- 25 Mart 2007
- 55
- 0
- 40
-
- Konu Sahibi AngeloDiAmore
- #1
Şimdi gidiyorsun…
Sen zaten gitmiştin ki… Hem de çok önceleri… bana veda etmeden gitmiştin. Şimdi tamamen gidiyorsun.yine veda edemeden…yine sarılamadan, kokunu bana bırakamadan gidiyorsun. Neydi benim suçum? Şimdi öyle acı çekiyorum ki, dayanamaz haldeyim. Çözümü yok bunun biliyorum. Hala geçecekmiş gibi geliyor,hala bir gün yanımda olacakmışsın gibi geliyor. Her sabah olduğu gibi,telefonda senin sesin günaydın diye fısıldayacakmış gibi hala…
Artık sana kızgın mıyım,küs müyüm, yoksa hala deliler gibi seviyor muyum ayırt edemiyorum.öylesine zor ki ikilemde kalmak, düşünürken bir anda hiçbir şey düşünmediğini, düşünemediğini anlamak. Çok zor katlanması da, bunu yaşaması da, öyle zor ki… Bu kadar zaman, senin burada,bu şehirde olduğunu bildiğim için biraz daha kuvvetliydim, daha rahat yaşaya biliyordum. Ama şimdi şehrimizden gidiyorsun… Tamamen yok oluyorsun hayatımdan. Ne yapacağımı bilmiyorum artık, nasıl dayanırım, seni görmeden nasıl devam ederim yaşama bilemiyorum.
Seni görememek, yanında olamamak o kadar ağır geliyorki. Şimdi gitmeden son kez görüşmek istiyorsun. Yapamam sevgilim yapamam. Gelemem yanına, sonu yok bunun, çözümü yok, sen istedin bunu… Gurur yapmıyorum şuan hiçbir zaman inanmadım aşkta gurur olduğuna, bu gurur değil ama elimden artık bir şey gelmiyor, gücüm kalmadı artık…Sen bizi bu hale getirdin. Belki şuursuzca, belki sonunu düşünmeden bir boşluk içinde verdin bu kararını ama iş işten çoktan geçti. Biliyorum şimdi köpekler gibi pişmansın, ama geçti artık yolu yok bunun. Ben bu yazdığım yazıları bile sana verememenin acısını yaşarken kaldı ki yanına gelmek. Olmaz aşkım olmaz yolu yok bunun.
Her akşam seni görmek, konuşmalarını duymak,ama yanına gelememek nasıl bir ızdıraptır bilemezsin. Sokaklarda seni aramak, her baktığım yüzde senin gülüşünü görmeye çalışmak, o hiç sevmediğin dizilerde ,ikimizi yaşatmak, alakasız konuları bile sırf aşk var diye bize benzetmek, yalandan gülmek, seni sokakta gördüğümü bile rahatlıkla aileme bile anlatamamak, seni koruyamamak, Pazar günleri evde bunalarak oturmak,oturduğumuz mekanlarda, gezdiğimiz sokaklarda sensiz gezmek, evimin odamın her köşesinde seni görmek, kokunu unutmamak için her parfüm satan dükkana girdiğimde senin kokunu bileğime sıkmak ve uçuncaya kadar onu koklamak,sigaramı tek başıma bitirmek öyle büyük bir acı ki, öyle yalnızım ki bunu anlayamazsın.
İşte bu yüzden yanına gelemem, gelirsem sana olan nefretim artacak, büyü tamamen sonsuza dek bozulacak, sırrım kaybolacak, aşkım bitecek… İşte bunların korkusundan sana gelemem. Bırak beni hatıralarınla yaşayayım, bırak hala o güzel günlerin mutluluğunu içimde hissedeyim. Aklımda hala beni ölürcesine seven, benden asla vazgeçmeyecek, benim için her şeyden geçecek biri olarak kal.
Bu güzelliği daha fazla bozma, yaramı, açtığın yarayı daha fazla deşeleme. Yoksa inan yaşayamam, bu acıya dayanamam.
Bırak git beni, nasıl daha önce bıraktıysan şimdide bırak… daha fazla öldürme beni, inan artık dayanamıyorum.
Belki bundan sonra hayatımda bir aşk macerası olmayacak, belki tek başıma devam edeceğim yoluma, ama yeni bir sayfada ben açacağım hayatımda. Tıpkı senin 1 yıl, 4 ay, 19 gün önce açtığın gibi bende bir sayfa açacağım. Ne zaman bilemem ama bende o satırları yazılmayı bekleyen sayfayı açacağım. Emin ol buna. Sen bu bir yolu ayırıp iki yol haline getirdin. Sen şansını kaybettin…
Şimdi gideceksin, bensiz yeni bir sayfa daha açılacak hayatında…sen bunu başardın, yeni bir sayfa açabildin yaşamında ne mutlu sana… bensiz bir hayatı yaşamayacağına, benden başkasıyla olamayacağına, bir yuvamız olacağına, her şeye rağmen benimle olacağına yeminler eden sen; şimdi bensiz bir dünyaya doğru gidiyorsun…
Şimdi sana, hoşça kal demek düşüyor bana…
Hoşça kal serserim…
Sevgilim hoşça kal…
Yolun hep açık olsun…
Ve belki…bir gün…bir yerlerde…tekrardan…
Neyse ya boş ver…
Sen sadece HOŞÇA KAL…