- 22 Eylül 2017
- 772
- 687
Kızlarrr bende meme büyütme tecrübemi sizinle paylaşayım. Kilom 44 boy 1.58. Yurtdışından gelip ameliyat olsun, refakatçısız..
İlk gün : Hastanedeyim hazırlanmam gerekiyor. Ağlamak istiyordum. Ben küpelerimi, burnumda ki hızmamı ne zaman çıkarmışım ki bu gün çıkarayım ?? İşin yoksa 9 küpeyi çıkar. Burunu en sona saklıyorum. Çıkmak da istemiyor belli :)) neyse ben öyle bekliyorum, sıkıntıdan patlıyorum. Bir an önce doktor gelse de ameliyata girsem diyorum. Tabii bu benim ilk ameliyatım. Hep derler bana sen hiç strese girmiyormusun diye. Gerçektende girmiyorum. Oysa ki küçüklükten beri doktor fobim var benim. Mümkün olduğu sürece az giderim. Evde direnirim, bayılırım düşerim, bütün gün kusarım yine de gitmem. Hastanenin kokusu bile beni kötü ediyor. Ölüm haricinde her şeyin çözümü var diye geldim ben İstanbul’a. Refakatçısız. Yalnız ameliyata girip çıkan ben. Psikolojik olarak bu forumda hep anesteziden sonra kustum, yataktan kalkamıyorum, çok ağrım var yazıları okuya okuya kendimi hazırlamıştım. Kusar mıyım diye de iki defa sordum. odaya gelen her hemşire anesteziyle vs vs kişilerle sohbete dalıyorum. Zannedersiniz kahveye geldim okeye atacağım :)) Bu arada doktor geldi, çok neşeliydi, sarıldı bana öptü, o derece :)) son konuşmaları yaptık, anlaştık ve yine bekledim. Neyse beni indiriyorlar, tabii çenem hiç durmaz konuşuyordum öyle, sonra bir iğne yaptılar hemen dalmışım. Şöyle ki kadın adımı soy adımı sordu, söylediğimi hatırlıyorum sonrasında tık yok. Oysa ki ameliyathaneyi görmeyi çok istemiştim.
Bi ara uyandım. Nerede olduğumu hiç bilmiyorum. Alt kattı sanırım. Doktorumu görüyordum, giyinmiş. Üzerimde yeşil bir battaniye,titriyorum. O titreme geçmiyor. Dişlerim birbirlerine vuruyor. Sonrası yine yok. Ben yine firarlarda :)) ve kendimi odada buluyorum.
Saat 13;15 de odaya çıkarıldım. Nasıl üşüyorum, başım nasıl dönüyor anlatamam. Üzerimde resmen fil yatıyor. Göğüslerime bakıyorum, çok küçük. Allah’ım diyorum, ben şimdi ameliyat mı oldum ?? Uykum bir türlü gelmiyor. Bende seviniyordum anesteziden sonra bütün gün uyurum diye. Alakası yoktu. Hayaller ve gerçekler. Kendimi çekilmeyecek ağrılara hazırlamıştım. Doktorun ve asistansın iki gece kalmana gerek yok dedikleri kadar gerçekten varmış. İşin garibi kendim kalkabilmem. Hani kollarımı hissetmeyecektim ? Hani sırtım bloke olacaktı ? Ben gerçekten bir şey anlamıyorum. Bana verilen haplar mı hissetmemi engelliyor acaba ? Kolumu bastırarak kalkıyorum. Sadece göğüsüm biraz acıyor. E olsun o kadar. Yemeğimi derseniz kendim yiyebiliyorum. Aklımda deli sorular : ben kas altından mı ameliyat oldum ? Siz benim yemek yediğime dediğimi bile bakmayın. Yemedim ki. Küçüklükten beri ben hastaneye yemeğine varmam. Aramızda hep bir mesafe olmuştu. Sorardım kendime bu hastalar bu yemekleri nasıl yiyor diye. Güzel gözüküyor ama alakası yok.. hastane ise tam çarşıda. Korna sesini duya duya bıktım.
Saat 18 den beri ÇATLIYORUM ! Bu nasıl bir sıkıntı ? Bir de itinayla iki gece kalmayı istedim. Yok artık. O kadar dediler gerek yok, geri dönmek isteyeceksin diye. Tıpa tık dedikleri oldu. İnanılmaz bir şekilde sıkılıyorum. Ağrım sızım da yok. Yataktan kendim kalkıyorum, lavaboya gidiyorum ki benim o yönden bilinmeyen bir hastalığım var, günde en az 14 defa gidiyorum. Kollarımı kaldırabiliyorum, tabii dozunu çıkartmadan. Çıkıp da avize sökemem. Ama ayaklı lambay ı taşıyıp yerini değiştirdim. Yastıkları üstten çekip düzeltiyorum. Yorganı biraz zor taşıdım. Giyinmekte zorluk çektiğim doğrudur. Zorlanınca içimdeki protezi hissediyorum. Ayakta fazla durduğumda veya çok dik durduğumda da başım dönüyor. Düşündüm acaba ucuza gelsin diye içine taş mı doldurmuş :)) derinden nefes aldığımda sertliği hissediyorum. gerçekten protez kas altına mı takıldı diye kendimi yiyorum. O derece. Kime sorsam bilmiyorum diyor.. ha bu arada, saat 21 olmuş hala uykum yok. Gözümün içi biraz yanıyor ama yatamıyorum. Yarım taburcu olmayı o kadar çok istiyorum ki, hadi hayırlısı :))
İlk gün : Hastanedeyim hazırlanmam gerekiyor. Ağlamak istiyordum. Ben küpelerimi, burnumda ki hızmamı ne zaman çıkarmışım ki bu gün çıkarayım ?? İşin yoksa 9 küpeyi çıkar. Burunu en sona saklıyorum. Çıkmak da istemiyor belli :)) neyse ben öyle bekliyorum, sıkıntıdan patlıyorum. Bir an önce doktor gelse de ameliyata girsem diyorum. Tabii bu benim ilk ameliyatım. Hep derler bana sen hiç strese girmiyormusun diye. Gerçektende girmiyorum. Oysa ki küçüklükten beri doktor fobim var benim. Mümkün olduğu sürece az giderim. Evde direnirim, bayılırım düşerim, bütün gün kusarım yine de gitmem. Hastanenin kokusu bile beni kötü ediyor. Ölüm haricinde her şeyin çözümü var diye geldim ben İstanbul’a. Refakatçısız. Yalnız ameliyata girip çıkan ben. Psikolojik olarak bu forumda hep anesteziden sonra kustum, yataktan kalkamıyorum, çok ağrım var yazıları okuya okuya kendimi hazırlamıştım. Kusar mıyım diye de iki defa sordum. odaya gelen her hemşire anesteziyle vs vs kişilerle sohbete dalıyorum. Zannedersiniz kahveye geldim okeye atacağım :)) Bu arada doktor geldi, çok neşeliydi, sarıldı bana öptü, o derece :)) son konuşmaları yaptık, anlaştık ve yine bekledim. Neyse beni indiriyorlar, tabii çenem hiç durmaz konuşuyordum öyle, sonra bir iğne yaptılar hemen dalmışım. Şöyle ki kadın adımı soy adımı sordu, söylediğimi hatırlıyorum sonrasında tık yok. Oysa ki ameliyathaneyi görmeyi çok istemiştim.
Bi ara uyandım. Nerede olduğumu hiç bilmiyorum. Alt kattı sanırım. Doktorumu görüyordum, giyinmiş. Üzerimde yeşil bir battaniye,titriyorum. O titreme geçmiyor. Dişlerim birbirlerine vuruyor. Sonrası yine yok. Ben yine firarlarda :)) ve kendimi odada buluyorum.
Saat 13;15 de odaya çıkarıldım. Nasıl üşüyorum, başım nasıl dönüyor anlatamam. Üzerimde resmen fil yatıyor. Göğüslerime bakıyorum, çok küçük. Allah’ım diyorum, ben şimdi ameliyat mı oldum ?? Uykum bir türlü gelmiyor. Bende seviniyordum anesteziden sonra bütün gün uyurum diye. Alakası yoktu. Hayaller ve gerçekler. Kendimi çekilmeyecek ağrılara hazırlamıştım. Doktorun ve asistansın iki gece kalmana gerek yok dedikleri kadar gerçekten varmış. İşin garibi kendim kalkabilmem. Hani kollarımı hissetmeyecektim ? Hani sırtım bloke olacaktı ? Ben gerçekten bir şey anlamıyorum. Bana verilen haplar mı hissetmemi engelliyor acaba ? Kolumu bastırarak kalkıyorum. Sadece göğüsüm biraz acıyor. E olsun o kadar. Yemeğimi derseniz kendim yiyebiliyorum. Aklımda deli sorular : ben kas altından mı ameliyat oldum ? Siz benim yemek yediğime dediğimi bile bakmayın. Yemedim ki. Küçüklükten beri ben hastaneye yemeğine varmam. Aramızda hep bir mesafe olmuştu. Sorardım kendime bu hastalar bu yemekleri nasıl yiyor diye. Güzel gözüküyor ama alakası yok.. hastane ise tam çarşıda. Korna sesini duya duya bıktım.
Saat 18 den beri ÇATLIYORUM ! Bu nasıl bir sıkıntı ? Bir de itinayla iki gece kalmayı istedim. Yok artık. O kadar dediler gerek yok, geri dönmek isteyeceksin diye. Tıpa tık dedikleri oldu. İnanılmaz bir şekilde sıkılıyorum. Ağrım sızım da yok. Yataktan kendim kalkıyorum, lavaboya gidiyorum ki benim o yönden bilinmeyen bir hastalığım var, günde en az 14 defa gidiyorum. Kollarımı kaldırabiliyorum, tabii dozunu çıkartmadan. Çıkıp da avize sökemem. Ama ayaklı lambay ı taşıyıp yerini değiştirdim. Yastıkları üstten çekip düzeltiyorum. Yorganı biraz zor taşıdım. Giyinmekte zorluk çektiğim doğrudur. Zorlanınca içimdeki protezi hissediyorum. Ayakta fazla durduğumda veya çok dik durduğumda da başım dönüyor. Düşündüm acaba ucuza gelsin diye içine taş mı doldurmuş :)) derinden nefes aldığımda sertliği hissediyorum. gerçekten protez kas altına mı takıldı diye kendimi yiyorum. O derece. Kime sorsam bilmiyorum diyor.. ha bu arada, saat 21 olmuş hala uykum yok. Gözümün içi biraz yanıyor ama yatamıyorum. Yarım taburcu olmayı o kadar çok istiyorum ki, hadi hayırlısı :))