- 12 Temmuz 2006
- 35.051
- 30.484
- 61
Sedef hastalığıyla yaşamak ve tedavi etmek zor olabilir. Sedef hastalığı tamamen iyileştirilemediği için en iyi seçenek sedef hastalığını yönetmektir. Doktorunuzun önerdiği ilaçlar ve tedavilere ek olarak yeme alışkanlıklarınızı değerlendirerek sedef hastalığını yönetebilirsiniz, sedef hastalığını nasıl yöneteceğinizi merak ediyorsanız haberimizi okumaya devam edin.
Sedef hastalığı cilt problemi değil, doğuştan gelen bir hastalıktır. Bu hastalık aşırı aktif bağışıklık sistemi, kronik inflamasyon ve sızıntı yapan bağırsakla ilgili olabilir. Bu gastrointestinal sorunlar, migren, eklem ağrısı, egzama ve sedef olarak ortaya çıkabilir. Besin tetikleyicilerinin belirlenmesi, bağırsağın temizlenmesi ve bağırsakların iyileşmesi vücudun her yerindeki iltihaplanmayı azaltmak için çok önemlidir. Ayrıca cildin iyileşmesinde ve bağışıklık sisteminin güçlenmesinde büyük rol oynar.
Beslenme ve sedef hastalığı arasındaki bağlantıyı anlamaya yönelik yapılan araştırmalar sonucunda bazı besinlerin semptomları sedef hastalığını daha iyi veya daha kötü hale getirdiği gösterilmiştir. Sedef hastalığı semptomlarını düşürün besinler…
Kabuklu sebzelerden kaçının
Patates, domates, biber ve patlıcan gibi kabuklu sebzeler iltihabı artırabilir ve sedef hastalığının semptomlarını daha da kötüleştirebilir. 1200 sedef hastası üzerinde yapılan araştırmada % 51'inin diyetlerinde bu besinleri azaltması sedef semptomları iyileştirdiğini gösterdi.
Takviyeleri dikkate alın
Belirli takviyeler gelişmiş semptomlarla bağlantılı olabilir. Sedef hastalarının D vitamini ve B12 vitamininin düşük olma ihtimali vardır. Çeşitli çalışmalar, D vitamini takviyesi ile pek çok durumda sedef hastalığının semptomlarını tamamen veya orta derecede düzeldiğini bulmuştur. Balık yağları, çam kabuk özü, üzüm çekirdeği özütü, süt dikeni ve zerdeçal takviyeleri alabilirsiniz.
Zerdeçal tüketin
Zerdeçalın faydalarını kanıtlamak için bir sürü klinik çalışma yapıldı. Zerdeçal kurkumin ve anti-inflamatuar özelliklere sahip olduğu için sedef hastalığı olan kişiler diyetlerine zerdeçal ekleyerek sedef hastalığını yönetebilirler. Uzmanlara göre konsantrasyon üzerinde etkili olması için zerdeçal kapsüllerini tercih etmenizi gerekiyor. Ancak kapsüllerle aynı eşdeğeri elde etmek ve istenen anti-inflamatuar etkiye sahip olmak için de günde 6 ila 8 çay kaşığı toz halinde zerdeçal da tüketebilirsiniz.
Gluteni kesin
Bazı araştırmalar sedef hastalığı olan kişilerin gluten için daha fazla duyarlılığa sahip olduklarını ileri sürüyor. Eğer mevcut gluten duyarlılığınız varsa, sedef hastalığınızın semptomları daha da kötüleştirebilir. Ayrıca, araştırmalara göre sedef hastalarının %53'ü gluteni ortadan kaldırarak cildi oranda iyileştirdiği görüldü.
Vücut gluteni istilacı olarak gördüğünden antikor oluşturuyor. Bu nedenle, gluten duyarlığı olan insanlar, anti-gliadin antikor düzeylerini yükseltebilir. Anti-gliadin antikorlarını azaltabilirseniz, iltihaplanmayı ve diğer sedef semptomlarını azaltabilirsiniz.
Protein ve süt ürünleri tüketimini azaltın
Sedef hastalığı ve beslenme arasındaki bağlantıyı gözden geçirdiğimizde hem kırmızı et hem de süt tüketimi sedef hastalığını tetikleyen araşidonik asit içerdiğini buldu. Kırmızı et ve süt ürünleri yerine balık, meyve ve sebze tüketiminizi arttırabilirsiniz.
Size uygun olan diyeti seçin
Basit olan anti-inflamatuar diyet ile sedef hastalığı belirtilerini semptomları durdurabilirsiniz.
Organik gıdalar, sebzeler, soğuk su balıkları gibi şeker oranı düşük olan pagano diyeti ile sindirimi zor gıdaların, aşırı asitli gıdaların ve gıda allerjenlerinin giderilmesini engelleyebilirsiniz.
Merve Ağdağlı /milliyet.com.tr
Sedef hastalığı cilt problemi değil, doğuştan gelen bir hastalıktır. Bu hastalık aşırı aktif bağışıklık sistemi, kronik inflamasyon ve sızıntı yapan bağırsakla ilgili olabilir. Bu gastrointestinal sorunlar, migren, eklem ağrısı, egzama ve sedef olarak ortaya çıkabilir. Besin tetikleyicilerinin belirlenmesi, bağırsağın temizlenmesi ve bağırsakların iyileşmesi vücudun her yerindeki iltihaplanmayı azaltmak için çok önemlidir. Ayrıca cildin iyileşmesinde ve bağışıklık sisteminin güçlenmesinde büyük rol oynar.
Beslenme ve sedef hastalığı arasındaki bağlantıyı anlamaya yönelik yapılan araştırmalar sonucunda bazı besinlerin semptomları sedef hastalığını daha iyi veya daha kötü hale getirdiği gösterilmiştir. Sedef hastalığı semptomlarını düşürün besinler…
Kabuklu sebzelerden kaçının
Patates, domates, biber ve patlıcan gibi kabuklu sebzeler iltihabı artırabilir ve sedef hastalığının semptomlarını daha da kötüleştirebilir. 1200 sedef hastası üzerinde yapılan araştırmada % 51'inin diyetlerinde bu besinleri azaltması sedef semptomları iyileştirdiğini gösterdi.
Takviyeleri dikkate alın
Belirli takviyeler gelişmiş semptomlarla bağlantılı olabilir. Sedef hastalarının D vitamini ve B12 vitamininin düşük olma ihtimali vardır. Çeşitli çalışmalar, D vitamini takviyesi ile pek çok durumda sedef hastalığının semptomlarını tamamen veya orta derecede düzeldiğini bulmuştur. Balık yağları, çam kabuk özü, üzüm çekirdeği özütü, süt dikeni ve zerdeçal takviyeleri alabilirsiniz.
Zerdeçal tüketin
Zerdeçalın faydalarını kanıtlamak için bir sürü klinik çalışma yapıldı. Zerdeçal kurkumin ve anti-inflamatuar özelliklere sahip olduğu için sedef hastalığı olan kişiler diyetlerine zerdeçal ekleyerek sedef hastalığını yönetebilirler. Uzmanlara göre konsantrasyon üzerinde etkili olması için zerdeçal kapsüllerini tercih etmenizi gerekiyor. Ancak kapsüllerle aynı eşdeğeri elde etmek ve istenen anti-inflamatuar etkiye sahip olmak için de günde 6 ila 8 çay kaşığı toz halinde zerdeçal da tüketebilirsiniz.
Gluteni kesin
Bazı araştırmalar sedef hastalığı olan kişilerin gluten için daha fazla duyarlılığa sahip olduklarını ileri sürüyor. Eğer mevcut gluten duyarlılığınız varsa, sedef hastalığınızın semptomları daha da kötüleştirebilir. Ayrıca, araştırmalara göre sedef hastalarının %53'ü gluteni ortadan kaldırarak cildi oranda iyileştirdiği görüldü.
Vücut gluteni istilacı olarak gördüğünden antikor oluşturuyor. Bu nedenle, gluten duyarlığı olan insanlar, anti-gliadin antikor düzeylerini yükseltebilir. Anti-gliadin antikorlarını azaltabilirseniz, iltihaplanmayı ve diğer sedef semptomlarını azaltabilirsiniz.
Protein ve süt ürünleri tüketimini azaltın
Sedef hastalığı ve beslenme arasındaki bağlantıyı gözden geçirdiğimizde hem kırmızı et hem de süt tüketimi sedef hastalığını tetikleyen araşidonik asit içerdiğini buldu. Kırmızı et ve süt ürünleri yerine balık, meyve ve sebze tüketiminizi arttırabilirsiniz.
Size uygun olan diyeti seçin
Basit olan anti-inflamatuar diyet ile sedef hastalığı belirtilerini semptomları durdurabilirsiniz.
Organik gıdalar, sebzeler, soğuk su balıkları gibi şeker oranı düşük olan pagano diyeti ile sindirimi zor gıdaların, aşırı asitli gıdaların ve gıda allerjenlerinin giderilmesini engelleyebilirsiniz.
Merve Ağdağlı /milliyet.com.tr