Kendini neden işsiz kalıcam diye programlıyorsun ki? Hukuk istiyordum demişsin ama hukuğun bi hükmü kalmadı artık, eskisi gibi değil. Her yer hukukçu dolu. Onlar da işsiz kalıyorlar. Ona bakarsan psikolog, mühendis sayısı falan da çok, onlar da çok mezun veriyor. Neden? Çünkü her yer üniversite doldu. Hukuk, psikoloji, mühendislik gibi bölümler bir zamanlar çok parlaktı ve birçok insan oraya yöneldi, sonuç ortada. Yani hukuk kaçtı diye üzülmene değmez bence.
Bölümüne gelince... Bence İngilizce İktisat güzel, normal İktisattan daha çok iş imkanı var, en azından diğerleri arasından sıyrılabilirsin mezun olduğunda. Ülkemizde İngilizce bölümlerin daha çok gelecek vaad ettiğini düşünüyorum ben. Ben de İktisat okuyorum ama benimki Türkçe ne yazık ki. Bana da istemediğim ama öylesine yazdığım, nasıl olsa gelmez dediğim bir üniversitenin İktisat bölümü gelmişti ve ben de aynı senin gibi düşünüyordum. Gitmemeyi kafama koymuştum, gerekirse bir işe girer çalışırdım ama kesinlikle bunu okumazdım. Aynen böyle düşünüyordum hatta benim ailem de isteksizdi, olumsuz karşılamışlardı. Sonra aradan bir kaç gün geçti ve ben de tekrar sınava hazırlanmanın çok zor olacağını düşündüğüm ve iş hayatına da (sadece lise mezunu olarak) girmek için kendimi hiç hazır hissetmediğim için başladım kazandığım bölüme. Yani en iyi alternatifim kazanmış olduğum bölümdü. Okudukça sevmeye başladım, ben ki ekonomi, finans, merkez bankası, arz, talep, enflasyon cart curt zerre ilgilenmeyen bir insandım. Ekonomik krizin ne olduğundan haberim yoktu mesela. Hiç ilgilenmezdim öyle şeylerle. Bir kere bile sorgulamamıştım neden işsizlik var, neden fiyatlar bu kadar yüksek, neden paramız diğer paralar karşısında farklı karşılıklara sahip vs. o derece yani. İçine girince öğrenmeye başlıyor insan. Evet çok fazla mezunu var, evet işsiz kalma ihtimalim çok yüksek ama ben bu bölümün mezunu olarak çıkacağım o kapıdan. Başladığım işi yarıda bırakmak adetim değildir, düzgün de bir iş bularak devamını getireceğim seçimlerimin. O yüzden sana tavsiyem önce bir silkelen ve kazandığın bölüme git. Ha bir yıl daha hazırlanma imkanın varsa sen bilirsin. Bir de bildiğim kadarıyla İngilizce İktisat ile Türkçe İktisat içerik bakımından çok ayrı.
Tebrikler bu arada. :)
Bölümüne gelince... Bence İngilizce İktisat güzel, normal İktisattan daha çok iş imkanı var, en azından diğerleri arasından sıyrılabilirsin mezun olduğunda. Ülkemizde İngilizce bölümlerin daha çok gelecek vaad ettiğini düşünüyorum ben. Ben de İktisat okuyorum ama benimki Türkçe ne yazık ki. Bana da istemediğim ama öylesine yazdığım, nasıl olsa gelmez dediğim bir üniversitenin İktisat bölümü gelmişti ve ben de aynı senin gibi düşünüyordum. Gitmemeyi kafama koymuştum, gerekirse bir işe girer çalışırdım ama kesinlikle bunu okumazdım. Aynen böyle düşünüyordum hatta benim ailem de isteksizdi, olumsuz karşılamışlardı. Sonra aradan bir kaç gün geçti ve ben de tekrar sınava hazırlanmanın çok zor olacağını düşündüğüm ve iş hayatına da (sadece lise mezunu olarak) girmek için kendimi hiç hazır hissetmediğim için başladım kazandığım bölüme. Yani en iyi alternatifim kazanmış olduğum bölümdü. Okudukça sevmeye başladım, ben ki ekonomi, finans, merkez bankası, arz, talep, enflasyon cart curt zerre ilgilenmeyen bir insandım. Ekonomik krizin ne olduğundan haberim yoktu mesela. Hiç ilgilenmezdim öyle şeylerle. Bir kere bile sorgulamamıştım neden işsizlik var, neden fiyatlar bu kadar yüksek, neden paramız diğer paralar karşısında farklı karşılıklara sahip vs. o derece yani. İçine girince öğrenmeye başlıyor insan. Evet çok fazla mezunu var, evet işsiz kalma ihtimalim çok yüksek ama ben bu bölümün mezunu olarak çıkacağım o kapıdan. Başladığım işi yarıda bırakmak adetim değildir, düzgün de bir iş bularak devamını getireceğim seçimlerimin. O yüzden sana tavsiyem önce bir silkelen ve kazandığın bölüme git. Ha bir yıl daha hazırlanma imkanın varsa sen bilirsin. Bir de bildiğim kadarıyla İngilizce İktisat ile Türkçe İktisat içerik bakımından çok ayrı.
Tebrikler bu arada. :)