Türkiye yükselişin bedelini ödüyor

katikula

Guru
Kayıtlı Üye
15 Eylül 2008
34.740
12.319
298
İstanbul

Ankara’daki bombalı saldırıların ardından İstanbul İstiklal Caddesi’nde meydana gelen terör saldırısına, Sivil Toplum Kuruluşları ve iş dünyasının önde gelen isimleri tepki gösterdi.
21 Mart 2016 Pazartesi 06:27

MEHMET ÖZTÜRK / ANKARA - Artan terör saldırılarının Türkiye’nin istikrarlı ekonomisinin hedef alındığını belirten iş dünyası temsilcileri, “Türkiye bağımsız olmanın bedelini ödüyor. Türkiye’nin başarısı uluslararası güçleri rahatsız etti ve terör örgütlerini harekete geçirdiler” dedi.

Türkiye’ye diz çöktürmek isteyenlerin arzuları ve istekleri doğrultusunda terör örgütlerinin harekete geçirildiğini belirten Doğu ve Güneydoğu Kalkınma Vakfı Başkanı Hüsamettin Korkutata, “Türkiye’de yıllar yılı sol iktidar olamamış ve son yıllarda ise sürekli AK Parti iktidar olunca, Türkiye karşıtları güçler içimizdeki ihanet odaklarıyla da işbirliği yaparak harekete geçtiler. Türkiye’yi diz çöktürmek isteyen odaklar, AK Parti iktidarını seçimle götüremeyince şimdi kin kusar duruma geldiler. Hükümeti düşürmenin en kestirme yolunun ülkenin ekonomisinin çökertilmesiyle olacağını düşünüyorlar ve ona göre sosyal medya hesaplarından sokaklara çıkılmamasını istiyorlar. Bende bir Kürdüm. Kürt halkının büyük bir çoğunluğu kendisi için insanların öldürülmesini asla ve asla istemez. Bunlar Kürtler için değil dış güçler için insanları öldürüyorlar” sözleriyle terör örgütüne tepki gösterdi.

Artan terör olaylarının istikrarlı bir hükümetin işbaşında olmasından dolayı iş dünyasında herhangi bir tedirginliğin yaşanmadığına dikkat çeken Emin Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Emin Üstün, “Terörle karşı karşıya gelen ülke sadece Türkiye değil. Tüm dünyanın şartları bu ve bu şartları biz ciddiye almıyoruz. Türkiye’de bir Kurban Bayramı günü bile trafikte günlük 150 kişi ölüyor ama hiç kimse trafikteki yolculuğunu tehir etmiyor. Biz iş dünyası olarak yaşanan olayları ciddi almıyoruz ve tüm yatırımlarımıza, çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu ülke çok büyük badireler geçirmiş bir ülke ve yine yaşadığımız sorunların üstesinden de Allah’ın izniyle geleceğiz. Türkiye bağımsız olmanın faturasını, bedelini ödüyor. Biz iş dünyası olarak Türkiye’nin terör örgütüne yönelik mücadelesini destekliyoruz” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin ortaya koymuş olduğu başarının birtakım uluslararası merkezleri rahatsız ettiğini belirten Fuzul Grup Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Fuzul Ev Genel Müdürü Eyüp Akbal, “Türkiye’nin enerji koridorunda olması, dünyanın ihtiyaç duyduğu önemli enerji yataklarının bu bölgede olması birtakım çevreleri rahatsız etti. Türkiye’nin istikrarlı büyüyen ekonomisini içeriden birtakım ihanet odaklarını harekete geçirerek ülkenin ekonomisini çökertme planını devreye soktular. Türkiye’yi dize getirmek istiyorlar fakat asla teröre ve onun işbirlikçilerine asla diz çöktüremeyecekler. Biz iş dünyası olarak Türkiye’ye yönelik başlatılan eylemlerin arkasındaki planı biliyoruz ve devletimizin, hükümetimizin arkasındayız. Türkiye’nin başarısı uluslararası güçleri rahatsız etti” açıklamasında bulundu.

28 Şubat darbe sürecinde darbeci askerlerin yanında duran çevrelerin bugün PKK’nın terör eylemlerine umutlarını bağlamış durumda olduğunu söyleyen Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) Genel Başkanı Rıdvan Kaya, “Umutlarını PKK’ya bağlayan çevreler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve AK Parti’yi terör olayları üzerinden indirmeye bağlamış durumda. Hükümeti düşürmek adına birtakım çevreler şeytani bir ittifak içindeler. PKK terör örgütünü arkalayan çevrelerin samimi olmadığını düşünüyorum. Geçmişte kitleleri yönlendiren terör örgütünün şu an çaresiz kalmış olduğunu görüyoruz. PKK’nın hem Rusya’nın hem de ABD’nin açık desteğini aldığını görüyoruz. Türkiye’ye karşı yürütülen diz çöktürme gayretleri boşa çıkacaktır” değerlendirmesini yaptı.

http://m.yeniakit.com.tr/haber/turkiye-yukselisin-bedelini-oduyor-150796.html
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Nasıl bir yükseliş bu acaba? :)
Gerçekten merak içindeyim.
Hangi sektörlerde yükseliş kaydettik?
Tekstil? Turizm? Tarım? Hayvancılık?

Bir yerde yükseldiğimiz yok be Hayyalcim
İktidar yalakalığı bunlar
Hükümeti masum gösterme çabaları
Bu adamların hepsi bu iktidarın sayesinde ceplerini dolduruyor
 
Bir yerde yükseldiğimiz yok be Hayyalcim
İktidar yalakalığı bunlar
Hükümeti masum gösterme çabaları
Bu adamların hepsi bu iktidarın sayesinde ceplerini dolduruyor
Hayır, yalakalık yapmasınlar demiyorum yapsınlar gene yapsınlar attraentecim, fakat biraz veri göstersinler lütfen...
Cumhurbaşkanı geçen sene bir konuşmasında Türkiye ilk 3te diye bir açıklama yapmıştı. Alkış kıyamet kopmuştu. Fakat sektör belirtmemişti. Zaten ön saflarda olduğumuz bir sektör de yok. Balon misali şişirilmiş bir görüntü vardı.
Rakamlar sektörler ekonomi kimin umurunda ki?
Maksat yandaşların, partinin iktidarın cebi dolsun.
Sonrasını umursayan kim?
 
Son düzenleyen: Moderatör:

Tabi ki umursamayacaklar Hayyalim
Bu ülkeyi seven yok ki içlerinde
Onlara göre bu ülke ve bizler Atatürk'ün lanetli nesliyiz
Bu ülke yok olmadan temizlenmeyeceğiz
Dile getiremedikleri açık düşünce bu
Küplerini dolduruyorlar, hazırlık yapıyorlar hiç biri burada kalıcı değil, hepsinin bir ayağı Avrupada Amerikada
Burayı vatan olarak gören, vatan kavramına , bayrak kavramına sahip çıkan yok ki
Tüm bu olanların temel sebebi budur; vatan inançları yok
 
Maden ruhsatları bile c.başkanının elinde.Bu sadece basit bir örnek
 
Atatürk'ün lanetli saydıkları nesli kötülerden, kendilerini inançlı gösterirken tek inandıkları paranın gücü.
Ülkenin ipini çekecek olan bu siyonist insanlar Zamanı gelince gidecekler ben de biliyorum.
Kendi yerleri hazır. Çocuklarını önden yolladılar bile.
Vatan inançları yok, sevgileri yok. Acımaları yok.
Çünkü siyonizme hizmet eden insanların tek sevgileri emir aldıkları insanlaradır.
Allah bunları ülkemden tez vakitte silsin iz bile bırakmasın...
 

Bu ancak onlara biat eden köle ruhlu güruhun uyanması ile olur
Onlar bir eli yağda bir eli balda yaşarken, cebinde ekmek parası olmayan adam emeğini onların yoluna döküyor
Bu inanç ve biat kültürü sayesinde her gün biraz daha cepleri doluyor
Umarım bir gün, çok yakında bir gün bu insanlar ; Allah nasip etmeden kainatta bir yaprak kımıldamadığını, ondan izinsiz tek bir nefes bile alınmadığını ve Mustafa Kemal'in önderliğinin de Allah'ın nasibi ile olduğunu, bugün sahip olduğumuz bir seccadelik yeri Rabbimin Mustafa Kemal ve silah arkadaşları vasıtası ile verdiğini anlarlar ve vatana sahip çıkmanın, en büyük ibadet olduğunu fark ederler, tek duam bu
 
Duana en içten Dileklerimle âmin diyorum canım benim...
Allah binbir zorlukla, emekle, şehit kanlarıyla sulanmış bu toprakları bize bahşetsin.
Nasıl zorluklar içindeyken Mustafa Kemal ışığını ülkeme veren Allah bu mucizelere de vesile olsun...
Tek dileğim, tek duam bu.
 
Abi ne güzel cilalı kafalar bunlar.

Evet evet tek suç solun, okeeeeey bebişim, sol partiler olmasa kesin ama kesin şu an bir süper güç, teknoloji devi, dünya lideri, uzaya giden ilk ırk, eğitimi son derece mükemmel, harika nesiller yetiştiren bir ülke falan filandık.

Sol partiler patlattı bombaları, evet evet, hatta Ankara garında da CHPliler kendini patlattı.

O değilde seçimlerde oy potansiyeli uğruna çok değil 4 yıl önce barış sürecini devreye sokan da soldu dimi? O zaman PKK, Sayın Öcalan falan diyen de.

Barış süreci başladı güller çıksın meydaneee, halaylar zılgıtlar ohh ohh diceksin bal çalaksın ağızlarına sonra yoo yooo barış süreci bitti silahlar çıksın meydaneee diceksin, adamların kovanına dalacaksın, sonra sorumlu sol olacak.

Eveeeeet ne güzel her daim suçlanacak birileri ve halkı kandıran senaryolar var çook şükür. Her daim yaa her daim suçlu başkası aslaaaa ama aslaaaa hükümet suçlu değil, zaten onlar saf ve iyi niyetli canım, o yüzden hep kandırılıyorlar ((
 
Bi yükseldik ki öyle böyle değil. Görünmüyoruz artık. Yalnız uçan balon gibi çok yükselirsek belli bir irtifadan sonra patlayabiliriz. Ay zaten her gün patlıyorduk dimi biz, unutmuşum...
 

TSK’nın ihtiyaçlarının yurt içinden karşılanma oranı (yerlilik oranı) yüzde 25’ten yüzde 60’lara yükseldi.
Son yıllarda başarılı projelere imza atılan savunma sanayinde, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) ihtiyaçlarını yurt içinden karşılama oranı da artıyor. Savunma ve havacılık sektörünün toplam performansının yüzde 90-95’ini oluşturan 78 firmanın cirolarını değerlendiren Savunma ve Havacılık Sanayi İmalatçılar Derneği (SASAD) verilerine göre, sektörün geçen yılki toplam cirosu 5,1 milyar dolara ulaştı. Sektörün geçen yıl kişi başına cirosu ise 163 bin 273 dolar olurken, son 5 yılın ortalama büyüme oranı yıllık yüzde 21’e ulaştı.

  • Milli tank; Altay ,
  • Taarruz helikopteri; Atak,
  • Kara ve deniz hedeflerine karşı kullanılan; SOM ,
  • Hava savunma füze sistemi; Hisar ,
  • Orta ve uzun menzilli tanksavar füze sistemi; Mızrak
gibi başarılı projelere imza atan sektör, geçen yıl yurt dışı satışlardan 1 milyar 86 milyon dolar gelir sağladı.

TSK’nın ihtiyaçlarının yurt içinden karşılanma oranı yaklaşık 12 yıl öncesinde yüzde 25 düzeyindeyken, 2010’da yüzde 52’ye, geçen yıl da yüzde 60’lara yükseldi. İç pazara yönelik satışlarla son yıllarda ciddi büyüme kaydeden savunma sanayi, yeni dönemde hedefine yurt dışı pazarları koydu.

Büyüme ortalaması yüzde 21

Alt sektörler değerlendirildiğinde en yüksek ciroyu, elektronik-elektrik ve havacılık-uzay sektörleri elde etti. Elektronik-elektrik alt sektöründe 1,45 milyar dolar, havacılık-uzay alt sektöründe 1,2 milyar dolar, kara araçları alt sektöründe 521 milyon dolar, deniz araçları alt sektöründe 298 milyon dolar, bilişim alt sektöründe 219 milyon dolar ciroya ulaşıldı.

Sektör uzmanlarına göre, savunma ve havacılık sektöründe son dönemde ortalama yüzde 21 gibi ciddi büyüme yakalandı. Bu büyümede, Savunma Sanayii Müsteşarlığ’ının sektörle ilgili gelişme ve büyüme stratejileri ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin duyduğu güvenin çok fazla etkisi olduğu vurgulanıyor.

Gözünü ihracata dikti

Yıllık 5 milyar dolar seviyelerine gelen savunma sanayi hacminin bu gelişmesinde en büyük payı yurt içi projeler alıyor. Fakat uzmanlara göre yurt içi projelerinde hacimsel olarak bundan böyle büyük bir artış beklenmiyor. Bundan sonra belirleyici faktörün ihracat ve uluslararası işbirliği projeleri olacağı belirtilirken, uzmanlar, sektörün yurt içi projelerden kazandığı deneyimi, ihracata aktaracağı tüm çalışmaların desteklenmesini istiyor. Böylece savunma sanayinin büyümesini sürdüreceği, yurt dışında da yurt içindekine benzer bir başarıyı yakalamanın mümkün olacağı ifade ediliyor.
 
Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) desteği ile Türkiye’de uzay radyasyon testlerinin yapılabileceği bir laboratuvar kurulacak.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bilge Demirköz, yaptığı açıklamada, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) ortaklığı ile Türkiye’de uzay teknolojilerinde yeni bir adım atacaklarını söyledi.
ODTÜ Saçılmalı Demet Hattı projesi için , Yer Gözlem Uydu Teknolojilerinin Geliştirilmesi Projesi (İMECE) kapsamında Kalkınma Bakanlığı’ndan Ağustos 2015’te 5,5 milyon TL destek alındı.
Bu proje ile yine Kalkınma Bakanlığı ’ nın desteğiyle Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ’ nun Sarayköy Nükleer Eğitim ve Araştırmalar Merkezi ’ ndeki Proton Hızlandırıcı Tesisi içinde yer alan Ar-Ge odasında yeni bir demet hattı düzenlemesi yapılarak yurt içi altyapı geliştirilecek ve test yeteneği kazanılacak.
İLK TESTLER GÜNEŞ HÜCRELERİNE YAPILACAK

Bu kapsamda, uzay radyasyon testlerinin yapılabileceği bir laboratuvar kurulumu projesine başlanıldığını belirten Demirköz , söz konusu laboratuvar ile uzay projelerine yurt dışı bağımlılığının azalacağını vurguladı. Bilge Demirköz , laboratuvarın tamamlanmasının ardından ilk testlerin güneş hücrelerine yapılacağını bildirdi.
Proje ile 2,5 yıl sonunda bu radyasyon testlerinin öncelikle İMECE kapsamında uzay için TÜBİTAK MAM Malzeme Enstitüsü tarafından geliştirilen güneş hücrelerinin , TÜBİTAK MAM Enerji Enstitüsü tarafından geliştirilen bataryaların uzay radyasyon testleri de gerçekleştirilecek. Ülkemizde uzay için geliştirilmekte olan elektronik tüm devrelerin uzay radyasyonu dayanıklılık testleri de yapılabilecek. Radyasyon dozimetresi geliştirilmesine yönelik kavramsal çalışmalar yapılacak.
ODTÜ’de bu proje ile uzay radyasyonu alanında uzmanlaşmış insan kaynağı da yetiştirileceğinin altını çizen Bilge Demirköz, projede 1 doktora sonrası araştırmacı, 2 doktora ve 2 yüksek lisans öğrencisi , 1 proje uzmanı , 1 mühendis ve 3 teknisyenin çalıştığını ve ekibin proje süresince büyümesinin planlandığını da sözlerine ekledi.
 
Avrasya Tüneli hizmete girdiğinde, güzergah boyunca iki yaka arasında halen 100 dakikaya varan ulaşım süresi, 15 dakikaya kadar inebilecek.
Avrasya Tüneli, Asya ile Avrupa arasında en hızlı ulaşım olanağı sağlayacak bir “transit” güzergâh yaratacak. Tarihi yarımadanın batısında bulunan Zeytinburnu ve Bakırköy ile Anadolu Yakasında Üsküdar ve Kadıköy arasında güvenli ve hızlı bir bağlantı olacak. Tünelin yalnızca hafif araçlar tarafından kullanımına izin verilecek. Tünel, ağır taşıt, motosiklet ve yayaların geçişine kapalı olacak.

Asya ve Avrupa ilk kez deniz tabanının altından karayolu tüneliyle birleşecek
Avrasya Tüneli Projesi (İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi Projesi), Asya ve Avrupa yakalarını, deniz tabanının altından geçen bir karayolu tüneli ile birbirine bağlayacak. İstanbul’da araç trafiğinin yoğun olduğu Kazlıçeşme-Göztepe hattında hizmet verecek olan Avrasya Tüneli, toplam 14,6 kilometrelik bir güzergâhı kapsıyor.

Projenin 5,4 kilometrelik bölümü, deniz tabanı altına özel bir teknoloji ile inşa edilecek olan iki katlı tünelden ve diğer metotlarla inşa edilecek olan bağlantı tünellerinden oluşurken Avrupa ve Asya yakalarında toplam 9,2 kilometrelik güzergâhta ise yol genişletme ve iyileştirme çalışmaları yapılacak. Sarayburnu-Kazlıçeşme ile Harem-Göztepe arasında yer alan yaklaşım yolları genişletilecek. Araç alt geçitleri ve yaya üst geçitleri inşa edilecek.

Tünel geçişi ve yol iyileştirme-genişletme çalışmaları, bütüncül bir yapıda araç trafiğini rahatlatacak. İstanbul’da trafiğin çok yoğun olduğu güzergâhta yolculuk süresi 100 dakikadan 15 dakikaya kadar inerken güvenli ve konforlu yolculuğun ayrıcalığı yaşanacak. Çevre ve gürültü kirliliğinin azalmasına da katkı sağlanacak.

T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü (AYGM), projenin tasarımı, inşaatı ve 24 yıl 5 ay işletmesini gerçekleştirmesi için Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım A.Ş.’yi (ATAŞ) görevlendirdi. İşletme süresinin tamamlanması ile Avrasya Tüneli kamuya devredilecek.
 
ya hep soracağım soracağım unutuyorum.. bu bizim milli silahlarımız nerede yapılıyor? yani mesela bu tank hangi fabrika da yapıldı? parçalarını ülkemizde nerede üretiyoruz? birisi beni aydınlatırsa çok sevineceğim..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…