- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.836
Sosyal medya nasıl travmaya yol açıyor?
İngiltere'de yapılan bir araştırma, kimi sosyal medya kullanıcılarının ekranda şiddet içeren ya da rahatsız edici görüntüleri izledikten sonra travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) belirtileri gösterdiklerini ortaya koydu.
Araştırma medyaya "İnternetteki videolar travma sonrası stres bozukluğu yaratabilir" ve "Sosyal medya kullanıcıları travma geçiriyor" gibi başlıklarla yansıdı.
Tartışma yaratan konu, evlerimizde dehşet uyandıran video görüntülerini izlediğimizde, tıpkı cephede çarpışan askerlerin geri döndüklerinde yaşadıkları travmalara benzer belirtiler gösterebileceğimiz yönündeydi.
Araştırmayı yürüten Bradford Üniversitesi'nden Doktor Pam Ramsden, 189 kişinin çeşitli olaylar karşısındaki tepkilerini inceledi.
Dr. Ramsden, araştırmaya katılanların beşte birinden fazlasının PTSD ölçümlerinde, travmatik olayları bizzat yaşamamış olsalar da yüksek sonuçlar çıktığını söyledi.
Ramsden,"Bu çalışmada kullanılan ölçümden yüksek puanla çıkan bir kişi doktoruna gitse, kendisine kolayca PTSD tanısı konabilir. Zira gösterdikleri belirtiler aynı." dedi.
'Temsili' PTSD
Travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) çok büyük stres altında kalan bazı kişilerde de görülebiliyor. 1980'lerden itibaren, savaş cephelerinde çarpışan askerlerde daha sonraki aylarda görülen belirtiler, PTSD olarak sınıflandırılmaya başlandı. Ama travma sonrası stres bozukluğunun kimi öğelerine tarih boyunca rastlanıyordu aslında.
Travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) tanısı konabilmesi için, geriye dönüşler, sakınma, kaçınma, uyku bozuklukları ve ruh halinde ani değişimler şeklinde kendini gösteren belirtilerin, travmatik bir olayın üzerinden bir ay geçmesine rağmen devam etmesi gerekiyor.
Eğitimsiz bir gözlemci "ikinci el" ya da "temsili" PTSD geçirme fikrini akıl almaz bulanbilir.
Peki ekranda bazı görüntüleri izleyen bir kişi nasıl olur da savaş cephesinden dönen askerle benzer sorunlar yaşayabilir?
Eski askerlerin akıl sağlığı ile ilgili çalışmalar yürüten "Combat Stress" adlı vakıfta görevli Walter Busuttil, "temsili" travma sonrası stres bozukluğunun gayet iyi bilinen bir olgu olduğunu anlatıyor:
"Bazı insanların dirençlilik düzeyi çok yüksek, bazılarının ise çok düşük olabilir. Sosyal medya da, özellikle hassas konumdaki insanları etkileyebilir. Ben hastalarıma daima bunun bir yarış olmadığını söylüyorum. Kimsenin belirtilerini bir başkasından daha ağır saymıyoruz."
"Bu araştırma, ekrandaki kimi görüntüleri izleyenlerin, travma sonrası stres bozukluğu geçirdiğini belirtmiyor. Yapılan çalışma, kişilerde, travma sonrası stres bozukluğuna benzer ölçümler veren kimi belirtiler oluşabildiğini ortaya koyuyor."
Amerikan Psikiyatri Derneği'nin temel teşhis rehberinde, polis görevlileri ve gazeteciler gibi, işleri gereği ekranlarında sık sık rahatsız edici videolar izlemek zorunda kalan kişilerde de "temsili PTSD" görülebileceği kaydediliyor.
Sosyal medyada koruyucu uyarı yok
BBC dahil belli başlı yayın kuruluşları, kurumlarında çalışan gazetecileri şiddet veya rahatsız edici görüntüler içeren görüntüleri art arda izlemenin etkileri hakkında uyarıda bulunuyor ve olumsuz etkiler yaratabilecek görüntüler konusunda ön uyarılar yayımlıyor.
Ancak sıradan internet kullanıcıları bu tür koruyucu uyarılardan yoksun.
Bu alanda da çeşitli araştırmalar yapmış olan Dr. Pam Ramsden, yürüttüğü araştırmanın kimi tartşmalı sonuçlar yarattığını kabul ediyor. Buna rağmen, rahatsız edici görüntüler izledikten sonra stres belirtisi gösteren denek oranının tutarlı olduğuna işaret ederek, sosyal medyanın, geleneksel medyada bağlı kalınan koşullardan yoksun olduğunu kaydediyor.
Dr. Ramsden, "Televizyonda ve hatta radyoda, 'Şimdi sunacağımız haberi rahatsız edici bulabilirsiniz' diye uyarı yayınlanır. Sosyal medyadaysa böyle bir uyarı olmuyor. Şimdi herşey YouTube'da. Normalde görmediğimiz olayları, trafik kazası gibi tedirgin edici her türlü olayların görüntülerini milyonlarca kez izlemek mümkün." diyor ve şöyle devam ediyor:
"Böyle görüntülere sansür uygulayamayız. Ben de sansür yanlısı değilim. Ama insanların bu tür görüntülerin büyük rahatsızlık ve stres yaratabileceğinden haberdar edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Tıpkı sürekli ayaküstü atıştırılan yemekleri yiyenlere 'bu tür beslenme sağlığınıza zarar verir' denildiği gibi. Aynı şekilde sürekli olarak şiddet içeren görüntüler izlediğimizde, bunun akıl sağlığımız üzerinde önemli etkiler yaratacağına inanıyorum ben."
Travma sonrası stres bozukluğunu (PTSD) tetikleyen unsur, şiddet içeren ve rahatsız edici görüntülerin sürekli izlenmesi. İstemeden veya tesadüfen bu tür görüntüleri izlemek durumunda kalan kişilerin uzun erimli sorunlar yaşaması olasılığı düşük.
Walter Busuttil de, travma yaşayan insanlarda çok daha sonra ortaya çıkabilen PTSD belirtilerinin tedavi edilmesinde çok etkili terapilerin mevcut olduğuna işaret ediyor.
Uzmanların birleştiği nokta, eğer travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) yaşanıyorsa veya yaşadığına inanılıyorsa, gecikmeden tıbbi yardım istenmesi gerekliliği.
http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2015/05/150525_sosyal_medya_
İngiltere'de yapılan bir araştırma, kimi sosyal medya kullanıcılarının ekranda şiddet içeren ya da rahatsız edici görüntüleri izledikten sonra travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) belirtileri gösterdiklerini ortaya koydu.
Araştırma medyaya "İnternetteki videolar travma sonrası stres bozukluğu yaratabilir" ve "Sosyal medya kullanıcıları travma geçiriyor" gibi başlıklarla yansıdı.
Tartışma yaratan konu, evlerimizde dehşet uyandıran video görüntülerini izlediğimizde, tıpkı cephede çarpışan askerlerin geri döndüklerinde yaşadıkları travmalara benzer belirtiler gösterebileceğimiz yönündeydi.
Araştırmayı yürüten Bradford Üniversitesi'nden Doktor Pam Ramsden, 189 kişinin çeşitli olaylar karşısındaki tepkilerini inceledi.
Dr. Ramsden, araştırmaya katılanların beşte birinden fazlasının PTSD ölçümlerinde, travmatik olayları bizzat yaşamamış olsalar da yüksek sonuçlar çıktığını söyledi.
Ramsden,"Bu çalışmada kullanılan ölçümden yüksek puanla çıkan bir kişi doktoruna gitse, kendisine kolayca PTSD tanısı konabilir. Zira gösterdikleri belirtiler aynı." dedi.
'Temsili' PTSD
Travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) çok büyük stres altında kalan bazı kişilerde de görülebiliyor. 1980'lerden itibaren, savaş cephelerinde çarpışan askerlerde daha sonraki aylarda görülen belirtiler, PTSD olarak sınıflandırılmaya başlandı. Ama travma sonrası stres bozukluğunun kimi öğelerine tarih boyunca rastlanıyordu aslında.
Travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) tanısı konabilmesi için, geriye dönüşler, sakınma, kaçınma, uyku bozuklukları ve ruh halinde ani değişimler şeklinde kendini gösteren belirtilerin, travmatik bir olayın üzerinden bir ay geçmesine rağmen devam etmesi gerekiyor.
Eğitimsiz bir gözlemci "ikinci el" ya da "temsili" PTSD geçirme fikrini akıl almaz bulanbilir.
Peki ekranda bazı görüntüleri izleyen bir kişi nasıl olur da savaş cephesinden dönen askerle benzer sorunlar yaşayabilir?
Eski askerlerin akıl sağlığı ile ilgili çalışmalar yürüten "Combat Stress" adlı vakıfta görevli Walter Busuttil, "temsili" travma sonrası stres bozukluğunun gayet iyi bilinen bir olgu olduğunu anlatıyor:
"Bazı insanların dirençlilik düzeyi çok yüksek, bazılarının ise çok düşük olabilir. Sosyal medya da, özellikle hassas konumdaki insanları etkileyebilir. Ben hastalarıma daima bunun bir yarış olmadığını söylüyorum. Kimsenin belirtilerini bir başkasından daha ağır saymıyoruz."
"Bu araştırma, ekrandaki kimi görüntüleri izleyenlerin, travma sonrası stres bozukluğu geçirdiğini belirtmiyor. Yapılan çalışma, kişilerde, travma sonrası stres bozukluğuna benzer ölçümler veren kimi belirtiler oluşabildiğini ortaya koyuyor."
Amerikan Psikiyatri Derneği'nin temel teşhis rehberinde, polis görevlileri ve gazeteciler gibi, işleri gereği ekranlarında sık sık rahatsız edici videolar izlemek zorunda kalan kişilerde de "temsili PTSD" görülebileceği kaydediliyor.
Sosyal medyada koruyucu uyarı yok
BBC dahil belli başlı yayın kuruluşları, kurumlarında çalışan gazetecileri şiddet veya rahatsız edici görüntüler içeren görüntüleri art arda izlemenin etkileri hakkında uyarıda bulunuyor ve olumsuz etkiler yaratabilecek görüntüler konusunda ön uyarılar yayımlıyor.
Ancak sıradan internet kullanıcıları bu tür koruyucu uyarılardan yoksun.
Bu alanda da çeşitli araştırmalar yapmış olan Dr. Pam Ramsden, yürüttüğü araştırmanın kimi tartşmalı sonuçlar yarattığını kabul ediyor. Buna rağmen, rahatsız edici görüntüler izledikten sonra stres belirtisi gösteren denek oranının tutarlı olduğuna işaret ederek, sosyal medyanın, geleneksel medyada bağlı kalınan koşullardan yoksun olduğunu kaydediyor.
Dr. Ramsden, "Televizyonda ve hatta radyoda, 'Şimdi sunacağımız haberi rahatsız edici bulabilirsiniz' diye uyarı yayınlanır. Sosyal medyadaysa böyle bir uyarı olmuyor. Şimdi herşey YouTube'da. Normalde görmediğimiz olayları, trafik kazası gibi tedirgin edici her türlü olayların görüntülerini milyonlarca kez izlemek mümkün." diyor ve şöyle devam ediyor:
"Böyle görüntülere sansür uygulayamayız. Ben de sansür yanlısı değilim. Ama insanların bu tür görüntülerin büyük rahatsızlık ve stres yaratabileceğinden haberdar edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Tıpkı sürekli ayaküstü atıştırılan yemekleri yiyenlere 'bu tür beslenme sağlığınıza zarar verir' denildiği gibi. Aynı şekilde sürekli olarak şiddet içeren görüntüler izlediğimizde, bunun akıl sağlığımız üzerinde önemli etkiler yaratacağına inanıyorum ben."
Travma sonrası stres bozukluğunu (PTSD) tetikleyen unsur, şiddet içeren ve rahatsız edici görüntülerin sürekli izlenmesi. İstemeden veya tesadüfen bu tür görüntüleri izlemek durumunda kalan kişilerin uzun erimli sorunlar yaşaması olasılığı düşük.
Walter Busuttil de, travma yaşayan insanlarda çok daha sonra ortaya çıkabilen PTSD belirtilerinin tedavi edilmesinde çok etkili terapilerin mevcut olduğuna işaret ediyor.
Uzmanların birleştiği nokta, eğer travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) yaşanıyorsa veya yaşadığına inanılıyorsa, gecikmeden tıbbi yardım istenmesi gerekliliği.
http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2015/05/150525_sosyal_medya_
Son düzenleme: