Şiddet Mağdurları

Güzel düşünceli sistam, yine farkını koydun ortaya
Çok güzel bir konu olmuş. İnşallah kimsenin ihtiyacı olmaz ama ihtiyacı olan da olursa çok yol gösterici bir konu bu.
 
inşallah kimselerin ihtiyacı olmaz ve hiç okunmaz bu konu

neyse ama yinede faydalı bi konu elinize sağlık
 
Lanet olası Bilecik hala yok.

Evet şiddet gören kadınların en çokkızdığım kısmı bunu normal olarak görmeye başlamaları ve diğer şiddet gören kadınlar dert anlattığında da aaa canım ne var bunda demeleri.

Bu sorunu hepimiz çözeceğiz, birlikte hep beraber.
 
Arkadaşlar konuya gelip yorumda bulunarak katkıda bulunduğunuz için hepinize çok teşekkür ederim. Burada siz de gelip tanık olduğunuz ya da yaşadığınız şiddetle mücadele örneklerini paylaşabilirsiniz, bu şekilde bir dayanışma ağı oluşturabiliriz.

K Kazen ve Mune 'ye de bu duyarlılığı gösterip, konuyu sabitledikleri için teşekkür ederim.

Diğer bir noktada; bazı yorumlarda şiddete uğramış kadınlara haklı olarak sitem edilmiş hala bir adım atmadığı için, mücadele etmediği için ve hatta şiddet uygulayan erkeği temize çıkardığı için vs. Bunda asıl sorun şiddeti uygulayanların akıllıca sistematik bir şekilde şiddeti uygulaması ve bunu yaparken bile kadını suçlu hissettirmesi bence. Ve tabii ki eril bir düzenin hakim olması, kadın polise şikayete gitse "ailesinin düzenini bozdu görüyor musun kadın dediğin her türlü derde katlanır", "kesin sevgilisini sinirlendirecek bir şey yapıyor, tanırım halbuki uysal çocuktur." gibi cümlelerle yadırganacağını biliyor.
Başka bir neden de özellikle evli kadınlar için kadının ekonomik anlamda zayıf olması ve şiddete uygulayan kişiye bağlı olması.
Durum böyle olunca, o şiddete maruz kalmaya devam etmek zorunda kalıyor ve " sizin kocalarınız da yapıyor, hem özünde iyi biri" dediğiniz meşrulaştırma ifadelerini çaresizce kullanıyor.
Devlet mekanizmaları kadından yana sağlam politikalar uygulayabilse kadın güçlü olduğu hissedip, buna katlanmayacak, adım atacak ve şiddeti meşrulaştırmaktan vazgeçecek.

Bundaki sorunu lütfen kadının kocasına laf söyletmemesine, aşık olmasına vs. bağlamayalım.
Şu röportajı okumanızı tavsiye ediyorum bu bakış açısı için: http://bianet.org/bianet/kadin/169534-kadinlar-siddet-gordukleri-erkekleri-neden-terk-etmiyor
 

Yaşadığınız şeyler için çok üzgünüm, zor bir dönem geçirmişsiniz. Evet maalesef var olan hukuki haklarımız sadece yazıda kalıyor uygulamaya geçirilmiyor. Ama pes etmeyelim gerek bireysel gerek kadın örgütleriyle birlikte devlet mekanizmalarını zorlayarak sonuç elde edebiliriz. Bir takım olumlu sonuçlar elde edildi, daha fazlasını elde edeceğimize inanalım.
 
Şiddet ve hak etmek kelimelerini o kadar yan yana duydum ki anlatamam, çevremde eşinin şiddetine maruz kalmış arkadaşlarım, komşularım oldu.

İlk şiddetten sonrası artık normalleşmeye başlıyor ve bu normalleşme hak etti, hak ettim sözcükleriyle pekiştiriliyor.

Hak ettim çünkü eve geç kalmıştım, hak ettim çünkü eşime cevap verdim, hak ettim çünkü telefona geç cevap verdim gibi...

Şahit olduğum şiddet vakalarında ortak nokta önce kadının sözlü şiddete maruz kalması, sürekli bir aşağılama, beceriksizlikle suçlanma, kadın olamamakla suçlanma, sende kadın mısın, sen güzel misin, sen anne misin gibi suçlamalar ve tabii erkeğin kendiyle böbürlenmesi, ben olmasam seni kimse almazdı, ben olmasam ortada kalırsın, ben olmasam kimse yüzüne bakmaz.

Kadınlar bunu öyle bir kanıksıyor ki sonrasında gördükleri fiziksel şiddeti haklı çıkaracak bahaneler üretiyorlar kendilerine, bize garip geliyor belki ama bir o kadar da eşlerini seviyorlar.

Evliliklerin ilk yıllarındaki boşanmaların sebebi şiddet değilmiş gibi geliyor bana, etrafımda gördüğüm çoğu arkadaşım evliliklerinin ilk yıllarında şiddet görmelerine rağmen ayrılmadılar eşlerinden.
Kimi çocukları için, kimi maddi imkansızlıklar, kimi de şiddet görmesine rağmen eşini sevmeye devam ettiği için ayrılmadı.

Eh tabii bunda annelerinde rolü var, kızları şiddet gördüğünde bende babandan dayak yedim, evine bakıyor mu, gözü dışarda değilse, çocuklarına ve sana sahip çıkıyorsa katlanmalısın sözleriyle kızlarının yuvasını kurtarmak adına verdikleri nasihatlar baba ocağına dönüşü imkansız hale getiriyor.

Oysa şiddet asla hak edilmez, aradaki anlaşmazlıkların çözümü değildir asla.
Hepinizin bu konuya sahip çıkmasını ve şiddete dur demenizi istiyorum çünkü bugün size uygulanan şiddet yarın çocuklarınızı özgüvensiz, ruh sağlığı bozulmuş ve şiddeti normal hale getiren birer birey olmasına neden olacaktır.

Eş, anne-baba, sevgili, hatta çocuklarınızdan görebileceğiniz şiddete dur deyin.
 
Her söylediğin kelimeye katiliyorum abla kendimi bildim bileli babam sürekli annemi doverdi cok zor gunlerimiz gecti bi yüzümüz gulse aksama mutlaka aglardik gülmeye bile koymazdi babam bizi istedigim.birseyi bile alamazdim.annemle babam ayrilsa ne olacakti annem bizleri babamA verecekti bu defada hem siddet hem.uvey anne olacakti şimdi de az cok eşimden görüyorum siddet ama mecburum abla o kadar caresizim ki insan bazi seyleri göz yumuyor ama cok istedikleri icin degil mecbur olduklari icin herkes şanslı dogmuyor ama kızlarımız cekmesin diye okusunlar hatta kizimida okutacam Allahin izniynen her zamanda arkasında duracam simdi ben bosanacam desem ilk basta annem der delirdinmi sen diye onun icin biz böyle gelmişiz boyle gideriz konu cok süper konu sahibinin yaşı kaç bilmiyorum cok olgun konusuyor burda kimse kimsenin yasadigini bilemez onun icin yadirgamak yerine yardımcı olmalim ki daha güçlü kadin olalim
 
Etrafımda hiç şiddet gören bi kadın olmadı, olsa nasıl bi öğüt verirdim bilmiyorum ama , kadının kendini ezik görmesiyle erkekte kendinde o gücü buluyo bence.
Allah evlerimizden uzak etsin çok zor bi durum...
 
Bazen bende şiddet gören bir kadın görünce hemen boşan diyorum, aslında mantıklı olanı bu ama işte ekonomik şartlar, kadınların kendi aileleri tarafından sahiplenmemesi, çocuklarım babasız mı büyüsün düşünceleri yüzünden boşanamadıklarını düşünemiyoruz, aslında senin ayrılıp kendi ayakları üstünde durabilmeni o kadar çok isterim ki lakin olmayacaksa da kızını okutma kararına saygıyla eğilirim.

Ama elinde el işi yap, ama evde çocuk bak kızını mutlaka okut, okut ki mesleği olsun, okut ki ayakları yere sağlam bassın, eğitim ve maddi olanaklar şiddet görmeyi engellemiyor, ne okumuş maddi imkanları gayet yerinde kadınlar var şiddet gören fakat eğitim ve meslek sahibi olmak en azından yaşanılan şiddete dur diyebilme imkanı sağlıyor kadınlara.

Çok güçlü bir kadınsın, kendin gibi güçlü bir kız yetiştir, kimseye boyun eğmesin, kendini çok sevsin.
 
Ins abla cok sagol
 
İyi geceler bu konunun açılması maalesef ki Türk toplumunun kanayan bir yarası olarak çok yerinde olmuş . Daha geçen güne kadar sokak ortasında tekme tokat dayak yiyen bir kadın olarak eşimi sevdiğimı söylemek istemiyorum.kimsesiz olduğum için karnında bebeğiyle ortada kalan bir kadın olduğum için savasamiyorum...
 
Cok kotu birşey tabiki esinizin siddet uygulamasi eger ailesini soyleseniz acaba değişen birşey olurmu
 
SAMIRE TMV ailesi nasıl bir insan olduğunu biliyor bana yaptıklarının hepsini anlattım ama bizi dinlemiyor,elimizden birsey gelmiyor gibi şeyler söylüyorlar.bebeğe bakamazsan alırız senden ama bir daha goremezsin diyorlar..
 
bebeğinizi kimse sizden alamaz öncelikle..2.çocuğunuz üstelik de bu.2.evlilik bir de..19 yaşında çalışıp evladınızı kendiniz büyütmüşsünüz ipolis okuluna bile vermişsiniz..neden birilerine muhtaç olasanız ki? kendiniz çalışıp büyütürsünüz evladınızı..evde dayak yiyip aldatılmaktan daha mı zor sizce?
 
40 küsür yaşında bir kadın düşünün sağlık problemlerine rağmen çok çok cuzi miktara sigortasiz çalışan..arkasında dayanacagi ailesi yok herkes başıma kalacak düşüncesiyle aman kocandir en azından evine bakıyor diye diye yıllarca dayak aldatilma ,hakaret, namusuna iftira ,parasız pulsuz eziyet,en son da kumari derken ömrünü çocuklarına adayip büyütmus ve daha fazla dayanamayıp boşanmış! Ee adam sigortasiz çalışıyor adres beyan etmiyor nafakada yok, ev kira, arkasında kimse yok,devlet kocası ölen e maaş veriyor, çocuğunun biri sırf ekonomik gücü yok diye evleniyor bari gittiği yerde yokluk gormesin diye kayinvalideyle aynı evde
yaşayacak, kadının ailesinden arsa gelecek evim olunca hersey bitecek derken aile mallarını başkasının üstüne devrettigini öğreniyor. Şimdi diyorum ki dayak yiyip çocuklarının başında durup evinin kirasini bari ödeyen esle beraber olsaydı daha mı iyi olacaktı. Maalesef boşanmak da çözüm değil. Sığınma evleri ise belli yaş çocukları kabul etmiyor ki kadının oğlu var ortaokulda onu bırakıp nasıl gitsin. .peki ekonomik özgürlüğü kirasini faturasını odeyemeyecek kadar az olan kadınlar ne yapsın. .
 
Evet çok zor.asgari ücretle çalışıyorum özel sektörde oğlumun her hafta harcligini bile zor karşılıyorum.doğum izni nedeniyle maaş alamıyorum.bebeğimi terketmek veya da onlara vermek değil amacım.psikolojim yerle bir oldu.ne yapacağını bilmemek çok kötü.bende böyle bir insanla hayatımı devam ettirmek istemem elbette ki şu An odadan dışarı bile çıkamıyorum.hergün anlaşmalı bosanalim diye baskı yapıyor.beni herhangi bir sebeple arama veya mesaj atma diyor.evde tek basimayim sanci anında ne yapacağımı bilmiyorum
 
adam boşanmak istiyorsa boşanın siz de..anne baba kahrı suratı çekmek,koca dayağından iyidir.
adam ödesin nafakayı,siz de doğurun.sonrasında çalışmaya başlayacaksınız zaten.anneniz de bakar çocuğunuza.hem işe başlayınca toplu para alacaksınız.birazını anne babnıza verirseniz gönlü olur onların da..
 
Kendisi işten ayrılacağını ve adresinı değiştireceğini söylüyor yani beni bulamazsın arasanda diyor.annem de bebeği istemiyor ben bakamam ver çocuğu onlara diyor.şu An tek isteğim bebeği doğurmak
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…