- 22 Aralık 2018
- 2.998
- 2.643
- 35
-
- Konu Sahibi Melahatabla
- #1
Merhaba arkadaşlar
Aslında iki konuyu birleştirmek isterdim ama çok alakasız konular.
Uzun süredir içime dert ettigim bir mevzu var. Nasıl başlayacagımı bilmiyorum ki zaten yazıyla kendimi çokkk iyi ifade edemem.
İlk ilişkimden başlayayım. 17 yaşında peşimde yıllarca pervane olan biri ile görüşmem başladı. O zamanlardaki aklımla sevgililik süresini uzatmak istemedim. Ki onun da en baştan beri ( sözde) niyeti evlilikti. Beni kazanana kadar peşimde olan adam bir süre sonra degişti ilgisiz oldu. Kalp hastasıydı bunu bahane ederek hep duygu sömürüsü yaptı. Her şeye rağmen o zamanki cahillikle hakaret vb her şeye katlandım. En son beni aldattığını ortaya cıkardım ve bitirdim. Ama ben de bitmiştim. Bana yaptıgı psikolojik baskılar beni dört yıl içinde bambaşka birine çevirmişti. Bir de inancım dolayısıyla yaşadığım bazı şeyler bana kendimi hep suçlu hissettirdi. İnsan hata yapar Allah da affeder ama neden dört yıl diyerek kendimi bitirdim. ( çok ileri boyut degil ama beni üzmeye yetti)
Neyse ondan kurtuldum peşimi evlenene kadar bırakmadı ama ben yüz vermedim ve kendimi toparladım. İhmal ettigim fakültemi başarıyla tamamladım.
Tam kendime geldim derken biri çıktı karşıma ve benden cinsel olarak faydalanma peşinde oldugunu anlayıp onu da terkettim.
Ama bunları yaşamak ağır gelmişti. İyice bunalıma girmiştim.
Zaten ailemle mutlu degilim babam alkol alıyordu ve bizimle hiç vakit geçirmezdi. Ben hep huzurlu ve mutlu bir yuvam olsun istedim. Bunu yanlış bi istek olarak da görmüyorum. Ama yanlış olan bu istegim yüzünden herkese şans vermem oldu.
Sonra üniversite son yılımdı ve o bahsettigim kişi(faydalanmak isteyen) ile de bitirmiş oldugum bir dönemdi. Maddi ihtiyaç nedeniyle h.sonu tekstile başladım. İşte aslında kendimi asıl affedemediğim nokta burada başladı. Burada biri ile tanıştım. Egitim olarak lise mezunu biriydi ve kendini hiç geliştirmemişti. Konuşmaları düzgün degildi ve çok cahil biriydi. Ama bu kez kendime dedim ki " eğitimli kişiler ahlaken bozuk cıktı, demek ki kriter bu olmamalı, bir tanıyayım" her şey böyle başladı. İlk görüşmede direk "sana aşık oldum" gibi abartılı cümleler kurdu ve itici geldi. Yanımda bir kız aradı, meger ilk buluşma aynı gün o kızla olacakmış ama daha ilişkileri başlamamış, biri aracı olmuş, bitirmiş ama söylemeyi unutmuş falan filan. Ben aslında bunu yemezdim ama resmen basiretim baglanmıştı. Bir de engelliydi. Fiziksel degil sinirsel bir şeydi. Bunu ilk gün söyledi ve ben bitirmek istedigim zaman da "bu sebeple gidiyorsun" diyerek duygu sömürüsü yaptı. Ama ne istesem yapıyordu sigarayı bıraktı, kendini geliştirmek için kitap okumaya falan başladı. İlişkimizi kimseden gizlemek istemedi. Önceki iki ilişkim yüzünden bunlar bana lütuf gibi geldi ve bırakmadım. Bir gün bana geçmişte geneleve gittigini söyledi.Ama çok küçükken cahillikle bir kere oldugunu söyledi. İnandım ama bazen öyle iğrenç yakınlaşma çabaları vardı ki bana ilk ve tek gibi gelmedi ve itiraf etti bir sürü olmuştu. En son öğrendim ki evlenmiş olan eski sevgilisi ile görüşüyor. O zaman bitirdim. Yanımda Kürtçe o kızla konuşuyormuş resmen ben anlamamışım ve bana da cocukluk arkadasım diye tanıtmıştı. Hatta kız telefonda "bu adama kefilim" vs dedi bana.
Neyse onla da bitti ama şimdi ben bu şahısa neden bu kadar taviz verdim diye kendimi yiyorum. Ona aşık olmadım, bana deger verir gibi göstermesi etkiledi ama kimseye vermediğim tavizleri ona vermiş olmak midemi bulandırıyor. Yakınlaşmalar aklıma geldikçe tiksiniyorım. Sadece bir bucuk ay görüştüm, eski ilişkileri de atlattım ama bunun etkisinden cıkamıyorum.
Bu kadar taviz verme konusunda babama da öfke besliyorum.
Şimdi başkası ile evliyim ve bebek bekliyorum. Eşimi o kadar seviyorum ki. Bazen geçmiş yüzünden kendimi ona karşı suçlu hissediyorum. Eşime anlattım tabiki detaysız. Ama biliyor her şeyi ve bana destek oluyor. Geçmişin beni asla ilgilendirmez, sen sevgi aramışsın ve çok merhametli ve saf oldugun için hep kandırmışlar diyor ama bazen aklıma geliyor acı çekiyorum.
Sadece içimi dökmek istedim. Aslında sayfa sayfa yazılacak şeylerim var ama...
Neyse işte kendimi yazı ile ifade edemiyorum.
Okuyan okumayan herkese teşekkür ediyorum. Hakkınızı helal edin uzun oldugu için çok özür diliyorum
Aslında iki konuyu birleştirmek isterdim ama çok alakasız konular.
Uzun süredir içime dert ettigim bir mevzu var. Nasıl başlayacagımı bilmiyorum ki zaten yazıyla kendimi çokkk iyi ifade edemem.
İlk ilişkimden başlayayım. 17 yaşında peşimde yıllarca pervane olan biri ile görüşmem başladı. O zamanlardaki aklımla sevgililik süresini uzatmak istemedim. Ki onun da en baştan beri ( sözde) niyeti evlilikti. Beni kazanana kadar peşimde olan adam bir süre sonra degişti ilgisiz oldu. Kalp hastasıydı bunu bahane ederek hep duygu sömürüsü yaptı. Her şeye rağmen o zamanki cahillikle hakaret vb her şeye katlandım. En son beni aldattığını ortaya cıkardım ve bitirdim. Ama ben de bitmiştim. Bana yaptıgı psikolojik baskılar beni dört yıl içinde bambaşka birine çevirmişti. Bir de inancım dolayısıyla yaşadığım bazı şeyler bana kendimi hep suçlu hissettirdi. İnsan hata yapar Allah da affeder ama neden dört yıl diyerek kendimi bitirdim. ( çok ileri boyut degil ama beni üzmeye yetti)
Neyse ondan kurtuldum peşimi evlenene kadar bırakmadı ama ben yüz vermedim ve kendimi toparladım. İhmal ettigim fakültemi başarıyla tamamladım.
Tam kendime geldim derken biri çıktı karşıma ve benden cinsel olarak faydalanma peşinde oldugunu anlayıp onu da terkettim.
Ama bunları yaşamak ağır gelmişti. İyice bunalıma girmiştim.
Zaten ailemle mutlu degilim babam alkol alıyordu ve bizimle hiç vakit geçirmezdi. Ben hep huzurlu ve mutlu bir yuvam olsun istedim. Bunu yanlış bi istek olarak da görmüyorum. Ama yanlış olan bu istegim yüzünden herkese şans vermem oldu.
Sonra üniversite son yılımdı ve o bahsettigim kişi(faydalanmak isteyen) ile de bitirmiş oldugum bir dönemdi. Maddi ihtiyaç nedeniyle h.sonu tekstile başladım. İşte aslında kendimi asıl affedemediğim nokta burada başladı. Burada biri ile tanıştım. Egitim olarak lise mezunu biriydi ve kendini hiç geliştirmemişti. Konuşmaları düzgün degildi ve çok cahil biriydi. Ama bu kez kendime dedim ki " eğitimli kişiler ahlaken bozuk cıktı, demek ki kriter bu olmamalı, bir tanıyayım" her şey böyle başladı. İlk görüşmede direk "sana aşık oldum" gibi abartılı cümleler kurdu ve itici geldi. Yanımda bir kız aradı, meger ilk buluşma aynı gün o kızla olacakmış ama daha ilişkileri başlamamış, biri aracı olmuş, bitirmiş ama söylemeyi unutmuş falan filan. Ben aslında bunu yemezdim ama resmen basiretim baglanmıştı. Bir de engelliydi. Fiziksel degil sinirsel bir şeydi. Bunu ilk gün söyledi ve ben bitirmek istedigim zaman da "bu sebeple gidiyorsun" diyerek duygu sömürüsü yaptı. Ama ne istesem yapıyordu sigarayı bıraktı, kendini geliştirmek için kitap okumaya falan başladı. İlişkimizi kimseden gizlemek istemedi. Önceki iki ilişkim yüzünden bunlar bana lütuf gibi geldi ve bırakmadım. Bir gün bana geçmişte geneleve gittigini söyledi.Ama çok küçükken cahillikle bir kere oldugunu söyledi. İnandım ama bazen öyle iğrenç yakınlaşma çabaları vardı ki bana ilk ve tek gibi gelmedi ve itiraf etti bir sürü olmuştu. En son öğrendim ki evlenmiş olan eski sevgilisi ile görüşüyor. O zaman bitirdim. Yanımda Kürtçe o kızla konuşuyormuş resmen ben anlamamışım ve bana da cocukluk arkadasım diye tanıtmıştı. Hatta kız telefonda "bu adama kefilim" vs dedi bana.
Neyse onla da bitti ama şimdi ben bu şahısa neden bu kadar taviz verdim diye kendimi yiyorum. Ona aşık olmadım, bana deger verir gibi göstermesi etkiledi ama kimseye vermediğim tavizleri ona vermiş olmak midemi bulandırıyor. Yakınlaşmalar aklıma geldikçe tiksiniyorım. Sadece bir bucuk ay görüştüm, eski ilişkileri de atlattım ama bunun etkisinden cıkamıyorum.
Bu kadar taviz verme konusunda babama da öfke besliyorum.
Şimdi başkası ile evliyim ve bebek bekliyorum. Eşimi o kadar seviyorum ki. Bazen geçmiş yüzünden kendimi ona karşı suçlu hissediyorum. Eşime anlattım tabiki detaysız. Ama biliyor her şeyi ve bana destek oluyor. Geçmişin beni asla ilgilendirmez, sen sevgi aramışsın ve çok merhametli ve saf oldugun için hep kandırmışlar diyor ama bazen aklıma geliyor acı çekiyorum.
Sadece içimi dökmek istedim. Aslında sayfa sayfa yazılacak şeylerim var ama...
Neyse işte kendimi yazı ile ifade edemiyorum.
Okuyan okumayan herkese teşekkür ediyorum. Hakkınızı helal edin uzun oldugu için çok özür diliyorum
Son düzenleme: