- 10 Nisan 2009
- 918
- 10
Merhaba günlük;
sana ilk defa yaziyorum... daha dogrusu yaklasik 5 haftadir ilk defa kk`ya yaziyorum...
Canim babacigim vefat ettiginden beri icimden hic birsey yapmak gelmiyor; öyle bos bos yasiyorum iste... hala kabullenebilmis degilim; bir sok halidir almis basini gidiyor...
Ölümün bu kadar yakin oldugunu bildigim halde, kabullenmek bu kadar mi zor gelir bir insana...
Hic birseyi olmayan bir insanin bir kac dakika icinde bizden ayrilmasini kabullenemiyorum, algilayamiyorum... oysa ecelin hastaliga bakmadigini okadar iyi bilirken...
O benim herseyimdi... bizimkisi baba kiz iliskisinden cok daha öteydi... onun yoklugunu hayal etmek bile beni aglatmaya yeterdi; onu kaybetmekten o kadar korkardim ki... ama oldu iste...
26.01. de Almanyaya gelmek icin kendi ayaklariyla bindigi ucaga tam bir ay sonra 26.02. de tabutu kondu... hep derdi zaten: "bir gün ucagin kuyrugunda gideriz" diye... dedigi gibi de oldu...
Canim babacigim son bir kez cocuklarini görmeye gelmis demekki buraya...
Cok zor, anlatamam... yasadigim aci tarifsiz... simdiye kadar üzüldügüm, kendimi yiprattigim seyler okadar bosmus ki bunu simdi cok daha iyi anladim...
Burada vefat etmesi cok daha aci oldu... Türkiyede sabah ölse birisi, ögleye defnediliyor; peki ya gurbette??? Hafta sonuna denk geldigi icin vatanina götürülemedi ayni gün canim babam; cenaze firmasi cenazelerle doluymus, beklemeliydik saliya kadar... cumartesi aksami vefat etti; tüm yol boyunca dua etmeme ragmen son bir kez görebilmek icin, geldigimi görebilmesi, bir kez daha gözlerime bakabilmesi icin... yetisemedim... geldigimi göremedi... hastahaneye girdim ve yatagin basinda bir sürü insan; basucunda annem ve yatakta yüzü örtülmüs bir sekilde BABAM... o ani ömrüm boyunca unutamiycam!!! Yok böyle bir aci, yokkk... actim yüzünü, öptüm, kokladim... ellerini ayaklarini öptüm... o benim canimdi... herkesin babasi kendine iyidir, ama bunu herkes söylüyor: benim babam gercekten muhtesem melek gibiydi; mükemmel bir es, mükkemel bir baba, mükemmel bir evlat ve insandi... onun gibisi yoktur belkide bu dünyada...
Morga vermedik o gece babami... annem, ablam ve ben yaninda kaldik tüm gece; sagolsun hemsireler bize bir oda actilar... normalde morga veriyorlar hemen, ama bizde bir istisna yaptilar; Rabbim kendi dinlerince razi olsun onlardan...
Bu bana okadar iyi geldiki; kendimce tüm gece babamla vakit gecirme vedalasma firsatim oldu...
Bir insan bukadar mi güzel ölür Allah`im?! Resmen gülümsüyordu... yüzünde nur vardi sanki, cok güzeldi cokkk... öyle günlerce sarilip onunla yalniz ayni odada kalabilirdim ürkmeden...
Hastahanede yikadilar, abdest aldirdilar... sonra tabuta koyup, üstüne de kocaman bir türk bayragi sardilar... dedigi gibi iste: bir ucagin kuyrugunda gitmeye hazirdi artik...
Buradaki camiide kilindi namazi; camii tiklim tiklim doluydu... gurbetteki dostluklar bir baska... Allah hepsinden binlerce kez razi olsun...
Sonra düstük vatan yollarina... yasadiklarimiz okadar agir ki, yasamadan anlasilamayacak duygular...
Allah kimseye yasatmasin...
Biz ucagin üstünde, babam ise kuyrugunda... sans iste; koltuk numaramiz tam da kuyruga denk gelmisti... rica ettik degistirdik... biliyorsunki; baban o an altinda tabutta biryerde... yok ki iste yasadigim izdirabin tarifi...
Sonra Ankarada havalimaninda kargo bölümünden aliyorsun cenazeni; "paket" gibi...
O manzara inanilmaz! 7 tane cenaze vardi ve hangi sirayla gelecegini bilmiyorsun... arkasi acik arabalarla getiriyorlar... ve her araba gelisinde kosuyorsun, acaba benim babam mi diye... isim ariyorsun tabutta... sonuncuydu babam...
Aldik ve cenaze arabasi önde, ayni arabada abim ve biz arkada götürdük babamizi memleketimize...
Herkes sok halinde... 1 ay önce kendi ayaklariyla ugurladiklari babam bir cenaze arabasinda tabutla getirilmisti...
Son kez acildi yüzü, kardesleri akrabalari bakti ve vedalastilar...
Ben de baktim son kez... düsünmüstük, baksak mi bir kez daha diye... aradan 5 gün gecmisti; acaba degismismidir, bakmak iyi gelmez mi diye düsünmüstük... ama iyiki bakmisim, iyiki son kez öpmüs sarilmisim... babacigim cok daha güzellesmisti... resmen daha cok gülümsüyordu... cok güzeldi, cokkk...
Götürüldü musalla tasina, kilindi namazi tekrar ve dogdugu köyüne babasinin ve annesinin yanina karli bir günde defnedildi...
Yasarken "aman hasta olmasin, aman üzülmesin, aman sinirlenmesin" diye üstüne titredigimiz babacigimi koyduk buz gibi topraga ve geldik...
Anlatamiyorum acimi... gün gectikce hafifler sanmistim, ama hafiflemiyor... öylesine oyalaniyorum birseylerle... bos bos yasiyorum... gün gectikce özlem daha da artiyor... kabullenemiyorum hala...
Ilk günlerdeki gibi durmadan aglamiyorum belki ama icimdeki aci hafiflemiyor...
Hala aklima geldikce: "benim babam gercekten öldü mü?!" diyorum kendi kendime ve esime...
Hala "yok olamaz ya" gibi sacma düsünceler geciyor kafamda...
Ki inananlar icin ölüm bir veda degil... bunu cok iyi bilmeme ragmen bu kadar zorlaniyorum...
Sonucta elden birsey gelmiyor, yapacak bir sey yok... Allahtan geldi...
Kayitsiz sartsiz teslim olmak, kabullenmek gerekiyor...
Aslinda kabullendim kabullendim de, hala bu durumla basetmekte zorlaniyorum...
Belki zamanla hafifler acim... özlem günden güne arttikca nasil olacaksa... bilmiyorum...
Bol bol kuran okuyarak, babacigim icin dua ederek...
Icimi dökmek istedim belki biraz rahatlarim diye... ama olmuyor...
Tek rahatlatan kuran okumak... iyiki müslümanim, iyiki inancim var... yoksa dayanilacak gibi bir aci degil...
Biliyorum, ölüm bir veda degil... gecici bir ayrilik... eninde sonunda Allah`in izniyle kavusacagim sana babacigim...
Mekanin cennet olsun; Rabbim sana rahmet eylesin... yattigin yerde huzurla yat canim babacigim, ilk askim benim... seni cok ama cok seviyorum...
sana ilk defa yaziyorum... daha dogrusu yaklasik 5 haftadir ilk defa kk`ya yaziyorum...
Canim babacigim vefat ettiginden beri icimden hic birsey yapmak gelmiyor; öyle bos bos yasiyorum iste... hala kabullenebilmis degilim; bir sok halidir almis basini gidiyor...
Ölümün bu kadar yakin oldugunu bildigim halde, kabullenmek bu kadar mi zor gelir bir insana...
Hic birseyi olmayan bir insanin bir kac dakika icinde bizden ayrilmasini kabullenemiyorum, algilayamiyorum... oysa ecelin hastaliga bakmadigini okadar iyi bilirken...
O benim herseyimdi... bizimkisi baba kiz iliskisinden cok daha öteydi... onun yoklugunu hayal etmek bile beni aglatmaya yeterdi; onu kaybetmekten o kadar korkardim ki... ama oldu iste...
26.01. de Almanyaya gelmek icin kendi ayaklariyla bindigi ucaga tam bir ay sonra 26.02. de tabutu kondu... hep derdi zaten: "bir gün ucagin kuyrugunda gideriz" diye... dedigi gibi de oldu...
Canim babacigim son bir kez cocuklarini görmeye gelmis demekki buraya...
Cok zor, anlatamam... yasadigim aci tarifsiz... simdiye kadar üzüldügüm, kendimi yiprattigim seyler okadar bosmus ki bunu simdi cok daha iyi anladim...
Burada vefat etmesi cok daha aci oldu... Türkiyede sabah ölse birisi, ögleye defnediliyor; peki ya gurbette??? Hafta sonuna denk geldigi icin vatanina götürülemedi ayni gün canim babam; cenaze firmasi cenazelerle doluymus, beklemeliydik saliya kadar... cumartesi aksami vefat etti; tüm yol boyunca dua etmeme ragmen son bir kez görebilmek icin, geldigimi görebilmesi, bir kez daha gözlerime bakabilmesi icin... yetisemedim... geldigimi göremedi... hastahaneye girdim ve yatagin basinda bir sürü insan; basucunda annem ve yatakta yüzü örtülmüs bir sekilde BABAM... o ani ömrüm boyunca unutamiycam!!! Yok böyle bir aci, yokkk... actim yüzünü, öptüm, kokladim... ellerini ayaklarini öptüm... o benim canimdi... herkesin babasi kendine iyidir, ama bunu herkes söylüyor: benim babam gercekten muhtesem melek gibiydi; mükemmel bir es, mükkemel bir baba, mükemmel bir evlat ve insandi... onun gibisi yoktur belkide bu dünyada...
Morga vermedik o gece babami... annem, ablam ve ben yaninda kaldik tüm gece; sagolsun hemsireler bize bir oda actilar... normalde morga veriyorlar hemen, ama bizde bir istisna yaptilar; Rabbim kendi dinlerince razi olsun onlardan...
Bu bana okadar iyi geldiki; kendimce tüm gece babamla vakit gecirme vedalasma firsatim oldu...
Bir insan bukadar mi güzel ölür Allah`im?! Resmen gülümsüyordu... yüzünde nur vardi sanki, cok güzeldi cokkk... öyle günlerce sarilip onunla yalniz ayni odada kalabilirdim ürkmeden...
Hastahanede yikadilar, abdest aldirdilar... sonra tabuta koyup, üstüne de kocaman bir türk bayragi sardilar... dedigi gibi iste: bir ucagin kuyrugunda gitmeye hazirdi artik...
Buradaki camiide kilindi namazi; camii tiklim tiklim doluydu... gurbetteki dostluklar bir baska... Allah hepsinden binlerce kez razi olsun...
Sonra düstük vatan yollarina... yasadiklarimiz okadar agir ki, yasamadan anlasilamayacak duygular...
Allah kimseye yasatmasin...
Biz ucagin üstünde, babam ise kuyrugunda... sans iste; koltuk numaramiz tam da kuyruga denk gelmisti... rica ettik degistirdik... biliyorsunki; baban o an altinda tabutta biryerde... yok ki iste yasadigim izdirabin tarifi...
Sonra Ankarada havalimaninda kargo bölümünden aliyorsun cenazeni; "paket" gibi...
O manzara inanilmaz! 7 tane cenaze vardi ve hangi sirayla gelecegini bilmiyorsun... arkasi acik arabalarla getiriyorlar... ve her araba gelisinde kosuyorsun, acaba benim babam mi diye... isim ariyorsun tabutta... sonuncuydu babam...
Aldik ve cenaze arabasi önde, ayni arabada abim ve biz arkada götürdük babamizi memleketimize...
Herkes sok halinde... 1 ay önce kendi ayaklariyla ugurladiklari babam bir cenaze arabasinda tabutla getirilmisti...
Son kez acildi yüzü, kardesleri akrabalari bakti ve vedalastilar...
Ben de baktim son kez... düsünmüstük, baksak mi bir kez daha diye... aradan 5 gün gecmisti; acaba degismismidir, bakmak iyi gelmez mi diye düsünmüstük... ama iyiki bakmisim, iyiki son kez öpmüs sarilmisim... babacigim cok daha güzellesmisti... resmen daha cok gülümsüyordu... cok güzeldi, cokkk...
Götürüldü musalla tasina, kilindi namazi tekrar ve dogdugu köyüne babasinin ve annesinin yanina karli bir günde defnedildi...
Yasarken "aman hasta olmasin, aman üzülmesin, aman sinirlenmesin" diye üstüne titredigimiz babacigimi koyduk buz gibi topraga ve geldik...
Anlatamiyorum acimi... gün gectikce hafifler sanmistim, ama hafiflemiyor... öylesine oyalaniyorum birseylerle... bos bos yasiyorum... gün gectikce özlem daha da artiyor... kabullenemiyorum hala...
Ilk günlerdeki gibi durmadan aglamiyorum belki ama icimdeki aci hafiflemiyor...
Hala aklima geldikce: "benim babam gercekten öldü mü?!" diyorum kendi kendime ve esime...
Hala "yok olamaz ya" gibi sacma düsünceler geciyor kafamda...
Ki inananlar icin ölüm bir veda degil... bunu cok iyi bilmeme ragmen bu kadar zorlaniyorum...
Sonucta elden birsey gelmiyor, yapacak bir sey yok... Allahtan geldi...
Kayitsiz sartsiz teslim olmak, kabullenmek gerekiyor...
Aslinda kabullendim kabullendim de, hala bu durumla basetmekte zorlaniyorum...
Belki zamanla hafifler acim... özlem günden güne arttikca nasil olacaksa... bilmiyorum...
Bol bol kuran okuyarak, babacigim icin dua ederek...
Icimi dökmek istedim belki biraz rahatlarim diye... ama olmuyor...
Tek rahatlatan kuran okumak... iyiki müslümanim, iyiki inancim var... yoksa dayanilacak gibi bir aci degil...
Biliyorum, ölüm bir veda degil... gecici bir ayrilik... eninde sonunda Allah`in izniyle kavusacagim sana babacigim...
Mekanin cennet olsun; Rabbim sana rahmet eylesin... yattigin yerde huzurla yat canim babacigim, ilk askim benim... seni cok ama cok seviyorum...
Son düzenleme: