- 12 Temmuz 2006
- 643
- 9
- 48
Bahaneler hep aynıdır; "Bugün olmaz, başım ağrıyor, canım istemiyor, yorgunum..." Bazen sevişmek bizim için işkence gibidir ve böyle zamanlarda onunla aynı yatağa girmemek için elimizden geleni yaparız. O zaman gelin bir deneme yapalım, acaba seks olmadan ne kadar yaşayabiliriz?
1. Gün
Her şey bitti, onunla ayrıldınız. Kendinizi harika hissediyorsunuz, doğrusu iyi bir iş başardınız. Bütün akşam tek başınıza oturup, elinizde koca bir kase patlamış mısırla televizyon seyretmenini tadını çıkarıyorsunuz. Seks mi? O da ne? Seks olmadan da gayet güzel yaşanabilir. Bu işi başaracağınızdan o kadar eminsiniz ki...
2. Hafta
Son 2,5 yıl içinde seks yapmadan geçirdiğiniz en uzun zamanı geride bıraktığınızı fark ettiniz. Demek ki seks, sigara gibi bağımlılık yapmıyormuş. Gerçi televizyondaki, dergi ve gazetelerdeki cinsellik içeren görüntü ve resimler sinirinize dokunmaya başladı ama.. O kadar da olur artık. Kendinizi biraz gergin hissediyor ve meditasyon yaparak rahatlamaya çalışıyorsunuz.
3. Hafta
En yakın arkadaşınız aradı ve "Yalnız olmanın ne kadar zor olduğunu biliyorum" dedi. Biliyor mu? Nereden biliyor? O, 14 yaşından beri hiç yalnız kalmadı ki... Acaba ne demek istedi? Belki de size acıyor. Bu durumdan nefret ediyorsunuz ve cinselliğin o kadar da önemli olmadığını kendinize tekrarlayarak, kafanızdaki olumsuz düşünceleri uzaklaştırmaya çalışıyorsunuz.
6. Hafta
Günlerinizi bilgisayarın başında oturup "chat" yaparak geçiriyorsunuz. Zaten başka hiçbir şeye kafanızı veremiyorsunuz k! Arada bir internetteki seks sayfalarına girmeye çalışıyorsunuz ama tabii bu hiçbir şey demek değil. Sadece merak işte! Bu arada chat yaptığınız bir kadın, 5 yıldır hiç kimseyle yatmadığını söylüyor. Bu gerçek olabilir mi? Birdenbire sinirleriniz bozuluyor ve ani bir kararla bilgisayarı kapatıp, radyoyu açıyorsunuz.
10. Hafta
Bir akşam yakın arkadaşlarınızdan biri sizi bara içki içmeye davet ediyor. O, erkek arkadaşı ve siz... Tam da ihtiyacınız olan şey doğrusu, mükemmel bir çiftle, mükemmel bir akşam... Bir süre sonra gerçekten canınız sıkılmaya başlıyor, arada bir sizinle ilgilenmeye çalışmaları ise bu sıkıntıyı arttırmaktan başka bir işe yaramıyor. Onları görmemek için etrafa bakınmaya çalışıyorsunuz ama çevrenizdeki erkeklerin üzerinize dikilmiş bakışlarıyla karşılaşmak hiç hoşunuza gitmiyor. Dönüşte, içinizden bir daha hiçbir çiftle tek başınıza bir yere gitmeyeceğinize yemin ediyorsunuz.
3.Ay
En yakın arkadaşınız tekrar aradı, hamile olduğunu düşünüyormuş. Bütün belirtilerin olduğunu söyledi. "Sence hamile miyim? Olamam değil mi? Ben ne yapacağım şimdi?" gibi soruları art arda sıralıyor. Erkek arkadaşıyla başlarına gelen "kazayı" en ince ayrıntısına kadar anlatmayı da ihmal etmiyor. Kasten mi yapıyor ne? Tam da kendinizi kötü hissetmeye başladığınız şu günlerde... Onun bu kadar aptal olabileceğine inanmadığınızı sert bir dille belirtiyorsunuz. Kalbini kırdığını fark ediyorsunuz. Ama şu anda bunu düşünecek durumda değilsiniz.
17. Hafta
En sevmediğiniz komşunuz sizi ziyarete geliyor. Bir bu eksikti! Kırk yılda bir kendinizle başbaşa kalıp düşünme fırsatı bulmuştunuz ve bu zor yakalanmış fırsatı onun yüzünden kaçırdınız. Neyse, telafi etmek için önünüzde uzun günler ve geceler var. (Asıl sinir bozucu olan da bu zaten) Üstelik komşunuz boş konuşmalarıyla içinizi sıkıyor. Onu kibarca kovuyorsunuz ve yalnız geçirdiğiniz bu kadar hafta sonra ilk kez seks olmadan yaşamanın hiç de kolay olmadığını kendinize itiraf ediyorsunuz.
19. Hafta
Jimnastik yapmaya başlıyorsunuz. Ne de olsa kalorileri harcamanın en güzel yolu sizin için artık yok. Biraz daha hareketsiz kalırsanız, vücudunuz iyice biçimsiz bir hale gelecek. Aslında bunu kabullenmek istemiyorsunuz ama... Seks jimnastikten daha zevkliydi galiba.
20. Hafta
Uzun zamandır sizden hoşlandığını bildiğiniz bir erkekle akşam yemeğine çıkıyorsunuz. Kendinizi onun seviyesiz esprilerine gülmek için zorluyorsunuz ama olmuyor. Sonunda ona herşeyi anlatıyorsunuz. Anlamlı anlamlı gülümsüyor ve "Bir yerlerde sana uygun iyi bir erkek olduğuna eminim" diyor. Kendini kastettiği o kadar belli ki... Ama siz iyi bir erkek istemiyorsunuz. Siz sadece "onu" istiyorsunuz, eski erkek arkadaşınızı...
Eski erkek arkadaşınız arıyor. Sizi çok özlediğini, aylardır sizi düşünmekten başka hiçbir şey yapamadığını söylüyor. Siz de ona aynı durumda olduğunuzu söylüyor ama tabii ki tüm detayları anlatmıyorsunuz. Ertesi akşam sizi görmek ve kaybettiğiniz zamanı telafi etmek istediğini söylüyor ve siz de hemen kabul ediyorsunuz.
1. Gün
Her şey bitti, onunla ayrıldınız. Kendinizi harika hissediyorsunuz, doğrusu iyi bir iş başardınız. Bütün akşam tek başınıza oturup, elinizde koca bir kase patlamış mısırla televizyon seyretmenini tadını çıkarıyorsunuz. Seks mi? O da ne? Seks olmadan da gayet güzel yaşanabilir. Bu işi başaracağınızdan o kadar eminsiniz ki...
2. Hafta
Son 2,5 yıl içinde seks yapmadan geçirdiğiniz en uzun zamanı geride bıraktığınızı fark ettiniz. Demek ki seks, sigara gibi bağımlılık yapmıyormuş. Gerçi televizyondaki, dergi ve gazetelerdeki cinsellik içeren görüntü ve resimler sinirinize dokunmaya başladı ama.. O kadar da olur artık. Kendinizi biraz gergin hissediyor ve meditasyon yaparak rahatlamaya çalışıyorsunuz.
3. Hafta
En yakın arkadaşınız aradı ve "Yalnız olmanın ne kadar zor olduğunu biliyorum" dedi. Biliyor mu? Nereden biliyor? O, 14 yaşından beri hiç yalnız kalmadı ki... Acaba ne demek istedi? Belki de size acıyor. Bu durumdan nefret ediyorsunuz ve cinselliğin o kadar da önemli olmadığını kendinize tekrarlayarak, kafanızdaki olumsuz düşünceleri uzaklaştırmaya çalışıyorsunuz.
6. Hafta
Günlerinizi bilgisayarın başında oturup "chat" yaparak geçiriyorsunuz. Zaten başka hiçbir şeye kafanızı veremiyorsunuz k! Arada bir internetteki seks sayfalarına girmeye çalışıyorsunuz ama tabii bu hiçbir şey demek değil. Sadece merak işte! Bu arada chat yaptığınız bir kadın, 5 yıldır hiç kimseyle yatmadığını söylüyor. Bu gerçek olabilir mi? Birdenbire sinirleriniz bozuluyor ve ani bir kararla bilgisayarı kapatıp, radyoyu açıyorsunuz.
10. Hafta
Bir akşam yakın arkadaşlarınızdan biri sizi bara içki içmeye davet ediyor. O, erkek arkadaşı ve siz... Tam da ihtiyacınız olan şey doğrusu, mükemmel bir çiftle, mükemmel bir akşam... Bir süre sonra gerçekten canınız sıkılmaya başlıyor, arada bir sizinle ilgilenmeye çalışmaları ise bu sıkıntıyı arttırmaktan başka bir işe yaramıyor. Onları görmemek için etrafa bakınmaya çalışıyorsunuz ama çevrenizdeki erkeklerin üzerinize dikilmiş bakışlarıyla karşılaşmak hiç hoşunuza gitmiyor. Dönüşte, içinizden bir daha hiçbir çiftle tek başınıza bir yere gitmeyeceğinize yemin ediyorsunuz.
3.Ay
En yakın arkadaşınız tekrar aradı, hamile olduğunu düşünüyormuş. Bütün belirtilerin olduğunu söyledi. "Sence hamile miyim? Olamam değil mi? Ben ne yapacağım şimdi?" gibi soruları art arda sıralıyor. Erkek arkadaşıyla başlarına gelen "kazayı" en ince ayrıntısına kadar anlatmayı da ihmal etmiyor. Kasten mi yapıyor ne? Tam da kendinizi kötü hissetmeye başladığınız şu günlerde... Onun bu kadar aptal olabileceğine inanmadığınızı sert bir dille belirtiyorsunuz. Kalbini kırdığını fark ediyorsunuz. Ama şu anda bunu düşünecek durumda değilsiniz.
17. Hafta
En sevmediğiniz komşunuz sizi ziyarete geliyor. Bir bu eksikti! Kırk yılda bir kendinizle başbaşa kalıp düşünme fırsatı bulmuştunuz ve bu zor yakalanmış fırsatı onun yüzünden kaçırdınız. Neyse, telafi etmek için önünüzde uzun günler ve geceler var. (Asıl sinir bozucu olan da bu zaten) Üstelik komşunuz boş konuşmalarıyla içinizi sıkıyor. Onu kibarca kovuyorsunuz ve yalnız geçirdiğiniz bu kadar hafta sonra ilk kez seks olmadan yaşamanın hiç de kolay olmadığını kendinize itiraf ediyorsunuz.
19. Hafta
Jimnastik yapmaya başlıyorsunuz. Ne de olsa kalorileri harcamanın en güzel yolu sizin için artık yok. Biraz daha hareketsiz kalırsanız, vücudunuz iyice biçimsiz bir hale gelecek. Aslında bunu kabullenmek istemiyorsunuz ama... Seks jimnastikten daha zevkliydi galiba.
20. Hafta
Uzun zamandır sizden hoşlandığını bildiğiniz bir erkekle akşam yemeğine çıkıyorsunuz. Kendinizi onun seviyesiz esprilerine gülmek için zorluyorsunuz ama olmuyor. Sonunda ona herşeyi anlatıyorsunuz. Anlamlı anlamlı gülümsüyor ve "Bir yerlerde sana uygun iyi bir erkek olduğuna eminim" diyor. Kendini kastettiği o kadar belli ki... Ama siz iyi bir erkek istemiyorsunuz. Siz sadece "onu" istiyorsunuz, eski erkek arkadaşınızı...
Eski erkek arkadaşınız arıyor. Sizi çok özlediğini, aylardır sizi düşünmekten başka hiçbir şey yapamadığını söylüyor. Siz de ona aynı durumda olduğunuzu söylüyor ama tabii ki tüm detayları anlatmıyorsunuz. Ertesi akşam sizi görmek ve kaybettiğiniz zamanı telafi etmek istediğini söylüyor ve siz de hemen kabul ediyorsunuz.