka bir yana dediğin gibi hangi meslek olursa olsun insan yaşamadan bilemiyor ki...
sanırım herkesi ikna etmeden duramayacağım:)ben anladım ki destek arıyorum kendime biraz cesaret belki de
 
Statu dolayisiyla istiyorsan isteme. Ayu bizim muratlarin mehmetin kizi doktur olacakmis densin diye istiyorsan isteme
Hava civa yapanlarin hepsi sönüyor 1 2 ay sonra.
Bak benim arkadaşım en iyi univden birinde hukuk okuyor ancak git kendisine sor nerden yazdim hic sevemiyorumdiyor
Bu yüzden kafana yatmayan bolumu yazma. Yil kaybetmeni de onermem. Sevgiler
inanır mısnız statü en son düşündüğüm şey.hatta şu an soranlara kazanamadım diyorum.arkadaşlarım sinir oluyor açıklasana insanlara nereleri tutturduğunu hiç bir şey yapamadın sanıcaklar diyorlar.
 
Sen bilirsin canim sonuçta senin mesleğin olcak bence hedefin tam olarak neyse o yolda yürümeye devam et gelecek seneye daha çok çalış.. bol şanslar :)
 
Senin gibi düşünüp okudukları bölümleri bilmem kaçıncı senesinde bırakıp tipi kazanıp giden arkadaslarim var. Hatta bir arkadaşım kaç sene İngilizce mühendislik okuyup 25 yasina gelip son senesinde bırakıp tipi kazanıp gitti. Suan tip 1. Sinif ogrencisi. Hepsi de keşke başka bölümle zaman kaybetmeyip 1 sene daha hazırlanıp tıpa gitseydim diyorlar. Tip istiyorsan ne okursan oku beklentini karsilamayacak, içinde hep bir uhte kalacak. Bunları yaşamaktansa 1 sene daha hazırlan derim. Olmadı o düşündüğün bolumleri seneye yazarsin. Bir kez daha dene, en azından keşke demezsin.
benim de en çok korktuğum şey bu.ilerde çok başarılı olursam bile mutlu olamamak.keşkeyle yaşamak.
kendime bunu yapmayacağım
 
Merhaba.
Ben de 2 sene önce tıp istiyordum ona göre çalıştım ygs sıralamam falan da tıpa yetecek kadardı ama ben de lysde heyecanlandım falan puanım biraz düştü tıp tutmadı ve Türkiye'nin en iyi teknik üniversitesinde çok iyi bir bölümdeyim.
Ama şimdi diyorum ki iyi ki olmamış çünkü çalışmanın yanında ben gezmeyi de seven bir insanım.
Tıp okuyan arkadaşlarım stresten sürekli ağlıyor sürekli ders çalışıyorlar (istisnalar vardır elbette ama geneli böyle)
Gerçekten tutkuyla bağlanırım gözüm hiçbir şey görmez tıp okurum 6 sene çalışırım sürekli diyorsan bence 1 sene daha hazırlan.
Ben göze alamamıştım şahsen tekrar hazırlanmayı, ama tıp olmadı diye ftr falan yazmanı tavsiye etmem.
ben de ygs de heyecandan batırdım her şeyi...çalışmayı seviyorum sadece aileme yük olmaktan korkuyorum
 
sanırım herkesi ikna etmeden duramayacağım:)ben anladım ki destek arıyorum kendime biraz cesaret belki de
Arkadaş ben vazifemi yaptım, tercih dönemindeki Metisa'ya söylemek istediklerimin bir kısmını söyledim. Hoş, o Metisa da bunları duyarak ikna olmazdı. Duydu ve ikna olmadı "olsun yine de istiyorum" dedi ve yazdı gitti.
Madem sen tıp için 2. seneyi beklemek fikrine ikna olmak istiyorsun, yardım edeyim. Ben ilk yılımda girdim ama 2., 3. yılında giren ve başarı ile öğrenimini sürdüren pek çok arkadaşım var. Değdiğini düşünüyorlar.
Tıbbın iyi yanlarından bahsedeyim biraz. Mezun olduğunda doğruca mecburi hizmete gidiyorsun. Yani atanma derdi yok. Uzmanlık yapabileceğin yirmi tane falan farklı alan var. Girdin, fakülteyi bitirdin baktın hastalarla ilgilenmek istemiyorsun, laboratuvarda çalışabileceğin bölümler var, cerrah da olabilir, klinisyen de olabilirsin. İşletme okuyup hastane yöneticiliği de yapabilirsin.
Okulu bitirdiğinde 5 senede 280 kredilik ders almış oluyorsun, 6. seneyi de hastanede intern olarak çalışarak(maaş falan yok burs kadar bir ücret veriyorlar) geçiriyorsun. Sene başına da, toplamda da en fazla kredi yükü tıpta. Yani birçok konuda bilgi sahibi olacaksın, doğal süreçlere materyalist bir yaklaşımın olacak. Beni en çok etkileyen bu olmuştu. Ne, neden, nasıl oluyor anlamak istemiştim. Yalnız düşün ki asgari yeterlilik için böyle yüklü bir müfredatı var; ilerledikçe önündeki bilgi yığını artıyor. Örneğin mühendislik tıbba nispeten daha az bilgiyle daha çok akıl yürütmeyle halledilen bir meslekken tıpta bilginin olmadığı yerde akıl yürütmenin zekanın hükmü yok. Yani çok çalışacaksın dendiği zaman en rahat döneminde bile, vasat sayılabilmek için, altı haftanın üç haftası boyunca 12 saat masa başında çalışmayı anla. Bak abartmıyorum. Millet kan kusup "kızılcık şerbeti içtim" diyor o ayrı. Tıp zekadan önce çalışma ister, zeka sonra devreye girer.
Halk sana hem saygı duyacak, imrenecek hem de bulduğu yerde öldürmek isteyecek. İnsan bunu niye ister? :-D
 
X