'Şımarıklığa son verin, Taksim kapalı, Kadıköy de son kez açık'

weiss .!.:

Eeee Mune;
Türkiye de provakasyoncu, ülkeyi karistirmak isteyen kaoscu, kargasa cikarmak icin bahane arayan yakici, yikici o kadar cok ki.
Ellerine en ufak koz, kullanabilecekleri en ufak bir bahane gecsinde ülkeyi yaksinlar yiksinlar, kaos kargasa cikarsinlar diye bekliyorlar.

Hükümette simdilik sabrediyor.
Az kaldi, kavsagi dönene kadar sabir, sonrasinda bu kaoscularin ve bahanelerinin sonu gelecek...Hea onlarin yaptigi gibi yakip yikmakla degil, gerektigi gibi sonlari getirilecek..

Genişletmek için tıkla...

Simdi Taksim'de miting yapmak yasaklanmis, esnafi korumak icin. Kadikoy'de de yasaklanacakmis ama son bir kez daha oradaki esnafin camlari indirilebilrmis... Ben savunmalardan bunu cikardim. Yanlis miyim?

Bu ne perhiz, bu ne lahana tursusu derler buna...

Atin, atin ama biraz destekli atin yav...

_MedceziR_ .!.:

Genişletmek için tıkla...

Gulme kizim bak, ya hepimizi yagli kaziga oturtacaklar, ya da meydanlarda sallandiracaklar... Is ciddi..

Saraylim .!.:

Gulme kizim bak, ya hepimizi yagli kaziga oturtacaklar, ya da meydanlarda sallandiracaklar... Is ciddi..

Genişletmek için tıkla...

Beni bacaklardan başlasınlar kıymaya, hora geçer

_MedceziR_ .!.:

Pingu çok ayıp, ondan daha iyi bilecek halin yok.

Hala gayri meşru yollarla diyor..Geçen gün neymiş o yollar diye sordum cevap yok

Genişletmek için tıkla...

Dımı keşke weiss den alsaydım insan hakları dersini

_MedceziR_ .!.:

Beni bacaklardan başlasınlar kıymaya, hora geçer

Genişletmek için tıkla...

Valla bak, bahsettigi kavsak da 2015 secimleri ya da baskanlik sistemine gecis ve erdogan'in baskan olmasi filandir. Tuyolar weiss'ten, her zamanki gibi..

Gayet isabetli bir açıklama ve hareket olmuş. !

Konuya yorum yapın lütfen, kişi yorumlamak konuları konuşulur olmaktan uzaklaşıyor.

Suyorumcusu'nun hazırladığı 1 Mayıs da Taksime girme planları

weiss .!.:

Verilen karardan vazgecilmesine sebep olan, "Saldiracagiz ve düsürecegiz" diye saldiri emrini ve startini veren ve Taksimi, ülkenin mesru hükümetini gayri mesru yollarla " saldirip, düsürmek" icin kullanmak isteyenler utansin!

Genişletmek için tıkla...

Yahu bir bakın tarihe öyle konuşun taksim 2010 da bir kere laf olsun diye açıldı hiçbir olayda çıkmadı sorun yaşanmadı ondan sonr tekrar kapatıldı gezi olayların neden getiriyorsunuz get konuda anlamsızca. Gezi olayları 2013 te oldu peki öncesi geçen sene 1 mayısta bu olaylar başlamamıştı mesela ama yine kapalıydı siz bu chp de gençler yaptı lafını kaç kere dediniz kaç kere de olayların nasıl başlandığının ilk önce o erdoğanın emriyle polislerin çadırkarda sessizce kalan kitap okuyan gençlere sabaha karşı müdahale edio yaktıklarını sonra olayların büyüdüğünü chp planı bile olsa polise saldırın emrini chp nin değil başbakanın verdiğini de biliyoruz ki polis chp nin emrindr değil ortamı yumuşatması gerekirken geren bundan da mağdurluk yaratan chp değil akp dir yeter yani kaç kere anlattık ama doğru siz türkiyede bike değilsiniz gezide de değilsiniz sadece yandaş medya izleyip başbakanın açıklamalarını esas alan diğer herşeye kulağını tıkayan birine birşey anlatmal zor olmuyor yanii.

Kardeşim 1 Mayıs işçi bayramı. Gelişmiş tüm ülkelerde adamlar Bayram diye kutluyorlar. Heryer tatil. Bizde ise kabuuuus. Neymiş efendim biz ne dersek o olur, orda kutlama burda kutla, onu söyleme bunu söyle. Niye efendim, niyesi yok yasssaaaak.

Saraylim .!.:

Valla bak, bahsettigi kavsak da 2015 secimleri ya da baskanlik sistemine gecis ve erdogan'in baskan olmasi filandir. Tuyolar weiss'ten, her zamanki gibi..

Genişletmek için tıkla...

Osmanlıya özenti var ya canımm birileri padişahlığa özeniyor ya istedikleri gerçekleşsin sanırım kılıçtan geçirilicez eylem yaptık diye vay be tecavüzcüsü katili bile bu kadar aşağılanmamıştır bu ülkede. Çok korktuk napcaz şimdii

Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ((AİHM), 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın Taksim’de kutlanabileceğine dair kararının bu yıl uygulanacağını söyledi. Geçen yıl bu kararın inşaattan dolayı uygulanamadığını ifade eden Kaboğlu, “Bu karara karşı hükümet itiraz etmeyerek içeriklerini kabul etmiş oldu. Hem de karar kesinleşti. Taksim Meydanı’ndaki 1 Mayıs kutlamasını sağlamak, hükümetin görev ve yükümlülüğü haline geldi.” dedi.

Vali Hüseyin Avni Mutlu dün sendikalarla görüşme sonrasında, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın Taksim’de kutlanamayacağını söylemişti. Vali Mutlu’nun açıklaması üzerine hukukçular konuyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu(DİSK) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (KESK) başvurusunu değerlendiren AİHM’in Kasım 2012’de verdiği kararın bu yıl uygulanacağını söyledi.

Kararın, İstanbul’da Taksim merkezli 1 Mayıs kutlamalarına karşı kamu otoritelerinin aldığı önlemler ve müdahaleler karşısında verildiğini ifade eden Kaboğlu, “Gerek hükümet yetkililerinin gerek İstanbul yöneticilerinin almış oldukları önlemler ve bu özgürlüğün kullanılmasına yapmış oldukları müdahalelerin İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 11. Maddesine aykırı olduğuna karar vermişlerdir. AİHM, yaptığı incelemede, toplantı ve gösteri yapma hakkının, gösterinin yapılacağı yeri belirlemeyi de kapsadığına. DİSK’in üyelerini anmak için Taksim Meydanı’nı kullanmak istemesinin hakkı ve üyelerine karşı görevi olduğuna. Bu gösterilerden günlük yaşam etkilense bile hükümetin, barışçıl hakkın gerçekleştirilmesi konusunda hoşgörülü olması gerektiğine. Hükümetin hakkın kullanımını engellemek için ileri sürdüğü ‘DİSK binasından taş atıldığı, göstericiler arasında yasa dışı örgüt üyelerinin bulunduğu’ gerekçelerinin kanıtlamadığına karar verildi. Bu karara karşı hükümet itiraz etmeyerek kararın içeriklerini kabul etmiş oldu. Hem de karar kesinleşti.” diye konuştu.

Bu kararla ilk defa bir meydanın ulusal üstü hukuk alanında bir hakkın temel unsuru olarak kabul edildiğine dikkat çeken Kaboğlu, şöyle devam etti: “Bu kararla Taksim Meydanı, 1 Mayıs kutlamalarının İstanbul’daki adresi olarak tescillendi ve ilk kez bir meydan, İnsan Hakları Avrupa Sistemi’nde bir özne olarak yer aldı. İHAM kararıyla doğan uygulanma zorunluluğuyla birlikte Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs’ın kutlamasını sağlamak hükümetin görev ve yükümlülüğü haline geldi. Geçen yıl hükümetin ya da İstanbul yöneticilerinin başlıca gerekçesi, burada inşaat yapılıyor ve güvenlik riski var. Bu kendi gerekçeleriydi. Şimdi bu gerekçe tümüyle ortadan kalkmış bulunuyor. Yeni bir karar değil. Geçen yılda geçerliydi ama hiç değilse bir gerekçe vardı. Ama bu yıl o tür gerekçelerde bulunmamaktadır.”

Vali Hüseyin Avni Mutlu’yla görüşmelerini hatırlatan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu da, “Dünkü görüşmede Taksim Meydanı’nın miting alanı olmadığı, İstanbul’da mitinglerin bundan sonra Yenikapı’da ve Maltepe’de yapılabileceğini söyledi. 1 Mayıs bir miting değil. Herhangi bir miting hiç değil. 1 Mayıs bir anma ve bayramdır.” ifadelerini kullandı.

dejavu_one .!.:

Yahu bir bakın tarihe öyle konuşun taksim 2010 da bir kere laf olsun diye açıldı hiçbir olayda çıkmadı sorun yaşanmadı ondan sonr tekrar kapatıldı gezi olayların neden getiriyorsunuz get konuda anlamsızca. Gezi olayları 2013 te oldu peki öncesi geçen sene 1 mayısta bu olaylar başlamamıştı mesela ama yine kapalıydı siz bu chp de gençler yaptı lafını kaç kere dediniz kaç kere de olayların nasıl başlandığının ilk önce o erdoğanın emriyle polislerin çadırkarda sessizce kalan kitap okuyan gençlere sabaha karşı müdahale edio yaktıklarını sonra olayların büyüdüğünü chp planı bile olsa polise saldırın emrini chp nin değil başbakanın verdiğini de biliyoruz ki polis chp nin emrindr değil ortamı yumuşatması gerekirken geren bundan da mağdurluk yaratan chp değil akp dir yeter yani kaç kere anlattık ama doğru siz türkiyede bike değilsiniz gezide de değilsiniz sadece yandaş medya izleyip başbakanın açıklamalarını esas alan diğer herşeye kulağını tıkayan birine birşey anlatmal zor olmuyor yanii.

Genişletmek için tıkla...

bunu istersen 10 000 kere yaz,kişi önyargıl ise,kişi bildiği halde anlamak istemiyorsa,kişi beyaza hala, göre göre siyah diyorsa, gözüne soksan bildiğini okumaya devam edecektir.

Bu tartisma 2-3 senedir yapiliyor. İnsanlar kutlama alani olarak orayi benimsemisler ne olur yani acik olsa? Yani bu insanlar terorize eden insanlar ise yenikapi yada maltepeye gittiklerinde farklimi davranacaklar? Bu tarz yasaklar ortami germekten baska bir ise yaramiyor ne yazikki.Keske bunu Basbakanda gorebilse. Hatirliyorum gecen yil Taksime ulasimi komle kesmislerdi hatta Unkapani koprusunu bile havaya kaldirmislardi.Umarim bu yil kimse gitmesin Taksime cunku Basbakan catismaya hazir olun gelirseniz savasiriz demis ne uzucu dusmanlarmis gibi. İnsallah sorunsuz agiz tadiyla bayram gibi bir bayram yasanir.

Ne kadar da sevgi dolular şımarıklığa son verin derken

1 Mayıs 1977'de 34 kişi hayatını Taksim Meydanı'nda kaybetti.. Taksim dururken niye başka bir yerde anılsınlar?

1 Mayıs’ta sendikaların Taksim’i işaret etmesiyle hükümet ve dostları yine koro halinde aynı türküye
başladı; “provokatörler sahnede, provokasyona dikkat.”
Ağzını açan hükümet yetkilisi “provokasyon tehlikesi var” diyor. Devlet görevlileri lafa “provokatörler”
demeden başlayamıyor. Hükümet destekli medya, içinde “provokasyon” geçmeyen manşet atamıyor.
Haklılar aslında. Olaylı geçen her sokak eyleminde en az bir provokatör bulunur. Üstelik bu
kışkırtıcının, olayları davet edenin kim olduğunu bulmak çok kolaydır. Azıcık akıl yürütmek yeter.
• • •
Geçen pazar günü, Taksim civarında üç eylem yapıldı. Üçü de devlet medyası tabiriyle “olaylı” geçti.
Bu örneklerin üzerinden yürüyerek provokatörü arayalım. Belki üç olayın da provokatörü aynı kişi
çıkar.
İlk eylem sabah saatlerinde Taksim Anıtı önündeydi. Berkin Elvan’ın 40’ı vesilesiyle bir grup vatandaş
anıta simgesel olarak ekmek bırakmak istedi. Polis izin vermedi. Ellerinde ekmek taşıyan insanlar yaka
paça gözaltına alındı.
Yani eylem “olaylı” geçti.
Polis bu eyleme müsaade etse ne olurdu? Muhtemelen grup anıt önüne ekmekleri bırakır, belki
içlerinden birkaçı Berkin için dua okur, biri açıklama yapar eylemi bitirirdi.
Yani eylem “olaylı” geçmezdi.
• • •
İkinci eylem, adına eylem mi denir bilmiyorum, Gezi Parkı’ndaki kitap okuma etkinliğiydi. Sosyal
medyadan çağrılar yapıldı, birkaç düzine insan parkta bir araya geldi. Kitap ve kıyafet takası yaptılar.
Polis buna da izin vermedi. Ellerinde kitapla parkta duran insanları dışarıya süpürdü.
Yani etkinlik “olaylı” geçti.
Polis bu etkinliğe müsaade etse ne olurdu? Birileri birileriyle tanışırdı, kitaplar üzerine güzel bir pazar
sohbeti dönerdi, belki bir daha buluşmak üzere sözleşilir ve dağılınırdı.
Yani etkinlik “olaylı” geçmezdi.
• • •
Üçüncü eylem taraftar gruplarının e-bilet protestosu. Tüm kulüplerden taraftarlar caddede buluştu,
elektronik bilet fişlemedir dedi ve bu konudaki protesto haklarını kullanmak istedi. Polis yine izin
vermedi. Formalı insanlar gaza, tazyikli suya maruz kaldı.
Yani protesto “olaylı” geçti.
Polis taraftar gruplarına müsaade etse ne olurdu? Muhtemelen gruplar e-bilet uygulamasına neden
karşı çıktıklarını anlatır, en fazla meydana yürür protestoyu biraz da orada sürdürürlerdi.
Yani protesto “olaylı” geçmezdi.
• • •
1 Mayıs 2010’da Taksim’de kutlandı, pek olay yaşanmadı.
1 Mayıs 2011’de de Taksim’de kutlandı, yine olay çıkmadı.
1 Mayıs 2012’de de Taksim’de kutlandı, gayet sakin geçti.
1 Mayıs 2013’de ise Taksim’e giden tüm yollar savaş meydanına döndü. Onlarca insan yaralandı, kent
merkezi kilitlendi. 2013’ün önceki 3 yıldan farkı neydi? Tabii ki Taksim’in yasak olması.
Son dört yılın 1 Mayıs’larında, hatta sadece geçen pazar gününde ortaya çıkan tabloya bakarak bile
provokatöre rahatça ulaşabiliriz. Olay çıkaran provokatördür. Olayı da eyleme giden değil eyleme
müsaade etmeyenler çıkarıyor. Provokatör de dolayısıyla eyleme müsaade etmeyenin kendisidir.
Denklem bu kadar basit...

Bugün 23 Nisan
Sabah gardiyana sayım veren, günün ilk selamını usta başından alan, üç gün sonraki düğününe hazırlık yapan, tatildir diye kent merkezlerine koşup dilenmek zorunda kalan çocukların da bayramı kutlu olsun.
HAKAN DEMİR