TÜBİTAK'ta Usulsüzlük İddiası

Stratejik davalara bilirkişi hizmeti veren TÜBİTAK'ı 4 ayrı konuda masaya yatıran hükümet, çarpıcı usulsüzlükler saptadı Dil sınavlarında manipülasyonun yanı sıra paralel yapıya üye kişilerin 25'inde doçent 30 yaşında da profesör yapıldığı görüldü


29 Ocak 2014

Pin It
TÜBİTAK'ta Usulsüzlük İddiası
Türkiye'de yıllardır tüm önemli davalarda bilirkişi görevini üstlenen ve kararlarıyla davaların seyrini değiştiren en stratejik kurum olan TÜBİTAK, son gelişmeler sonrası hükümet tarafından 4 açıdan masaya yatırıldı. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK), Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ve İçişleri Bakanlığı TÜBİTAK'taki paralel yapıya odaklandı. İlk incelemelerde, paralel yapının, bilirkişi görevlerini almak ve üyelerini devletin üst düzey görevlerine getirmek için özel çalışma yaptığı, akademik kariyer basamaklarını hızla atlatarak 30 yaşında profesörler yetiştirdiği belirlendi. 'ta stratejik görevler üstlenen paralel devlet mensuplarının akademik unvan kapısını ise ÖSYM, Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) ve TÜBİTAK'ta kurulan üçlü mekanizma ile çözdükleri iddia edildi. TÜBİTAK'ta araştırılan "paralel oluşumun" fotoğrafı ise şöyle çekildi:

1- BİLİRKİŞİLİK: Devletin kritik kurumlarında çalışabilmek için gerekli olan akademik unvan, yabancı dil ve uluslararası bilimsel yayın barajlarını paralel yapı sayesinde aştığı ileri sürülen isimlerin TÜBİTAK'ın araştırma merkezlerinde bilirkişi görevlerini üstlendikleri görüldü.

2- YABANCI DİL SINAVLARINDA ÖSYM'YE BY-PASS: ÖSYM'nin düzenlediği yabancı dil sınavlarında başarılı olamayanlar için "IELTS" sınavı kullanılmaya başlandı. İddialara göre; İngiltere merkezli yabancı dil seviye tespitinde Mevlana, Melikşah, Turgut Özal ve Koza-İpek Üniversiteleri de sınav merkezi olarak hizmet veriyor. Paralel yapıya yakın akademisyen adayları bu üniversitelerde IELTS sınavlarına giriyor. ÖSYM'nin Yabancı Dil Sınavı'ndan 30-40 gibi düşük puan alan bazı adayların bu sınavlardan yüksek puanı aldıkları anlaşıldı.

3- BİLİMSEL YAYIN BARAJINA ÇALIM: Dil puanını geçen adayların, akademik kariyeri için en zor aşama olan 'bilimsel yayın barajı'nı ise TÜBİTAK yayınları ile aştıkları öğrenildi. Doçentlik sınavı için uluslararası indekslerde taranan dergi yayını barajı, paralel akademisyenlere TÜBİTAK'ın 12 farklı bilimsel dergisi kullanılarak aşıldı. ÜAK kaynaklarına göre, son yıllarda doçentlik sınavı başvuru ve sınav geçme oranları olağanüstü düzeyde arttı. Başvurular incelendiğinde, aynı yılda, aynı derginin farklı sayılarında 3 yayın yapan aday sayısı rekor seviyeye ulaştı. Paralel yapıya yakın bazı subayların da bu kolaylıktan yararlanarak doçent olduğu ve bu yolla terfi ve kurmaylık kapısını araladıkları iddia edildi.

4- UÇAN PROFESÖRLER: Son aşamada bilimsel yayınları yayımlanan adayların doçentliğinin kabulü için ÜAK'taki yapının harekete geçirildiği belirlendi. ÜAK bünyesinde bulunan ve 'İmam' olarak bilinen isimler, kendilerine yakın akademisyenlerden oluşturdukları bilimsel jürilerle, paralel adayların tezlerini jet hızıyla kabul ettiler. Paralel yapının sağladığı hızlı akademik çıkış, Türkiye'de profesörlük yaşını 30'a indirdi. 21 yaşında üniversiteyi bitiren adaylar 1.5 yıl yüksek lisans ve 3.5 yıl içinde doktora yaparak, 25-26 yaşında doçent, 30'lu yaşlarda profesörlüğe hak kazandı. ÜAK'a her yıl doçentlik için başvuru yapan ortalama 2 bin akademisyenden birçoğunun paralel yapı içerisinde "Uçan profesör" olacağı saptandı.
Sabah

Ülkenin geldiği durumun vahametine bakınız....
Türkiyenin en önemli Bilimsel Araştırma kurumunda bile çevrilen dolaplara...
Kim soktu bu ''PARALEL YAPI'' diye bas bas bağırdıkları kişileri her kurumun içine...
Bu ülkede AKP li ve CEMAATÇİ isen her kapı açıktı 11 yıldır sana,değilsen kamuda düz memur olman bile hayal.
Biz bunları 10 yıldır anlatırken kabul etmeyen hükümet sırf Gülen in başını yemek için şimdi ifşa etse ne olur bunları.
Sen niye göz yumdun,beraber çalıştın,bunları heryere yerleştirdin demezler mi adama.
Sen bunlardan çok mu iyisin ki onları batırıp düzlüğe çıkacağını sanıyorsun.

devlete karşı yapılanan her örgüt tasviye edilior. her zaman gelen hükümetlere dost göründüler şirin göründüler çünkü yapılaşmayı hissettirmeden yapmak için . sempati duyan insanları kandırdılar işlerini yavaş ve gayet rahat yürüttüler ama şimdi çok şükür art niyete dönüşen her örgütlenme temizleniyor. ayrıca GÜLEN e helal olsun kendine en sert yorumları yapanları dahi tarikatine soktu. bu kadar olur.

hükümet daha önceden nerdeymiş herkesin bildiği şeyleri daha yeni mi keşfetmişler
hiç samimi değil
kendi işine gelmeyince bu yapıdan rahatsızlık duydular
dünya alem biliyodu cemaatin her yere yerleştiğini
her yere kendi adamlarını aldıklarını
soruları dağıttıklarını vs
hükümet yeni mi farketmiş yani çok komik cidden

elbette yeni farketmediler hatta maalesef kendilerine yakın gördükleri için desteklediler ama kim bilebilirdi ki kukla olduklarını

didooooo .!.:

elbette yeni farketmediler hatta maalesef kendilerine yakın gördükleri için desteklediler ama kim bilebilirdi ki kukla olduklarını

Genişletmek için tıkla...

Yahu ne kadar da basit söylüyorsunuz öyle ''kendilerine yakın gördükleri için desteklemişler''
Neyi destekliyorlar arkadaşım,bu ülkede sınavlarda,işe alımlarda,hakimlik sınavlarında,polislik sınavlarında yenen kul hakkını destekliyorlar.Sonrada dinden imandan bahsediyorlar.
Birgün hepsi vereck hesabını..

didooooo .!.:

elbette yeni farketmediler hatta maalesef kendilerine yakın gördükleri için desteklediler ama kim bilebilirdi ki kukla olduklarını

Genişletmek için tıkla...

sorun da o değil mi zaten
sen de söylüyosun kendilerine yakın gördükleri için göz yumuyolardı diye
şimdi akıllarına geldi temizlemek
örnek verecek olursak herkesin hakkını yediler snavlarda
kamunun yaptığı yaptığı bi sınavda torpil olması ne demek ya bi de dindarız diye geçiniyolar kul hakkı değil mi bu
buna göz yummak ne peki
özel bi kuruluş olur sınavsız alımlar olur istediğini alabilir
ama bu dvletin yaptığı sınavlarda mülakatlarda torpil ne demek insanlar sınava girince bi de torpil aramak zorunda kalıyo ülkenin haline bak ya
şimdi buna göz yumanlar masum mu

Cemaatin akpartiye alternatif değilki birbirlerine ideolojik yakınlıkları vardı birbirlerini büyüttüler samimi bulmasam da netice itibariyle birinin dur demesi güzel bir gelişme geriye dönük tüm sınavlarda incelenir umarım Türkiye de o kadar einstein olduğuna inanmıyorum bariz sorular çalınmış

beyondparadise .!.:

Cemaatin akpartiye alternatif değilki birbirlerine ideolojik yakınlıkları vardı birbirlerini büyüttüler samimi bulmasam da netice itibariyle birinin dur demesi güzel bir gelişme geriye dönük tüm sınavlarda incelenir umarım Türkiye de o kadar einstein olduğuna inanmıyorum bariz sorular çalınmış

Genişletmek için tıkla...

Birinin dur demesi güzel bir gelişme mi:26:
Bu insanların hertürlü usulsüzlüğüne göz yummadan önce düşüneceklerdi onu.
Gerçi niye dur diyeceklerde ki, kendiler az mı çıkar sağladılar?
Olan AKP li veya cemaat mensubu olmayan halka oldu.
KPSS yi bile kazanmak için bunlardan icazet almak gerekiyordu tabii.

parkon .!.:

Birinin dur demesi güzel bir gelişme mi:26:
Bu insanların hertürlü usulsüzlüğüne göz yummadan önce düşüneceklerdi onu.
Gerçi niye dur diyeceklerde ki, kendiler az mı çıkar sağladılar?
Olan AKP li veya cemaat mensubu olmayan halka oldu.
KPSS yi bile kazanmak için bunlardan icazet almak gerekiyordu tabii.

Genişletmek için tıkla...

Cemaat siyasete kollarını sıvayacağı noktada dur dediler ondan önce neden dur desinler ki Türkiye siyaset sisteminin genel problemi bu siyasal reform olmadığı taktirde cemaat ak parti , başka bir cemaat b parti , başka bir oluşum f parti .........n diye izleyeceğimiz bir film bu partilerin seçim kazanabilmesi için vaatli oy toplama teşebbüslerinin neticesi bunlar ne zaman seçim kaygılarından arınmış hükümetlerimiz olur anca o zaman kadrolaşma torpil tanıdık kayırma dan arınmış bir Türkiye için umudumuz olur. Bugün akparti gitsin yerine hangi parti gelirse gelsin torpil adam kayırma kadrolaşma değişmeyecek değişen yanlızca memur olan kişilerin kadrolaşanların başka bir partili oluşu olacak.

Sadece Tübitak mı?
Ben öğrenciyken yüksek lisansa başlayan bir araştırma görevlisinin prof olduğunu göreli 1 yıl oldu
Mezuniyet 97...2013 de 37 yaşında prof
Hayır üzüldüğüm nokta o dönem yar. doç olan bir hocamız vardı kadro gelmiyor diyordu ama o hala yar.doç.:26:

Bakılacaksa belirli noktalara belli kurumlara değil sistemin tamamına bakılmalı...

Ha ama kendinden olmayanı görüyor değil mi sistemin gözü

Kayinvalidemi bi profesore goturuyoruz. Ilk gittigimizde cok sasirdim Adam 40 yasinda Vay be dedim kendi kendime. Sonra muhabbet acildikca gordum ki cemaatci. Sonra bi vay be daha dedim kendi kendime ne hale geldi memleketim diye.

Bu olayları masum şekilde gösteren parti sempatizanlarının amacı nedir ?
Önce kurumlara tıpış tıpış yerleştirdirler sonra da paralel devlet var durun deyip çıkarıyorlar temizlik yapıyorlar değil mi ?
Temizlik böyle mi olur ?
Baştan masum görünmüş-müş... O zaman alırken sıkıntı yoktu tabi oylar gelsin, paralar dönsün, işler el altından yürütülsün ohe ne ala
Ama sonra araları bozulunca vay efendim devletin içinde kimler var-mış ta haberimiz yokmuş bak temizliyoruz şimdiye döndü olay.

Kısacası ; Yorgan gitti kavga bitti, parayı veren düdüğü çalar atasözlerimiz pek bir manidar oldu.

sedulu .!.:

Bu olayları masum şekilde gösteren parti sempatizanlarının amacı nedir ?

Genişletmek için tıkla...

Ben de çok merak ediyorum...Yolsuzluğu, hırsızlığı masum göstermek, "herkes yiyor, afiyet olsun" modunda dolaşmak nasıl bir psikolojidir anlamak istiyorum.

Kızlar bu konuya hakim değilim ama mühendislik alanında doktora yapıyorum ve tübitaktan destek alıyorum..

2 aydır burslarımız yatmıyor. ayakkabı kutularıyla mı gitti bizim paralar meraktayız. Herkes mağdur durumda. Az buz değil dışarıda bir işte çalışmayıp sadece destekle geçinenlere 2250, çalışanlara da 750 yatıyor.

En son kasım ayında alabildik burslarımızı. Bakalım ne olacak..

Burs dediğim de yanlış anlamayın babalarının hayrına vermiyolar. Bilimsel araştırma projelerinde çalışıyoruz.