- 21 Eylül 2006
- 1.453
- 28
ahim ağzı kanserinden korunmak için geliştirilen aşı bu yıl yaygın kullanıma girecek. Yılın ilk yarısında gerekli prosedürlerin tamamlanması bekleniyor.
Kadınlar, kendilerinde en fazla görülen kanser türünden haberdar. Ama ikinci sıradakini pek de bilmiyorlar. Bu durum, GlaxoSmithKline (GSK) ilaç firmasının kısa bir süre önce GFK'ya Türkiye'de yaptırdığı çalışma sonuçlarına da yansıyor. Araştırmaya katılan kadınların yüzde 97,9'u bir şekilde ilk sıradaki göğüs kanseri tehdidinin farkında. Ancak sadece 19,2'si, ortaya çıkma sıklığı açısından göğüs kanserinin peşi sıra gelen rahim ağzı (serviks) kanserini tanıyor. Dünyada her yıl 400 bin kadına rahim ağzı kanseri teşhisi konuluyor.
Rahim ağzı kanserine HPV (Human Papilloma Virüs) virüsü yol açıyor. Buna Türkçe, 'insan siğil virüsü' de deniyor. El ve ayaklarda da siğiller meydana getiren virüsün bilinen 100 civarında çeşidi var. Bunlardan birkaçı (6, 11, 16, 18, 31, 35 diye numaralandırılan tipleri) rahim ağzı kanserinin oluşumunda etkili. Bu kansere yakalanan kadınların yüzde 95'inde mutlaka HPV virüsü tespit ediliyor. Virüs cinsel ilişki ve cilt temasıyla bulaşıyor. Kişinin ya da partnerinin daha öncesinde başkalarıyla da fiziksel yakınlaşma içine girmesi, haliyle bulaşma riskini artırıyor. Aslında erkekler de risk altında. Virüs aynı zamanda, rahim ağzındaki gibi penis ve anüs organlarında da kanserojen etkiye sahip. Virüsün insanı ürküten bu kötü özelliğinden korunmak elbette mümkün. Bunun ilk şartı sağlıklı ve tek eşli cinsel hayat. İkincisi ise belirli dönemlerdeki rutin kontrollere özen gösterilmesi.
10 YILDIR ÜZERİNDE ÇALIŞIYORDU
İnsanoğlu, sağlığın baş düşmanlarından kanserle adeta savaş halinde. Kanserli hücrelerin değişken yapıları ve ortaya koydukları direnç, elleri kolları bağlasa da her geçen gün yeni gelişmeler yaşanıyor bu illetle mücadelede. Söz konusu gelişmelerden biri de rahim ağzı kanserinden koruması için 10 yıldır üzerine deneysel araştırma yürütülen aşıda belirdi. Şunu hemen vurgulamak gerekiyor ki, dünyanın dört bir yanında çok yoğun çalışmalar sürüyor; lakin vücuda sirayet eden herhangi bir kanser türü için henüz tedavi edici özellikte bir aşı üretilemedi. Bu çalışmalar klinik deney aşamasında. Pek azında insan deneylerine geçildi.
Rahim ağzı kanserinden koruduğu bilimsel deneylerle kanıtlanan aşı, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi'nden (FDA) 2006 Haziran ayında onay almıştı. 2007'den itibaren ise sağlık bakanlıklarının incelemeleri sonrasında bazı ülkelerde uygulanmaya başlanacak. Aşıyı Türk sağlık mercileri de mercek altında tutuyor. Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, ülkelerin aşıyı uygulamaya geçmeden önce, öncelikle kendi vatandaşları üzerinde rahim ağzı kanseri oluşumunda etkin HPV virüsü tipleri için araştırma yaptığını vurguluyor. Türkiye'de de ilk önce etkin HPV virüsü tipinin ve ona uygun aşının belirleneceğini; en nihayetinde de ruhsatlandırma işlemlerine başlanacağını söylüyor. Prof. Tuncer'e göre bütün bu çalışmalar büyük bir ihtimalle 2007'nin ilk yarısında tamamlanacak.
Şu anda iki araştırmacı ilaç firmasının geliştirdiği aşılar seri üretim ve tatbik noktasına vardı. Bu firmalardan biri Merck (MSD), diğeri ise GlaxoSmithKline (GSK). MSD monovalan ve quadrivalan; GSK de bivalan kategorisinde aşı geliştirdi. MSD'nin geliştirdiği (quadrivalan) Gardasil isimli aşının HPV'nin 6, 11, 16 ve 18 tiplerinde koruyucu etkisi var. GSK'nin Cervarix adlı (bivalan) aşısı ise HPV'nin 16 ve 18 tiplerinden koruyor. İki aşı da belirli aralıklarla 3 doz uygulanmalı. 4-5 yıl sonra yeniden aşıya ihtiyaç duyulup duyulmayacağı konusunda yeterli bilgi yok. En ideal uygulanma yaşı 15-20 arası. 'Erkeklere de uygulanmalı mı?' sorusunun cevabı da netleşmedi.
Kadınlar, kendilerinde en fazla görülen kanser türünden haberdar. Ama ikinci sıradakini pek de bilmiyorlar. Bu durum, GlaxoSmithKline (GSK) ilaç firmasının kısa bir süre önce GFK'ya Türkiye'de yaptırdığı çalışma sonuçlarına da yansıyor. Araştırmaya katılan kadınların yüzde 97,9'u bir şekilde ilk sıradaki göğüs kanseri tehdidinin farkında. Ancak sadece 19,2'si, ortaya çıkma sıklığı açısından göğüs kanserinin peşi sıra gelen rahim ağzı (serviks) kanserini tanıyor. Dünyada her yıl 400 bin kadına rahim ağzı kanseri teşhisi konuluyor.
Rahim ağzı kanserine HPV (Human Papilloma Virüs) virüsü yol açıyor. Buna Türkçe, 'insan siğil virüsü' de deniyor. El ve ayaklarda da siğiller meydana getiren virüsün bilinen 100 civarında çeşidi var. Bunlardan birkaçı (6, 11, 16, 18, 31, 35 diye numaralandırılan tipleri) rahim ağzı kanserinin oluşumunda etkili. Bu kansere yakalanan kadınların yüzde 95'inde mutlaka HPV virüsü tespit ediliyor. Virüs cinsel ilişki ve cilt temasıyla bulaşıyor. Kişinin ya da partnerinin daha öncesinde başkalarıyla da fiziksel yakınlaşma içine girmesi, haliyle bulaşma riskini artırıyor. Aslında erkekler de risk altında. Virüs aynı zamanda, rahim ağzındaki gibi penis ve anüs organlarında da kanserojen etkiye sahip. Virüsün insanı ürküten bu kötü özelliğinden korunmak elbette mümkün. Bunun ilk şartı sağlıklı ve tek eşli cinsel hayat. İkincisi ise belirli dönemlerdeki rutin kontrollere özen gösterilmesi.
10 YILDIR ÜZERİNDE ÇALIŞIYORDU
İnsanoğlu, sağlığın baş düşmanlarından kanserle adeta savaş halinde. Kanserli hücrelerin değişken yapıları ve ortaya koydukları direnç, elleri kolları bağlasa da her geçen gün yeni gelişmeler yaşanıyor bu illetle mücadelede. Söz konusu gelişmelerden biri de rahim ağzı kanserinden koruması için 10 yıldır üzerine deneysel araştırma yürütülen aşıda belirdi. Şunu hemen vurgulamak gerekiyor ki, dünyanın dört bir yanında çok yoğun çalışmalar sürüyor; lakin vücuda sirayet eden herhangi bir kanser türü için henüz tedavi edici özellikte bir aşı üretilemedi. Bu çalışmalar klinik deney aşamasında. Pek azında insan deneylerine geçildi.
Rahim ağzı kanserinden koruduğu bilimsel deneylerle kanıtlanan aşı, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi'nden (FDA) 2006 Haziran ayında onay almıştı. 2007'den itibaren ise sağlık bakanlıklarının incelemeleri sonrasında bazı ülkelerde uygulanmaya başlanacak. Aşıyı Türk sağlık mercileri de mercek altında tutuyor. Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, ülkelerin aşıyı uygulamaya geçmeden önce, öncelikle kendi vatandaşları üzerinde rahim ağzı kanseri oluşumunda etkin HPV virüsü tipleri için araştırma yaptığını vurguluyor. Türkiye'de de ilk önce etkin HPV virüsü tipinin ve ona uygun aşının belirleneceğini; en nihayetinde de ruhsatlandırma işlemlerine başlanacağını söylüyor. Prof. Tuncer'e göre bütün bu çalışmalar büyük bir ihtimalle 2007'nin ilk yarısında tamamlanacak.
Şu anda iki araştırmacı ilaç firmasının geliştirdiği aşılar seri üretim ve tatbik noktasına vardı. Bu firmalardan biri Merck (MSD), diğeri ise GlaxoSmithKline (GSK). MSD monovalan ve quadrivalan; GSK de bivalan kategorisinde aşı geliştirdi. MSD'nin geliştirdiği (quadrivalan) Gardasil isimli aşının HPV'nin 6, 11, 16 ve 18 tiplerinde koruyucu etkisi var. GSK'nin Cervarix adlı (bivalan) aşısı ise HPV'nin 16 ve 18 tiplerinden koruyor. İki aşı da belirli aralıklarla 3 doz uygulanmalı. 4-5 yıl sonra yeniden aşıya ihtiyaç duyulup duyulmayacağı konusunda yeterli bilgi yok. En ideal uygulanma yaşı 15-20 arası. 'Erkeklere de uygulanmalı mı?' sorusunun cevabı da netleşmedi.