Sağlık Bakanlığından Büyük Fişleme Skandalı

Sağlık Bakanlığı'ndan büyük fişleme skandalı. Bakanlık bir hastanede gebelik testi yapan kadının eşini arayarak, "Eşiniz 1.5 ay önce devlet hastanelerimizden birinde gebelik testi yaptırmış. Bilginiz var mı?" diye sordu.

Hürriyet gazetesinden Ayşe Arman, Ceren T. adlı okurundan gelen maili köşesine taşıdı.

Ceren T.'nin anlattıkları AKP'nin hastane fişlemelerini kadınların eşlerine telefonla ilettiğini ortaya koydu.

"Yeter artık, kesin kadınlara düşmanlık etmeyi!" başlıklı köşe yazısının ilgili bölümü şöyle:

“YAZIYORUZ, çiziyoruz. Hiçbir şey değişmiyor, her şey daha da kötüye gidiyor!”

İçimden geçen cümle bu.
Oysa ben, iflah olmaz bir iyimserim.
“Pes etmeyeceğiz, mücadeleye devam edeceğiz!” filan derim.
Ama bazen kendimi umutsuz ve karamsar hissediyorum.
Şimdi olduğu gibi.
Mail kutumu açtığımda, Ceren T.’den gelmiş bu mail’i buldum.
Birlikte okuyalım...

BU KAÇINCI OLAY? BU KAÇINCI FİŞLEME?

Sağlık Bakanlığı’nın insanları fişlediğini ilk kez sizde okumuştum. Benim başıma gelmez zannediyordum ama ben de fişlendim.
1 yıllık evliyim. 1.5 ay önce hamilelik şüphesiyle, Ankara Kazan Hamdi Eriş Devlet Hastanesi’ne gebelik testi için kan vermeye gittim.
Hamile değilmişim, sonuç negatif.
İşte her şey, bundan sonra başlıyor...
Dün eşimi Sağlık Bakanlığı’ından aramışlar.
Aralarında geçen konuşma şu:
- Eşiniz Ceren T. ile ilgili rahatsız ediyoruz. Eşiniz 1.5 ay önce devlet hastanelerimizden birinde gebelik testi yaptırmış. Bilginiz var mı? (Bu soru, olayın ne amaçlı olduğunu anlatıyor zaten...)
- Evet, eşim gebelik testi yaptırdı, biliyorum. Ama bu sizi neden ilgilendiriyor?
- Gebelik gibi bir durumu var mı? (Benim bilgilerime hatta ve hatta eşimin telefon bilgilerine bile ulaşan bir hafiye Bakanlık, nasıl olmuş da sonucuma bakamamış?)
- Hayır, eşim hamile değil.
- Eğer gebelik gibi bir durumu varsa, kayıt yaptırılmamış. Bilginiz olsun, şu an suç işlemiş oluyorsunuz! (Bu ısrarın sebebini anlayamadık...)

Ceren T. Ayşe Arman'a gönderdiği e-postaya şöyle devam ediyor;

1- Farz edin, hamileyim ve ben bu çocuğu istemiyorum. Kocam psikopat. Ondan kurtulamıyorum. Bir de çocukla, iyice bağ kurmak istemiyorum. Sizi temin ederim, onunla yaptıkları bir görüşme yüzünden, Ankara'nın bir köşesinde şu an cesedim toplanıyor olabilirdi. Suçlusu kim olacaktı?
2- Farz edin, kocamdan ayrı yaşıyorum. Boşanamıyorum ve hayatımda birisi var. Ondan hamilelik şüphem var. Kocamla yapılan bu konuşma yüzünden cesedim başka bir sokaktan toplanacaktı!
3- Hastaneye giden benim. Hamilelik riski taşıyan benim. Sorumluluğunu bilip, kaydettirecek olan da benim. Neden acaba, ben değil de kocam aranıyor? Nasıl iğrenç bir maksat var bunun altında?
4- Kocamın bilgilerine ulaşan bir birim, acaba bizim beraber ya da ayrı yaşadığımızı da kesinleştirmiş mi? Bakıp, sorup soruşturmuşlar mı? Allah aşkına bu nasıl bir sistem? Kadınlara uygulanan şiddet deyip sadece kocaları, sadece toplumu mu suçluyorlar? Devletin hiç mi suçu yok? Bu nasıl bir devlet? Kadın koruması gerekmiyor mu? Sizce bu devlet bizi gerçekten koruyor mu? Fişleyerek mi koruyor!

Hem hastaneyi, hem Sağlık Bakanlığı'nı arayacağım ve hakkımı arayacağım. Lütfen siz de bana yardımcı olun. (Ceren T.) Olayın gerçek mağduru Ceren T, yaşadıklarının şokunu bir süre daha üzerinden atamayacak büyük ihtimalle. Ancak, Ayşe Arman gibi birçok kişinin de endişe ettiği esas konu, bu tarz olayların münferit denilerek üstünün kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya olması...


Dayatmalar, hakkını aradığında suçlu durumuna düşürülmeler, fişlenmeler, değil konusmak düşünmeyi bile suç saymalar, ahlakçılık oynamalar! Sevabı günahi bunlardan ögreneceğiz sanki!

ray_ray .!.:

[sıze=2]sağlık bakanlığı'ndan büyük fişleme skandalı. Bakanlık bir hastanede gebelik testi yapan kadının eşini arayarak, "eşiniz 1.5 ay önce devlet hastanelerimizden birinde gebelik testi yaptırmış. Bilginiz var mı?" diye sordu.

Hürriyet gazetesinden ayşe arman, ceren t. Adlı okurundan gelen maili köşesine taşıdı.

Ceren t.'nin anlattıkları akp'nin hastane fişlemelerini kadınların eşlerine telefonla ilettiğini ortaya koydu.

"yeter artık, kesin kadınlara düşmanlık etmeyi!" başlıklı köşe yazısının ilgili bölümü şöyle:

“yazıyoruz, çiziyoruz. Hiçbir şey değişmiyor, her şey daha da kötüye gidiyor!”

içimden geçen cümle bu.
Oysa ben, iflah olmaz bir iyimserim.
“pes etmeyeceğiz, mücadeleye devam edeceğiz!” filan derim.
Ama bazen kendimi umutsuz ve karamsar hissediyorum.
şimdi olduğu gibi.
Mail kutumu açtığımda, ceren t.’den gelmiş bu mail’i buldum.
Birlikte okuyalım...

Bu kaçıncı olay? Bu kaçıncı fişleme?

Sağlık bakanlığı’nın insanları fişlediğini ilk kez sizde okumuştum. Benim başıma gelmez zannediyordum ama ben de fişlendim.
1 yıllık evliyim. 1.5 ay önce hamilelik şüphesiyle, ankara kazan hamdi eriş devlet hastanesi’ne gebelik testi için kan vermeye gittim.
Hamile değilmişim, sonuç negatif.
Işte her şey, bundan sonra başlıyor...
Dün eşimi sağlık bakanlığı’ından aramışlar.
Aralarında geçen konuşma şu:
- eşiniz ceren t. Ile ilgili rahatsız ediyoruz. Eşiniz 1.5 ay önce devlet hastanelerimizden birinde gebelik testi yaptırmış. Bilginiz var mı? (bu soru, olayın ne amaçlı olduğunu anlatıyor zaten...)
- evet, eşim gebelik testi yaptırdı, biliyorum. Ama bu sizi neden ilgilendiriyor?
- gebelik gibi bir durumu var mı? (benim bilgilerime hatta ve hatta eşimin telefon bilgilerine bile ulaşan bir hafiye bakanlık, nasıl olmuş da sonucuma bakamamış?)
- hayır, eşim hamile değil.
- eğer gebelik gibi bir durumu varsa, kayıt yaptırılmamış. Bilginiz olsun, şu an suç işlemiş oluyorsunuz! (bu ısrarın sebebini anlayamadık...)

ceren t. Ayşe arman'a gönderdiği e-postaya şöyle devam ediyor;

1- farz edin, hamileyim ve ben bu çocuğu istemiyorum. Kocam psikopat. Ondan kurtulamıyorum. Bir de çocukla, iyice bağ kurmak istemiyorum. Sizi temin ederim, onunla yaptıkları bir görüşme yüzünden, ankara'nın bir köşesinde şu an cesedim toplanıyor olabilirdi. Suçlusu kim olacaktı?
2- farz edin, kocamdan ayrı yaşıyorum. Boşanamıyorum ve hayatımda birisi var. Ondan hamilelik şüphem var. Kocamla yapılan bu konuşma yüzünden cesedim başka bir sokaktan toplanacaktı!
3- hastaneye giden benim. Hamilelik riski taşıyan benim. Sorumluluğunu bilip, kaydettirecek olan da benim. Neden acaba, ben değil de kocam aranıyor? Nasıl iğrenç bir maksat var bunun altında?
4- kocamın bilgilerine ulaşan bir birim, acaba bizim beraber ya da ayrı yaşadığımızı da kesinleştirmiş mi? Bakıp, sorup soruşturmuşlar mı? Allah aşkına bu nasıl bir sistem? Kadınlara uygulanan şiddet deyip sadece kocaları, sadece toplumu mu suçluyorlar? Devletin hiç mi suçu yok? Bu nasıl bir devlet? Kadın koruması gerekmiyor mu? Sizce bu devlet bizi gerçekten koruyor mu? Fişleyerek mi koruyor!

hem hastaneyi, hem sağlık bakanlığı'nı arayacağım ve hakkımı arayacağım. Lütfen siz de bana yardımcı olun. (ceren t.) olayın gerçek mağduru ceren t, yaşadıklarının şokunu bir süre daha üzerinden atamayacak büyük ihtimalle. Ancak, ayşe arman gibi birçok kişinin de endişe ettiği esas konu, bu tarz olayların münferit denilerek üstünün kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya olması...[/sıze]


[sıze=2] dayatmalar, hakkını aradığında suçlu durumuna düşürülmeler, fişlenmeler, değil konusmak düşünmeyi bile suç saymalar, ahlakçılık oynamalar! Sevabı günahi bunlardan ögreneceğiz sanki! [/sıze]

Genişletmek için tıkla...

ınanılmaz bır durum demek kadınları fıslıyorlar eee erkeklerıde fıslesınler nerdeler ne yapıyorlar hhhhhhhh

bukadarıda pess gerçekten...bukadarmı değer veriliyor kadına

sonra 2-3 ağaç için ülkeyi ayağa kaldırdınız derler

evet olayın başlangıcı 2-3 ağaçtı ama artık yatak odamıza kadar giren zihniyeti istemiyoruz biz

ayıp yaaa ayıp :113:

..Bu ıkı yıldır var...Hamıleler saglık ocaklarında takıp edılıyor ucretsız....


Benıde kac kez hamıleyken aradılar konrtole cağırdılar...Cocuk dogdukan sonrada aradılar...


Bakanlık bunların raporunu ısıyor..Çalışanlarda hamıle takıp forumları var onları doldurmak zorunda...


Ayşe Arman keske bır bakanlık gorevlisini arasa.....Neden bu işlemin yapıldığını öğrenseydı bır zahmet..


Yapılan olumsuzluklar var o ayrı ama ucresız muayenelerıde kou gösermek ne demek...

Para bulup hastaneye gıdemeyenlerı saglık ocaklarında ay aya takıp edıyorlar

Iyide bu uygulama butun dunyada var.. O zaman butun dunya kadina dusman mi??
Hatta burda dogum sonrasi 8 gun eve bakici gelmek zorunda. Parasini cepten oduceksin. Param yok deme hakkin yok o zaman dogurmasaydin cevabini aliyosun

hayret doğrusu böyle bişeyi ne ben yaşadım ne de çook geniş çevremde herhangi birinden duydum ve bunların içinde hamile olan olmayan test yapan pek çok kişi var ve hiçbirimizin eşi aranmadı. ben pek güvenilir bulmadım ya da olay yansıtıldığından farklı bi durum

5 dk önce tarlusal'ı eczaneden alamadım.
Reçetesiz vermiyolarmış.
Şimdi aile hekimine gidicem.
Yedi sülaleme haber vericekler mi vermicekler mi onu hesaplıyorum.

cynth .!.:

hayret doğrusu böyle bişeyi ne ben yaşadım ne de çook geniş çevremde herhangi birinden duydum ve bunların içinde hamile olan olmayan test yapan pek çok kişi var ve hiçbirimizin eşi aranmadı. ben pek güvenilir bulmadım ya da olay yansıtıldığından farklı bi durum

Genişletmek için tıkla...

Hayır eşler aranmıyor sağlık bakanlığında olan numara aranıyor. Benim misal cep telefonum kayıtlı ilaç yazdırdığımda mesaj geliyor. Kimilerinin de ev numarası kayıtlı ve ev aranıyor, eşiniz açarsa ona söylenebiliyor.

BaharJ .!.:

5 dk önce tarlusal'ı eczaneden alamadım.
Reçetesiz vermiyolarmış.
Şimdi aile hekimine gidicem.
Yedi sülaleme haber vericekler mi vermicekler mi onu hesaplıyorum.

Genişletmek için tıkla...

eşiniz adet duzensizligi yasıyor haberiniz var mı?

h0ly .!.:

Hayır eşler aranmıyor sağlık bakanlığında olan numara aranıyor. Benim misal cep telefonum kayıtlı ilaç yazdırdığımda mesaj geliyor. Kimilerinin de ev numarası kayıtlı ve ev aranıyor, eşiniz açarsa ona söylenebiliyor.

Genişletmek için tıkla...

Allah Allah benimde kendi numaram kayıtlı beni hiç aramadılar kaç yıldır eşimi de aramadılar . yav yoksa bunlar beni adam yerine koymuyor mu:):):) neyse şaka bi yana böyle bi uygulama varsa durumuna göre iyi veya kötü olabilir. henüz hiç rastlaşmadım ama aranmadaki amaç 'bence' art niyetli değildir ya fişleme amaçlı değildir. ama sonuçları tartışılır tabi...

yok artık yaaa bu ne biçim olay böyle.