- 12 Temmuz 2006
- 35.029
- 30.373
- 60
Hemen hemen her evin içinde bir tapınak olan, modernliğin geçmişi, zenginliğin fakirliği, turistlerin yerlileri saklayamadığı Bali Adası’nda, romantizmi aramak kadar kültüründe kaybolmak da bir ayrıcalık. Çünkü bu etkileyici ada Tanrılara ait olduğu kadar onu ziyaret edenlere de ait.
Nilgün YILDIZ
‘Evlilik planı yaparken balayı mekanlarına bakmak adettendir’ dedik ve biz de geleneği bozmadan ‘Balayında en uygun yer neresi olur?’ diye araştırmaya başladık. Tabii ki ilk akla gelen Maldivler olsa da mevsimin elverişli olmamasını göz önünde tutarak rotamızı daha önce hiç aklımızda olmayan bir yere, Endonezya’nın en gözde adalarından biri olan Bali’ye çevirdik. Sanskrit dilinde ‘huzur ve barış’ anlamına gelen Bali, özellikle temmuz ve ağustos aylarında birçok turist tarafından da tercih edilen adaların başında geliyor. Çünkü hava sıcaklığı 28-30 derece civarında oluyor. Hem denize girebiliyorsunuz hem de nemin çok az olması nedeniyle terlemiyorsunuz.
YOLCULUK 15 SAAT SÜRÜYOR
Bali’ye ulaşım için bundan önceki yıllarda Türkiye’de iki seçenek sunuluyordu. Birincisi Bangkok’a giderek oradan Bali’nin merkez şehri Denpasar’a uçmaktı, diğeri de Singapur üzerinden gitmekti. Fakat Emirates Havayolları’nın bu yıl başlattığı uçuşlarla Dubai üzerinden gitmek artık mümkün. Biz de nikahımızın Dubai’de olmasını fırsat bilerek buradan uçmayı tercih ettik. Uçuşumuz yaklaşık 5 saat Dubai, sonrasında ise 9.5 saat Bali olmak üzere 15 saate yakın sürdü ve sonunda egzotik denilince akla gelen bu güzel adaya gecenin bir yarısı inmeyi başardık.
Endonezya’nın 17 bin adasından biri olan Bali’ye giderken vize almanıza gerek yok. Havalimanında vize için 35 dolar ödeyerek adaya rahatça giriş yapabiliyorsunuz. Kapıdan içeriye girdiğiniz andan itibaren ise sizi güler yüzlü çalışanlar karşılıyor ve şunu söylemeliyim; bu güleryüz siz adayı terk edene kadar hiç değişmiyor.
NUSA DUA BÖLGESİ
Öncelikle şunu söylemem gerekiyor; havalimanında her ne kadar çiçeklerle karşılansanız da otele doğru yola çıktığınızda biraz hayal kırıklığı yaşayabiliyorsunuz. Çünkü romantik bir yolculuk deyince nedense insanın aklına ülkeye girdiğiniz andan itibaren her şeyin çiçek, böcek olacağı geliyor. Fakat bu adaya bu düşüncelerle gitmenizi önermem. Kaldığımız otelin yer aldığı bölgesine gidene kadar etrafta tek görebildiğiniz yıkık dökük yerleşim yerleri, motorlar ve trafik oldu. Motor demişken burada arabadan çok motor görmeniz mümkün. Bu arada trafiğin soldan akması da şaşırmanıza neden olabilir. Ama bu hayal kırıklığı fazla uzun sürmüyor çünkü turistler için özel bir yer olarak inşa edilmiş olan Nusa Dua Bölgesi yeşillik alanları, çiçekleri, heykelleri ve tapınaklarıyla hayallerinizin gerçekleşmesini sağlıyor. Nusa Dua’da birçok otel yer alıyor. Biz Hotel Sofitel Bali Nusa Dua Beach Resort’da kaldık. Bu oteli seçmemizin nedeni ise romantik tatile özel romantik odalarının bulunmasıydı. Bazı odalarında kendinize ait havuz ve bahçeniz bulunuyor. Ama otel sadece çiftler için değil, genel olarak aile için de oldukça konforluydu. Çocuklar için özel etkinliklerden yemek mönüsüne kadar birçok eğlenceli aktivite de yer alıyor. Otelin tam içerisinde yer alan dünyaca ünlü Niki Beach’ten ise çok fazla bir şey beklemenizi tavsiye etmem. Çünkü otelin içerisinde olmasına rağmen ekstra giriş ücretine hatta oldukça yüksek fiyatlara sahip olan Niki Beach orada kaldığımız bir hafta boyunca hep boştu. Deniz konusuna gelince, Bali’nin en önemli özelliklerinden biri sörf yapanların favorisi olacak kadar büyük dalgalara sahip olması. Fakat en büyük sorun gelgitin çok fazla olması. Bu nedenle denize girmek her zaman çok da keyifli olmuyor.
İKİ FARKLI DÜNYA
Bali’ye şöyle bir baktığınızda beyaz kumları, simgesi olan çalılarla kaplı güneşlikleri ile gerçekten cennetten bir parça gibi görünüyor. Fakat bu cennetten parçanın bütünlüğü, sadece turistler için olan bölgelerde yer alıyor. Adanın yerli halkının yaşadığı yerler ise çok da temiz olmayan sokakları, sürekli yanınıza gelip size yardım etme karşılığında para isteyen yerli halkıyla gerçekliği çok da saklayamıyor. Çünkü Bali halkı oldukça fakir. Geçim kaynakları ise turizm yanında tarım, balıkçılık, ağaç oymacılığı ve hizmet sektörü.
Bali din bakımından da Endonezya’dan farklı. Endonezya’da birinci din Müslümanlıkken, Bali’nin neredeyse yüzde 94’ü Hindu inancına sahip. Bu arada bu adadaki her evin kendine ait bir tapınağı da bulunuyor. Bu nedenle de bu adaya ‘Tanrıların Adası’ deniliyor.
Bali Adası genel olarak yeme içme, hediyelik alışveriş ve market ürünleri bazında oldukça ucuz. Burada da Endonezya para birimi olan Endonezya Rupisi kullanılıyor. 1 dolar yaklaşık 13.310.0000 IDR. Rakamların çok fazla olması bu para birimini anlamayı biraz zorlaştırsa da kısaca şunu söyleyebiliriz; Bali ekonomik bir tatil için en iyi adreslerden biri.
GÖRMEDEN DÖNMEYİN!
Tapınaklarıyla ünlü olan Bali’ye kadar gidip kutsal yerleri ziyaret etmeden dönmek olmaz. Bu arada şunu söylemekte yarar var, Bali’de taksiler gayet ucuz. Yani 45 dakikalık bir mesafe için yaklaşık 30 lira ödüyorsunuz. Ayrıca buradaki önemli yerleri gezmek için uygun fiyatlı turlar da oluyor. Mesela tapınak ziyareti, ünlü Keçak Dansı’nı izlemek ve de romantik bir akşam yemeği için kişi başı toplam 45 dolar veriyorsunuz. Daha uzun turlar için fiyatlar değişiklik gösteriyor.
ULUWATU TAPINAĞI
Kitabını okuyanlar ya da Julia Roberts’ın başrollerini oynadığı ‘Ye, Dua Et, Sev’ filmini izleyenler bu tapınağı hatırlayacak... Kuta’da yer alan Uluwatu, kayalıkların tam tepesinde uçurumun kenarında yer alan bir tapınak. Buraya giderken ilk dikkat etmeniz gereken şey ise surang adı verilen örtülerle dizlerinizin örtülü olması ve de belinize bir kuşak takmanız. Kadın ve erkek hiç fark etmez, tapınağa girerken verilen örtüleri belinize sarmanız gerekiyor. İkincisi ise maymunlar. Evet, yanlış duymadınız her yerde gördüğünüz bu maymunlar, şirin göründükleri kadar hırsızlıklarıyla da ünlü. Bu nedenle tapınağa girerken mutlaka gözlüklerinizi gözünüzden çıkarmalısınız. Çünkü bir anda gözlüğünüzü kapıp, ortadan kaybolabiliyorlar.
Gözlüğü bulmak ise neredeyse imkansız. Bu arada maymunları sevmeyi aklınızdan geçirmeyin çünkü oldukça saldırganlar; hastanelik olabilirsiniz. Uluwatu Tapınağı’nın yapısı yanında en önemli yanı günbatımının manzarasıyla birlikte başlayan geleneksel Keçak Dansı. Anfi tiyatroda yapılan bu dans yaklaşık 1.5 saat sürüyor. Bali’ye özgü dans gösterisi ve önceleri sadece erkeklerden oluşan bir koro halinde şarkı söylenirken bir süre sonra bu dansa Batılı turistleri etkilemek için Hindu mitolojisinden Ramayana’nın hikayesi de eklenmiş. İnsan sesinin tek enstrüman olarak kullanıldığı bu müzik, erkeklerin ‘çak çak çak’ sesleriyle sürüp gidiyor. Bazıları için çok etkileyici olan bu gösteri benim için sadece 15 dakikalık bir meraktan sonra etkileyiciliğini yitirdi diyebilirim.
TANAH LOT TAPINAĞI
Bali’nin en güzel tapınaklarından biri olan Tanah Lot, okyanusun üzerinde yer alıyor. Tapınağın görüntüsü yanında güçlü dalgalarla şekil değiştiren kayaların görüntüsü de oldukça etkileyici. Buraya da günbatımında gitmek yapacağınız en doğru hareketlerden biri olacak.
BESAKIH (PURA BESAKIH)
Tapınakların diyarı Bali’nin ‘Ana Tapınağı’ olarak adlandırılan Besakih (Pura Besakih) adadaki en büyük, en kutsal Hindu tapınağı olarak kabul ediliyor. Agung Dağı’ndaki bina kimi kaynaklara göre 11’inci, kimilerine göreyse 14’üncü yüzyılda inşa edilmiş. Bali mitolojisinde çok önemli bir yere de sahip olan Agung Yanardağı (Gunung Agung) aynı zamanda adanın en yüksek noktası. Manzarası ise tahmin edebileceğiniz gibi harika!
TAMPAK SIRING
Bali’nin Kuta bölgesine yaklaşık iki saat mesafede bulunan Tampak Siring, kutsal bir su kaynağı. Hindular buraya gelerek yıkanıyor, ibadet ediyorlar. Bu suda yıkananların kutsandığına inanılıyor.
BATUR VOLKANİK DAĞI
Bir volkan görmek istiyorsanız 1717 metrelik bu dağı ziyaret edebilirsiniz. Fakat hala aktif olan bu dağda yürürken dikkatli olmak gerekiyor. Rehberlerin bu konudaki uyarılarını dikkate almalısınız çünkü daha önce bir turist kratere düşerek hayatını kaybetmiş.
PİRİNÇ TARLALARI
Endonezya’da yerli halkın favori yemeği ve en önemli geçim kaynağı pirinç. Ubud Bölgesi’nde yer alan pirinç tarlalarına yapılan geziler de oldukça değişik bir deneyim olabiliyor. Bu tarlalara bakan restoranlarda ya da kafelerde oturarak ünlü Bali kahvenizi yudumlayabiliyorsunuz.
YAPMADAN DÖNMEYİN
1- BALİ MASAJI
Dünyaca ünlü Bali masajının memleketine gelmişken masaj yaptırmamak olmaz. İsterseniz bir spa’da isterseniz de sahilde güneşlenirken hem çok ucuza hem de saatlerce sürecek bir masaja kim hayır diyebilir ki? Özellikle de ayak masajını tavsiye ederim. Masajdan sonra kendinizi hem çok iyi hissedeceksiniz hem de varsa tüm ağrılarınızın ortadan kalktığını göreceksiniz. Benim uzun uçak yolculuğundan kalan bel ağrım bir saatlik masajdan sonra ortadan kalktı.
2- FİL SAFARİSİ
Yine Ubud Bölgesi’nde yapabileceğiniz aktivitelerden biri Fil Safarisi. Bir saat süren bu safaride tropik ormanların tadını çıkarabilir, filinizle fotoğraf çektirerek unutulmaz bir anı yaşayabilirsiniz.
3- SÖRF
İşte dünyanın en güzel mavi renklerinden birine sahip olan Bali’nin görülmesi gereken plajı; Padang Padan Beach. Yine ‘Ye, Dua Et, Sev’ filminin de çekildiği bu plajda sörf tutkunlarını görmek mümkün. Masmavi bir denizin yanında dalgalarla görüntü daha da muhteşem bir hale geliyor. Bizden söylemesi!
4- TURTLE ISLAND TURU
Bali’ye gelenlerin görmek istediği yerlerden biri de dev su kaplumbağalarının olduğu bu ada. Buraya tekneyle gidebiliyorsunuz fakat önce pazarlık yapmanızı tavsiye ederim. 20 dakika süren yolculuktan sonra kumsaldaki kaplumbağaları görmek de ilginç bir deneyim oluyor.
5- MUTLAKA TADIN
Bali demek, deniz ürünleri demek. Buraya kadar gelmişken deniz ürünlerinin her türlüsünü deneyebilirsiniz. Hem fiyatlar çok ucuz hem de lezzetli. Yemek için tercih edilen yerlerin başında Jimbaran geliyor. Buranın sahilinde sıralanmış onlarca balıkçı deniz kenarındaki masalarıyla sizi bekliyor. Herhangi birine girerek kalamardan karidese, ıstakozdan istiridyeye kadar birçok çeşidi farklı soslarla tadabilirsiniz.
6- KAHVESİZ OLMAZ!
Bali’nin en meşhur şeylerinden biri de kahvesi. Dünyanın en pahalı kahvesi olarak bilinen Kopi Luwak, Endonezya’nın Sumatra Adası’nda üretiliyor. Kopi Luwak bir tür misk kedisi olan ‘Paradoxurus’un yediği kahve çekirdeklerinin dışkısından elde ediliyor. Sadece kahve çekirdekleri ile beslenen bu hayvanlar, yedikleri bu kahveleri dışkıları ile dışarı atıyor, daha sonra işlenen kahveler paketlenerek dünyaya ihraç ediliyor. Buraya kadar gelmişken denemeden dönmeyin deriz!
7- BALİ GECE HAYATI
Turistik bir ada olması gece hayatının da oldukça hareketli olmasına etki ediyor. Bali’de geç vakitlere kadar süren gece hayatında oldukça şık mekanlar da bulunuyor. Bunlardan biri Seminyak’ta yer alan Kuta Tai. Bu restoran Tai mutfağına sahip fakat yemekten sonraki lounge partileriyle ünlü. Konumu itibarıyla İstanbul’daki Reina’yı andıran ve deniz kenarında olan bu mekanın yataklı koltuklarında okyanusa karşı oturup, dalgaları seyrederken şarabınızı yudumlayabilir ya da eşsiz mojito’larından tadabilirsiniz. Fiyatları Bali’ye göre biraz pahalı olsa da mekanı görünce pişman olmayacaksınız.Bir diğer görülmesi gereken mekan ise Ayana Resort Otel’in içerisinde yer alan Rock Bar. Gördüğüm andan itibaren büyülendiğim bu mekan kayalıkların tam arasında, okyanusun üzerinde yer alıyor. Mekana inebilmek için asansör kullanılıyor. Özellikle bar kısmında oturmanızı ve dev dalgaların karaya vuruşunu izlemenizi öneririm. Ortam, müzikler ve içki şahane. Benden söylemesi!
hürriyet.com.tr
Nilgün YILDIZ
‘Evlilik planı yaparken balayı mekanlarına bakmak adettendir’ dedik ve biz de geleneği bozmadan ‘Balayında en uygun yer neresi olur?’ diye araştırmaya başladık. Tabii ki ilk akla gelen Maldivler olsa da mevsimin elverişli olmamasını göz önünde tutarak rotamızı daha önce hiç aklımızda olmayan bir yere, Endonezya’nın en gözde adalarından biri olan Bali’ye çevirdik. Sanskrit dilinde ‘huzur ve barış’ anlamına gelen Bali, özellikle temmuz ve ağustos aylarında birçok turist tarafından da tercih edilen adaların başında geliyor. Çünkü hava sıcaklığı 28-30 derece civarında oluyor. Hem denize girebiliyorsunuz hem de nemin çok az olması nedeniyle terlemiyorsunuz.
YOLCULUK 15 SAAT SÜRÜYOR
Bali’ye ulaşım için bundan önceki yıllarda Türkiye’de iki seçenek sunuluyordu. Birincisi Bangkok’a giderek oradan Bali’nin merkez şehri Denpasar’a uçmaktı, diğeri de Singapur üzerinden gitmekti. Fakat Emirates Havayolları’nın bu yıl başlattığı uçuşlarla Dubai üzerinden gitmek artık mümkün. Biz de nikahımızın Dubai’de olmasını fırsat bilerek buradan uçmayı tercih ettik. Uçuşumuz yaklaşık 5 saat Dubai, sonrasında ise 9.5 saat Bali olmak üzere 15 saate yakın sürdü ve sonunda egzotik denilince akla gelen bu güzel adaya gecenin bir yarısı inmeyi başardık.
Endonezya’nın 17 bin adasından biri olan Bali’ye giderken vize almanıza gerek yok. Havalimanında vize için 35 dolar ödeyerek adaya rahatça giriş yapabiliyorsunuz. Kapıdan içeriye girdiğiniz andan itibaren ise sizi güler yüzlü çalışanlar karşılıyor ve şunu söylemeliyim; bu güleryüz siz adayı terk edene kadar hiç değişmiyor.
NUSA DUA BÖLGESİ
Öncelikle şunu söylemem gerekiyor; havalimanında her ne kadar çiçeklerle karşılansanız da otele doğru yola çıktığınızda biraz hayal kırıklığı yaşayabiliyorsunuz. Çünkü romantik bir yolculuk deyince nedense insanın aklına ülkeye girdiğiniz andan itibaren her şeyin çiçek, böcek olacağı geliyor. Fakat bu adaya bu düşüncelerle gitmenizi önermem. Kaldığımız otelin yer aldığı bölgesine gidene kadar etrafta tek görebildiğiniz yıkık dökük yerleşim yerleri, motorlar ve trafik oldu. Motor demişken burada arabadan çok motor görmeniz mümkün. Bu arada trafiğin soldan akması da şaşırmanıza neden olabilir. Ama bu hayal kırıklığı fazla uzun sürmüyor çünkü turistler için özel bir yer olarak inşa edilmiş olan Nusa Dua Bölgesi yeşillik alanları, çiçekleri, heykelleri ve tapınaklarıyla hayallerinizin gerçekleşmesini sağlıyor. Nusa Dua’da birçok otel yer alıyor. Biz Hotel Sofitel Bali Nusa Dua Beach Resort’da kaldık. Bu oteli seçmemizin nedeni ise romantik tatile özel romantik odalarının bulunmasıydı. Bazı odalarında kendinize ait havuz ve bahçeniz bulunuyor. Ama otel sadece çiftler için değil, genel olarak aile için de oldukça konforluydu. Çocuklar için özel etkinliklerden yemek mönüsüne kadar birçok eğlenceli aktivite de yer alıyor. Otelin tam içerisinde yer alan dünyaca ünlü Niki Beach’ten ise çok fazla bir şey beklemenizi tavsiye etmem. Çünkü otelin içerisinde olmasına rağmen ekstra giriş ücretine hatta oldukça yüksek fiyatlara sahip olan Niki Beach orada kaldığımız bir hafta boyunca hep boştu. Deniz konusuna gelince, Bali’nin en önemli özelliklerinden biri sörf yapanların favorisi olacak kadar büyük dalgalara sahip olması. Fakat en büyük sorun gelgitin çok fazla olması. Bu nedenle denize girmek her zaman çok da keyifli olmuyor.
İKİ FARKLI DÜNYA
Bali’ye şöyle bir baktığınızda beyaz kumları, simgesi olan çalılarla kaplı güneşlikleri ile gerçekten cennetten bir parça gibi görünüyor. Fakat bu cennetten parçanın bütünlüğü, sadece turistler için olan bölgelerde yer alıyor. Adanın yerli halkının yaşadığı yerler ise çok da temiz olmayan sokakları, sürekli yanınıza gelip size yardım etme karşılığında para isteyen yerli halkıyla gerçekliği çok da saklayamıyor. Çünkü Bali halkı oldukça fakir. Geçim kaynakları ise turizm yanında tarım, balıkçılık, ağaç oymacılığı ve hizmet sektörü.
Bali din bakımından da Endonezya’dan farklı. Endonezya’da birinci din Müslümanlıkken, Bali’nin neredeyse yüzde 94’ü Hindu inancına sahip. Bu arada bu adadaki her evin kendine ait bir tapınağı da bulunuyor. Bu nedenle de bu adaya ‘Tanrıların Adası’ deniliyor.
Bali Adası genel olarak yeme içme, hediyelik alışveriş ve market ürünleri bazında oldukça ucuz. Burada da Endonezya para birimi olan Endonezya Rupisi kullanılıyor. 1 dolar yaklaşık 13.310.0000 IDR. Rakamların çok fazla olması bu para birimini anlamayı biraz zorlaştırsa da kısaca şunu söyleyebiliriz; Bali ekonomik bir tatil için en iyi adreslerden biri.
GÖRMEDEN DÖNMEYİN!
Tapınaklarıyla ünlü olan Bali’ye kadar gidip kutsal yerleri ziyaret etmeden dönmek olmaz. Bu arada şunu söylemekte yarar var, Bali’de taksiler gayet ucuz. Yani 45 dakikalık bir mesafe için yaklaşık 30 lira ödüyorsunuz. Ayrıca buradaki önemli yerleri gezmek için uygun fiyatlı turlar da oluyor. Mesela tapınak ziyareti, ünlü Keçak Dansı’nı izlemek ve de romantik bir akşam yemeği için kişi başı toplam 45 dolar veriyorsunuz. Daha uzun turlar için fiyatlar değişiklik gösteriyor.
ULUWATU TAPINAĞI
Kitabını okuyanlar ya da Julia Roberts’ın başrollerini oynadığı ‘Ye, Dua Et, Sev’ filmini izleyenler bu tapınağı hatırlayacak... Kuta’da yer alan Uluwatu, kayalıkların tam tepesinde uçurumun kenarında yer alan bir tapınak. Buraya giderken ilk dikkat etmeniz gereken şey ise surang adı verilen örtülerle dizlerinizin örtülü olması ve de belinize bir kuşak takmanız. Kadın ve erkek hiç fark etmez, tapınağa girerken verilen örtüleri belinize sarmanız gerekiyor. İkincisi ise maymunlar. Evet, yanlış duymadınız her yerde gördüğünüz bu maymunlar, şirin göründükleri kadar hırsızlıklarıyla da ünlü. Bu nedenle tapınağa girerken mutlaka gözlüklerinizi gözünüzden çıkarmalısınız. Çünkü bir anda gözlüğünüzü kapıp, ortadan kaybolabiliyorlar.
Gözlüğü bulmak ise neredeyse imkansız. Bu arada maymunları sevmeyi aklınızdan geçirmeyin çünkü oldukça saldırganlar; hastanelik olabilirsiniz. Uluwatu Tapınağı’nın yapısı yanında en önemli yanı günbatımının manzarasıyla birlikte başlayan geleneksel Keçak Dansı. Anfi tiyatroda yapılan bu dans yaklaşık 1.5 saat sürüyor. Bali’ye özgü dans gösterisi ve önceleri sadece erkeklerden oluşan bir koro halinde şarkı söylenirken bir süre sonra bu dansa Batılı turistleri etkilemek için Hindu mitolojisinden Ramayana’nın hikayesi de eklenmiş. İnsan sesinin tek enstrüman olarak kullanıldığı bu müzik, erkeklerin ‘çak çak çak’ sesleriyle sürüp gidiyor. Bazıları için çok etkileyici olan bu gösteri benim için sadece 15 dakikalık bir meraktan sonra etkileyiciliğini yitirdi diyebilirim.
TANAH LOT TAPINAĞI
Bali’nin en güzel tapınaklarından biri olan Tanah Lot, okyanusun üzerinde yer alıyor. Tapınağın görüntüsü yanında güçlü dalgalarla şekil değiştiren kayaların görüntüsü de oldukça etkileyici. Buraya da günbatımında gitmek yapacağınız en doğru hareketlerden biri olacak.
BESAKIH (PURA BESAKIH)
Tapınakların diyarı Bali’nin ‘Ana Tapınağı’ olarak adlandırılan Besakih (Pura Besakih) adadaki en büyük, en kutsal Hindu tapınağı olarak kabul ediliyor. Agung Dağı’ndaki bina kimi kaynaklara göre 11’inci, kimilerine göreyse 14’üncü yüzyılda inşa edilmiş. Bali mitolojisinde çok önemli bir yere de sahip olan Agung Yanardağı (Gunung Agung) aynı zamanda adanın en yüksek noktası. Manzarası ise tahmin edebileceğiniz gibi harika!
TAMPAK SIRING
Bali’nin Kuta bölgesine yaklaşık iki saat mesafede bulunan Tampak Siring, kutsal bir su kaynağı. Hindular buraya gelerek yıkanıyor, ibadet ediyorlar. Bu suda yıkananların kutsandığına inanılıyor.
BATUR VOLKANİK DAĞI
Bir volkan görmek istiyorsanız 1717 metrelik bu dağı ziyaret edebilirsiniz. Fakat hala aktif olan bu dağda yürürken dikkatli olmak gerekiyor. Rehberlerin bu konudaki uyarılarını dikkate almalısınız çünkü daha önce bir turist kratere düşerek hayatını kaybetmiş.
PİRİNÇ TARLALARI
Endonezya’da yerli halkın favori yemeği ve en önemli geçim kaynağı pirinç. Ubud Bölgesi’nde yer alan pirinç tarlalarına yapılan geziler de oldukça değişik bir deneyim olabiliyor. Bu tarlalara bakan restoranlarda ya da kafelerde oturarak ünlü Bali kahvenizi yudumlayabiliyorsunuz.
YAPMADAN DÖNMEYİN
1- BALİ MASAJI
Dünyaca ünlü Bali masajının memleketine gelmişken masaj yaptırmamak olmaz. İsterseniz bir spa’da isterseniz de sahilde güneşlenirken hem çok ucuza hem de saatlerce sürecek bir masaja kim hayır diyebilir ki? Özellikle de ayak masajını tavsiye ederim. Masajdan sonra kendinizi hem çok iyi hissedeceksiniz hem de varsa tüm ağrılarınızın ortadan kalktığını göreceksiniz. Benim uzun uçak yolculuğundan kalan bel ağrım bir saatlik masajdan sonra ortadan kalktı.
2- FİL SAFARİSİ
Yine Ubud Bölgesi’nde yapabileceğiniz aktivitelerden biri Fil Safarisi. Bir saat süren bu safaride tropik ormanların tadını çıkarabilir, filinizle fotoğraf çektirerek unutulmaz bir anı yaşayabilirsiniz.
3- SÖRF
İşte dünyanın en güzel mavi renklerinden birine sahip olan Bali’nin görülmesi gereken plajı; Padang Padan Beach. Yine ‘Ye, Dua Et, Sev’ filminin de çekildiği bu plajda sörf tutkunlarını görmek mümkün. Masmavi bir denizin yanında dalgalarla görüntü daha da muhteşem bir hale geliyor. Bizden söylemesi!
4- TURTLE ISLAND TURU
Bali’ye gelenlerin görmek istediği yerlerden biri de dev su kaplumbağalarının olduğu bu ada. Buraya tekneyle gidebiliyorsunuz fakat önce pazarlık yapmanızı tavsiye ederim. 20 dakika süren yolculuktan sonra kumsaldaki kaplumbağaları görmek de ilginç bir deneyim oluyor.
5- MUTLAKA TADIN
Bali demek, deniz ürünleri demek. Buraya kadar gelmişken deniz ürünlerinin her türlüsünü deneyebilirsiniz. Hem fiyatlar çok ucuz hem de lezzetli. Yemek için tercih edilen yerlerin başında Jimbaran geliyor. Buranın sahilinde sıralanmış onlarca balıkçı deniz kenarındaki masalarıyla sizi bekliyor. Herhangi birine girerek kalamardan karidese, ıstakozdan istiridyeye kadar birçok çeşidi farklı soslarla tadabilirsiniz.
6- KAHVESİZ OLMAZ!
Bali’nin en meşhur şeylerinden biri de kahvesi. Dünyanın en pahalı kahvesi olarak bilinen Kopi Luwak, Endonezya’nın Sumatra Adası’nda üretiliyor. Kopi Luwak bir tür misk kedisi olan ‘Paradoxurus’un yediği kahve çekirdeklerinin dışkısından elde ediliyor. Sadece kahve çekirdekleri ile beslenen bu hayvanlar, yedikleri bu kahveleri dışkıları ile dışarı atıyor, daha sonra işlenen kahveler paketlenerek dünyaya ihraç ediliyor. Buraya kadar gelmişken denemeden dönmeyin deriz!
7- BALİ GECE HAYATI
Turistik bir ada olması gece hayatının da oldukça hareketli olmasına etki ediyor. Bali’de geç vakitlere kadar süren gece hayatında oldukça şık mekanlar da bulunuyor. Bunlardan biri Seminyak’ta yer alan Kuta Tai. Bu restoran Tai mutfağına sahip fakat yemekten sonraki lounge partileriyle ünlü. Konumu itibarıyla İstanbul’daki Reina’yı andıran ve deniz kenarında olan bu mekanın yataklı koltuklarında okyanusa karşı oturup, dalgaları seyrederken şarabınızı yudumlayabilir ya da eşsiz mojito’larından tadabilirsiniz. Fiyatları Bali’ye göre biraz pahalı olsa da mekanı görünce pişman olmayacaksınız.Bir diğer görülmesi gereken mekan ise Ayana Resort Otel’in içerisinde yer alan Rock Bar. Gördüğüm andan itibaren büyülendiğim bu mekan kayalıkların tam arasında, okyanusun üzerinde yer alıyor. Mekana inebilmek için asansör kullanılıyor. Özellikle bar kısmında oturmanızı ve dev dalgaların karaya vuruşunu izlemenizi öneririm. Ortam, müzikler ve içki şahane. Benden söylemesi!
hürriyet.com.tr