Kapıdan girerken büyüğü halı çırpar gibi silkeliyorum, don atlet kalana kadar orada soyunuyor paspasta.
Hadi üstün başın saçının içi kum tamam da, çorabının içi nasıl oluyor hiç anlamamıştım ama bugün açıkladı, top olmadığından ayakkabısını çıkarıp onu fırlatmaca oynuyormuş, benimki yalınayak ayakkabısını kovalıyormuş.
Alemin enayisi çünkü ey yarabbim.
Ben de ayakkabılara gözüm gibi bakıyorum bir daha alamayız aşırı pahalandı zamanında ucuz bulduk 4 tane aldık outletten ileri yaşa kadar diye
Erkek çocuk haşarı, duramıyor, deli gömleği şart, bu bir gerçek ama dediğiniz noktaya çok katılıyorum munecim hem ebeveynler hem de eğitimciler bazı şeyleri abartmaya çok müsait.
Dehb böyle bir şey değil, hiperaktivite de öyle.
Ben gözümle gördüm ve ağlayacaktım çocuğun durumu için, ona ayrı ailesine ayrı üzüldüm akıl sağlığı elden giden bir durum.
Ayrıca dehplı bir sevgilim oldu gençlik döneminde, bu anlatılanlar inanın faso fiso.
Ama günümüzde biraz söz dinlemeyen koşturan çocuğa bu etiket yapıştırılıyor özellikle sosyal ortamlarda ötekileştiriliyor.
Ne münasebetmiş itermiş, yahu çocuk bu beyninin gelişimi daha tamamlanmadı, duygularını refleks gibi bir dürtüyle gösteriyor, otokontrol mekanizmaları gelişmedi ki!
Otur deyince oturmuyormuş, e oturmuyor oturamaz, ben de bu yaşımda oturamam.
Onca uyaran olan bir ortamda çocuğun nasıl sabit kalmasını bekliyorlar aklım almıyor.
Kimse uğraşmak istemiyor, uğraşı da geçtim bir davranışın sönmesini, o çocuğun uyum sağlamasını bekleyemiyor.
Ben malum zaten söz dinletemiyorum, fıkra gibi hayatımız var ama okulda mum gibi çocuklar, öğretmen otoritesi nedir, kural nedir gayet biliyor, yapıyorsa da bile bile yaramazlık yapıp ceza puanı alıyor.
Benim küçük deney diye kendi pantolonunu kesmiş sınıfta, homeless gibi geldi eve, kevgir olmuş çocuk.
Başkasınınkini kesse öğretmenle yönetimle terapiyle uğraş, dur.