- 2 Eylül 2012
- 41.591
- 141.631
Yaz geliyor, diyete başlamalıyım derken günler aylar geçti ve ramazan ayı geldi çattı. Ramazanda kilo veremem hatta kesin alırım, ben en iyisi hiç diyete başlamayayım dediğinizi duyar gibiyim. Fakat size kesinlikle yanıldığınızı söylesem?
Öncelikle kırmamız gereken ilk önyargının “diyet” kelimesi olduğunu söyleyerek başlamak istiyorum sözlerime. Diyet dediğimiz aslında sağlıklı ve doğru beslenmedir. “Diyetteyim”, “diyet yapıyorum” diyerek beynimizi “yasak”larla yormak yerine “sağlıklı besleniyorum” cümlesini benimsemeliyiz önce. Peki, gelelim işin yeme-içme kısmına. Ramazan ayında nasıl beslenelim, hangi besinleri tercih edelim ve ne sıklıkta tüketelim?
Öncelikle bu yıl oruç tutulan saatler çok uzun. Bu nedenle sahur yapmıyorsanız size küçük bir uyarı! Bu öğünü atlamamalıyız. Sahurda tercihimiz kahvaltılıklardan yana olmalıdır. Yumurta, peynir ve süt ürünleri yeterli miktarda protein almamızı sağlarken tok kalmamıza da yardımcı olacaktır. Peynir tercihimizi tuzsuz peynirlerden yana yapmamız ve tuzlu zeytinlerden uzak durmamız gün içinde susuzluk çekmemizin önüne geçecektir. Ceviz tüketimi de aynı şekilde tok kalmamıza yardımcı olacaktır.
İftarda çorba ve salata ile oruç açıp en az 15-20 dakika mola vermemiz hem sindirim sıkıntısı çekmemizin önüne geçerken iştahımızı da kontrol altına almamızı sağlar. Bu kısa moladan sonra etli sebze yemekleri veya et ürünleri tüketebilirsiniz. Ayran gün içindeki tuz kaybını dengelemek adına güzel bir tercih olacaktır. Yemeklerinize kimyon ekleyerek sindiriminizi destekler, gaz problemlerinizin önüne geçebilirsiniz.
İftar sonrasında meyve ve kuruyemişleri veya hafif sütlü tatlıları ara öğün olarak tüketebilirsiniz. İftar sonrasında içilen çay kahveye dikkat! Çay ve kahve tüketimi vücuttan su atımına sebep olur. Özellikle ramazan ayında yeterli miktarda su tüketemiyorken bir de su kaybı yaşamayı istemeyiz. Ne kadar çay kahve o kadar su!
Diyetisyen Seba Sarıtepe