Gelelim bu yoruma cevabıma...
Kendi kendine pimpirik yapıp kendini küçük görmüşsün sadece. Kompleksi olmayan bir insan bu sözleri diyemez
Öncelikle kompleksim yok. Cidden yok. Neden olsun ki? Çok şükür iyi durumdayız.
Bir elimiz yağda diğeri balda değil, ama ayı döndürüyoruz.
Çocuğumuza iyi eğitim veriyoruz. Bize yetiyor.
Ama ben gözümü kapatıp sırtımı dönemiyorum benle aynı durumda olmayanlara..
Derdim bu benim.
Çok güzel İngilizcen olduğunu düşünüyorum. Bir arkadaş daha var kafayı bana takıp getto da getto diyen, O'nun İngilizcesinin de güzel olduğunu düşünüyorum. Ne açıktan ne de içimden bu kadınlar salak(senin deyiminle) diyerek asla geçirmedim. Ben de bir kadınım. Aksine sizleri kültürlü kendini geliştirmiş insanlar olarak görüyorum. Sizin fikrinizden olmayan insanları eğitimsiz, cahil diyerek kendi içinizde küçük gören yine sizsiniz.
Cahile cahil dediğim doğru. Bunu benle aynı fikirde olmayanlara demiyorum ama. Sende cahile cahil diyorsun. Bkn. hemen örnek mesajını gösteriyorum
Diğer kısımlar için teşekkür ederim.
Bu cahil ve ahmaklar yüzünden, bütün AKP liler aynıymış gibi bir algı oluşuyor.. Ya hayır söylemeli ya da susmalı. Saçmalık.
Vicdanım gerçekten rahat...
Vicdanının rahat olduğuna eminim. Yoksa maden suyu resmi atıp hazmedin mesajı vermezdin.
Benim Fransızcam var ama İngilizcem orta seviye vardır ya da yoktur. Öğrenip öğrenmemek benimle alakalı. Tekrar tekrar ısıtıp ortaya koyarak kendini yoruyorsun sadece, çünkü ben amacımı da kendimi de biliyorum.
Bende senin amacından ve kişiliğinden eminim aslında. O metin az biraz ingilizce ile çözülecek bir metin. İnsanın başka amacı yoksa hoca başörtüsüne karşı demek art niyet.
Amacım başka olsaydı sana özel mesaj atıp yanlış başlık attığımı kabul etmezdim. Sonra şimdi mi aklına geldi diyorsun, ilk gün yazdığım mesajdan bahsetmeyip inatla arkamdan konuşmaya, günahımı almaya devam ediyorsun. Utanacak birşey yaptığımı düşünmüyorum. Bence senin bu konuda kendini bi sorgulaman gerekiyor.
Algı yapan ben değilim yahu. Neden ben utanayım? Bilmem kaç gün sonra "buradan" özür dilediğin bir mesaj yayınladın. O da ben bu konuyu "ısıtıp ısıtıp" gündeme getirdiğim için... Tabi o süre zarfında hiç İngilizce bilmeyenler senin dediğine inandı bile.
Dyson ile ilgili mesajımda iki arkadaş aramızda konuştuk, ciddi manada soru sordum orada. Onlar bana tepki vermezken, algı yaratmak, sırf "bakın Akp zihniyeti" demek için yapmadığın kalmadı. Beni sevmeyebilirsin ben de seni sevmiyorum. Ama saygıda mecbursun. Benim de mecbur olduğum gibi..
"Bir tarafının kılıyım" diyen kadına bile bir noktaya kadar saygı duyuyorum. Ama sana saygı duymuyorum. Bir sürü Cumhur'a oy verecek kadın var burada. Selena var. Niloya var. Hepsiyle seviyeli tartışırız. Ama ben senin alttan alta yazdığın mesajlarla seni çözdüm. Evet seni hiç sevmiyorum. Başından beri 346 mesaj yayınlamışsın. İlk mesajlarında fırtına gibiydin. Dalga geçmeler, bizlere CHPKK'lı demeler... Örneğin hemen dediğin mesajı alıntılıyorum burada. Bu ne haddir ki bizlere CHPKK'lı diyorsun? Nasıl ki bu diğer üyelerin gözünden kaçmış.
Siz 100 Chpkk lı toplasanız da karşınızda 1 AKP li olarak ben size yeterim
Ama buradan bakınca amacı sadece nefret yaymak olan biri gibi görünüyorsun. Hem kültürlü bir kadınsın hem de öfkesinden insanlara rahatlıkla haksızlık yapabilecek bir kadın. Bir kaç kişiyi etrafına alıp bakın bize bunu bunu diyor demekle içini rahatlatırsın sadece. İçinde biriktirdiğin şu öfke seni yer bitirir de sonra farkına varamazsın.
Sana öfke duymuyorum. Sadece şaşkınlıkla izliyorum. Kesinlikle senin cahil, varoş bir tip olduğunu düşünmüyorum. Yurtdışında yaşayan kendini geliştirmiş ve iyi bir işi olan bir kadın profili canlanıyor gözümde. Ama burada yazdıkların, özellikle 1.sayfadan itibaren sendeki değişim... Sana haksızlık yaptığımı düşünmüyorum.
İki lafından biri döviz, euro, togg, dyson... Artık ciddi manada siyasetle ilgilen ya da arkamdan konuşmayı bırak. Ya da bana ayırdığın şu vakti çocuğuna ayır...
Sana zerre saygı duymama sebebim ise şu yorumların;
İçtiğiniz kahvenin tasası bana düşmedi. Vay efendim geçinemiyorum diye ağlayacaksanız lüksü bırakın..
Cebimde kalan son param 100 lira olsa bile o parayla kahve içmek istiyorsam içerim.
Bir kahve neden 100 lira diye de eleştirimi yaparım.
Yaşadığımı hissetmek istiyorum. Kahve alıp sahilde dolaşmak istiyorum.
İnsanı duygular, hisler değil mi bunlar? Kahve neden lüks olsun? Kahve sana lüks mü? Değil. Bize lüks mü? Evet. Neden?
Sen premium vatandaş mısın?
Ya da;
Ama düşününce de ben rahatlıkla et alabiliyorum burada. Et alamayan birçok aile olduğunu biliyorum
Burada hakkını vermeliyim. En azından eti bize lüks görmemişsin.
Yukarıda lüksü bırakın diyorsun. Mesela lüks ne senin için?
Tatile gitmek mi?
Nasıl tanımlıyorsun lüksü merak ediyorum.
dyson ile temizlik yapan kadınları görüyorum.
Onu alabilecek durumda olan rahatlıkla geçiniyordur diye düşündürüyor insanı.
Dyson hakkında seninle ve
Tenceresiz kaldim anne ile konuşmuştuk. Sen benim ordaki niyetimi çok iyi bildiğin halde ya da ben mi yanıldım bilmiyorum, çıkıp neden haksızlık yapıldığından bahsetmiyorsun ?
Neva sana bir şey diyeyim mi?
Ben senin alttan alta ne demek istediğini anlayacak kadar zeki bir insanım.
Ama sen bunu açıkça yazamayacak veya kabullenemeyecek bir insansın.
Dyson = lüks = alıyorsa fakir değildir.. Denklem bu..
Ama sonra sen benim oradaki niyetimi iyi biliyorsuna geliyor olay...
Hadi ya iyiymiş..
Cevap hakkın her zaman var tabi.. Ama mümkünse birbirimize son mesajımız olsun.
Kesinlikle görüşmek, konuşmak vs. isteyebileceğim biri değilsin.