SARAH JİO AGAPİ

Hikayemiz tam olarak aşkın halinden bahsediyor. ana karakterimiz Jane anneannesinden annesine sonrada ona kalan çiçek dükkanı lo adında bir arkadaşı ile beraber işletiyor. Lo karakteri flört konusunda hiç dükkan sahibine çekmemiş. bu konuda uzman diyebiliriz. tekrar Jane'e gelirsek onun bir rahatsızlığı var görme yeteğinde bazı sorunlar yaşıyor. Görüntüleri bulanıklaşıyor ve bazende bu sebepten dolayı nöbet bile geçirebiliyor. bu bulanıklaşma ilk olarak babası annesini terkettiğinde başlamış ve o günden beri de kendini toplaması fazlasıyla zorlaşmış. aksine kardeşi Flynn bu konudan hiç haberi yokmuş. o zamanlar tabi... şimdi ikisi de her şeyi farkındalar ve acı çekiyorlar. Jane yıllardır içinde bastırdığı acısını arkadaşlarıyla yenmeye çalışıyor çok sosyal olmak istemese de arkadaşları onu buna teşvik ediyor biraz olsun eğlenmesini hayattan zevk almasını istiyorlar. arkadaşlarına gelirsek Jane'nin evinin yakınlarında fırıncı dükkanı olan bir arkadaşı var. Adı Elanie kocası Methew ile ilişkileri fazlasıyla güzel ki jane ne zaman onları görse gözleri bulanıklaşıyor ve görme kaybı yaşıyor. noel zamanına yaklaşıldıkça planlarda artıyor tabii. jane her ne kadar evinde köpeği sam ile beraber yatıp televizyon izlemek istese de kardeşi Flynn onu yalnız bırakmıyor. flynn fazlasıyla aktif ve çevresinde fazlasıyla sevilen bir insan. noel için vereceği partiye ablası Jaen'in de katılmasını istiyor. Jean hemen karar vermiyor eve gidip dinlenmesi gerektiğini söylüyor ve evin yolunu tutuyor. ve onun devamında postalarını kontrol ettiğinde tanımadığı birinden bir posta alıyor ve onun devamında postayı aldığı yere gidiyor. gittiği yerde onu yaşlı bir kadın karşılıyor. içeriden gelen tütsü kokusuyla içeri giriyorlar. kadın jane hiç farketmediği bir özelliğinden bahsediyor. aşkı hissetme özelliğinden. jane ne zaman birinin aşık olduğunu anlasa başı dönüyor ve görüntü bulanıklaşıyor. bunu öğrendiği zaman jane bunu kabul etmek istemeyip saçma buluyor ama sonra kafasında her şey birleşiyor. arkadaşlarını gördüklerinde gözlerinin nasıl bulanıklaştığını ve başının nasıl döndüğünü hatırlıyor. evden çıktığında beyninden vurulmuşa dönüyor diyebiliriz. hiçbir şey görüp duymak istemiyor sadece konuyla ilgilenmek istiyor. bu yüzden dükkanına gidiyor ve olanları yardımcısı LO ya anlatıyor. LO ona bunları düşünmemesi gerektiğini söyleyerek onu kardeşinin partisine zorla hazırlıyor. jane bu tarz şeylerden uzak dursa da noel de kardeşinin teklifini geri çeviremiyor ve partiye gidiyor. parti dayanılmayacak bir hal alıp artık gitmek için hazırlandığında onunla tanışıyor. CAMle. CAM gazetede bir köşe yazarı hemde tıp alanında. JANE nedendir bilinmez bu adama güvenip aşkı görebildiğini anlatıyor. ben onu hissedebiliyorum diyor. CAM ilk başta dalga geçse de sonrada JANE in doğruyu söylediğine inanıyor fakat doktoru buna inanmıyor ve derhal ameliyat olmasını istiyor. ama jane yapması gereken daha önemli şeyler olduğunu düşünerek bunu reddediyor onun için aşkın beş halini bulması gerekiyor. bunları yapabilmesi için ve aşkı yaşayabilmesi için aşkın beş halini 30 yaşına kadar bulması gerekiyor. bunları kafasında birleştirmesi çok zor. CAM ile başka bir gün için tekrar randevulaşıyorlar ve o gece JANE erkenden evine gidip düşünüyor. dükkana gidiyor. kafasını en iyi dağıtabileceği yere. içeri girmesinden hemen sonra her zaman çiçekçiye gelip hep aynı çiçekleri adam alan geliyor ve aynı çiçeği tekrar alıp yüksek bir bahşiş bırakarak çıkıp gidiyor. adam gittikten sonra JANE derin düşüncelere dalıyor. nasıl olabilir diye düşünüyor nasıl bunlar bir araya gelir yada ben nasıl getirebilirim. LO onun düşüncelerini bölüveriyor hemen ve biriyle bir aşk yaşadığını ve kimseye böyle bir şey hissetmediğini anlatıyor. anlatıyor ama adam evli ve ilişkilerini kaçak olarak sürdürmeleri gerekiyor. LO şimdilik bunları kafaya takmıyor nasıl olsa eşinden boşanacak diye düşünüyor . ama bunun gerçek aşkı olduğunu anlıyor çünkü her zamanki nöbetlerinden birini geçiriyor. hatta birlikte parise gideceklerdi fakat adam karısını boşamadı ve LO ilişkisini bitirme kararı aldı. adam tek başına parise gittiğinde kalp krizi geçirip öldü. LO cenazeye gittiğinde sevdiği adamın eşi yanına gelip o seni çok sevdi lütfen benimle tabutunun yanına kadar yürü dedi. ve öyle yaptılar tabutun yanına kadar beraber yürüdüler. diğer arkadaşlarına gelirsek mary adındaki arkadaşı mutlu değil maalesef karşı konşusuna karşı konulmaz bir şekilde açık. ve jane bunu farkediyor çünkü ikisi bir araya gelince gözleri kararıyor ve nöbet geçiriyor.doktoru ne kadar ısrar etse de jane aşkın beş halini bulmadan ameliyat olmayacağını kesin bir şekilde dile getiriyor. kardeşi Flynn le karşılaştığında da aynı kararmaları yaşıyor ki sonunda kardeşi de aşık olmuş. onu öyle görünce şaşırıyor çünkü kardeşi adını hatırlamadığı bir dürü kızla gününü gün ediyor ne yazık ki artık öyle değil karşı apartmanındaki kadını sadece camdan görmesine rağmen ona deli divane aşık oluyor ama bir türlü iletişime geçme cesaretini kendinde bulamıyor. en sonunda dayanamayıp eve gidiyor ve görüyor ki ev bomboş sadece bırakılmış bir not var kendisine yazılan. bunu görünce yıkılıyor tabi. bu arada cam ve jane düzenli görüşmelerine devam ediyorlar ama sadece kendinde o bulutlanmayı göremiyor. ne var ki ona deli divane aşık olmaya başlıyor. ayakları yerden kesiliyordur neredeyse. mutluluktan uçarken bir gün gazetede bir haber okuyor. aşkı okuyan kadın. başlık tam olarak böyle. bir anda beyninden vurulmuşa dönüyor bana bunu nasıl yapıyor diye düşünüyor. cam özür dileyen bir mektup yazsa da ona cevap dahi vermiyor. aynı şekilde doktoruna da öyle. ama doktorunun ısrarlarına dayanamayıp onun yanına gidiyor ve onun hiçbir suçu olmadığını bütün bunları CAM in yaptığını söylüyor. kristen denen hemşire onların yanına oturduğunda tekrar gözleri kararır ve doktor o zaman anlar gerçeği ve binlerce defa özür diler. jane aşkın beş halini bulmak zorundadır. yoksa bütün hayatı boyunca sevgiyi bulamayacaktır. ta ki dolunayda kar yağana kadar.bir dahaki noele çok az kalmıştır. dükkanı kapatmaya hazırlarken o yaşlı adam tekrar gelir ve tekrar aynı çiçekleri alır o arada radyoda çok güzel bir şarkı çalmaktadır ve ama dönüp der ki annende bu şarkıyı çok severdi. sonra JANE anlar babası olduğunu. uyuşmuş duruma gelmiş ve arkasından gitmemişti. onun yerine evine gitmek istemişti ve evine gitti o arada CAM de başka bir yere taşınıp başka bir dergi de yazı yazmaya başlamıştı. jane yazmaya başladı. Elanie kocasından ayrılacaktı. onun için deftere pragma yazdı. aşkın ilk hali ve aklın değil kalbin idare ettiği bir aşk. bir sonraki sıraya agapi yazdı yani koşulsuz ve bencil olmayan aşk. sayfayı çevirip mania yazdı. iniş ve çıkışlarla dolu opsesif aşk. artık son aşkı bulmalıydı. artık aradığı aşkı bulmalıydı. dışarı çıktı ve dolunayda kar yağdığını gördü. aklına CAM geldi ve hemen bir taksi çağırıp onun yanına gitti. artık görevini tamamlamıştı. elli yedi yaşına geldiklerinde sonunda evlendiler ve bir sonraki aşk arayışına girecek olan insan için yazısını yazmaya başladı jane.