• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

şulem / Sevdiği Şiirler

xsxulem

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
687
23
96
52
İzmir
Acaba bu gerçek mi, yıldızların yıldızı
Seni tekrar kalbimin üstünde sıkıyorum!
Ah, şu ayrılık denen gece nasıl bir acı
Nasıl derin uçurum
Evet neşelerimin
Sevgili, hoş rakibi sen;
Düşününce geçmiş acıları
Ürperirim halden.
Dühü ezeliyetin, Tanrının sinesinin
Uyurken bir yerinde en kuytu ve düzgün derin
Hazırladı ilk anı
Çok yüce bir yaratma isteğiyle Tanrı
"Ol!" emrini verdi,
Bütün alem kudretle ve büyük ihtişamla
Hemen gerçekleşerek bir varlık kazanınca
Her taraftan çok derin bir ah koptu yükseldi
Etraf nura boyandı
Birbirinden ayrılıp bir yana kaçıştılar,
Vahşet ve korku dolu rüyaları içinde
Her şey can attı
İsteyerek sessiz ve ihtirassız
Uzaklara, o derin sonsuzlukta.
Her şey susmuş, sessiz ve ıssızdı etraf,
Tanrı yalnız kalmıştı ilk olarak,
Yarattığı şafağı o anda
Şafak merhamet etti çekilen ıstıraba,
Ve acı duyanlara,
Ahenkli renk oyunları gösterdi,
Daha önce birbirinden her ayrılan böylece
İmkân buldu tekrardan birbirini sevmeye.
Telaşla, acele ile birbirinin olanlar
Arayıp birbirini yeni baştan buldular
Döndüler ölçüsüz hayata tekrar
His ve duygular
İster el ele tutup, ister yakalansınlar
Yeter ki birbirinden onlar ayrılmasınlar
Bundan sonra Tanrının yaratması lüzumsuz
Onun dünyasını artık bizler de yaratırız.
Bu suretle o şafak al al kanatlarıyla
Beni sana uçurdu geldik dudak dudağa,
Ve gece gökyüzünde parlak yıldızlarıyla
Binlerce mühür vurdu, kuvvet verdi bu bağa,
Artık şu yeryüzünde böylece her ikimiz
Sevinç ve acılarda biriz ve herkese örnek olabiliriz.
Ve ikinci bir "Ol!" emri
Bir daha ayıramaz bizi
 
Terk edilmiş bir sokaktayım,
Bütün bütün duvarlar bana dargın,
Dargın bana bütün yollar,
Seni sevdiğim için,
Ardından ağladığım için...

Oysa.. yıldızlı gecelerde gözlerini gölgeleyen bendim,
Şafağın ışıklarını birer birer ben söndürdüm,
Bulutları ben iteledim dağ başlarına,
Sevdalılarını sığ denizlerde boğan bendim...
Nehirleri ben kuruttum,
Ve Ask'ı ben yaktım,sen gitmeyesin diye!...
Bir labirentin sonundayım şimdi,
Ya yasayacam yada öleceğim,
İkiside benim elimde...
Bütün sokaklar dilsiz,bütün sokaklar sağır.
Teker teker geçtim karanlık odalardan,
Yüreğim paramparça aştım engelleri,
Takıldım,düştüm,çok beter hırpalandım,
Ama inan bana güzeller güzeli,
Sevdandan bir nefes,
Tek bir nefes olsun usanmadım...

Bütün sokakların gözü benim üzerimdeydi
Aklımda, sen varsın diye
Beni en zayıf yerimden vurdular “......”
Çok uzaklardaydın, nasıl bilecektin
Geceydi...Karanlıktı...Sarhoştum...Beterdim...
Neye yarardı ki sensiz Ask?
Bir kez daha gitmeyesin diye,
Ask'ı ben yaktım!...

İnce yağmurlu bir gecede,
Kör bir bıçak gibi saplandın yüreğime,
Kan çıkmadı mı sanıyorsun gözlerimden,
Bir sırrımı daha öğrendi gökyüzü,
Ne ay anladı, ne güneş ıslak yüreğimi,
Kara dumanlar yolladım sana,
Sarsın diye vefasız bedenini.
Soğuktu,karanlıktı, çiseliyordu.
Sesimi sana nasıl duyuracaktım,
Isıtmak için sensiz bedenimi,
Ask'ı ben yaktım!

Sevapsız bir günahkarım şimdi,
İşte çırılçıplak karşındayım,
Dalgaları elinden alınmış bir gemi,
Yıldızları çalınmış bir gökyüzü,
Buzulları erimiş ılık bir kutup,
Ve karanlıkta çalınan bir ıslık gibiyim.
En mahrem sırrımı doluyorum boynuna,
Masum çocukların uçurtmalarını ben parçaladım,
Oyuncaklarını kıran bendim bebeklerin,
İçimdeki yangınlara sığdırıyorum,
Göz yaşlarımı ince ince.
Bir kıvılcım oldu ismin dudağımda,
Geceydi, karanlıktı, sarhoştum, beterdim.
Deli gibi yollara düştüm,
Belki ölürüm diye... olmayınca..!!!
Ask'ı yaktım...

Bir baksana şu halime, ellerim kan ter içinde.
Bir diken yüzünden bütün gülleri,
Birer birer ateşlere attım.
Gitti dediler senin için,
Bilmiyordum...
Ne senle oluyor, ne de sensiz.
Yokluğun cehennemin diğer adıymış.
Ben deli, ben divane,
Nerden bilecektim,
Ey güzeller güzeli,
Ben Aşk'ı Sen Gittin Diye Yaktım....!!!
 
İmkansızımsın, bu gün dogumunda batan
Kanıksadım muhalif savunuşları
İnanıp,
Çabalamadıgım ki benliğimde gizli
Dışa vursam aşkını ,
Yıkacaktı ılık sonbaharda dizelerini
İyisimi, susmak belki kaybedişlerde
Ahenklerde kalmak eskisi gibi
Sende renklerini nadasa bırak
Canlanır belki sonralarda aşk
Beni bilme zaten tanımazsın
Gün dogumunda batıyor hayat
Dedim ya hırçın sözlüm
İmkansızımsın….
 
Beni bir mevsime benzetmek istersen eger;
Sonbaharim.. .
Kimi zaman koseden gulumseyen bir gunes olurum,
Kimi zaman done done dusen bir yaprak.
Kimi gun usul usul yagan bir yagmur olurum,
Kimi gun deli deli savuran bir ruzgâr.
BEN SONBAHARIM.. .

Beni bir ciceger benzetmek istersen eger;
Cigdemim...
Sapsari rengiyle icini isitan,
Koparmak istersen ellerini kanatan,
Erisemeyecegin kadar derinde
Korkacagin kadar narin.
BEN CIGDEMIM...

Beni bir renge benzetmek istersen eger;
Griyim...
Ne beyaz kadar saf, berrak ve katkisiz,
Ne siyah kadar net, kasvetli ve asil,
Tam ikisinin ortasi.
BEN GRIYIM...

Beni bir kavrama benzetmek istersen eger;
Sevgiyim...
Bir bebegin gulusu kadar icten,
Gunesin dogusu kadar sabit,
Gecenin rengi kadar etkileyici,
Yasam kadar gercek.
BEN SEVGIYIM...
 
Zigon Sehpa
Bugün ordaydım,
Aynı yerde, aynı evde.
Aynı kapıdan girdim içeri,
Tesadüf bu ya,
Aynı anahtar kalmış bende.
Sandalyede yeleğini unutmuşsun,
Masada kahkahanı, mutfakta bardağını,
Salonda duruşunu unutmuşsun,
Sonra yan odada hıçkırığını,
Koridorda gözyaşlarını.
Kapıda çarpıp çıkışını unutmuşsun.
Bir çiçeğin zehri düşmüş, zigon sehpaya,
Bir rujunun rengi düşmüş, oval aynaya,
O kavgadan arta kalan kırık vazoyla,
İkimizin kalbi düşmüş tozlu balkona.
Duvardaki resminde gülüşün kalmış,
Son içtiğin fincanda dudak izlerin,
Portmantonun yanında gidişin,
Kapıda bıraktığın ayak izlerin kalmış.
Yastığının üstünde saçını buldum,
Posta kutusunda mektuplarını,
En son dinlediğin şarkını buldum,
O hicazda kalmış gözyaşlarını.
Yazan böyle yazmış demek ki,
Nasıl da anlam buldu sen olmayınca:
“Neyleyim köşkü neyleyim sarayı,
İçin de salınan YAR olmayınca…”
 
lanet olsun sevdim bir defa,
cok seviyorum ama affetmem/inadina,
cok kirdin beni donme asla,
oluyorum sensizlikten ama ozlemiyorum/inadina...

durup durup agliyorum,
yurek sancini dindiremiyorum,
yanginim goklere variyor,
isyanim sana,gelsen de istemiyorum/inadina...

nasilda severdim nasilda,
ozlemim beni asardi da,
sana gelmedi mi yoksa,
yaktin beni affetmem/inadina...

sende haramsin bana,
icki gibi,kumar gibi,
ne yaptim bilmiyorum sana,
aglasan da sevmiyorum/inadina...

nefretimi haykiracagim sokaklarda,
delice sevsem de/inadina,
her yerde sevgimi anlatsam da,
sevmiyorum diyecegim/inadina...

gozlerimde yasi gorsen de,
beni sevdigini soylesen de,
sende benim gibi kendini kaybetsen de,
teoride affedecegim seni/inadina....
 
I. Serceler Goc Etmez

bir serceyi incittin sen
huznu yerlestirip sapanina
en umulmadik aninda
yaraladin aski.
yerde bir parmak kar
ya vardi ya yoktu
sigirciklar daha yeni indirmisti
dagdan kisi
ormanda yapraklari ruzgar yerine
ayaklar hisirdatiyordu ki
bir serceyi incittin sen
goce zorladin bir sece yuregi
karda bir parmak kan
ya vardi ya yoktu
ama artik kar
beyaz yagmaya utaniyordu.


II. Kirlangicsiz Bahar Gelmez

bir kirlangic yuvasini bozdun sen
aciyi yerlestirip sapanina
En umutlu aninda paraladin inanci
“hani en buyuk gunahti,
gozunun icine bile
yuva yapsa dokunulmazdi”
o da guvenmisti sacagina
anneannemin eski deyislerine
guvenen cocuklugum kadar oysa
yerde bir dal papatya
ya vardi ya yoktu
urkek sesi titrek kanatlarindan
ilkyazi topraga daha yeni
birakiyordu ki,
bir kirlangic yuvasini bozdun sen
baharsiz biraktin bir kirlangic yuregi
yerde bir top camur
ya vardi ya yoktu
ama artik papatyalar
toprakta acmiyordu.


III. Martinin Gozyaslari

bir martiyi aglattin sen
yalnizligi yerlestirip soluguna
en yorgun aninda
kuruttun denizi
suda bir kulac dalga
ya vardi ya yoktu
haldeki balikci
sarkisindaki neseyle isiniyordu ki
bir martiyi aglattin sen
denizsiz biraktin bir marti yuregi
gozlerimde bir damla deniz
ya vardi ya yoktu
ama artik tum dalgalar
yuregimdeki dalgakiranda kiriliyordu.


IV. Kuslarin Acisi

Tum kuslari sevdim ben
Tum kuslari uzdum ben
Cocuktum
Buyudum ben
Neseliydim
Duruldum ben
Kendimken ... kustum...
Yuvadan uctum,
Kendimin avcisi,
Kuslarin acisi oldum....
 
Gerçekleri şişede, aradıkça batarsın,
Bedenini köşede ,bırakıp da yatarsın
Bıçağını döşe’de, batırıp ve kaçarsın,
Mermileri saçıyor,eyvah güzel gençliğim,
Kendisinden kaçıyor,eyvah güzel gençliğim.

Ne güzellik,ne de insanlık umrunda,
Bazen Marmaris de,bazen Bodrum da,
Hal böyle iken, dua edelim bu durumda,
Her yerini açıyor, eyvah güzel gençliğim,
Kendisinden kaçıyor,eyvah güzel gençliğim.


Çabuk geçer gençliğin, yanarsın dünlerine,
Döner şöyle bakarsın,boş geçen günlerine,
Mahşerde sıradansın, bakılmaz ün’lerine,
Nerelerde geçiyor,ey vah güzel gençliğim,
Kendisinden kaçıyor,eyvah güzel gençliğim,


Benim tek umudumsun ne olur aslına dön,
Akif’in çağırdığı,Asımın nesline dön,
Mevlam’ın davetine,Resulün sesine dön,
İnşallah kurtulursun,asil güzel gençliğim,
Hak yolunu bulursun, asil “özel” gençliğim,
 
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!


Ay'in dunyamizi aydinlattigi gibi,

Zifiri karanliklardan cikarip, isiklarini saciyorsun etrafima.

Oyle buyulu bir isik ki bu, hayallerin gerceklesmesi gibi, adini koyamadigim

dusunceler gibi, kapimi her an calacak beklenen biri gibi ..

Beklenen sen misin ? .....

Yoksa ask mi? ...

Hayir hayir, sen askin ta kendisi olmalisin.



Seni beklemek, acilan her kapinin ardinda seni aramak ..

Calan her telefona sen diyerek kosmak, yine aramadi diyerek meraklanmak. .

Beklenmedik anlarda seni karsimda bulup, mutluluklarin en guzelini hissetmek



...

En huzunlu anlarinda, huznunu kalbimde yasamak, sevincini sevincim, derdini

derdim bilmek .. Dogan her yeni gune, senin icin hayir dualari ile baslayip,

"gunaydin" diyen sesini duymak icin, uykularin en tatlisindan uyanmanin sevincini yasamak ..

Bana bunlari hissettirdigin icin..

Bu duygulari yasattigin icin, adini ask koydum senin,

Sen askin ta kendisisin.. .



Telefonum her caldiginda icim titreyerek "o ariyor" diyorsam..

Her ne kadar ses tonumu ayarlamaya calisip,

Hala bunu basaramiyor ve yinede sesimin titremesine engel olamiyorsam. ..

Bana baktiginda, sac diplerimdeki firtinalara dur diyemiyorsam,

Gozlerine bakarak, denizlerin en derinlerine daliyor ve bir turlu

cikamiyorsam ....



Ellerimi, titrek ve bir kor gibi yakiyorsa tenin..

Yuregimde alaboralar kopuyorsa eger....

Bunu basaran sen misin?.

Yoksa sen ask misin?...



Bana bu duygulari yasattigin ve hayatima girdigin icin ..

Aski yalniz sana yakistirdigim icin

Adini ask koydum senin ..

Sen ask olmalisin...
 
Bir Fotoğrafa

Karsimdasin iste...
Bana bakmasan da oradasin, görüyorum seni.
Ah benim sevdasinda bencil, yüreginde saglam sevdigim.
Kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbasi oldu yüregim.
Tikandigim o an,
Elimi nereye koyacagimi sasirdigim o an iste,
Aklimdan o kadar çok sey geçti ki takip edemedim.
Ellerim boslukta, ben darda kaldim.
Ellerim buz gibi, ben harda kaldim.
Bir senfoni vardi kulagimda çalinan,
bitti artik hepsi...

Köseme çekildim, hani hep kaldigim köseme.
Bakis açim belli oldu yine.
Geride kalan, ardindan bakar gidenlerin.
Bir meltem olacak rüzgarim dahi kalmadi benim.
Daglara çarptim her esisimde.
Yollara küfrettim her gidisinde.



Demistim sana hatirlarsan:
Önemli olan zamana birakmak degil,
zamanla birakmamak tir..
Simdi bana, geçen o zamanin
Unutulmaz sancisi kalir

Gittigim eger bensem, söyle bana kimden gittim?
Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim...
 
Gecenin en siyahinda
Umudun bittigi yerdeyim
Koseyi donsem olum
Duz gitsem hayat
Golgeler icindeyim
Sen imkansizsin…
Sensizlik imkansiz
Ask imkansiz.."

Dudaklarimda buruk bir tebessum beliriyor.
Ve gayri ihtiyari "imkansiz olmasa ask olmazdi" diye soyleniyorum kendi kendime..
Soyleniyorum ya kendim de sasiyorum buna. Hava kapali bugun..
Ask yagiyor Istanbul' a..

Basucumdaki kitaba uzaniyorum.
Uzun zamandir almak, okumak istiyordum.
Oysa bugun sIkiyor beni.. Gonul yorgunlugu olsa gerek bu..
Bilir misin nedir gonul yorgunlugu?

Bir bilgeye sormuslar:
- Efendim caniniz ne istiyor? Bilge cevaplamis:
- Canim hicbir sey istememeyi istiyor.. ve devam etmis..
Bu ruh halinin adi gonul yorgunlugudur. .

Bugun benim de canim "hicbir sey istememeyi" istiyor.
Aldirmiyorum beynimin kivrimlarinda dolasan yuzlerce soru isaretine.
Disari atiyorum kendimi.
Yurumeliyim. .
Islanmaliyim. .
Hatta sirilsIklam olmaliyim.

...

Ask yagiyor Istanbul' a...
 
Back