Travma ve Bir yıl süren yas dönemi

spacemyx

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
12 Nisan 2020
6
5
Kızlar merhaba, tanıdığım insanlar tarafından devamlı suistimal edildiğinden bu meseleyi uzun süre önce dillendirmeyi bıraktım. Bu sebepten burada sizlerle paylaşmak istedim.
Yaklaşık bir sene önce bir süre birlikte yaşadığım erkek arkadaşımdan hamile kaldım, o zamanlar üç aylık çok yeni bir ilişkimiz vardı. Ben çok aşıktım, onun da bana çok aşık olduğuna emindim öyle ki her gün sabaha karşı uyanıp beni uykumda kontrol eden, ben daha ağzımı açmadan her istediğimi saniyesinde yapan, küçücük bir balkonda saatlerce oturup ertesi gün işe gitmesi gerekirken benim için sabahlayan bir adamdı o zamanlar.
Yaşlarımız çok büyük değildi o 23 ben 19, ikimizin de işi gücü düzenli bir hayatı vardı.
Hamilelik durumumu öğrenmeden önce dengesiz hormonlardan ve düşük özgüvenimden mütevellit kendisinden ayrılıp sonrasında çok pişman olduğum bir dönem yaşadık, çok üzüldü çok kırıldı tekrar barışmak istemedi. Güç bela ne kadar pişman olduğumu ve ne kadar değer verdiğimi anlamasını sağladığımda barışma evresindeyken hamile olduğumu öğrendik.
Sonrasında her şey birbirine girdi, konuya dahil olan arkadaşları devamlı beni yönlendirmeye çalışıyorlardı, ben olayın şokuyla ne düşüneceğimi bile bilmezken beni bunun dünyanın sonu olduğuna ve aldırmazsam kendi hayatımın yanında sevdiğim adamın hayatını da mahvedeceğime inandırdılar.
Tüm kargaşanın arasında ben tek başımaydım, aileme söylemedim, çok güvendiğim iki arkadaşım hariç kimseye anlatmadım bile.
Bana ne yapmak istediğimi sormak kimsenin aklına gelmedi, doktorlar araştırıldı, para durumu halledildi, randevu alındı ve tüm bunlar olurken erkek arkadaşım beni ankarada bırakıp muğlaya annesinin yanına gitmişti.
Tek başımaydım günde en fazla 15 dk telefonda ya konuşurduk ya konuşmazdık. Aramızdaki tüm bağ birden kopmuştu çok sevdiğim ve beni çok sevdiğine inandığım adam sanki hiç tanışmıyormuşuz sanki yaşadığımız şeylerin hiç bir önemi yokmuş gibi davranıyordu, bana yarım ağızla olsa bile seni seviyorum demiyordu artık.
Ben bunun dönemin verdiği sıkıntıdan olduğuna inandırdım kendimi, tatsız bir mesele olduğundan böyle yapması normal ama her şey düzeldiğinde eskisinden daha iyi olacağız diyordum kendi kendime.
Hiç sormadım kendime bunu gerçekten kendim için mi istiyorum yoksa sadece onu korumak için mi yapıyorum diye. Henüz olayı idrak edememiştim, durumun ciddiyetinin farkında değildim. Aklımda sadece erkek arkadaşımın hayatına zarar vermek istemeyişim vardı.
Her neyse öğrendiğimizde zaten iş işten geçmek üzereydi o sebepten her şey göz açıp kapayıncaya kadar yaşandı bitti.
Bebeğimi aldırdım, aldırdığım günün gecesi erkek arkadaşımla yollarımızı ayırdık sonrasında aileme açtım konuyu ve başta iyi karşılasalar da devamlı konusu açıldığı için kendimi kötü hissettiğimden evden ayrıldım.
Şimdi üzerinden bir sene geçmek üzere neredeyse, tekrar ailemin yanına döndüm, tekrar kendime bir amaç edindim, işler yolunda, yeni bir ilişkim bile var.
Ama bir yıldır asla geçmeyen bir boğulma hissiyle baş etmeye çalışıyorum her gece uyumadan önce canım çıkana kadar ağlayıp sonrasında yorgunluktan sızıyorum, bir yıldır tam anlamıyla mutlu olduğum tek bir an bile olmadı ne zaman gülsem arkasından içimi kaplayan ağlama hissinden hiç kurtulamadım.
Vicdan azabı, pişmanlık, kaybetme hissi.
Bunun bir kayıp olduğunu kabullenmem çok uzun sürdü
Hem bebeğimi hem sevdiğim adamı kaybettim, birkaç arkadaşımı, ailemle aramdaki maneviyatı, işimi her şeyimi kaybettim.
Şuan her şey yolunda ama bir daha asla eskisi gibi gülemeyeceğimi düşünmek beni çok yıpratıyor, gerçekten hayata tutunmak için çok uğraşıyorum. Ergenliğe ilk girdiğim dönemlerden beri major depresyondan muzdaribim bu da durumu daha da zorlaştırıyor. Ailem psikiyatra gitmemden yana değil çünkü ne zaman gitsem bir kamyon antidepresanla dönüyorum.
Bir yılda her şeyin nasıl değiştiğini, nasıl değiştiğimi düşünüyorum. Uzun süredir hiç bir şey hissetmiyorum. Kendim olmayı çok özledim. Bazen her şey çok anlamsız geliyor haddinden fazla acı çekmiş bir insan bir daha kendini iyi hissetmeye elverişli olabilir mi bilmiyorum.
 
Sevdiğiniz adam pek de adam değilmiş, ilk zorlanmada kaçmış gitmiş.
Yaşınız çok genç, 19 yaş hayatının insanını bulmak için çok küçük, 1-2 sene önce daha lisedeydiniz, lise aşkından hallice yani yaşadığınız durum.

Erken yaşta sağlam tecrübe kazanmışsınız. Geçmiş olsun.
Bundan sonra önce düşünün, ben ne istiyorum deyin, neden benim isteklerim, hislerim öncelikli değil deyin ve aynı hataları yapmayın.

Ailenize söylemeniz de iyi olmuş aslında, yarın bir gün olur ya tehdit etmeye kalkan olurdu, onun önünü kesmişsiniz.
Bundan sonra iki düşünün, bir adım atın.
 
Kızlar merhaba, tanıdığım insanlar tarafından devamlı suistimal edildiğinden bu meseleyi uzun süre önce dillendirmeyi bıraktım. Bu sebepten burada sizlerle paylaşmak istedim.
Yaklaşık bir sene önce bir süre birlikte yaşadığım erkek arkadaşımdan hamile kaldım, o zamanlar üç aylık çok yeni bir ilişkimiz vardı. Ben çok aşıktım, onun da bana çok aşık olduğuna emindim öyle ki her gün sabaha karşı uyanıp beni uykumda kontrol eden, ben daha ağzımı açmadan her istediğimi saniyesinde yapan, küçücük bir balkonda saatlerce oturup ertesi gün işe gitmesi gerekirken benim için sabahlayan bir adamdı o zamanlar.
Yaşlarımız çok büyük değildi o 23 ben 19, ikimizin de işi gücü düzenli bir hayatı vardı.
Hamilelik durumumu öğrenmeden önce dengesiz hormonlardan ve düşük özgüvenimden mütevellit kendisinden ayrılıp sonrasında çok pişman olduğum bir dönem yaşadık, çok üzüldü çok kırıldı tekrar barışmak istemedi. Güç bela ne kadar pişman olduğumu ve ne kadar değer verdiğimi anlamasını sağladığımda barışma evresindeyken hamile olduğumu öğrendik.
Sonrasında her şey birbirine girdi, konuya dahil olan arkadaşları devamlı beni yönlendirmeye çalışıyorlardı, ben olayın şokuyla ne düşüneceğimi bile bilmezken beni bunun dünyanın sonu olduğuna ve aldırmazsam kendi hayatımın yanında sevdiğim adamın hayatını da mahvedeceğime inandırdılar.
Tüm kargaşanın arasında ben tek başımaydım, aileme söylemedim, çok güvendiğim iki arkadaşım hariç kimseye anlatmadım bile.
Bana ne yapmak istediğimi sormak kimsenin aklına gelmedi, doktorlar araştırıldı, para durumu halledildi, randevu alındı ve tüm bunlar olurken erkek arkadaşım beni ankarada bırakıp muğlaya annesinin yanına gitmişti.
Tek başımaydım günde en fazla 15 dk telefonda ya konuşurduk ya konuşmazdık. Aramızdaki tüm bağ birden kopmuştu çok sevdiğim ve beni çok sevdiğine inandığım adam sanki hiç tanışmıyormuşuz sanki yaşadığımız şeylerin hiç bir önemi yokmuş gibi davranıyordu, bana yarım ağızla olsa bile seni seviyorum demiyordu artık.
Ben bunun dönemin verdiği sıkıntıdan olduğuna inandırdım kendimi, tatsız bir mesele olduğundan böyle yapması normal ama her şey düzeldiğinde eskisinden daha iyi olacağız diyordum kendi kendime.
Hiç sormadım kendime bunu gerçekten kendim için mi istiyorum yoksa sadece onu korumak için mi yapıyorum diye. Henüz olayı idrak edememiştim, durumun ciddiyetinin farkında değildim. Aklımda sadece erkek arkadaşımın hayatına zarar vermek istemeyişim vardı.
Her neyse öğrendiğimizde zaten iş işten geçmek üzereydi o sebepten her şey göz açıp kapayıncaya kadar yaşandı bitti.
Bebeğimi aldırdım, aldırdığım günün gecesi erkek arkadaşımla yollarımızı ayırdık sonrasında aileme açtım konuyu ve başta iyi karşılasalar da devamlı konusu açıldığı için kendimi kötü hissettiğimden evden ayrıldım.
Şimdi üzerinden bir sene geçmek üzere neredeyse, tekrar ailemin yanına döndüm, tekrar kendime bir amaç edindim, işler yolunda, yeni bir ilişkim bile var.
Ama bir yıldır asla geçmeyen bir boğulma hissiyle baş etmeye çalışıyorum her gece uyumadan önce canım çıkana kadar ağlayıp sonrasında yorgunluktan sızıyorum, bir yıldır tam anlamıyla mutlu olduğum tek bir an bile olmadı ne zaman gülsem arkasından içimi kaplayan ağlama hissinden hiç kurtulamadım.
Vicdan azabı, pişmanlık, kaybetme hissi.
Bunun bir kayıp olduğunu kabullenmem çok uzun sürdü
Hem bebeğimi hem sevdiğim adamı kaybettim, birkaç arkadaşımı, ailemle aramdaki maneviyatı, işimi her şeyimi kaybettim.
Şuan her şey yolunda ama bir daha asla eskisi gibi gülemeyeceğimi düşünmek beni çok yıpratıyor, gerçekten hayata tutunmak için çok uğraşıyorum. Ergenliğe ilk girdiğim dönemlerden beri major depresyondan muzdaribim bu da durumu daha da zorlaştırıyor. Ailem psikiyatra gitmemden yana değil çünkü ne zaman gitsem bir kamyon antidepresanla dönüyorum.
Bir yılda her şeyin nasıl değiştiğini, nasıl değiştiğimi düşünüyorum. Uzun süredir hiç bir şey hissetmiyorum. Kendim olmayı çok özledim. Bazen her şey çok anlamsız geliyor haddinden fazla acı çekmiş bir insan bir daha kendini iyi hissetmeye elverişli olabilir mi bilmiyorum.
Daha bir travmayı atlatamadan neden hayatına birini aldın? Sakın seviyorum deme yarabandı arayışına girmişssin. Acını doyasıya yaşayıp kapatman gerekirken.
 
Adam için üzülmeye değmez, haysiyeti yokmuş Onu atın kafanızdan. Çocuk içinse inanın doğursaydınız daha kötü olacaktı muhtemelen.Toplumumuz bu konuda çok katı aileniz,siz ve ileride çocuk çok daha büyük sorunlar yaşayacaktı. tabi tüm bunlar sizi tamamen rahatlatmaz. O yüzden tedavi olun, başka çare yok.
 
Bence yaşadıkların senin yaşındaki birine göre çok ağır ve her şeyi neredeyse tek başına yaşamışsın. Keşke en başta korunsaydın :KK43: bebeği aldırmış olmanın vicdan azabını yaşıyorsun ama doğursaydın her şey daha zor olacaktı. Evlilik dışı bebek yapmayı doğru bulmuyorum ama şu durumda aldırmakla en iyisini yapmışsın. Tr de evlilik dışı bebeği büyütmek manevi anlamda seni yıpratırdı. Hem sevdiğini hem bebeğini kaybettin kendine uzunca bir süre tanımalısın bence iyi bir psikologa gitmek seni rahatlatır. Artık her şeyin üstesinden tek başına gelme. Acını iyice yaşa ve günü gelince ardında bırak
 
Daha bir travmayı atlatamadan neden hayatına birini aldın? Sakın seviyorum deme yarabandı arayışına girmişssin. Acını doyasıya yaşayıp kapatman gerekirken.
Acı çeken insanların birini sevmesi veya biri tarafından sevilmesi çok uzak bir ihtimal mi? Yarabandından ziyade yol arkadaşım olur kendileri sadece sevmekle kalmıyor sabrına, sevgisine ziyadesiyle saygı duyuyorum. Alelade bir şey olsa şu durumda aklımdan dahi geçmezdi zaten.
 
Kızlar merhaba, tanıdığım insanlar tarafından devamlı suistimal edildiğinden bu meseleyi uzun süre önce dillendirmeyi bıraktım. Bu sebepten burada sizlerle paylaşmak istedim.
Yaklaşık bir sene önce bir süre birlikte yaşadığım erkek arkadaşımdan hamile kaldım, o zamanlar üç aylık çok yeni bir ilişkimiz vardı. Ben çok aşıktım, onun da bana çok aşık olduğuna emindim öyle ki her gün sabaha karşı uyanıp beni uykumda kontrol eden, ben daha ağzımı açmadan her istediğimi saniyesinde yapan, küçücük bir balkonda saatlerce oturup ertesi gün işe gitmesi gerekirken benim için sabahlayan bir adamdı o zamanlar.
Yaşlarımız çok büyük değildi o 23 ben 19, ikimizin de işi gücü düzenli bir hayatı vardı.
Hamilelik durumumu öğrenmeden önce dengesiz hormonlardan ve düşük özgüvenimden mütevellit kendisinden ayrılıp sonrasında çok pişman olduğum bir dönem yaşadık, çok üzüldü çok kırıldı tekrar barışmak istemedi. Güç bela ne kadar pişman olduğumu ve ne kadar değer verdiğimi anlamasını sağladığımda barışma evresindeyken hamile olduğumu öğrendik.
Sonrasında her şey birbirine girdi, konuya dahil olan arkadaşları devamlı beni yönlendirmeye çalışıyorlardı, ben olayın şokuyla ne düşüneceğimi bile bilmezken beni bunun dünyanın sonu olduğuna ve aldırmazsam kendi hayatımın yanında sevdiğim adamın hayatını da mahvedeceğime inandırdılar.
Tüm kargaşanın arasında ben tek başımaydım, aileme söylemedim, çok güvendiğim iki arkadaşım hariç kimseye anlatmadım bile.
Bana ne yapmak istediğimi sormak kimsenin aklına gelmedi, doktorlar araştırıldı, para durumu halledildi, randevu alındı ve tüm bunlar olurken erkek arkadaşım beni ankarada bırakıp muğlaya annesinin yanına gitmişti.
Tek başımaydım günde en fazla 15 dk telefonda ya konuşurduk ya konuşmazdık. Aramızdaki tüm bağ birden kopmuştu çok sevdiğim ve beni çok sevdiğine inandığım adam sanki hiç tanışmıyormuşuz sanki yaşadığımız şeylerin hiç bir önemi yokmuş gibi davranıyordu, bana yarım ağızla olsa bile seni seviyorum demiyordu artık.
Ben bunun dönemin verdiği sıkıntıdan olduğuna inandırdım kendimi, tatsız bir mesele olduğundan böyle yapması normal ama her şey düzeldiğinde eskisinden daha iyi olacağız diyordum kendi kendime.
Hiç sormadım kendime bunu gerçekten kendim için mi istiyorum yoksa sadece onu korumak için mi yapıyorum diye. Henüz olayı idrak edememiştim, durumun ciddiyetinin farkında değildim. Aklımda sadece erkek arkadaşımın hayatına zarar vermek istemeyişim vardı.
Her neyse öğrendiğimizde zaten iş işten geçmek üzereydi o sebepten her şey göz açıp kapayıncaya kadar yaşandı bitti.
Bebeğimi aldırdım, aldırdığım günün gecesi erkek arkadaşımla yollarımızı ayırdık sonrasında aileme açtım konuyu ve başta iyi karşılasalar da devamlı konusu açıldığı için kendimi kötü hissettiğimden evden ayrıldım.
Şimdi üzerinden bir sene geçmek üzere neredeyse, tekrar ailemin yanına döndüm, tekrar kendime bir amaç edindim, işler yolunda, yeni bir ilişkim bile var.
Ama bir yıldır asla geçmeyen bir boğulma hissiyle baş etmeye çalışıyorum her gece uyumadan önce canım çıkana kadar ağlayıp sonrasında yorgunluktan sızıyorum, bir yıldır tam anlamıyla mutlu olduğum tek bir an bile olmadı ne zaman gülsem arkasından içimi kaplayan ağlama hissinden hiç kurtulamadım.
Vicdan azabı, pişmanlık, kaybetme hissi.
Bunun bir kayıp olduğunu kabullenmem çok uzun sürdü
Hem bebeğimi hem sevdiğim adamı kaybettim, birkaç arkadaşımı, ailemle aramdaki maneviyatı, işimi her şeyimi kaybettim.
Şuan her şey yolunda ama bir daha asla eskisi gibi gülemeyeceğimi düşünmek beni çok yıpratıyor, gerçekten hayata tutunmak için çok uğraşıyorum. Ergenliğe ilk girdiğim dönemlerden beri major depresyondan muzdaribim bu da durumu daha da zorlaştırıyor. Ailem psikiyatra gitmemden yana değil çünkü ne zaman gitsem bir kamyon antidepresanla dönüyorum.
Bir yılda her şeyin nasıl değiştiğini, nasıl değiştiğimi düşünüyorum. Uzun süredir hiç bir şey hissetmiyorum. Kendim olmayı çok özledim. Bazen her şey çok anlamsız geliyor haddinden fazla acı çekmiş bir insan bir daha kendini iyi hissetmeye elverişli olabilir mi bilmiyorum.
Sevdiğin adamı kaybetmemişsin. O zaten hiç senin olmamış. Yanında hoş vakit geçmiş sadece, işler ciddiye binince tırıs tırıs kaçmış. Hamile kalmasaydın da gidecekti merak etme.

Psikiyatra gitme sadece, daha kapsamlı bir yardım alman lazım. Hayatın düzene girmiş ama sen hala geri bakıyorsun. Bu geriye gitmene neden olacak.
 
Keşke sevgili kalıp hiç cinsel ilişkiye girmesen iyi olurmuş çoğu erkek böyle ikiyüzlü ,aşıkmaşıkta da değiller istediklerini alana karar gerçek yüzlerini ne yazık ki göstermiyorlar hep faturayı kadın ödüyor ve zor atlatoyorlar bu travmayı
 
ah yavrum benim ah, 19 ya, 20 bile değil.
kendine yaptığın kötuluğu kimse sana yapamazdı.
ama ama kocaman bir ama, herşeye sunger çekip hayatına hata yapmamaya çalışarak devam etmek senin elinde.
hayatının kıymetini bil.
öncelikle eğitim ve iş olayını hallet.
unut bunları, depresyonun da ardına sığınma olur mu? herkes sana hak verebilir yaşadıklarını anlatırsan, belki ama kimse senin yanında olmaz gelecekte. kendini kaldıracak olan yine sensin.
anka kuşu gibi kullerinden doğ.
 
Keşke sevgili kalıp hiç cinsel ilişkiye girmesen iyi olurmuş çoğu erkek böyle ikiyüzlü ,aşıkmaşıkta da değiller istediklerini alana karar gerçek yüzlerini ne yazık ki göstermiyorlar hep faturayı kadın ödüyor ve zor atlatoyorlar bu travmayı
Daha geçen konulrda ben bunu savununca bana dar kafalı imasında bulunmuşlardı. Bunu bem haklıyım ya da kınamak vs yanlış demek için yazmıyorum ama durum bu. Hatalar en başta başlıyor sonra çorap söküpü gibi geliyor. 19 yaşındaki bir kız aşkı sevgiyi cinsel deneyimle öğrenmemelidir.
 
Daha geçen konulrda ben bunu savununca bana dar kafalı imasında bulunmuşlardı. Bunu bem haklıyım ya da kınamak vs yanlış demek için yazmıyorum ama durum bu. Hatalar en başta başlıyor sonra çorap söküpü gibi geliyor. 19 yaşındaki bir kız aşkı sevgiyi cinsel deneyimle öğrenmemelidir.
Yıl olmuş 2020, istenmeyen gebeliklerden korunmayı akıl edemeyen kimse cinsel ilişkiye girmesin 40 yaşında da olsa. Zilyon tane korunma yöntemi var, birini bile bilmez mi insan şu zamanda? Genel olarak konuşuyorum.
 
Yıl olmuş 2020, istenmeyen gebeliklerden korunmayı akıl edemeyen kimse cinsel ilişkiye girmesin 40 yaşında da olsa. Zilyon tane korunma yöntemi var, birini bile bilmez mi insan şu zamanda? Genel olarak konuşuyorum.
Haklısınız. Benim demek istediğim daha yaşı küçük tecrübesiz kızlarımızın nefsine yenik düşmeleri erkeklerin kızşarımızı kandırmaları. Her şeyi bilip korunmayı bilmemeleri mesela. Kimseyi kınamıyorum olmuş bir hata. Ama burda asıl suçlu 19 yaşında büyük bir sorumluluğun altına gireceğini düşğnemeyen bir evladımız var. Bu kız bu yaşta bu kadar tecrübesizlikşe sağlam bir hayat dersi almış daha ufacık. Çocuğu adam yerine zaten koymuyorum o baştan belliymiş.
 
Antidepresanlardan bu kadar korkma. Başta biraz sarsılırsın ama sonra daha hafiflemiş hissedersin kendini. Psikolog desteği şart tabi ki yanında. Psikiyatriye git ve tedavinin yanında seni psikologa yönlendirmesini de işte. Çünkü bu anlattığın süreç çok ağır, zorlu ve daha 20 yaşındasın. Eskisi gibi olamam diye bir şey yok. Ama lütfen bundan sonraki cinsel hayatında daha dikkatli davran.
 
Şu yazdığınız tüm genç kızlara örnek olsun.
Görüldüğü gibi erkeklere hiçbir şey olmuyor.
Ama o da bebeğini kaybetmiş olmasına rağmen ne psikolojisi bozuluyor ne de vücudu tahrip oluyor.
Bu tür durumlar Kadınları hem fiziksel hem de psikolojik olarak etkiliyor.
Üzülen yine siz oluyorsunuz. Ş...siz adam ne üzülmüş ne de kapanış konuşması yapmış olduğu gibi devam etmiş.
Kimseye inanmayın seviyorum diyene sen Benim herseyim diyene vs vs
Hele de bu yaşlarda
Yaşadığınız ufacık bir dönemi belki de ömür boyu üzülerek ve pişmanlıkla hatırlayacaksınız.
Bunun için ilerde daha sağlıklı ilişkiler kurmak ve daha doğru seçimler yapmak için mutlaka yardım alın.
Geçmiş olsun
 
Genel olarak söylenmesi gerekenler söylenmiş zaten. Ama konunuzda beni ekstra rahatsız eden şu oldu. Sanki bebeği erkek arkadaşını kaybetmemek için aldırmışsın.
Halihazırda yeni olan bir ilişkide hamile kalıyorsun.Bunu bilmeden erkek arkadaşının seni çok sevdiğini! düşündüğün dönemde sen ondan ayrılıyorsun. O senden kaçmaya başlayınca onu kazanmak için neler yapıyorsun.
Ve yaşına göre çok ağır olan bunca şeyi yaşadıktan sonra hayatına birini alıyorsun ki söylemlerinden onu sevmediğini düşündüm. Bi otur düşün lütfen. Hayatında ne istiyorsun. Sadece ailen istemiyor diye pskolojik tedaviyi reddedecek biri değilsin. Daha yaşın çok genç. Hata hatayı doğurmasın. Ciddi uzman desteği alman lazım.
 
X