Son 2 yıldan önce herkesin hayatı büyük oranda iyiydi böyle zamlar yoktu trafikte 10 araçtan 7 si yeni modeldi açıkçası marketlerde böyle pahalılık yoktu şuanda da yönetecek kimseyi görmediğim için de oy kullanmayacağım
Tabii ki şimdiki haliyle kıyaslanamaz ama
ARALIK 2019 Döneminde 4 kişilik bir ailenin
açlık sınırı: 2.178 TL, yoksulluk sınırı: 7.532 TL'ymis. Hatırlarsan asgari ücret 2000 liraydı.
Sen ya da cevrenin durumu iyi olabilir. Yolda lüks arabalar da görüyor olabilirsin. Zenginler zenginliklerine katıyor da olabilir.
Sorun zaten orta direğin kalmamasi, zenginin asiri zengin, fakirin nefes alamayacak kadar fakir olması.
Bak, şu son seneyi düşün.
Zamanında evini arabasini almış, aileden gelen evi kiraya vermiş, dededen arsası kalan, evlendiği altınlarını hala bozmayan, arasıra da dolar biriktiren nispeten iyi durumda birini düşün. Vardır elbet çevremizde hepimizin.
Bu kisiye ekonomik kriz aslında yarar sağlar. Çünkü eskiden çekirdek gibi alıp kenara attigi, düğüne giderken 'ceyrek takmayalim ayıp olur' dediği altınlarin gramı artık 1200 lira. O dovizler oldu 21tl. Yani aslında eskiden yastikalti birikimi varken su an servet sahibi. Arabasını birkaç sene önce 70 bine almis,bugün 700 bin, evine bin liraya kiracı otururdu,bugün sekiz bin lira. Arsasının eskiden dönümünü satıp beyaz eşya anca alırdı, şimdi arsasıni satsa hacca gider gelir.
Bu kişi cepte dursun, bir de başka birine bakalım.
Kendi başına aile kurmuş , henüz daha araba ev almamis, düğün altınlarını borca harca harcamış. Zaten yeni evlendiği için çok altın takan da olmamış,güncel ekomomiden
İki bine kirada otuyor, ev sahibi kovmak için elidnen geleni yapıyor,civarda en ucuz evler 6 binden basliyor.
Arabaya ihtiyacı var, en uyduruk arabalar birkaç yüz bin lira, alamıyor. Ev almak istiyor, trilyona ulaşmış alamıyor.
Sence ulkenin ekonomisi bu iki kişiyi aynı anda vurmuş olabilir mi?
Ekonomik kriz her zaman birilerine yarar, onlarin zaten tuzu kuru. Senin, geçen mesajlarinda herkesin en az iki dairesi var dediğin insanlarin, atadan dededen arsa kalanların, birikmiş altını dövizi olanların... Onlar zaten bu krizden en az etkilenenler.
Benim ailem mesela, hala ortadirek kalabilen- üstte saydığım gruptanlar. İstanbul'un göbeğinde aileden kalma evde oturuyoruz, yakında dönüşüme girecek - gokdelenden daire verecekler. Gelir getiren bahçemiz var, köyde arsamız var. Arabamızı zamanında aldık, babam krizde bile çalışan bir sektörde kendi işini yapıyor. Millet ayçiçek yağı yüz lira oldu diye üzülüyor,bizim eve yıllar oldu ayçiçek yagi girmez, kizartmaya bile fındık yağı kullanıyoruz. Asla margarin almayız, gerekirse bir kurabiyeye yarın kilo terayagi atarız, misafirimiz gelirse etsiz yemek yapmayız,balikyagina-supplementerlere birkaç ayda bir binlerce lira verir, karıkoca günde iki paket Marlboro içerler.
Ve annem diyor ki; hani nerede ekonomik kriz? Avmler insan kaynıyor. Reisim de reisim
İşte ben buna sinir oluyorum. Sen kendine ayçiçek yağı almayı yediremiyorsun sağlıksız diye. İnsanlar onu alamadığı için isyan ediyor,duyuyoruz pamuk yağı almaya çalışıyor
bu tuzukurulukta 'benim keyfi yerinde' diye düşünüp diğer insanları görmezden gelmek, gelir dağılımındaki eşitsizliğe gözlerini kapayip fakiri daha fakir hale getirmek bence insafsizlik