İŞTE REZA ZARRAB'IN İFADELERİ:
2012 yılında 20 milyar TLlik altın ihracatı yaptığımı tahmin ediyorum. Aşağı yukarı rakam bu şekildedir. Zaten altın işini yapan biriyim. Müşterimiz bana telefon açtı ve Ganadan 1.5 ton ithal altını Türkiyeye gönderebileceğini söyledi. Ben önce buna ihtimal vermedim. Ancak güvendiğim bir müşterim olduğu için kabul ettim. Bugün yapılan savunmalardan birisi Duru Döviz isimli işyerinin bana ait olduğunu söyledi. Fakat buranın mülkiyeti bana aittir. Söz konusu şirket orada kiracıdır. Ben de bu müşterimin Duru Dövize yönlendirdim. Çünkü Duru Dövizin ithalat yetkisi vardır. Altın borsasına kayıtlı olduğu içindir. Evraklar hazır dediler. Müşterimi ikaz ettim. Müşterimin ismi B.Z.dir. Zaten benim her gün 1 ton altın ihracatım oluyordu.
BÖYLE BİR DURUMDA NASIL KAÇAKÇILIK OLUR ULS Hava Yolları ile bu altınlar Türkiyeye geldi. Evraklarda eksiklik olduğu bana bildirilince Rüçhan Bey isimli yanımda çalışan kişi genelde Çindeki işleri takip eder. O sıralarda da Türkiyeye gelmişti. Kendisi bizim altın ihracat işimizle ilgilenen birisi olduğu için bu konuyla ilgilenmesini istedim. O da bunu araştırdığında konşimento ve manifesto ve airwaybe isimli belgeler olmadığını öğrenmiş çok teferruatını bilmiyorum. Birkaç sonra bana ulaştılar. Evrak Ganadan gelmemiş. ULS Taşımacılık bu evrakları getirmemiş ayrıca gelen belgelerde de uçaktaki eşyanın kıymetli maden yerine değersiz maden olarak yazıldığını öğrendiğimiz üzerine Duru Dövizden bu mailin kendisine ait olmadığına ve herhangi bir hak talep edilmeyeceğine dair Duru Dövizden noter belgesi istendi. Sahibi de bu belgeyi alıp teslim etti. Altın ihracatı ve ithalatında herhangi bir KDV ve vergi yoktur. Böyle bir durumda nasıl kaçakçılık olur.
TEMMUZ 2013'TEN SONRA HALKBANK YOLU İLE YAPAMAZ DURUMA GELDİK Temmuz 2013 tarihine kadar altın ticareti serbest idi. Ancak Amerikan ambargosu nedeni ile bu ticareti bu tarihten sonra Halkbank yolu ile yapamaz duruma geldik. Biz de bu ticareti gıda ticareti yolu ile yaptık.
SAHTECİLİK İŞİNE GİRMEDİK Tüm işlerimizi hukuka uygun bir şekilde yaptık. Herhangi bir sahtecilik işine girmedik. Alıcı ve gönderici bellidir. Kayıtlar da bellidir. 1986 yılından beri Türkiyedeyim.
TÜRK VATANDAŞLIĞINA 2006'DA GEÇTİM... ABİM İÇİN YOL YORDAMI MUAMMER BEY'DEN SORDUM Türkiye vatandaşlığına 2006 veya 2007 yılında geçtim. Eniştem ve ablam da Türk vatandaşıdır. Bir tek ağabeyim geçmemişti. Ben ağabeyimin Türk vatandaşlığına geçmesi için yol yordamı öğrenmek amacıyla bakan Muammer Beyden sordum. O da bana yasal yolları izah etti. Normal prosedür ile Türk vatandaşlığına geçti. Bunun karşılığında hiçbir menfaat söz konusu değildir. Hatta vatandaşlık işlemi normal süresi gereken süreçten çok daha uzun sürdü. Bakanlar Kurulunun hepsinin onayının da gerektiği de dikkatinize sunuyorum. Hatta son imza olarak Başbakan ve Cumhurbaşkanının da imzası gerekiyor. Tapeleri kesmişler, asıl lazım olanları koymamışlar.
EMNİYET MÜDÜR YARDIMCISI RÜŞVET İSTEDİ Ben bir emniyet müdür yardımcısından tehdit aldım. Bu kişi O.İ.dir. Kendisi benden 1 milyon dolar para talep ediyordu. Gayrettepeye gittim. Suç duyurusunda bulundum. Maalesef bu konular tapelere girmemiştir. Hala bu konuda suç duyurusu devam ediyor. Normal prosedür gereği disipline sevk edilmiş kimseye bunun için bedel ödemedim. Talepte bulunmadım. Suçlamayı kabul etmiyorum. Hatta bugüne kadar görevden ihraç edilmemesine hayretle izliyorum.
Sarkuysan A.Ş.de hisse senedim vardı. Genel kurul yapılacaktı. A.M. isimli kişi bana Usulsüz şeyler var gel yönetime girelim dedi. Ben de araştırdığımda o dönemki başkanın 40 yıllık başkan olduğunu ve de istediği şekilde asıl komiserlerin gelmediği halde yönlendirme yaptığını öğrenince ben de sayın bakanla sadece usule uygun olarak komiserin gelmesi için ricada bulundum. Bundan ne tür suç var anlayamadım. Herhangi bir rüşvet vermedim.
YENİ ŞAFAK HABER İÇİN 1 MİLYON DOLAR İSTEDİ, ELİMDE SES KAYDI DA VAR Emniyet şeridi kullanmak için hiçbir yere başvurmadım. Aldığım tehditlerden şirketimin yapmış olduğu cirolardan dolayı İstanbul Valiliğine koruma talebinde bulundum. Uygun görüldü ve verildi. bir gün Yeni şafak Gazetesinden beni aradılar. İrana 87 milyar Euro ihracat yaptığım ve kara para akladığımı sorduklarında bu konuda yorum yapmayacağımı, avukatlarımın buna cevap vereceğini söyledim. Avukat H.K. isimli kişi bana bu haberin metnini getirdi ve de Yeni şafak Gazetesinde ekonomi yazarı olduğunu söyledi. Soyadının K. olması lazım. Eğer bu parayı yani 1 milyon doları vermezsem bu haberi yayınlayacaklarını söylediler. Buna dair elimde ses kayıtları da mevcuttur. Mahkemeye sunabilirim. Telefon görüşmeleri de mevcuttur. El konulan telefonumda bu kayıt şu anda mevcuttur. İncelenebilir.
YENİ ŞAFAK'TA VE BUGÜN'DE KONUŞMUŞ Çok ilginçtir ki bana ait tapelerde bu haberlerin arkasında O.İ.nin olduğunu ve kendi konuşmaları olduğu ortadadır. Bunlar tape kayıtlarında vardır. Yeni Şafakta konuşmuş. Sonra Bugün Gazetesinde konuşmuş. Bunlar bahsi geçen telefonda kayıtlıdır. Daha doğrusu telefonda benden 1 milyon dolar isteme hususu kayıtlıdır. Diğerleri ise tapelere yansıyan kayıtlarda bellidir.
MALİYE BAKANI'NA GİTTİM, 'POLİSİ İLGİLENDİRDİĞİ İÇİN İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'NA' GİT DEDİ Bu hususu bu kişi bakanlıkların isimleri de yazılarında zikrettiklerinde Ankaraya gittiklerinde bakan Mehmet Şimşek Beyle görüştüm. Hatta bir fotokopisini de sayın bakanımız Mehmet Şimşeke bıraktım. O da bana polisi ilgilendiren bir mevzu olduğu için İçişleri Bakanlığına git dedi.
MUAMMER GÜLER'E GİTTİM, KAYDI DİNLETTİM Ben de İçişleri Bakanımız Muammer Güler Beye durumu izah ettim. Kaydı dinlettirdim. Takdirine bıraktım. Sonucunda ne oldu bilemiyorum. Kendilerinin Yeni Şafak Gazetesini arayıp aramadıklarını bilemiyorum.
AYNI BELGELERİ EGEMEN BAĞIŞ'A DA VERDİM Hatta aynı konuyla ilgili belgelerin yani haber belgesinin suretinin ve ses kaydını Egemen Bağış Beye de verdim. Hatta hatırlamadığım diğer kişilere de vermiş olabilirim.
MUAMMER GÜLER VE BARIŞ GÜLER'E PARA VERMEDİM Şimdiki hava işlemlerimin kolaylaşması için kimseye para vermedim. Bu suçlamayı kabul etmiyorum. Çünkü Çindeki şirketler bana ait değil. Ben sadece Çindeki şirketlerin müşterisiyim. Oradaki işlemlerin nezareti içinde Rüçhan Bayar beyi daha fazla para kazanıp borçlarını ödeyebilmesi için Çine yönlendirdim. Rüçhan orada işlerinin başındadır. Rüçhan bana bağlı olarak çalışıyor. Kendisi de oradaki işlemlerden para alıyor. Benim okuduğunuz adli ve istihbari çalışma yapılıp yapılmadığı konusundaki sorunuzla ilgili hiçbir bilgim yoktur. Bunlar için Muammer Güler beye veya oğlu Barış Gülere herhangi bir para vermedim. Rüçhan Beyin elde ettiği primlerden bana 200 bin dolar para verdi. Bunların da kayıtları tape kayıtlarında vardır. Bunu Barış Güler beyefendiye verdim. Çünkü Rüçhan Beyin Barış Beye borcu vardı. Daha önce Barış Bey bu konuyla alakalı olarak benimle görüştü. Rüçhan Beyle konuştuktan sonra Barış Bey ile görüştüm. Teyidini aldıktan sonra bu şekilde davrandım. Tape kayıtlarında da bu konu bellidir. Hatta tape kayıtlarında okunur ise bütün borçlarını bu şekilde yavaş yavaş ödemesini tavsiye ettim.
BAKAN ÇAĞLAYANA RÜŞVET SÖZ KONUSU DEĞİLDİR İranın Türkiyedeki rezervlerinin altın ihracatı yöntemi ile çıkarılmasına yol verilmesi karşılığında Halk Bankasındaki İran parasını 0.05ini rüşvet olarak Zafer Çağlayana ödenmesi hususu söz konusu değildir. Biz sadece Halk Bankasının resmi komisyonlarını ödüyorduk. Zaten Zafer Çağlayanın Halk Bankası ile ilgilisi yoktur. Tüm bankalar Bakan Ali Babacana bağlıdır. Bu konuyla alakalı kimseye rüşvet ödemedim. Gıda ve ilaç ticareti amacıyla da rüşvet ödemesi yapmadım. 6 Temmuz 2013 tarihine kadar altın ticareti serbest idi. Benim dışımda bu işi yapan birçok kimse vardı. Sadece Halk Bankasının almış olduğu resmi komisyonlar vardır. Bunun dışında kimseye rüşvet veya komisyon vermedim.
Halk Bankasını araştırmanız halinde benden çok daha fazla miktarda ilaç ve gıda ticaretini İran ile yapan kişi ve şirketlerin olduğunu göreceksiniz. Bu durum bana verilmiş herhangi bir herhangi bir imtiyaz değildir. Uçaktaki altını Ganaya geri gönderilmesi olayıyla ilgili hiç kimseye para ödemesi yapmadım. Sayın bakanımı normal resmi telefondan aradım. Durumu izah ettim. Bunun menşeine iade edilmesi hususunda yardımcı olup olamayacağını sordum. Onur Bey de tapeler incelendiğinde Dubaiye değil de geldiği ülkeye geri gönderilmesi talebinde bulunduğu görülecektir. Ekonomi Bakanının özel kalemleri benim şahsi menfaatlerim için herhangi bir iş yapmamışlardır. Ben Zafer Çağlayana hiç para vermedim. Benim birebir tabir edilen herhangi bir telefonum yoktur.
ÜÇ TELEFONUMA DA SAVCILIK EL KOYDU Üç tane telefonum var. Üçüne de savcılık el koydu. Evimdeki aramada da herhangi bir telefon bulunamadı. Ben Onur Beyi hiçbir zaman sekreterim olarak kullanmadım. Bu haddim değildir. Bu ekonomi bakanımızın özel kalem müdürüdür. Sadece bakanımızla görüşme ihtiyacı olduğunda randevu ayarlaması için yapmış olduğum görüşmelerdir.
BANKA DUBAİ'DE CAG İSİMLİ BANKAYA BAĞLI... CAG HARFLERİNİN ZAFER ÇAĞLAYAN'LA ALAKASI YOK İranda Credit İnstitiut isimli bir banka vardır. Bu bankanın Dubai'de CAG isimli bankaya bağlı bir şirket vardır. Sorduğunuz bu harflerin Zafer Çağlayan ile hiçbir alakası yoktur. Süleyman Aslan isimli sayın genel müdürüme de herhangi bir rüşvet, komisyon vermedim. Zafer Çağlayan için söylediklerim sayın genel müdürüm içinde geçerlidir. İran ile Türkiye ticareti için çok emek veren bir insandır.
OKUL İÇİN BAĞIŞTA BULUNDUM Ben birçok hayır kuruluşlarına bağışta bulunuyorum. Kendisine bir okul yaptırmak istediğimi söyledim. Kendisinin okuduğu Çorum Osmancık İmam Hatip Lisesini yaptırabileceğimi söyledi. Kendisi benden birkaç gün süre istedi. Bununla ilgili araştırma ve inceleme yapacağını söyledi. Gerekli girişimlerdi bulundu. İnşallah Allah nasip ederse bu okulu da yaptıracağız.
500 BİN EURO'YU KENDİ HESABIMDAN GÖNDERDİM Yine kendisinin bahsettiği gibi Balkan Üniversitesine destek amacı ile bağışta bulundum. 500 bin Euroyu kendi hesabımdan gönderdim. Bu bütün resmi kayıtlarım da vardır. 1 milyon Euroda kendisine yollaması için verdim. Çünkü biz ikincisini yolladığımız zaman iade oldu. Yoksa ben kendim yollardım. Ben hiç kimseye komisyon ödemedim. Süleyman Aslana da bir ödeme yapmadım.
ABİMİN TÜRK VATANDAŞLIĞINA GEÇMESİ İÇİN BAĞIŞ'A RÜŞVET VERMEDİM Ben Egemen Bağışa da ağabeyimin Türk vatandaşlığına geçmesi için ve diğer işlemler için komisyon veya rüşvet vermiş değilim. Bu suçlamaları da samimi bulmuyorum. Neredeyse bütün kabineye kişi başı 500 bin verdiğimi iddia edecekler.
ÇAĞLAYAN EVİME GELDİ, PİYANOYU GÖRÜNCE MERAK ETTİ, SORDU Zafer Çağlayan bey bir keresinde bizim eve gelmişti. Evde yeni aldığımız piyanoyu görünce merak etti sordu. Ben kendisine Umut beyin telefonunu verdim. O da yerini söylemiş. Ödemeleri de kendileri yapmışlar. Benim ödemem söz konusu değildir.
TÜMÖR 1 SANTİM BÜYÜDÜ Benim böbrek üstümde tümörüm vardır. Kanser teşhisi konuldu. Bu 4 günlük süreç içerisinde Hasekiye sevk edildim. 4 gün içinde bunun 1 cm büyüdüğü anlaşıldı. Benim buna acilen müdahale ettirip kemoterapi sürecine başlamam gerekiyor. Bununla alakalı da bütün raporlarım var. Hasekide de teşhisi konuldu.
Reza Zarrab'tan şok ifade - Hürriyet GÜNDEM