Sende Bir Resim Paylaş Söze Gerek Kalmasin !!! {İşte O An Resimleri}
















































Kör Dünya Dilsiz, Kör Dünya Sağır....








,

Yorumsuz ...


Çamur sayesinde
National Geographic fotoğrafçısı Rendy Olson’un Sudan’da çektiği bir ‘o’ an. Sudanlı çocukların ne kadar zor bir yaşam sürdüklerini anlatmaya yeten bir fotoğraf. Yiyecek bulmakta güçlük çeken bu çocuklar, vücutlarını ve başlarını bir gelenekten dolayı böyle çamurla kaplamamışlar. Asıl neden çaresizlikleri, çünkü saçlarındaki bitlerden ancak bu şekilde kurtulabiliyorlar.




İç savaş nedeniyle zor günler geçiren Haiti'de çekilen bir fotoğraf. Bu adamın bakışlarındaki şaşkınlık ve korku, gören herkesçe kolayca anlaşılıyor. Fotoğrafçı, bu adamın güvenlik güçlerince yakalanan bir suikastçı olduğu bilgisini veriyor. Adamın akıbetini öğrenince bakışlarındaki korku da anlam kazanıyor. Zira bu adam, bu fotoğraf çekildikten sonra diri diri yakılarak öldürülüyor.



Belirli bir yaşın üzerindekiler, bu ‘o’ anı yaşamlarının bir bölümünde yaşamışlardır. Fotoğraf Kenya’da çekildi. Kenyalı kız öğrencinin siyah ellerine vuran ışık, sanki okuma arzusunu yüklenip yansıyor. Ayrıca jiletle açılmakta olan kalemin boyu, hem yoksulluğu anlatıyor hem de okuma arzusunu vurgulayan bir başka unsur olarak dikkat çekiyor.



nne karnındayken bebeğe müdahale edilmesi gerekmiş. İşte o an bebek elini o küçücük delikten çıkarıp doktorun parmağını kavramış.
İşte o muhteşem an. Yüzyılın fotoğrafı seçilmiş









 
paylaşımın için çok saol cnm hepsi ßirßirinden etkileyici..
 
Cok güzel ve gerçek kareler..Paylaşım için teşekkürler yanlız şiddet içerikli fotoğraflar hassas arkadaşlarımızı etkileyebilir Özellikle bebişli bayanları..
 
hepsi gercek ve gercekten yasam
hayat var oldugu surecede olacaklar ....
paylasimin icin sagol
 
cidden yorumsuz......................
diyecek hiç bir şey yok çünkiiiiii
 
Her karade AMERIKANIN VAHSETI yer almis ve almayada devam ediyor..
Güclü isen Ezersin,Gücsüz Isen,Güclü Tarafindan Ezlirsin,melesef bu idolojiyi Amerika hala uygulamaktadir...Resimler zaten anlatiyor herseyi,ne denilebilinirki o mahsum cocuklarin yüzündeki kana?Hangi kelimeler tarif edebilirki onlarin bu acilarini?
 




















Bolu'dan bir fotoğraf. Anadolu Ajansı'ndan Kenan Gürbüz’ün yakaladığı bir ‘o’ an. Kuşlar, sürü halinde gelip bir yere konmuşlar. Ama o kadar düzenli konmuşlar ki, geride kalan arkadaşları için yer de ayırmışlar. O da bu boşluğu görüp yerine doğru uçmaya çalışıyor zaten…



Anadolu Ajansı'ndan Ömer Çetres’in Erzurum’dan bir fotoğrafı... Tekmanlı ilçesine bağlı Deliler Köyü’nde karne ve kar sevinci birlikte yaşandı. Öğrenciler servis araçları olan atlı kızaklarla evlerine ulaştı



İstanbul’daki kar yağışı sırasında en çok yürümekte zorlandık. Bir yandan kar, bir yandan şiddetli rüzgar, sokaklarda zor anlar yaşattı İstanbullular’a. Tipiden göz gözü görmüyordu... Fotoğraftakiler gibi herkes düşmemek için birbirlerine tutundu.



Haiti'de çekilen bir fotoğraf. Bu karede hemen ön tarafta görülen gaz maskeli polisler, orada birşeylerin ters gittiğini hissettiyor. Ancak aynı sokakta hemen arkada görülen satıcının sakinliği ve durumu umursamayan bakışları, polisin haliyle bir çelişki yaratıyor. Fotoğrafçı da, polislerin devlet başkanının istifasını isteyenlerin önünü kestiğini, sokak satıcılarının da bu protestonun bitmesini beklediği bilgisini veriyor.



Fotoğraf Amerika Birleşik Devletleri’nin Chicago kentinde çekildi. Yanyana dizilmiş, kime ait olduğu bilinmeyen yüzlerce bot... Hepsi birbirinin aynısı, hepsi de fazlasıyla kullanılmış ve yıpranmış. İşte bütün bu benzerlikleri botların sahiplerinin de ortak noktasını anlatıyor aslında. Çünkü bu botları giyenlerin hepsi artık hayatta olmayan askerler. Bu botlar Irak'ta savaşırken hayatını kaybeden Amerikan askerlerinin anısına Chicago'da bir meydana konmuş



Filistin'de Refah Mülteci Kampı’nda çekilen bir fotoğraf. ‘O’ anda en büyüğünden en küçüğüne kadar herkesin yüzünde mutsuzluk ve endişe duygusu okunuyor. Yatakta yatan engelli Sami ve ailesinin geri kalanı, İsrail askerleri evlerini yıktığından bu yana bu tek göz odada yaşıyor. Ancak İsrail askerlerinin bu odayı da yıkmasından endişe ediyorlar. ‘O’ anda o odada bulunan kimse için hayat yolunda gitmiyor.



Göçmen kampı
Sudan'da geçen yıl Mart ayından bu yana hükümete bağlı birliklerle Sudan Özgürlük Ordusu adlı örgüt arasında bir iç savaş var. Sudan'dan komşu Çad'a bu süre içinde 95 bin kişi göçetti. Ve sınırın öte yanında, dünyanın da pek ilgilenmediği insanlık dramı başladı. Sınır Tanımayan Doktorlar’ın kurduğu kampa giden AP fotoğrafçısı Karel Prinsloo da 11 ay biriken perişanlığı böyle fotoğrafladı...




Başınızı biraz sol tarafa yatırırsanız o ünlü portreyi görebilirsiniz...Van Gogh'un deliliğin sınırlarında gezindiği ve tedavi gördüğü sırada Paris'te 1888 yılında yaptığı kendi portresi... Burada gözünü kırpmış görünüyor ama aslı öyle değil. Çünkü o ünlü portre bir sıcak hava balonunun üzerine tıpkı basımla aktarılmış. İsviçre'deki festivalde balon gökyüzüne süzülmeden önce de foto muhabiri meslektaşımız bu ‘o’ anı elde etmiş.



Fransa'da çekilen bir fotoğraf. Ortada dev bir ejderha, ejderhayla mücadele eden bir savaşçı ve dumandan göz gözü görmüyor... Bir filmden bir kareyi anımsatsa da, bu ‘o’ an Fransa'da bir sokakta çekildi. Bu bir kutlamanın fotoğrafı. Fransa'da yaşayan Çinliler, Maymun yılına girişlerini geleneklerine uygun olarak böyle kutluyor



Mutluluğun ‘o’ anı... Afrika'nın güney ucundaki ülkedesi Namibya'dan geleneksel yaşam tarzlarını sürdüren Himba Kabilesi’nden bir anne dinginlik, huzur ve mutluluk içinde kucakladığı çocuğuna bakıyor. Hala para ekonomisinden uzak duran Himbalar, ''para doğurmaz ama anne insan doğurur... Bu yüzden bizde kadınlar el üstünde tutulur'' diyerek medeniyet dersi veriyor. Fotoğraf, National Geographic Türkiye’den. Güçlü fotoğraflarla desteklenmiş Himbalar’la ilgili makale derginin Ocak sayısında

 
Namibya'nın kuzeybatısındaki Himbalar’dan bir ailenin ‘o’ anı. Bir anne ve babanın yanlarındaki çocuklarından ve gerideki sürülerinden ötürü yaşadıkları mutluluk ve gururun fotoğrafı. National Geographic Türkiye’nin Ocak sayısında.Himbalar’ı daha yakından tanıyabilirsiniz



Amerika'dan bir ‘o’ an... Grand Forks bölgesinde hava çok soğuk, eksi 15 derece. Ve bir otobüsün buz tutmuş penceresinden bakan bir çift göz... İçeriden camın buğusuna çocuk eliyle atılmış bir imza gibi görünen boşluktan merakla dışarı bakan bu gözler de Saint Mary's Katolik Okulu birinci sınıf öğrencisi Halef'e ait. Soğuktan neredeyse gözleri de donmuş gibi Halef'in. Saint Michael Katolik Kilisesi'ne düzenlenen bir okul gezisinin ardından otobüste beklerken çekilmiş bu fotoğraf. Neredeyse ‘o’ anda soğuktan yaşamın da donduğu izlenimi uyandıran bir ‘o’ an.



Pekin Doğal Tarih Müzesi'ndeki sergide çekilen bir ‘o’ an... Çinli çocuğun dikkatlice hatta biraz da anlamaya çalışarak baktığı da başka gezegenlerden geldiği sanılan bir canlı figürü değil... O da onun gibi bir insan... ''İnsan vücudunun esrarı'' adlı bu sergi için koruma altına alınmış gerçek bir insanın cesedi bu ve onun gibi altı tane daha var. Bir fabrikada özel bir teknikle cesetler bu halde korunuyor.



Batı Şeria'daki bir operasyon sırasında çekilen bir fotoğraf. İsrail askerleri, tutukladıkları bir Filistinli’yi yüzüne bir bez parçası kapatarak götürüyorlar. Yüzündeki ifadeyi göremiyoruz, ama bez parçasından seçilen yüz hatları ‘o’ anda Filistinli’nin hayatının en zor anlarından birini yaşadığını gösteriyor.



Fotoğraf Nikaragua'da çekildi. Savaş, tanımı gereği korkutucu, tehlikeli ve ölümcül olmalıdır. Ancak savaş ve silah, bazen sıradan yaşamın bir parçası haline gelince tanım da değişiyor. Nikaragua'da bir parkta bulunan tank kalıntıları arasında oynayan çocuklar için de savaşın ve silahların tanımı çok farklı gibi gözüküyor. Çocuğun yüzündeki bu ifadede, korkudan çok belli belirsiz bir neşe göze çarpıyor.



Konya'da Zümrüt Apartmanı enkazı başında çekilen bir fotoğraf. Umutların tükendiği anda gelen bir haber herkesi sevindirdi, hatta bazılarının gözyaşlarını tutamasına neden oldu. Günlerdir enkazdan hayatını kaybedenlerin cesetlerini çıkaran görevlilerden biri de ‘o’ anda hiç tanımasa da Yasemin Yaprakçı'nın enkazdan canlı çıkarılmasını gözyaşlarıyla kutladı.



Anadolu-rock ve protest-sol müziğin öncüsü Cem Karaca'nın ani ölümü tüm Türkiye'yi yasa boğdu... O'nun için vasiyetindeki gibi bir cenaze töreni düzenlendi ve yüzlerce dostu, seveni gibi aynı kuşaktan, en yakın arkadaşı, başka bir usta Erkin Koray da ''Cem Baba''nın cenazesinde gözyaşlarını tutamadı. Dostunun yıllar önce dediği gibi ''resimdeki gözyaşları''nın ‘o’ anı tam bu kare... Ve bu ‘o’ anı NTV Kameramanı Mesut Sert yakaladı. Eşinin anlattığına göre Cem Karaca Erkin Koray'a hep takılırmış, ''Önce hangimiz terk-i diyar edeceğiz bakalım?'' diye... Cem Karaca, eserleriyle hep yaşayacak ve sevdikleri O’nu hiç unutmayacak.



İnsanoğlu olarak arabalarımızla, fabrikalarımızla yılda 8 milyar ton karbon atığını atmosfere gönderiyoruz. O atığı emen ormanları ve diğer doğal varlıkları da genelde önemsemiyor hatta yokediyoruz. Dolayısıyla küresel ısınmanın kötü sonuçlarını da yaşıyoruz. Ancak dünya bir şekilde bizim aymazlığımızı da telafi ediyor... Atmosferde çok daha fazla karbon dioksit olması lazım ama yerküremiz bu karbonun bir kısmını alıyor



Çocuklar, özellikle de kız çocuklar büyüklerinin giysilerini giymeye bayılırlar ve yer Afganistan olunca da bu ‘o’ an ortaya çıkar... Afganistan'ın Başkenti Kabil'de, muhtemelen evcilik oyunu sırasında elde edilen bir ‘o’ an... Yaşça büyük olan kız, kendisi için dikilen burkasını giymiş ama annesi gibi olabilmek için topuklu ayakkabılarını almak yeterli olmuş...



Gazze Şeridi’nde çekilen bir fotoğraf… Normal bir ülkede çalışan biri işine gitmek için evinden çıkar, arabasına ya da bir toplu taşıma aracına biner ve menzile ulaşır. Filistinli işçilerse her gün işlerine gitmek için kontrol noktasında saatlerce beklemek zorunda kalıyor. Bu işçilerden biri, kontrol kuyruğunda beklerken hayatını kaybedince arkadaşları bu oturma eylemini düzenliyor. Eyleme katılan işçilerden biri, saatlerdir soğukta oturmaktan üşümüş ama eylemi sürdürmekte de kararlı görünüyor.

 
Batı Şeria ile Kudüs arasındaki bir İsrail kontrol noktasında çekilmiş bir fotoğraf... Kudüs'e geçmek isteyen Filistinli gençleri durdurmaya çalışan bir İsrail askeri, geçmekte ısrar edilince yumruğunu kullanmış. Ve olaydan sonra Filistinli genç birkaç saat gözaltında tutulmuş.



Bir hayvan hastanesinde çekilmiş bu ‘o’ an... Anne sevgisini çok iyi anlatan bir kare bu, çünkü sağdaki deve yavrusu doğalı henüz bir gün olmuş. Yanındaki annesini sevgiyle kokluyor, öpüyor... Adı Şiva… Hindu Tanrısı Şiva'nın doğum yıldönümünde dünyaya gelmiş. Ve eğer annesi Kaveri, bir hayvan derneği tarafından geçtiğimiz ay Şiva'ya dört aylık hamileyken kurtarılmasaydı, Ed el-Ada festivalleri sırasında kurban edilecekti…




Haiti sokaklarında çekilen bu fotoğraf, ülkedeki durumun ne kadar kritik bir noktada olduğunu gösteriyor. Yerde yatan bir ceset var ama herkes öyle telaşlı ki kimse dönüp bakmıyor. Bu arada cesedin kafasının örtülmesi de ihmal edilmiyor…



Çevre kirliliğinin doğaya verdiği zararı söze gerek kalmadan anlatan bir fotoğraf. Petrole bulanmış bir karabatak bir hayvansever tarafından temizlenmeye çalışılıyor. ''Evet, çevreyi kirletenler var ama en azından bir diş fırçası ile bir karabatağı kurtarma çabası verecek kadar doğayı sevenler de var'' dedirten bu ‘o’ an Almanya’dan



Fildişi Sahili’nde çekilen bir fotoğraf… Çocuk felci aşısı yapılan bir çocuk halinden pek memnun görünmüyor. Ama küçük çocuğun ağzına damlatılan bu damla çok küçük olmasına rağmen bir o kadar da parlak ve berrak. Tıpkı onun sağlığını düşünen insanların yüreği gibi...



Brezilya'da çekilen bir fotoğraf… Festivalde çekilen bu görüntü belki pek iç açıcı değil ama katılımcılar yüzlerine ve vücutlarına sürdükleri bu çamurun onlara sağlık ve güzellik getireceğine inanıyor. Hedef güzellik olunca da herşey mübah sayılıyor.



Fotoğraf, son günlerde iç karışıklıklarla gündeme gelen Haiti'den... Ancak bu kez bir çatışmada çekilmemiş bu fotoğraf. Başkent'teki bir karnaval yürüyüşünden bir ‘o’ an bu. İlk bakışta öndeki adamın başındakinin geleneksel bir sarık olduğunu sanıyoruz ama dikkatli bakınca bu sargının canlı bir boa yılanından yapıldığını görüyoruz. Bakışları tehditkar… Bu bakışlar Haitililer için bir anlam ifade etmeyebilir... Ama o yılanla birlikte bu bakışlar, adamın yaşantısına yabancı olanlar için pekala etkili olabilir...



Kültürel Gençlik Projesi çerçevesinde, kareografisini ünlü balet Maurice Ravel'in yaptığı bir dans gösterisinin kıyafetli provaları sırasında çekilmiş bu fotoğraf. Berlin Flarmoni Orkestrası eşlik ediyor dans eden gençlere... Dansın estetiği bu kareye de yansımış ve sahne ışıkları sayesinde orkestrada viyolo çalan bayan elemanın gölgesi de duvara yansıyarak bu ekip çalışmasının iyi bir simgesini oluşturmuş...




Ahmet Taşdelen’in Afyon’da çektiği bir ‘o’ an. 2003 yılında manzara fotoğrafı çekmek için Hıdırlık Tepesi'ne çıktığı anda kopan fırtına, Taşdelen'in 3 saat orada mahsur kalmasına sebep ama bu kareyi de yakalamasına vesile olmuş... Gökyüzü mor, pembe, beyaz ve siyah renklere bürünmüş... Afyon'sa ışıl ışıl ama ‘o’ anda aşağıdaki ışıklar, tabiatın gökteki ışığın gücü ve görkemi karşısında zayıflığını itiraf ediyor...



Uganda'dan bir fotoğraf... Lord Resistance Army, Tanrı’nın Direniş Ordusu 200 kişiyi katletti. Mağdurlar sessiz bir gösteri düzenledi ama nedense askerler göstericilere ateş açtı. Protesto gösterisinin gergin dakikalarında da bu ‘o’ an ortaya çıktı. Bu kadın, hem terör örgütleri karşısında, hem de hükümetin askerleri karşısındaki çaresiziğini böyle anlattı

 



Katar'da çekilen bir fotoğraf. Aslında ilginç bir tesadüfün fotoğrafı bu… Bir tarafta deve yarışlarına katılanlar, öbür taraftaysa bisiklet yarışına katılanlar kıyasıya mücadele ediyor. Bu farklı yarışın katılımcıları, farklı hızlarda, farklı yönlere gitse de ortak bir noktaları da var: Bisikletçilerin ve deve binicilerinin kazanma hırsları...



Kanada'nın Vapusk Ulusal Parkı'nda çekilen bir fotoğraf. Anne kutup ayısı bir ağacın altında dinleniyor, ama yavrular ‘o’ anların tadını çıkarıyor... İçlerinden biri, bir kar kümesinin ardından kara bulanmış burnuyla adeta saklambaç oynar gibi kardeşine bakıyor.



Amerika Birleşik Devletleri’nde bir gösteri uçağı düşmeden saniyeler önce çekilen bir fotoğraf. Aslında bu ‘o’ an, insan hayatında saniyelerin ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. Uçağın pilotu ‘o’ anda, uçağın göstericilerin üzerine düşmeyeceğinden emin olduktan sonra uçağını terk ediyor. Kazada kimse hayatını kaybetmiyor ama, kısa bir süre sonra da kazanın sorumlusunun pilot olduğu da açıklanıyor.


Amerika Birleşik Devletleri’nde bir gösteri uçağı düşmeden saniyeler önce çekilen bir fotoğraf. Aslında bu ‘o’ an, insan hayatında saniyelerin ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. Uçağın pilotu ‘o’ anda, uçağın göstericilerin üzerine düşmeyeceğinden emin olduktan sonra uçağını terk ediyor. Kazada kimse hayatını kaybetmiyor ama, kısa bir süre sonra da kazanın sorumlusunun pilot olduğu da açıklanıyor.




Tayvan'da çekilen bir fotoğraf. Kameraların ve mikrofonların önünde büyük bir mücadele veren bu çocuğun öyküsünde, bazen yasaların, kişilerin isteklerini ve tercihlerini pek dinlemediğini bir kez daha görüyoruz. Tayvanlı bir anneyle, Brezilyalı bir babanın çocuğu olan Iruan, hem annesini hem de babasını kaybetmiş. Şimdi yasalara göre Brezilya'daki babaannesinin yanına dönmesi gerekiyor. Polis ‘o’ anda Iruan'ı Brezilya'ya göndermek üzere evinden almaya çalışıyor ama küçük çocuğun bu mücadelesi, onun bu durumdan pek de hoşnut olmadığını gösteriyor.



Güney Kore'de bir protesto… Göstericilerden biri biraz inatçı çıkmış ve polise boyun eğmemekte biraz ısrarcı olmuş anlaşılan. Elindeki süpürge kırılmış ama o vazgeçmemiş. Süpürgenin sapıyla da olsa polisle mücadelesini sürdürmüş. Onca polisin tek bir kişi karşısında böylesine korktuğuna, çekindiğine bakılırsa mücadelesinde ‘o’ anda başarılı da olmuş.




Çin'de çekilen bir fotoğraf… Bu kareyi görünce ilk dikkatimizi çeken tabii ki bu sevimli ördek yavrusu oluyor ancak sonra gözlerimiz hemen arkadaki maskeli ve özel kıyafetli adamlara takılıyor. Kuş gribi nedeniyle korkulu günler yaşayan Çin'de, itlaf edilen kümes hayvanlarına kısa bir süre sonra bu ördek yavrusu da katılacak. Arkada kollarını sıvayan görevli de, ‘o’ anda ördeğin varlığının farkına varan diğerleri de ‘o’ anın çok yaklaştığını anlatıyor...




Romanya'dan bir fotoğraf… Gülerek, neşe içinde önlerindeki kağıtlara birşeyler yazmaya çalışan bu kadınlar çingene... Bükreş yakınlarındaki bir okulda çekilmiş bu mutluluğun ‘o’ anı... Okuma-yazma öğrenmeye gelmişler bu okula ve yazabilmenin verdiği mutluluk da yüzlerinden açıkça okunuyor. İlerlemiş yaşına rağmen öndeki kadın bir çocuk gibi seviniyor yazmayı öğrendiği için...






Gülmenin zor olduğu topraklardan birinde, Afganistan’da çekilmiş bir ‘o’ an. Bir Afgan askerinin gülüşü bu... Silahsızlanma programı çerçevesinde, bazı ağır silahların Kabil yakınlarındaki askeri bir bölgeye nakli sırasında, kullandığı askeri araca kurşun isabet etmiş camından bakıyor. Belki de bu cam gibi kalbi de kırık... Ancak bu gülüşüyle ‘o’ anda umudunun var olduğunu gösteriyor... Ama sadece ‘o’ anda...




Fotoğraf, hükümet karşıtlarıyla hükümet güçlerinin çatışmalarına sahne olan Haiti'de çekildi. Bu kareye bakılırsa ‘o’ anda başka ihtiyaçları güvende olma duygularına ağır basmış ve her an çatışmaların ortasında kalma ihtimalleri olsa da onlar, yağma sırasında alabilecekleri bir ev eşyasının cazibesine kapılmışlar. ‘O’ anda objektife yönelttikleri bakışlarındaki ''Evet, yanlış bir şey yapıyorum ve korkuyorum'' ifadesini de gizlemeyi başaramamışlar.
 






New York'taki bir kilisede elde edilen bir ‘o’ an… Ailenin 35 yaşındaki kızı Maria Cruz geçtiğimiz yıl Nisan ayından beri kayıpmış... Ve ne yazık ki cesedi, onu tedavi eden bir doktorun evinin döşemelerinin altında bulunmuş. Aile yıkılmış, yakınlarının bakışında hüzün, yaşlı anne ve babanın yüzlerindeyse böyle bir ‘o’ anda bildiğimiz herşey var...








Li Aihua, bir altın madeninde çalışırken yakalandığı silikoz hastalığı nedeniyle ölen 29 yaşındaki oğlu için hukuk mücadelesi veriyor. Ve ‘o’ anda evladının fotoğrafıyla tezat bir ruh hali içinde bulunuyor. Bu fotoğrafın yeraldığı makaleyse ''Çin’in büyümenin sancısı'' adını taşıyor.




Yalnız kaldılar..Dünya onları yine yalnız bıraktı. 32 yaşındaki Filistinli çiftçi Manar Dahir de 2 yaşındaki oğlu Muhammed'le yalnız kaldı Gazze'de. İçinde bulundukları buzhanede sıcak günleri sevgiyle unutmaya çalışıyorlar. Burası
İsrail operasyonundan önce
Dahir'in çiftlikte elde ettiği ürünleri tuttuğu soğuk hava deposuydu
ama Refah'taki operasyon sırasında bir süre ölen Filistinliler için morg oldu. Çünkü operasyon sırasında inançları gereği ölülerini hemen defnedemediler. Dirileri de ölüleri de yalnız bırakıldı Filistinliler'in. Dünya sadece seyretti ve ''Ayıp ettin İsrail'' dedi.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
hayattan kareler...

--------------------------------------------------------------------------------

HAYATTAN KARELER



Filistin den bir fotoğraf. İsrail Yüksek Mahkemesi hükümetin yaptırdığı duvarın güzergahının Filistinlileri rahatsız ettiğine karar verdi. İsrail hükümeti de yeni güzergah için toplandı. Fotoğraftaki Filistinli gençse güzergahını değil duvarın kendisini protesto ederken polisle çatışmaktaydı. Filistin tarafında kimileri intihar saldırıları ve Kassam füzeleri de İntifada dan saymaktaydı. o ansa bir anıt gibi gerçek İntifada yı hatırlatmaktaydı.






Irak taki bir Barış Konferansından bir o an. Bir kadın katılımcı dikkatle konferansta barış adına söylenen sözleri dinliyor.





Ne parlamento binası önündeki gösteriler ne yeni yönetimi yürütmeye soyunan siyasilerin açıklamaları ne de bir şekilde gerilim. Fotoğraf ilk bakışta Kırgızistan da olanları anlatmıyor. Kardeşi Tolgarai ye bakan 11 yaşındaki Mahabat evleri başkent Bişkek'e 15 dakika uzaklıkta olmasına rağmen okula gidemiyor çünkü annesi aylık 15 yeni lira karşılığı okul masraflarını karşılayamıyor. Yine de Mahabat ın kompozisyonun sağ alt köşesinde görülen renkli kalemleri var. o an ilk bakışta Kırgızistan'da olanları anlatmıyor ama o ana gelip yerleşmiş gülümsemeye rağmen olanların gerisindeki trajediyi dolaylı olarak gösteriyor.








Irak'ta Amerikan Birlikleri Suriye karayolu üzerindeki bir köyde silah ya da mühimmat arama operasyonu yapıyor. Annesi sorgulanan çocuk Irak olayıyla ilgili bütün neden? sorularını üstüne almış bakışlarıyla bunları Amerikalı askere yönlendiriyor. Küçücük bedenin masum duruşundan öyle bir güçlü çıkıyor ki buneden? demeti O an çocuğun bakışları yüzünden bütün zerreleriyle askere doğru kayıyor.





Demir parmaklıklar gerisindeki bu genç Filistinli. Sık sık olur ve fotoğraf anı dondurmasına rağmen hareket edecekmiş gibi görünür. Bu da öyle O anlardan biri. Batı Şeria'dan İsrail'e geçerken kontrol noktasında bir havan topu mermisiyle yakalanmış. Hani biraz daha bakmaya devam etsek yutkunup bir şeyler söyleyecekmiş gibi duruyor. Pişmanlık mı dile gelecek yoksa öfke ve kararlılık mı? Bu bilinmiyor...





Guatemala'da bir cezaevi. Kısa bir süre önce oradan 20 tutuklu ve hükümlü kaçmış. Bir grup tutuklu ve hükümlü Küçük cehennem olarak bilinen cezaevinde firardan sonraki kargaşayı izliyor. Demir parmaklıklar tel örgüler ve bunların güçlü gölgeleri O anda öne çıkıyor ama Küçük cehennemin kaçamayan sakinlerinin duyguları ağır basıyor. O anın her yerinde gözlerdeki memnuniyet ışığı dolaşıyor.




Elbette yüzündeki çizgiler dikkat çekiyordu. Ama Keşmirli 70 yaşındaki Muhammed Azam Abbasi uzak geçmişin anılarını kırışıkların içinde saklıyordu. Çünkü o sırada yakın geçmişi depremi anlatıyordu. Deprem sırasında geniş ailesinden kimsenin ölmediğini söylüyordu. Zaten yüzünün kırışıklıklar dışında kalan bütünü ışığı şükran duygularıyla karşılıyordu. Gözleri hariç... Denedik elimizle kapatıp sadece gözlere baktık. Yaşlı adam köyünde 22 kız çocuğunun öldüğünü 250 evin neredeyse yerle bir olduğunu anlatmayı gözlerine bırakıyordu.







Panik korku dehşet endişe ve kaygı. Bir terör olayından sonra yaşanan duyguların fotoğrafıyla başlıyoruz. Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de 29 Ekim Cumartesi günü meydana gelen bombalı saldırılardan hemen sonra. Patlamalarda 62 kişi ölmüş çocuksa hafif yaralanmıştı.O da hastaneye götürülmüştü.O anda panik eller ve gölgelerin üzerine yerleşmişti. 200 kişinin yaralandığı olayların dehşetini anlatmayı ise çocuğun gözleri üstlenmişti. Kaygı ve endişe? Onlar da çocuğun sol gözünde taşmakta olan gözyaşının üzerine ikinci bir ışık taneciği olarak kendilerine yer bulmuştu.
 


Fransa'da Paris'in banliyölerinden birinde o beldede yaşayan Afrikalı göçmen çocuklar kendilerini ikna için yanlarına giden belediye başkanını dinliyor. Düşünceli mahzun pek de güvenmeyen ve öfkeyi zaptetmeye çalışan gözler ayrı ayrı sessiz yanıtlar gönderiyor. Ve O anın bütününe yansıyan bir durum çocukların karanlıktan çıkıp gelen yüzleri Fransa'nın bu günlere kadar sorunu görmezden gelişini anlatıyor.







Biz de oynardık tanklarla askerlerle ama hepsi küçücük oyuncaklardı. Hatta bazılarını kendimiz yapardık. Onlarsa gerçeğiyle oynuyor. Mekan Afganistan'ın Kabil yakınlarında bir yol kenarı. Teşbihte hata olmaz özdeyişine sığınıp geniş düşünürsek eğer bu tank şimdiki gibi geçmişte de yani sağlamken de oyuncaktı. 2001 yılından önce evvela Sovyet yönetiminin sonra Afgan savaş ağalarının ardından da Taliban'ın oyuncağıydı. Büyükler için kullanılamaz hale gelince çocuklara kaldı.





Associated Press Ajansı bu fotoğrafı 22 Kasım günü Birleşmiş Milletler tarafından yayımlanan bir rapor nedeniyle arşivinden çıkararak servise koydu. O gün 11 Haziran 2002 günü açlık sorunuyla karşı karşıya bulunan Angola'da Farinha adlı 2 yaşındaki çocuk yemek dağıtımını beklemekteydi.O anda gözlerinde yaşından beklenmeyecek bir olgunluk vardı. Küskün müydü? Umutlu muydu? Çeşitli yorumlar yapmak mümkündü. Belki de yaşadığı dünyaya acımaktaydı. Sözünü ettiğimiz Birleşmiş Milletler Raporuna göre o günden bugüne 3 yılda 18 milyondan fazla çocuk açlıktan öldü. Yani bugün hayatta olup olmadığını bilmediğimiz o Angolalı 2 yaşındaki çocukO anda dünyanın haline acıyorduysa eğer haklı çıkıyordu.



İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu ölen ve organları İsrailliler'e bağışlanan 13 yaşındaki Filistinli Ahmet'in arkadaşları cenazeyi almadan önce morgda bekliyor. Ahmet'in içinde bulunduğu dolabın el izleriyle kan lekeleriyle dolu ilgisizlikten ve belki de ölümün bıkkığınlığından kirli kapaklarında başka acı öyküler dolaşıyor. Hatta morgda bekleyen öteki çocukların oralarda çok kullanılan bu soğuk dolabın kapağındaki yansımaları Filistin'de ölen öteki çocukların ruhları gibi duruyor.O an daracık ve soğuk bir mekanda Ahmet'i ve Ahmet gibilerini anlatıyor.







İsrail'de çekilen bir fotoğraf. İsrail askerinin hedefinde tabi ki bir Filistinli gösterici var. Batı Şeria'da inşa edilen güvenlik duvarını protesto etmek isteyen bir yaşlı Filistinli'ye içinde plastik mermi bulunan tüfeğiyle ateş ediyor bu İsrail askeri. O tam tetiğe bastığı anda bir foto muhabiri de deklanşöre basıyor ve işte bu o an ortaya çıkıyor...





Oğlu Irak'ta öldü. Amerikalı Cindy Sheehan savaş karşıtı bir kampanya yürütüyor. 26 Ekim günü oğlunun ölümüne neden olan kararın alındığı Beyaz Saray'ın önündeydi. O an annenin yüzünü aydınlatan mum ışığı bu tür insani eylemlerin yumuşak gücünü Beyaz Saray'ı aydınlatan projektörlerse o tür kararların soğuk heybetini anlatmaktaydı.






Pakistan depreminde neredeyse yerle bir olan Balakot kentinde evsiz kalanların barındığı kamp. Yaşlı bir felaketzede kampın yanındaki dereyi geçmeye çalışıyor. O anda da AP Ajansı'ndan Tomas Munita deklanşöre basıyor. Adamın önünde dereyi geçmeye elverişli başka bir taşın olmayışı dikkat çekiyor. Belki bu yaşlı Keşmirli O anda bu anlık belirsizliği düşünüyor. Ama bu insanların çok daha büyük sorunları var. Derenin içinde ne kadar oynaşırsa oynaşsın ötedeki çadırlarda ne kadar coşarsa çoşsun ışık yaşlı Keşmirli'nin üzerinde çok ürkek duruyor. Sonuçta da Keşmir'in içinde bulunduğu bütün karamsarlık O anda bu yaşlının üzerine çullanmış görünüyor.





Guatamela'da İngrid Liliana Castro bir saldırıda yaralandıktan sonra kaybolan kocasının kanlı tişörtünü gösteriyor. Guatemala'da mafya ya da çete üyeleri veya toplumun istenmeyen fertleri öldürülüyor. Cinayetler faili meçhuller dosyalarına konuyor. Kimileri bunu SOSYAL TEMİZİK üyesinin çocuğunun baktıkça duyulan çığlığı hukuksuz sosyal temizliğin nasıl can yaktığını gösteriyor.




Fotoğraf Nijer'in Tahoua kentindeki bir acil beslenme merkezinde çekildi. Ülkede kuraklık yüzünden 3 milyon 600 bin kişi açlık tehlikesiyle karşı karşıya. Eğer acil yardım yapılmazsa on binlerce çocuğun yetersiz beslenme yüzünden öleceği bildiriliyor. Anne Fatou Ousseini bakışlarına yüklediği bu gerçekleri sanki O anda dillendirmeye çalışıyor. Sanki tam da O anda 1 yaşındaki kızı Alassa açlık ve hastalıktan erken yaşlanmış elleriyle annesinin dudaklarını donduruyor. 1 yaşındaki elin görmüş geçirmiş çaresizliğinde Söylemene gerek yok. Nasıl olsa pek fazla kulak asmayacaklar yazıyor...




Fotoğraf Bolivya'nın başkenti La Paz'da çekildi. Yerli halkların protesto gösterisinde annesi korumaya çalışırken çocuk polisin kullandığı göz yaşartıcı gaz yüzünden acı ve korkuyla ağlıyor. Acı çeken çocuk olunca gaz bulutu O anda kötü ruh kimliğine bürünüyor.





Sayılar şöyle: Yeni AIDS vakalarının yüzde 70'i Afrika Kıtası'nın Sahra'nın altında kalan bölümünde ortaya çıkıyor. Hastalık ilk tanımlandığı 1981 yılından bu yana 25 milyon kişiyi öldürdü. Bu tarihin en ölümcül salgını anlamına geliyor. Geçen yıl AIDS'ten 3 milyon 100 bin kişi öldü. İlk ortaya çıktığı yıllarda uygar dünyada ne kadar da kortucu bir hastalıktı. Gelişmiş ülkelerde büyük tehdit olmaktan çıktı. Sonuçta Güney Afrika'da tedavi gördükleri kliniğin penceresi önündeki bu çocuklar gibi milyonlarca Afrikalı'nın derdine kulak asan pek kalmadı. Acaba AIDS'ten güçsüz düşen vücuduyla aydınlığa bakan 7 yaşındaki Lerato'nun karşısındaki camın bulanıklığı uygar dünyanın duyarsızlığını mı temsil etmekteydi?







Fotoğraftaki çocuk Myanmarlı. Ülke halkı arzusunu defalarca dile getirmesine rağmen 17 yıldır cuntayla yönetiliyor. Nobel Barış Ödüllü seçilmiş liderleri yıllardır ev hapsinde tutuluyor. Çocuğun yüzünde sakinleşir inancıyla annesinin sürdüğü sandal ağacı tozu bulunuyor. Kimbilir belki de bu ayrıntı Myanmar halkının sabrını simgeliyor. Zaten ülke sakinleşme döneminin eşiğinde bulunuyor. Myanmar bugün yaklaşık 20 yıldır olmayan anayasasını yeniden hazırlama dönemine giriyor. Aslında çocuk yaşananlardan ve yaşanıyor olanlardan habersiz masumca bakıyor.






Afganistan Kabil de ekmek satan kız çocuğu tek başına bile ülkedeki genel durumu ortaya koyuyor. Ama yerlerdeki çamur Afganistan ın fotoğrafını daha net hale getiriyor. Ekmek satan kız çocuğu ve çamur. Bu ikisi Afgan halkının insanca yaşaması için daha yapılacak çok şey olduğunu gösteriyor ama oradan geçen burkalı kadın Afganistan ın fotoğrafını daha da genişletiyor. Böylece o an bir soru sorduruyor: Acaba kız çocuğu geçmişine mi yoksa geleceğine mi bakıyor?








Fotoğraf Irak tan. Araçlarına ateş açıldı ve iki korumasıyla kendisi oracıkta öldü. Bekliyordu belki ama Bağdattaki Karakol Komutanı Albay Ahmet Abeis orada o anlarda saldırıya uğrayacağını bilemedi. Olay yerine koşan kardeşi de ağabeyinin cesediyle karşılaşınca üzüntüden ne yapacağını bilemedi. Önce kendini yerden yere attı sonra da bu o an oluştu.





Fotoğraf mekanın ipucunu veriyor. Ortadoğu'da Filistin tarafında ateşli silahların tetiklerine eskisi kadar basılmıyor. Böylelikle intifadanın yani başkaldırının simgesi sapanlar geri dönüyor. Bu arada da İsrail duvar inşaatına devam ediyor ve o anda duvarın inşaatını protesto eden gençler İsrail askerlerine taş atıyor.







Irak Musul da Amerikalı asker fotoğraf çekildikten hemen sonra otomobili ateşe verecek Gelen bilgiye göre teröristler ya da direnişçiler Amerikan askeri konvoyuna bu otomobilden ateş açmışlar. Amerikan askeri o anda hırsını arabadan çıkarıyor ya da Terörist otomobili cezalandırıyor.





Gazze Şeridi'ndeki Refah Mülteci Kampı'ndan bir o an. Bir cenaze töreninde çekilmiş olan bu fotoğraftaki biri daha kundaktaki bu Filistinli çocukların gözyaşları anneleri için... İsrail askerlerinin kampa düzenledikleri baskın sırasında kaybetmişler annelerini. Gözyaşlarıyla başlayan ve gözyaşlarıyla devam eden yaşamların bir oanı bu...





Resim vietnam'dan...ABD'nin vietnam işgalinde bir amerikan işbirlikçisi ülkesini savunan vietnamlıya silahını dogrultmuş..vurmak istediği insan tarihte karşımıza çok çıkmasından dolayı önem taşıyor..ırak afganistan ve türkiye üçlemesinde hayatın benzerlik taşıdıgını gözler önüne sermekte






Uganda'dan bir fotoğraf... Lord Resistance Army Tanrı'nın Direniş Ordusu 200 kişiyi katletti. Mağdurlar sessiz bir gösteri düzenledi ama nedense askerler göstericilere ateş açtı. Protesto gösterisinin gergin dakikalarında da bu o an ortaya çıktı. Bu kadın hem terör örgütleri karşısında hem de hükümetin askerleri karşısındaki çaresiziğini böyle anlattı.












İsrail askeri el bombasını daha ileriye atabilmek için bütün vücudunu kullanıyor. Sarsma etkili bomba elinden çıkıyor hedefine varıp patlıyor. Hedefteyse İsrail'in ördüğü güvenlik duvarını protesto eden Filistinli gençler bulunuyor. Peki onlar silah olarak ne kullanıyor? Askerin arkasındaki ayrıntı bu soruya yanıt veriyor: Karşıdan fırlatılan ve düşüp de patlamayan taşlar...
 


Bakış Açısı: Yine iki çocuk. Yer Irak’ın başkenti Bağdat. Amerikan askerleri bu çocukların evine baskın düzenlemiş ve babaları da tutuklanmış. Bu fotoğrafta özellikle kardeşlerin küçük olanına bakınca insanın içi eğiliyor. Ama Amerikalı askerlerin dimdik duruşu, üst tarafındaki kayıtsız görüntünün ipuçlarını veriyor. ‘O’ an, “Amerikalı fotoğraftan çıksa, bir de oalya bu taraftan baksa içi ne kadar eğilir?” diye bir soru da sorduruyor....


Filistin’de, Filistinli çocuklar, evlerinin kapısının altındaki aralıktan dışarıda olanları seyrediyor. Dışarıda İsrail Ordusu operasyon yapıyor. ‘O’ ana hakim olan duvarın kasvetli dokusu ve çocuklara kalan alanın darlığı. Acaba bu fotoğraf, ‘o’ anın geriliminde Filistinli çocukların ışıltılı geleceğine ne kadar yer kaldığını mı anlatmaya çalışıyor?




 
tüm yorumlar için ve paylaşılan resimler için tşk ederim arkadaşlar
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…