Pelin liseden beri tüm hayatını Merve'nin atacağı o tek yanlış adımı kollayarak geçirmişti. Hep en yakınında durdu ki zamanı geldiğinde sırtına bıçağı ilk o saplayabilsin. Taht kavgası ellerini kirletmeye korkanlara göre değildir. İşte bu yüzden Pelin de kısa ve fırtınalı bi saltanat için bile olsa kan dökmekten çekinmedi.
Öhöm ne diyodum ben, içime sorgudaki edebiyat öğretmeni kaçtı bi an
Bölümle ilgili söylenecek çok bi şey yok aslında;
-Çok daha iyisi yapılabilecekken boşa harcanmış flashbackler (oyunculara çook benzeyen iki genç bulmakla olmuyo o işler, cast seçimi şahane ama kurgu zayıftı),
-Oya ve Edip'in içimi bayan iyiler şöyledir, yok bence böyledir temalı diyalogları
-Arzu'nun ilk maaşını alamadan rakip şirket kuracak kıvama gelmesi,
-Sarmaşık'ın suyuna ne karıştırıyolar diye düşünmemize sebep olan IQ, vizyon ve dahi misyon yoksunu cemiyet üzerine pek de konuşmak istemiyorum.
Ama olaylar hakikaten 96'daki filmin ikincisi çekiliyo kıvamına geldi artık.
Arzu bile yerini aldı, bıçağını biledi, kendini kurtaracak dilimi zevkle kesip aldı 96'da niye sustu bu kadın diyenler de cevabı öğrenmiştir artık sanıyorum
Ki Arzu bunları yaparken Pelin'in yerinde sayacağını düşünmek büyük saflık olurdu. Kadın tek bi an bile tereddüt etmedi, Merve de sen bana bunu nasıl yaparsın demedi zira kendisi olsa daha beterini yapardı o da biliyo
Neyse daha fazla uzatmadan ben şu ilk bölümdeki parti sahnesini bi daha izleyeyim, parti Merve'nin mi ona bakayım. Günümüz sahnelerinde evden bahsederken kimin evi olduğunu söylemiyolarmış gibi kalmış aklımda. Mesela "demek krallığını buradan seyrediyodu" diyo polis camdan bakarken, ama hiç Merve ismi geçmiyo sanki. Bi hafıza tazeleyeyim de yatayım bari
Not: Kısa kesmiş gidiyodum aslında ama madem @GangstaWalk istemiş, buradan sonrasını yarına uzuuun uzuun yaziciim
Ay süper yorumlar ya bayılıyorum sizin yazdıklarınızı okumaya ki en başı cidden dizideki edebiyat öğretmeni edasıyla olmuş :)