- 12 Aralık 2017
- 161
- 113
- 23
Biraz uzun bir yazı oldu ama yorumlarınızı bekliyorum.
Size beni bunalıma sürükleyen iki konudan bahsedip tavsiyelerinizi isteyeceğim.
KONU 1:Yaşadığım şehirden nefret ediyorum. Ama hem eşim hem benim okulumuzu burda okuyup burda iş bulduğumuz için kalmak zorunda kaldık. Burası yeterince yobaz ve cahil insanlarla dolu. Benim artık kaldıramadığım olaylar oluyor. Size abartısız ve yalansız aynen olduğu gibi aktarıyorum.
1.Örnek:Geçen ay ofisimdeki iki erkek müsveddesiyle 'Kadınların çalışma hayatında yeri yoktur. Sizin yeriniz eviniz. Siz çalıştığınız için erkekler işsiz kalıyor' diyen diyebilen benden daha düşük vasıflı bu insanlarla tartışma yaşadım. Eskiden de vardı bunlar ama şimdi yüzümüze söyleme cesaretini nerden buluyorlar?
2.Örnek:Sadece bayanların binebileceği belediye otobüsü seferleri iki istikamete konmuş. Ve buna yorum olarak yine ofisimdeki bu sefer iki bayan 'bizim gittiğimiz seferlere de koysunlar sadece oralar olmaz' diyor. Sosyal medyada yazılan yorumlara ise kızdılar ve dayanamayıp ben devreye girip yine bu iki bayanla tartıştım. Ne demek yani diğer otobüsleri kullanan bayanlar tacizi istiyor anlamına mı geliyor? Böyle bir yobazlık olabilir mi?
3.Örnek:Üniversitede evde kalırken ev arkadaşımın başına gelen olay. Yan komşu kadından 1 su bardağı şeker istemiş ve kadın verirken arkadaşıma 'siz neden buradasınız, şehrimizin ahlakını bozuyorsunuz(o kadar ahlaklı bir memleket ki hergün neler duyup ağzımız açık kalıyor)sizi istemiyoruz' diyor.
Bu ve buna benzer daha birçok örnek mevcut beni bu şehirden nefret etmeye iten.
KONU 2:Özel sektör olarak çalıştığım şirket ne kadar büyük ve profesyonel görünse de aslında hiç değil. Benim üst olarak bir erkek şefim ve bir bayan müdürüm var.
Şefim alaylı ve yılların tecrübesiyle yerini sabitlemiş. Patronun yalakası ve ajanı olduğundan şimdiye kadar çok gelen müdürü yemiş iş beceremiyor diye göndertmeyi başarmış. Şu anda ki müdürüm ise bunu bildiğinden ve yerinden korktuğundan bu adamın yaptığı herşeye karşı kayıtsız kalıyor. Yıllardır bir kaç sedef bu adamın yaptığı haksızlıkları kendisine bildirip hiç birşey yapmayıp üstüne beni azarlayan bir kadından bahsediyoruz. Bu adam kendine beni tehlike unsuru olarak görmekte. Çünkü kıdem olarak ondan sonra en yüksek benim ve iş yapabilme potansiyelimden korkuyor. Ona karşı tehdit oluşturduğumu düşünüyor. Ha şunuda söyleyim iş yapabildiğimi gördüğü zaman becerilerimden korkuyor ve bana kötü davranıyor, bir işi yapmakta zorlandığımda ise yine azarlıyor, kızıyor. Herkesin içinde rencide ediyor. Zoruma giden ve gizli gizli ağladığım çok zaman oluyor. Takmamaya çalışmak mantıksız çünkü içindesin, olmuyor, yaşıyorsun ve bu işte olduğum sürece malesef bir çıkış yok. Yani her şekilde hep ben kötü oluyorum ve küçük düşüyorum. Ben ise yıllardır sorumluluk almak ve yükselmek gibi hırslarım olmadığını davranışlarımla belli etmeme rağmen. Adam beni göndermeye çalışıyor ama müdürüm elemanda kalıcılığı sevip öyle birşey istemediği için kendim istifa etmemi istiyor. Bu yüzden bana karşı aşırı derece de mobbing uyguluyor. Herkesin içinde bağırıyor, azarlıyor, ağzını yamarak yumarak konuşuyor. Bana karşı her hareketi nefret dolu. Bana ezilmesi gereken bir böcek gibi davranıyor. Benim orda olduğum her saniye adama batıyor ve rahatsız oluyor. Ve ben hiç seviyemi bozmadım, hiç kabalaşmadım, hiç bu işi de yapamam demedim.
Ha diyeceksiniz ki sadece sana mı böyle? Ben en son dahil olanım. Diğer arkadaşların hepsini sindirmiş, bastırmış. Bir şekilde susturmuş. Herkes pısıyor oturuyor yerine. İlk geldiğimde ve adamı müdüre ilk şikayet ettiğimde bunlar aralarında konuşup ertesi gün adam bana 'ayağını denk al o kadın seni kurtaramaz. O gider yenisi gelir biz hep burdayız. Gözyaşlarınla insanları kandıramazsın. Bu sana son uyarım. Tecrübesizliğine veriyorum' diye tehdit etti. Neye uğradığımı şaşırdım. Gittikçe dibe batıyordum. Hiç bir çıkış yoktu. Hiç bir çözüm yoktu. Daha başka kimle konuşabilirdim olan biteni yapılan yanlışları kime anlatabilirdim? Patronda olmazdı ki..
Bu adamın diğer bir falsosu da ofiste orta yaşlı bayan arkadaşımın gizlice fotoğraflarını çekmekti. Evet bu bir taciz. Bunu gözlerimle gördüm. Bu yıllardır oluyormuş ve ilk defa ben dillendirip söylemişim dikkatli ol diye. Meğer herkes görüyormuş biliyormuşta devekuşu gibi kafalarını sokuyorlarmış. Bu olay çok dillenince bayan arkadaş müdürümüze gidip 'böyle böyle bir durum var herkes gözleriyle görmüş bende farkettim çok rahatsız oluyorum arkadaşlarımın yüzüne bakamıyorum çok mahcup oluyorum' demiş ve hemcinsimizden gelen cevap 'görmezden gel! evet bu görmezden gel ve çok yanına yaklaşma. Kadın buna bile böyle diyebiliyor. Kocası duysa ne olacak? Sanırım arkadaşta işini kaybetme korkusundan daha fazla üstelemedi bilemiyorum. Hani kameraları aktif edelim de bundan sonraki durumlara bakalım suçüstü yakalayalım? Hani diğer arkadaşları da dinleyelim? Hani personel ve insan kaynaklarına haber verelim? Yok. Hiçbirşey. Kaldı ki buna bile kayıtsız kalan kadın ne yapsın benim mobbingimi, psikolojik tacizlerimi.
Tamamiyle bir çıkmazın içindeyim.
Bir süredir iş başvuruları yapıyoruz fakat henüz bir dönüş olmadı. Çok yere haber saldık. Fakat herkeste kucağını açmış bizi beklemiyor. Bu yüzden bu lanet şehri ve işi bırakıp şu an için gidemiyoruz ayrılamıyoruz. İlerisi için daha iyi olacak diye bir ümidim, hayalim, polyannacılığım yok. Nasıl olsun ki? Hergün aynı şekilde aynı şeyleri yaşıyorum. Hiç birşey iyiye gitmiyor ve gidecek gibi de görünmüyor.
Saygılar...
Size beni bunalıma sürükleyen iki konudan bahsedip tavsiyelerinizi isteyeceğim.
KONU 1:Yaşadığım şehirden nefret ediyorum. Ama hem eşim hem benim okulumuzu burda okuyup burda iş bulduğumuz için kalmak zorunda kaldık. Burası yeterince yobaz ve cahil insanlarla dolu. Benim artık kaldıramadığım olaylar oluyor. Size abartısız ve yalansız aynen olduğu gibi aktarıyorum.
1.Örnek:Geçen ay ofisimdeki iki erkek müsveddesiyle 'Kadınların çalışma hayatında yeri yoktur. Sizin yeriniz eviniz. Siz çalıştığınız için erkekler işsiz kalıyor' diyen diyebilen benden daha düşük vasıflı bu insanlarla tartışma yaşadım. Eskiden de vardı bunlar ama şimdi yüzümüze söyleme cesaretini nerden buluyorlar?
2.Örnek:Sadece bayanların binebileceği belediye otobüsü seferleri iki istikamete konmuş. Ve buna yorum olarak yine ofisimdeki bu sefer iki bayan 'bizim gittiğimiz seferlere de koysunlar sadece oralar olmaz' diyor. Sosyal medyada yazılan yorumlara ise kızdılar ve dayanamayıp ben devreye girip yine bu iki bayanla tartıştım. Ne demek yani diğer otobüsleri kullanan bayanlar tacizi istiyor anlamına mı geliyor? Böyle bir yobazlık olabilir mi?
3.Örnek:Üniversitede evde kalırken ev arkadaşımın başına gelen olay. Yan komşu kadından 1 su bardağı şeker istemiş ve kadın verirken arkadaşıma 'siz neden buradasınız, şehrimizin ahlakını bozuyorsunuz(o kadar ahlaklı bir memleket ki hergün neler duyup ağzımız açık kalıyor)sizi istemiyoruz' diyor.
Bu ve buna benzer daha birçok örnek mevcut beni bu şehirden nefret etmeye iten.
KONU 2:Özel sektör olarak çalıştığım şirket ne kadar büyük ve profesyonel görünse de aslında hiç değil. Benim üst olarak bir erkek şefim ve bir bayan müdürüm var.
Şefim alaylı ve yılların tecrübesiyle yerini sabitlemiş. Patronun yalakası ve ajanı olduğundan şimdiye kadar çok gelen müdürü yemiş iş beceremiyor diye göndertmeyi başarmış. Şu anda ki müdürüm ise bunu bildiğinden ve yerinden korktuğundan bu adamın yaptığı herşeye karşı kayıtsız kalıyor. Yıllardır bir kaç sedef bu adamın yaptığı haksızlıkları kendisine bildirip hiç birşey yapmayıp üstüne beni azarlayan bir kadından bahsediyoruz. Bu adam kendine beni tehlike unsuru olarak görmekte. Çünkü kıdem olarak ondan sonra en yüksek benim ve iş yapabilme potansiyelimden korkuyor. Ona karşı tehdit oluşturduğumu düşünüyor. Ha şunuda söyleyim iş yapabildiğimi gördüğü zaman becerilerimden korkuyor ve bana kötü davranıyor, bir işi yapmakta zorlandığımda ise yine azarlıyor, kızıyor. Herkesin içinde rencide ediyor. Zoruma giden ve gizli gizli ağladığım çok zaman oluyor. Takmamaya çalışmak mantıksız çünkü içindesin, olmuyor, yaşıyorsun ve bu işte olduğum sürece malesef bir çıkış yok. Yani her şekilde hep ben kötü oluyorum ve küçük düşüyorum. Ben ise yıllardır sorumluluk almak ve yükselmek gibi hırslarım olmadığını davranışlarımla belli etmeme rağmen. Adam beni göndermeye çalışıyor ama müdürüm elemanda kalıcılığı sevip öyle birşey istemediği için kendim istifa etmemi istiyor. Bu yüzden bana karşı aşırı derece de mobbing uyguluyor. Herkesin içinde bağırıyor, azarlıyor, ağzını yamarak yumarak konuşuyor. Bana karşı her hareketi nefret dolu. Bana ezilmesi gereken bir böcek gibi davranıyor. Benim orda olduğum her saniye adama batıyor ve rahatsız oluyor. Ve ben hiç seviyemi bozmadım, hiç kabalaşmadım, hiç bu işi de yapamam demedim.
Ha diyeceksiniz ki sadece sana mı böyle? Ben en son dahil olanım. Diğer arkadaşların hepsini sindirmiş, bastırmış. Bir şekilde susturmuş. Herkes pısıyor oturuyor yerine. İlk geldiğimde ve adamı müdüre ilk şikayet ettiğimde bunlar aralarında konuşup ertesi gün adam bana 'ayağını denk al o kadın seni kurtaramaz. O gider yenisi gelir biz hep burdayız. Gözyaşlarınla insanları kandıramazsın. Bu sana son uyarım. Tecrübesizliğine veriyorum' diye tehdit etti. Neye uğradığımı şaşırdım. Gittikçe dibe batıyordum. Hiç bir çıkış yoktu. Hiç bir çözüm yoktu. Daha başka kimle konuşabilirdim olan biteni yapılan yanlışları kime anlatabilirdim? Patronda olmazdı ki..
Bu adamın diğer bir falsosu da ofiste orta yaşlı bayan arkadaşımın gizlice fotoğraflarını çekmekti. Evet bu bir taciz. Bunu gözlerimle gördüm. Bu yıllardır oluyormuş ve ilk defa ben dillendirip söylemişim dikkatli ol diye. Meğer herkes görüyormuş biliyormuşta devekuşu gibi kafalarını sokuyorlarmış. Bu olay çok dillenince bayan arkadaş müdürümüze gidip 'böyle böyle bir durum var herkes gözleriyle görmüş bende farkettim çok rahatsız oluyorum arkadaşlarımın yüzüne bakamıyorum çok mahcup oluyorum' demiş ve hemcinsimizden gelen cevap 'görmezden gel! evet bu görmezden gel ve çok yanına yaklaşma. Kadın buna bile böyle diyebiliyor. Kocası duysa ne olacak? Sanırım arkadaşta işini kaybetme korkusundan daha fazla üstelemedi bilemiyorum. Hani kameraları aktif edelim de bundan sonraki durumlara bakalım suçüstü yakalayalım? Hani diğer arkadaşları da dinleyelim? Hani personel ve insan kaynaklarına haber verelim? Yok. Hiçbirşey. Kaldı ki buna bile kayıtsız kalan kadın ne yapsın benim mobbingimi, psikolojik tacizlerimi.
Tamamiyle bir çıkmazın içindeyim.
Bir süredir iş başvuruları yapıyoruz fakat henüz bir dönüş olmadı. Çok yere haber saldık. Fakat herkeste kucağını açmış bizi beklemiyor. Bu yüzden bu lanet şehri ve işi bırakıp şu an için gidemiyoruz ayrılamıyoruz. İlerisi için daha iyi olacak diye bir ümidim, hayalim, polyannacılığım yok. Nasıl olsun ki? Hergün aynı şekilde aynı şeyleri yaşıyorum. Hiç birşey iyiye gitmiyor ve gidecek gibi de görünmüyor.
Saygılar...