Etraflıca düşününce, kimse tamamen suçlu değil, aile + çevre = kişi, durum, döngü bu hep, kendini aşmak kolay bir şey değil(bir yandan da yanlış giden durumlardan herkes sorumlu elbette). Yanlış giden şeyleri fark edememe diye bir durum var(çevre sebepli mesela, ufuk açabilecek farklı seçenekler neredeyse yoktur, herkes aynı kafadadır, keşfetmeye izin yoktur, kişinin yerine hep düşünülmüştür dolaysıyla neredeyse düşünme, sorgulama yetisini kaybetmiş biri olabilir) dolayısıyla değişim zor, geç olabiliyor, fark etse bile hızlıca iyi, doğru olamayabiliyor, o süreçte de yanlış görünmeye devam ediyor kişi, bir yandan eksikleri yanlışlarıyla darbeler alırken egosu zedeleniyor, eziliyor, aşağılık hissediyor ve hayatta kalma içgüdüsüyle o an yapabileceği en kolay yolu seçebiliyor. Kolayca suçlamak yanlış aslında insanları.. Ama çaba önemli, az da olsa önceki nesilden daha iyi olmak, dersler almak, kendine bir şeyler katma çabası. İçten, samimi bir çaba olması çok değerli.
Dengeye gelmek ne zor...