Kadınların bel çevresinden göbekliliği belirlemek için sınır değer olarak kabul edilen 88 santimetrenin Avrupa’da 80’e düşürülmesi nedeniyle yüzde 54 olan göbekli Türk kadını oranı yüzde 70’e çıktı.
ANTALYA - Antalya’da devam eden 4. Metabolik Sendrom Sempozyumu Düzenleme Kurulu Üyesi Kardiyoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Temizhan, göbeklilik (abdominal obezite) için belirlenen sınır değerlerin Avrupa’da yeniden tartışıldığını söyledi.
Avrupa’da bel çevresine göre göbekli kadınları belirleme ölçüsünün 88 santimetreden 80 santimetreye düşürüldüğünü ifade eden Doç. Dr. Temizhan, yeni ölçünün daha sağlıklı olduğunu kaydetti.
Eski ölçülere göre Türk kadınının yüzde 54’ünün göbekli olduğunu ifade eden Doç. Dr. Temizhan, “Avrupa’daki yeni sınır değere göre Türk kadınının yüzde 70’inin göbekli olduğu anlaşıldı. Göbeklilikte Avrupa’da bizden fazlası yok, Amerika ile yarışıyoruz” dedi.
İleri yaşlarda göbekli kadın oranının arttığını ve 60 yaşın üzerindeki Türk kadınlarının yüzde 80’inin abdominal obez olduğunu dile getiren Doç. Dr. Temizhan, bunu korkunç bir rakam olarak nitelendirdi.
Göbek bölgesinde biriken yağ dokusunun vücutta sevilmeyen birçok hormon salgıladığını ifade eden Doç. Dr. Temizhan, bu kişilerde koroner kalp hastalığı riskinin iki, diyabet riskinin ise 5-6 kat arttığını söyledi.
Doç. Dr. Temizhan, özellikle 30 yaşın üzerindeki kadınların giderek şişmanladığını belirterek, abdominal obezlerin mutlak suretle yaşam tarzlarını ve beslenme alışkanlıklarını değiştirmeleri gerektiğini vurguladı.
BEĞENİLME DUYGUSU
Türk Kardiyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ömer Kozan da abdominal obezitenin yaş ilerledikçe kalp hastası veya şeker hastalığına yakalanma olasılığını artıran metabolik sendrom için risk faktörlerinin başında geldiğini bildirdi. Türkiye’de kadınlar ve erkekler arasında metabolik sendrom sıklığının anlamlı derecede farklı olduğunu ifade eden Kozan, kadınların yüzde 38, erkeklerin ise yüzde 25’inde bu duruma rastlandığını söyledi.
Bunun, kadınların kendilerine bakmadığının göstergesi olduğunu ifade eden Kozan, “Şehirdeki kadın da kırsaldaki kadın da kendine bakmıyor. Özellikle 30 yaşından ve evlendikten sonra, yani beğenilme duygusu ortadan kalkınca metabolik sendrom artıveriyor” dedi.
Metabolik sendromlu kadınların sadece binde 2’sinin düzenli egzersiz yaptıklarını vurgulayan Kozan, sigarayı bırakma ve haftalık 150 dakikalık programlı egzersizin yılda ortalama yüzde 25 koroner arter hastalığına, yüzde 40 oranında da inmeye engel olunabileceğini söyledi. Kozan, “Bunun hiçbir maliyeti de yok” dedi.