Siyaset gecmisimiz ve ülke gelecegine yön verenler...

weiss

Hayr-ül a-bı dıde
Kayıtlı Üye
7 Mart 2012
3.387
428
198
Almanya
Konu kaynak gösterilmedigi icin kapatilmis. Konuyu acma sebebim bugüne gecmisin isiginda bakilmasini saglamakti

Süleyman Demirel in " su daha değerli olduğundan petrol çıkan kuyulara çimento ve cıva doldurulmasını bizzat ben istedim" sözünün kökünü, neden söylenildigini, halkin ve basinin bu söze neden tepki vermedigini, Türkiye de hep pahali benzin kullanan halkin neden buna itiraz etmedigini, bu sözün temelinin, lozandaki bir madde olup olmadigi,
Bugün ABD- Avrupa- Iran cilvelesmesinin
Barzani görüsmesinin,
Kilicdaroglu nun Amerika ziyeretinin
Amerikadan gelen 1 milyon 600 bin dolarin ne macla ve nerede kullanmak icin geldiginin
Baydemir- Barzani görüsmesinin
"Türk diye bir irk yok" aiklamasinin
Ve Türkiye de suan yasanan ve yasanacak olan olaylarin bu sözle baglantisi nedir?
Türkiye de öyle büyük seyler oluyor ki.
Yilbasindan sonra büyük bir olaylar zinciri baslayacak, eger planladiklari gibi giderse,
40 yillik kavgali sogan ve sarimsagi kol kola görecegiz:)
Neyse zaten önemli konular bu forumda konusulamiyor, burada dedigim gibi yorgan kavgasi ve trajikomik durumu var:)
Birkac gün önce Demirel in yukardaki sözüyle cok önemli baglantisi olan petrolle ilgili konu acmistim ama insanlarin o konulari arastirmak, ögrenmek, neler oldugunu anlamaya calismak gibi bir niyeti yok sanki.

Buraya yazdigim sözlerin cogu, bugünü degerlendirmek icin cok önemlidir.

Kenan Evren in " Çankaya'yı artık bırakıyorum. Biz hevesimizi aldık. Hevesliler gelsin." sözü, darbelerin hangi heveslerle yapildiginin aci ve acik göstergesidir.

Yine Erdal Inönü nün " "Seni sevmeyen ölsün" diyen vatandaşa "aman ölme bir oy gider" " sözü siyasetcilerin, vatandasa bakis acisini gösteren vahim bir sözdür.

Sayin Erbakan ve Sayin Ecevit in sözleri aman aman bir gaf degil ama malum " neden bazi kisileri yazmiyorsunuz" gibi tuaf sözler icin onlarida yazdim.

Diger sözleri kapatilan konudan okuyabilirsiniz, tekrar hepsini yazmayayim.

Kaynak, Sabah gazete arsivi, hürriyet gazete arsivi http://www.haberturk.com/yasam/haber/604020-siyasetcilerin-unutulmaz-gaflari http://www.sabah.com.tr/fotohaber/gundem/siyasetcilerin-unutulmaz-gaflari/31761,


Sevgili Mune
Konuyu, ölmüs insanlarla alay edip eglenelim diye acmamistim:)
Bu kisiler, mahellemizde yasamis Ahmet Efendi degilki haklarinda konusmayalim.
Bu kisiler Türkiye nin gelecegine yön verdi.
Agizlarindan cikan seyler elbetteki konusulmasi, üzerinde düsünülmesi gereken seyler.
Öldükleri icin artik haklarinda konusmayacaksan tüm tarih kitaplarini yirtmamiz gerek.
Hea derseniz ki burada gaflarina gülüyorsunuzda ayni zamanda.
Elbette ki halki ne kadar saf, anlamaz ( kibarcasini söylüyorum kabacasi aptal) yerine koyduklarini görüncede bu kisilerin senelerce Türkiye nin siyasetini olustudugu düsüncesi komik.

Ayrica ölmüs insanlara saygi noktasinda, birakin gafa gülmeyi, ölmüs kisileri mezarindan cikarilip, onlarin hayatlarini ve yasadiklari olaylari, kafalarinca tekrar kurgulayip ( bu arada iftiranin adi kurgu olmus), kimini meyhane kusu kimini kadin düskünü yapip, hergün bir kadinla yataga sokan dizileri izleyip reytinglerini firlatmayi birak, kaldirilmasi icin baski yapmak gerekirdi:)
Birak kaldirilmasini istemeyi, bunlar yalan denilince " hicte yalan degil, adamlar ne olmus ise onu gösteriyorlar" diye savunmaya geciliyor:))
Ölmüs olmak ve ölüye saygi bazi kisiler ve bazi olaylar icin gecerli oluyorsa bunda bir gariplik vardir!
 
Son düzenleme:
Ben artik eftenpüften, sacma sapan seyleri konusmak istemiyorum.
Dünyada cok önemli seyler oluyor.
Burada sacma sapan seyleri konusmaktan gercekten biktim.
Ben arastirdigim, ögrendigim, bildigim kadari ile olaylari burada yazacagim.
Yazacaklarimin hedefinde kimse yok.
Bilgilenmek isteyen okusun, okumak istemeyen okumasin, bilgi paylasmak isteyen paylassin ama kimse bu basligi savas alanina cevirmesin.

Yazdiklarim uzun uzun yazilar olabilir, firsat buldukca yazacagim, bugünlerde cok yogunum.
Ama uzun diye okumamazlik etmeyin, yarinini, cocuklarini, gelecegini düsünen herkes okusun lütfen.



Gecenlerde Basbakanin Barzani ile görüsmesi ve anlasmalar imzalamasi, Barzaninin diyarbakira gelemsi cok tartisildi cok konusuldu.
Bu olaylara bakarken dünya geneline bakmak gerek.
Dünyada neler oluyor?

Irak- ABD- Avrupa bir cilvelesme icerisinde..
Türkiye Kuzey Irak yönetimi ile cok önemli anlasmalar imzaliyor.
Kilicdaroglu gezi sonrasi planlandigi gibi Amerika´ ya gitti.
Ortadoguda Suriye, Misir dan sonra Tunus her an karisabilir.
Myanmar katliami devam ederken, Amerika Myanmar yetkililerinden gelen her aciklamayi gülümseyerek karsiliyor.
Somali de bir körfez icin ülke eskiyalara terk edildi.
Ukrayna daki karisilik devam ediyor.
Yunanistan Rusya cilvelesmesi hiz kazandi.
Türkiye de yilbasi sonrasi cikarmayi planladiklari kargasayi kim finanse edecek, kargasanin fitili nasil ateslenecek?

Bu ve bunun gibi konulari hakkinda yazacagim.

Asya- Körfez adalari, orta dogu parsellenirken, Türkiye tam olarak nerede duruyor.

Su akar Türk bakar sözüne itafen, enerji akar Türk bakar mi?
 
Son düzenleme:
Gecen sene Avrupa dondu.
Evet, Avrupa dondu, bunun nedeni ise borularla saglanan enerji akisinin bazi sebepler ( herkes biliyordur diye uzatmayacagim) dolayisi ile aksamasi.
Avrupa, Amerika, gelecekte kilit nokta olacak enerjinin önemini birkez daha, iyice bir anlamis oldu.
Enerji; evet gelecegin su kadar önemli kaynagi.
Enerji derken sadece petrol anlasilmasin, 7 kalem enerjinin sadece bir tanesi petrol.
Su an kis mevsimindeyiz, gaz akisi aksadigi an tüm ülke donar, hatta sanayi bile durur.
Aslinda su ve yemek ile birlikte enerji bu cagin yasam kaynaklarindan biri oldu.

Ilk olarak Türkiye ile baslayalim.
Türkiye enerji ihtiyacinin %60-70 karadini Rusya dan karsiliyor.
Yani Putin abi bir cikar catismasi sonrasi vanalari kapattimi Türkiye de büyük bir kaos yasanir.
Putin elinde tuttugu bu koz ile isterse Türkiye de hükümetleri yikar, ic savas cikarir, Türkiye yi cehenneme cevirebilir.
Peki neden yapmiyor demeyin, Cünkü ufakta olsa bir yaptirimi var ama tabiki o yaptirimlarda cignenebilir.
Türkiye yilardir, Iran konusunda Amerika ve Avrupa ile catisiyordu, Iran inda Nükleer hakkinin oldugunu savunuyordu.
Peki neden?
Bugün Iran dünya enerji ihtiyacinin tam merkezinde oturuyor.
Tüm dünyada enerji bitse adamlardaki enerji 400 sene daha yeter.
Bu enerji, Türkiye den gececek borularla Avrupaya tasinacakti.
Türkiye de hem para ödemeden enerjiye kavusacak hemde Avrupa icin kilit haline gelecekti.
Ama o zaman buna siddetle karsi cikan Avrupa ve amerika, bugün Iran ile olumlu yaklasimlara girdi.
Türkiye ye uzak, Amerika ve Avrupaya yakin tutumlar sergileyen Ruhani ile cilvelesmeler hiz kazandi.
Hedef Türkiye yi devre disi birakarak, iran enerjisine kavusmak.
Yilardir, olmayan ( var ama sacma sapan sebeplerden dolayi var) bir kürt sorunu ile Türkiye nin dogusunu, Türkiye ile Ortadogu enerji kaynaklari arasina paravan yaptilar.
Basbakan, akilli hamlelerle, demokratiklesme pakati ile önce kürt sorununu ortadan kaldirmayi hedefledi.
Dünya yasam savasinda biz hala kürtler türkce konussun savasindayiz resmen komedi.
Kürt vatandaslar sorunlari halleden Erdogan ve Kuzey Irak ile yakinlasti ve Barzani ile imzaladigi 6 anlasma sonrasi Türkiye yi Rusya tekelinden kurtardi.
Ayrica "enerji akar türk bakar " olmadigini, artik Türkün bakmayacagini ortaya koydu.
Bu durum Avrupa ve Amerika da oldukca can SIKICI oldu.
Türkiye de gezi olalari ile hedeflenenler olmamisti.
Simdi yeni bir plan gerekliydi.
Türkiye de körüklenecek seyler belli.
Kürt-Türk
Sagci- Solcu
Alevi- Sünni sorunlari.
Bu sorunlarin ne zaman, nasil ve hangi amacla cikarildiginida baska zaman yazayim.

Türk kürt, sorunu olmaz, Basbakan, o konuyu elinde tutuyor.
Sagci solcu pek tutmaz.
Geriye alevi- Sünni sorunu kaliyor.
Iste bu noktada alevi vatandaslara gaz verilmesi lazim.
Bu noktada gezi sonrasi Amerika ya gitmesi planlanan Kilicdaroglu nun gecen günlerde yaptigi Amerika ziyareti dikkat cekici.
Amerika da kendilerine " tam zamaninda geldiniz. Bundan sonra sizi burada SIK SIK görmek istiyoruz" dediklerini söyleyen CHP heyeti, biliyoruz, Amerika ile cok isleri var bundan sonra:)

Heh alevi vatandaslara gaz verme demistik.
Bu günden sonra bazi basin yayin organlarini iyi takip edin.
Alevi vatadaslara, methiyeler dizerek yada magdur olduklarini yazarak gaza getirme operasyonu hiz kazanacak.
Peki bu durumu türk siyasilar önceden göremedi mi?
Elbette gördüler.
Bazi önemli alevi dedeleri ile cok SIK görüsmeler icindeler, bu görüsmeler cok olumlu.
Ama bazi alevi dernekleri pekte ilimli degil.
Hükümetin aldigi tedbirlere göre bu gaza getirme operasyonunun basari kazanip kazanamayacagi belirlenecek.

Gezi olaylari sayasinde bazi lobilerin cebine 18 milyar lira girdi.
Düsünün 18 milyar lira ve bu para Türk vatandaslarinin cebinden cikti.
Marmarayin insa tutari 5,5 milyar varin gerisini siz düsünün.

Devam edecegim..
 
Türkce mi Kurtce mi konusulucak biz Türkler bunun derdindeyiz oyle mi
Ordan o kadar masumcuk yani olay
Kurdistan ulke butunlugu degil yani sorun
Alevi vatandaslara gaz veren Her olayin basi gordugun Kilicdaroglu dimi kendisi de Alevi olmasina ragmen
Yok yok Hatayda olenlerin hepsi Sunni vatandasimiz diyen basbakan degil yani
İki kelam yazi okuyan iki haber izleyen ne kadar yanli hatali ve kaynaksiz yazilar yazdigini anlar weiss
Sen yaz ben de pesinden yazicam
Cunku yazdiklarini bilemeden inanan olur diye endise ederim

Bu arada Türkce ve Türk kelimeleri buyuk harfle yazilir
Caps lock a basmak 1 sn fazla vakit almaz
 
Son düzenleme:
Turk Kurt sorunu olmaz basbakan o konuyu elinde tutuyor cumlene de ayri şoke oldum
İki tarafta bogaz bogaza geldi
Daha ne olcak
Her iki tarafta milliyetciligi hic bu kadar doruklarda yasamamisti
Sagolsun basbakan bu konuyu elinde tutarak ulkede fasiszmi artirdi daha ne yapicak

Gaz meselesi ve gezi yanyana gelmis
Mune kaynaksiz yazi yazma diye gecen konunu kapadi hani bunun kaynagi
Gaz la Gezi arasinda tek ortak nokta G ve Z harfleri heralde ordan kaynak buldun:)))))
18milyar kimin cebine girmis Gezi ile bir de bunu anlatsan biz de cahilligimizi kapatsak
Ama kaynakla anlat
Ah bu geziciler milleti gaza getirip kimleri zengin etti
Biz de geziciydik biz niye 1 lira gormedik
Babam pasta yapmayi nerden ogrendi:))
 

"Yiğit Bulut, Gezi olaylarında sokaklara çıkan insanlara seslenerek "Sizi sokaklara sürerek rant elde ettiler. 18 milyar TL kar ettiler." dedi"

Gezi Zekalıların Sırtından Vurgun!

bilgilerden bir tanesinin kaynağı...Yiğit Bulut ahahahha ne ilginç çoook ama çok şaşırdım...

diğerlerinin kaynağını da, babanın pasta yapmayı nerden öğrendiğini de bulurum sanırsam...bulduğumda daha derin bilgilere sahip olur cahillikten kurtuluruz Melek...
 

Yigit Bulut ve tarafsiz yazilari
Haklisin cok sasirtici ve ilginc
Basbakanin basdanismaniydi dimi kendisi:))

Babamin pasta yapmasi weisin gecen ki yazisina bir gondermeydi
Zira hic pasta yaptigini gormedim babamin bunun kaynagini bulamayiz:)
Ama cok sever sagolsun babacim
Babam boyle pasta yemeyi nerden ogrendi:))
 
Son düzenleme:
18 milyar tutar mı bilmem de,Talcid satan eczaneler iyi para yaptı hakikaten gezi'de
 
sen git milletin kafasını gözünü çıkar, tonlarca biber gazını ithal et ,canın sıkılınca oraya buraya at (iki polisin kapsülü atıp top gibi oynadıkları video) sonra devlet zarar etti de neden zarar ettiği açık komplo teorisine gerek yok.
 
18 milyar tutar mı bilmem de,Talcid satan eczaneler iyi para yaptı hakikaten gezi'de

Yok ya o eczaneler hep bedava verdi
Tabi parayla satan da olmus mu bilmiyorum ama taksimdeki eczane
Gezicimisiniz diye sorup bedava vermis talcidi maskeyi
Hatta bizim facebookta tum Turkiyedeki eczacilari kapsayan bir grup var
Orda o eczanelere hep ilac yolladi bir suru eczaci
 
Ne güzeldi o dayanışma ruhu değil mi...
 


Gezi olaylarından aslında en karlı çıkan o oldu...
 
Kimsenin bilgi vermesine gerek yok.
Hersey herkesin elinin altinda.
2013 mayis sonu, haziran, temmuz aylari yasanan faiz artisi, dolardaki yükselme gibi seyleri arastirip hesaplayarak herkes bu bilgiyi edinebilir.
Aslinda sadece sonuclari yazacaktim ama gezi olaylari boyunca sadece konut kredisinde yasanan para kaybinin kücük bir bölümünü paylasayim.

Mayis ayi sonundan itibaren bankalar konut kredisi faiz oranini arttirmaya basladi.
Mayis ayinda 1-120 ay vadede ( sadece 120 ye kadar olani yazacagim uzatmayacagim) %0, 64 olan faiz orani, haziranda önce %0,68 sonra %0, 72 sonra %0, 82 en sonra da % 0,84 seklinde artisa ugradi.
Yani sadece konut kredisinde %0,2 lik bir artis oldu.
Türkiye de 224 milyar tl olan tüketici kredisinde ise bir haftada %1,02 lik bir artis yasandi.
Bunun 100 milyari konut kredisi, yasanan faiz artislari ile varin hesabi siz yapin. Bu sadece konut kredisindeki para kaybi.

Simdi konuya kaldigim yerden devam edeyim.
Asya, körfez adalari, ortadogu parsellenirken oynanan oyun aslinda bir tarih tekerrürüdür.
Ülkelerde kaos ve kargasa olurturmak icin, ülke icinde dini inanclardaki farkliliklar kullaniliyor.
Suriye de, Misir da, cok yakinda Tunus da vb uygulanan taktik ayni.
Insanlar birbirini öldürüyor, sia sünniyi, sünni siayi öldürüyor ve ikiside ölenlerine " sehit oldu" diyor.
Amerika, Avrupa, israil aleviligi bir islam mezhebi olarak görüyorlar ( bizde fikir ayriliklari olsada)
Türkiye de sünni- sia kargasasi cikarmak pek mümkün degil, bunun yerine Alevi- sünni catismasi cikarmak gerek.

Bu tarihin bir tekerrürüdür demistim.
Peki tarihte bu ne zaman yasandi.
Yil M.S. 300 ler.
Henüz islam yok.
O zaman, son gelen peygamber Hz. Isa.
Ona inananlar hiristiyan olarak aniliyor.
Yahudiler ve hiristiyanlar arasinda bir catisma var.
O dönem tarihe IZNIK KONSILI olarak gecen konsil düzenleniyor.
Hiristiyanlar, insanligi hiristiyanliga davet edecek ama insanlar cok tanrili dine inaniyor.
Iznik konsilinde ki yetkililer, insanlara "bütün tanrilarinizi birakin, dogru olana, tek bir ilaha inanin" demenin, büyük bir cikis olacagini, bunun yerine önce tanrilari 3 e indirmeye sonrada gercegi söyleyip, insanlara " tek bir ilah vardir" demeye karar veriyorlar.

Iskenderiyeden gelen alim, Iskenderiyeli Arius buna karsi cikiyor ve " insanlari dogruya cagirmak icin yanlisa sapmayin, tek bir ilah vardir" diyor bunun üzerine konsildekiler " dogru söylüyorsun ama bu insanlar cok tanrili dine inaniyorlar, simdi cikip ilah tekdir dersek olmaz" diyorlar. Bu durumda Arius tarihe gecen sözleri söylüyor " Allah kimseyi iyilik yapayim derken kötülük yapmak zorunda birakmasin, sizin Allah ile aranizda olan bu fitne kiyamete kadar sürecektir" diyor.
Gercektende öyle oluyor ve hiristiyanlara 3 lemenin yanlis oldugu, Ilahin tek oldugu hicbir zaman söylenemiyor.

Iste geldik tarihin nerede tekerrür ettigine.
O dönem Yahudiler, hiristiyanlarla büyük bir catisma halinde.
Yahudiler, hiristiyanlar arasinda cikan bu tartismalari duyunca ne yapiyorlar biliyor musunuz?
Ellerini sürmeden , alttan alta hiristiyanlar arasinda yasan tüm farkliliklari destekleyerek, Hiristiyan dünyasinin büyük bir catismaya girmesini sagliyorlar.
O zaman iznik konsilinde baslayan hiristiyanlar arasi catisma yaklasik 1000 yil sürüyor.
Evet yanlis okumadiniz.
Bu 1000 yil icinde Yahidi ler hiristiyanlardan almak istedigi herseyi, onlar catisma halindeyken kolayca aliyor.
Hiristiyanlar ancak 1000 yil sonra azar azar " herkesin inanci kendine" demeyi basarabiliyorlar, ama o zamana kadar cok kan dökülüyor!
Iste bugün ortadogu ve müslümanlar üzerinde oynanan oyunda aynen iznik konsili ile baslayan oyundur.
Eger bizler tarihten ders almaz ve insanlari dinleri, inanc sekilleri, yasayislari dolayisi ile kisitlamaya, yermeye, müdahale etmeye devam edersek, bu kan 1000 yil daha akar. ( sözün gelisi dünya 1000 yil kalirmi bilinmez)

Bugün Türkiye de cikarilmak istenen alevi- sünni catismasinin temeli, nedeni, amaci budur.

Türkiye de 3. havalani, 3. köprü, kanal istanbul, marmaray gibi atilimlar yapilmaktadir.
Farkindaysaniz birileri sürekli muhalif.
Muhalefet ederken söylenen seyler hep ayni, agaclar!
Evet atilimlar yapilirken cevreye en az zarar verilerek yapilmali, agaclar kesilmemeli mümkün oldugu kadar tasinmali, kesilenlerin yerine yenisi dikilmeli.
Ama bu karsi cikanlarin düsüncesi zaten agaclar degil ( ferdleri kastetmiyorum)
Bunlar modern mandacilardir.
Bilmeyerek bunlara karsi olan sahislara bir sözüm yok ama neye karsi ciktigini bilerek karsi cikan kisileri Allah bildigi gibi yapsin!
3. havalani projesi ortaya cikinca Alman havayolu Lustansa, THY ile olan bütün stratejik ortakliklarini iptal etti:)
Ingiltere, Fransa, Almanya bu 3. havalanina sonuna kadar karsi.
Nedenini az biraz arastirin!
Gelelim kanal Istanbul a.
Biliyorsunuz Montrö sözlesmesi ile sözde! bize verilen bogazlardan gecen tankerler vs bedavaya geciyor.
Cünkü bir ücret alma hakkimiz yok.
Dünyada bogaz sahibi ülkeler bu bogazlardan gecis ile birsürü para kazanirken biz bogazdan gelip gecene bakmakla yetiniyoruz.
Iste kanal istanbul bu noktada bu sözde! bizim olan bogazlari özdede bizim yapacak.
Bu kanal Istanbul projesini duyan Avrupa yine ayakta:) Ney efendim olmazmis:)
Tabi olmaz:) isinize gelmez:)
Bu konuyuda baska bir gün aciklarim, cok uzun uzun yazmayayim.

Devam edecegim...
 
Son düzenleme:
hımm tüm bu hesaplamalar, yüzdeler sonunda birilerinin 18 milyar kar ettiği bilgisine ulaşıyoruz...anladım...

neyse şu kanal İstanbul işini merak ettim saygısızlık etmeden onu da dinleyip ben de, nereden öğrendiğimi de açıklayarak paylaşayım konuyla ilgili farklı bilgileri...

ya da durun montrö bahsi geçmişken bir kısmını öğrenelim bu boğazlar ve kanal istanbul işinin

"
Montrö Sözleşmesi:

Türk Boğazlarından hem ticari hem harp gemilerinin duraksız geçişi 1936 yılından beri Montrö Sözleşmesi’nin ön gördüğü şartlar çerçevesinde düzenlenmiştir. Montrö Sözleşmesi, 20 Temmuz 1936’da Türkiye Cumhuriyeti, Avustralya, Bulgaristan, Büyük Britanya, Fransa, Japonya, Romanya, Sovyetler Birliği, Yugoslavya ve Yunanistan tarafından imzalanmış olup, 31 Temmuz 1936'da 3056 sayılı yasa ile TBMM tarafından onaylanmış ve 9 Kasım 1936’da yürürlüğe girmiştir. Montrö Sözleşmesi 29 maddeden oluşmakta olup hem ticari hem harp gemilerinin geçişini düzenlemektedir.Montrö Sözleşmesi ile ticaret gemileri için aşağıda belirtilen temel hak ve yükümlülükler öngörülmüştür (Akten, N.:2005):

a) Sözleşmenin getirdikleri dışında herhangi bir formalite gerektirmeksizin, bayrağı ve yükleri ne olursa olsun, ticaret gemileri için gece-gündüz uğraksız ve deniz navigasyonu serbestisi tanınması,

b) Gemilerin bu serbestiye karşılık fener, tahlisiye ve patente ücreti (sağlık resmi) ödeme zorunluluğu.

Montrö sözleşmesi kendine münhasır özel bir rejim olup, yani benzeri olmayan-hukuk dilinde “sui generis” diye adlandırılan bir sözleşmedir. Türk Boğazlarının konumu Marmara Denizinin yapısı itibariyle dünyadaki hiç bir milletlerarası boğaza benzememektedir. Kıyılarının tamamı Türk toprakları ile çevrili Marmara Denizinden geçişle geçit veren ve tamamen millî boğaz özelliğine sahip İstanbul ve Çanakkale Boğazları Montrö Sözleşmesi doğrultusunda milletlerarası ulaştırmada kullanılmaktadır.

Türk Boğazlarında ticaret gemilerine tanınan geçiş serbestisinin temel ölçüsü Montrö Sözleşmesi’nin 1. ve 2. maddelerine göre seyir ve sefer (navigasyon) serbestisidir. Ancak, günümüzde bu serbesti, çevre, sağlık ve can güvenliği unsurları ile bütünleşik olarak zararsız geçiş hakkı (zararsız geçiş) şeklindedir. Türk Boğazları, Montrö Sözleşmesi uyarınca uluslararası seyrüsefere açık olup söz konusu sözleşmenin 2. Maddesine göre, duraksız geçen gemilerin, gece ve gündüz, bayrakları ve hamuleleri ne olursa olsa “tam serbest” geçiş hakkına sahip olduğu belirtilmektedir.

Zararsız geçişe getirilen bu kısıtlamaların dünyada sadece Türk Boğazlarında uygulanması, geçiş rejiminin kendine münhasır veya sui generis olduğunu göstermektedir. Bu kısıtlamaların önemi 1990’lı yıllarda daha da ortaya çıkmıştır. Çünkü, uluslararası hukukta ve bilhassa 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (BMDHS)’deki transit geçiş rejiminde, ticaret ve savaş gemilerine geçiş şartı olarak önden rapor vermek, harç ve vergi kesmek veya sağlık muayenesi yapmak için geçişlerini durdurma gibi şartlar bulunmamaktadır. Montrö Sözleşmesi sayesinde Türkiye, 1982 Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne tabii olan diğer boğaz kıyıdaş ülkelere nazaran çok daha geniş haklara sahiptir. Böylece Ankara, Montrö Sözleşmesi’nin sağladığı bu haklara dayanarak 1994’te ve daha sonra 1998’de “Türk Boğazları Tüzüğü”nü uluslararası alanda kabul ettirebilmiştir. Türkiye 1982 BMDH’ne taraf değilse de Türk Boğazlarını Montrö Sözleşmesi sayesinde 1982 BMDHS’nin öngördüğü transit geçiş rejiminin dışında tutabilmiştir (Ece, J.,N., Akten, N., Oral N., Kanbolat H.: 2007)."


meraklısına link ve uzuuun bilgiler silsilesinin tamamı...

http://www.denizhaber.com/index.php?sayfa=yazar&id=11&yazi_id=100582

merak ettiğim bi şey daha var...neyse gerisi gelsin sonra...cevaplanırsa tabi
 
Son düzenleme:
Yazmaya usendim
Uykum geldi
Uzun yazinca hakli gozukuluyorsa bende destan yazarim da tarzim degil
Hristiyanliktan yahudilikten girip alevi sunni den cikmak ilginc ve cok agdali olmus
Sunu unutmayin alevi sunni savasi ustunden yazan cizen kim varsa onlar bu dusmanligin yaraticisidir
O yuzden bu konuda artik yorum yapmayin bu ulkede alevi sunni kavgasi falan yok
Dillendire dillendire yaratmayin yaratanlara izin vermeyin
Ayrica geziciler konut fiyatlarini etkilediniz ya ne diyim Allah iyiliginizi versin
Ne gucluymus etkileriniz her cani sıkilan her derdinde sizi bahane ediyor
Vay be
Simdi nerde kalmistik
Ben gidip koyun sayayim uykum geldi
Masallari da dinledigime gore uyuyabilirim
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…