Neyse arkadaşlar ben olayın aslını elimdeki kaynaklara ve bilgilerime dayanarak kaynakça vererek yazayım dileyen araştırsın;
Serbest Cumhuriyet Fırkasının kendini feshinden kısa bir süre sonra Menemen İlçesinde gerici nitelikte bir ayaklanma çıkmıştır.Bu olay Atatürk inkılabına baş kaldıranların hangi yöntemlerle halkı kışkırtıp feci sonuçlara sebep olduklarını gösterdiği gibi,cumhuriyetimize ve onun temel niteliklerine yürekten bağlı bir Türk gencinin görev bilincini ve üstün cesaretini simgelemektedir.Dördü Mehmet ikisi Hasan adlarını taşıyan ayaklanmanın baş elemanları,Manisa köylerinde hazırlıklarını tamamlamışlar ve menemene doğru yola çıkmışlardır.Bunlardan Mehdilik iddiasında bulunan Derviş Mehmet,İstanbul daki Nakşibendi tarikatına bağlıydı.Derviş Mehmet adamları 23 aralık sabahı erken saatlerde İstanbul a gelmişler doğruca çarşı içindeki çarşıya girerek sabah namazına gelen az sayıda vatandaşı dini içerikli propaganda ve karşı koymaya yeltenenleri de tehditle kendilerine katılmaya zorlamışlar belediye meydanında yeşil bayrak açarak şeriat ilan etmeye kalkışmışlardır.Durumu öğrenen jandarma komutanı,askeri birliklerden yardım istemiş,Menemende bulunan 43. piyade alayı komutanlığı asteğmen Kubilay'ı gerici ayaklanmayı bastırmakla görevlendirmişlerdir.Kubilay olay yerine geldiğinde asilerce açılan ateş sonucu yaralanmış,aldığı yaranın etkisiyle daha fazla uzaklaşamamış ve Derviş Mehmet tarafından bir bağ bıçağı ile boğazı kesilmek suretiyle şehit edilmiştir.Üstün Kemal,Menemen olayı,sf24
Bu üzücü olayın duyulmasının ardından İstanbul'da bulunan Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşanın başkanlığında 27 Aralık günü konu ile ilgili en üst düzeyde toplantı yapılmıştır.
Atatürk ayrıca orduya gönderdiği bir başsağlığı mektubunda genç ve kahraman yedek subayın uğradığı saldırının millet tarafından doğrudan doğruya Cumhuriyet'e bir suikast olarak değerlendirdiğini,olaya karışanların buna göre takibata uğratılacaklarının muhakkak olduğunu belirterek inancını şu şekilde ifade etmiştir:"Büyük ordunun kahraman genç subayı Kubilay'ın temiz kanı ile Cumhuriyet hayatiyetini tazelemiş ve kuvvetlendirmiş olacaktır."Atatürk'ün Tanim,Telgraf ve Beyannameleri,IV,s601
Olayla basın yakından ilgilenmiş ve birçok yazı makale yayınlanmıştır.Yunus Nadi Bey,25 Aralık 1930 tarihli Cumhuriyet gazetesinde şunları yazmaktaydı:"Şeriat isteriz!...davasına gelince,bunun manası sadece yenilik istemeyiz,demek olduğu malumdur.Bu, bu memlekete kökünden sökülüp atılmak lazım gelen tarihi bir yeniçeri geleneğidir.Yoksa ne o zaman ne bu zaman ortadan din kalkmış değildir. ki onu yeniden istemeye mahal olabilsin.Cumhuriyet devrinde yegane fark ve faziletli fark,dinin dünya işlerinden ayrılmış olmasıdır."
Genel kaynak Türkiye Cumhuriyeti Tarihi II Atatürk Araştırma Merkezi