Arkadaşlar 25 yaşında bir öğretmenim. Bu güne kadar 3 tane ilişkim oldu. Biri 6 sene sürdü, aldatıldığımı öğrendim ayrıldım. 2.si iyi bir insandı anlaşıyorduk ama bir türlü atanamadı bunun yanı sıra bi işe girip de çalışmıyordu sürekli benden ya da arkadaşlarından geçinmeye kalkıştı tembelin teki bu dedim onla da bu sebepten ayrıldım. Üçüncü sevgilimle beraberim şuan.2. Den sonra tanışıp konuştuğum ancak uyuşamayacağımızı anlayıp sevgili olmadan sohbeti kestiğim 1-2 kişi oldu. Şuanki sevgilim için umutluydum. Kampta tanışmıştık. O da benim gibi kampçı dedim. Zaten ne çekiyorsam özgür ruhumdan çekiyorum her gelen pranga vurmaya çalışıyor kampa gitme bu kadar gezme şort giyme onu yapma bunu yapma diye. Tanıdıkça kafama uygun biri gibi geldi. Zamanla sevgili olduk. Şuan 6. Ayımızdayız. Ancak ayrılık aşamasındayız. İlk sorunumuz en nefret ettiğim şey olan şu özgür ruhuma kelepçe vurmaya çalışması. Kampa gitmemden rahatsız değil ancak ileride evlenirsek sadece beraber gidebilecekmişiz yalnız gidemeyecekmişim. Yalnız tatile gidemezmişim mesela annemin yanı dışında. Ben öğretmenim o memur. Onun yıllık yirmi gün izni var. Benim haftasonları 15 tatil ve yaz tatilim. Annesi yaşadığı şehrin köyünde yaşıyor o ise merkezinde. Haftasonları köye gidiyor hep. Köyleri çok güzel. Ben de çok seviyorum. Ancak her haftasonu gidemem sıkılırım. Bana diyor her hafta hadi en geç iki haftada bir köye gidicez izinlerimde. Dedim ben gezmeyi seven insanım hep aynı şehirde sürekli duramam sıkılırım her hafta ya da 2 haftada bir köye gitmek bana fazla. Biz senle başbaşa bi yere gitmicez mi gezmeye. 2 haftada bir köye gidersek başbaşa ne zaman kalıcaz. Annem tek mi kalsın köyde diyor, babası yok. Tek kalsın demiyorum. Sen istediğin zaman git ama ben her haftasonu gidemem. Bi de köye gidince akşam kahveye gidiyor annesiyle ben kalıyoruz başbaşa tüm akşam. Ben sürekli bunalırım evin içinde dedim. Seninle yalnız kalmak gezmek ne bileyim kendi evimde rahatça davranmak uzanmak dinlenmek isterim haftasonları. Annesini seviyorum tamam ama her haftasonu en geç iki haftadabir köye gideceksek biz ne zaman senle baş başa kalıcaz dedim. Baya tartıştık. Annesinin giyinmeme dair uyarıları sürekli o erkektir biraz da sinirlidir sen ona uyum sağlayacaksın tarzı konuşmaları da beni çok üzdü. Aramız bozuk ayrıldık. tartışmalar esnasında biraz o beni kırdı biraz ben onu. 14 şubat bahanesiyle hediye alayım aramız buzları eritelim dedim. Ben çalıştığım şehirdeyim. Özel bi hediye yaptırıcaktım resimlerimizden yastık bardak falan bunun için de erken sipariş gerekiyor. Ev adresini istedim konuşurken niye dedi ver sen dedim baya üsteledi minik bi sürpriz öğrenirsin dedim. Bu sebepten kavga ettik. Paşamız beklemeyi sevmiyormuş sürprizlerden hoşlanmıyormuş 14 şubat çok saçmaymış özel gün değilmiş herkesin kutladığı günmüş vs vs bi sürü laf saydı böyle sürprizleri sevmediğimi bilmiyor musun geriyor beni vs kavga çıkardı. Hediyesini o anda iptal ettim ve aptallık bende. Ne acaip insansın hayatımda ilk kez birine hediye aldım diye bi ton laf yiyorum toparlamak için çırpındıkça sen daha da batırıyosun insanın içinde heves bırakmıyorsun uzak dur rahat bırak beni dedim. Ayrılmak mı istiyosun dedi. Mutlu değilim enerjimi tükettin ben böyle değildim hayat doluydum dedim. Kapattım telefonu. Kafam çok karışık ayrılmayı düşünüyorum ama korkuyorum zor olur mu toparlanmak diye. Çok seviyorum gerçekten ama birbirimizden çok farklıyız benim yaşamak istediğim hayat hayır bu değil. Benim yaşamak istediğim hayat her halt için birilerine hesap vermek haftasonlarımda sürekli köye gidip kös kös oturmak birilerine gelen gidene hizmet edip durmak tv karşısında akşama kadar çay çekirdek, temizlik, yemek bu değil. Bir de akşamları kahveye gidecekmiş paşam ben annesiyle evde napcaksam tek başıma. Evlilik düşünmemiştim onla karşılaşana kadar. Aklıma o sokmuştu. Ama evlilik bana göre değil galiba. Ben özgür ruhlu bi insanım benim hayalimdeki evlilik eşimle boş vakit buldukça gezmek yurt dışına gitmek fotoğraf çekmek doğaya karışmak kamp yapmak özgürce. Onu giysem kızar mı bunu yapsam gerilir miyiz diye düşünmeden. Rahatça yaşamak. Yanında geriliyorum. Saçma sapan takıntılarından. Bardağı masaya ses çıkarmadan koy kaşığı dişine sürtme vs vs değişik değişik takıntıları var. İlk kez karşılaştım böylesiyle. İyi bir insan o açıdan sıkıntı yok gerçekten iyi kalpli çok da seviyorum ama yok. Mutlu değilim. Kendimi çok gergin hissediyorum bişeyler beni sıkıyor bunaltıyor sanki. Arkadaşlar kırmak üzmek istemiyorum çok seviyorum da aşkımda sevgimde azalma yok. Ama artık ben inancımı kaybettim bu ilişkiye. Sanırım benim için doğru insan değil. Onu kırmadan nasıl anlatabilirim bunları.