Bu aşamada size ağır gelebilir ama doğru bi söz var, "yarım kalmış hikaye yoktur, hikaye o kadardır" Hikayeden öğrendiklerinizi alın, beyin geri kalanını nötrleştirmeye, tekrarından korumaya programlıdır zaten. Yeter ki yaranızı deşmeyin, tazelemeyin. Olumsuz düşünceleri sahiplenmeyin. Doğal olarak aklına geldikleri gibi doğal olarak da çıkıp gidecekler.
Kullanılmışlık hissi ister istemez aklınıza gelecek. Bu hisse kapılıp kurban rolünü sahiplenmeyin, siz kurban değilsiniz güçlü bir kadınsınız. Kimseyi kullanmaya ihtiyaç duymadınız çünkü. Kimseye ihtiyacınız da yok. Allah başka dert verip bunu unutturmasın diye dua edin. Şu an çok daha ciddi şeyler için üzülüyor olabilirdik.
Geçiyor, buna inanın. Şer gibi görünenden hayır çıktığına inanın. Aslında onu değil kendi hislerinizi sevdiğinizi farkedin ve inanın. Aşk size ait, hislerinizin kaynağı hala sizde, hep sizde olacak. Evet birisi geldi, huzurunuzu, yaşama sevincinizi aldı gitti. Siz güzel şeyler haketmistiniz. Haksızlık yapıldı. Herşeyi olduğu gibi kabul edin, sebebe bağlamayın, suçlu aramayın. Siz kaybetmediniz, o da kazanmadı.
Herhangi bir amaçla yeni bir çabanızda olayın olumsuz yükünü omuzlarınıza bırakacak. Sessiz kalın buna fırsat vermeyin, birakın onun omuzlarında kalsın. Gülmeyi hatırlayacaksınız emin olun. Yalana tenezzül etmiş, çocuklarının annesine haksızlık etmiş zayıf karakterli birinin Tatar Ramazan pozları aklınıza geldikçe güleceksiniz :) Sonra "bunun için mi güzel gözlerime acımamışım" diyeceksiniz. Bu hayat sizin, siz mutluysanız güzel